Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Gavs(!) Neden Engellemedi?!..

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
A Çevrimdışı

Alkâme

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Rabıta:
Rabıta bağlanmak demektir.yani manevi boyutlarda mürşide bağlanarak Allahtan c.c gelen nur ille manevi feyz almak güçlenmek.
Şimdi biz direk Allah c.c nurunu alamayız kaldıramayız ancak Allah dostları mürşidi kamiller onuru çekerek talib olana verir.
Sofidaş anlamıyor musun ben kuran ayetleri peygamber sözü göremiyorum
 
y0lcu34 HARİCİSİ Çevrimdışı

y0lcu34 HARİCİSİ

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Rabıta:
Rabıta bağlanmak demektir.yani manevi boyutlarda mürşide bağlanarak Allahtan c.c gelen nur ille manevi feyz almak güçlenmek.
Şimdi biz direk Allah c.c nurunu alamayız kaldıramayız ancak Allah dostları mürşidi kamiller onuru çekerek talib olana verir.

Sen bunu kontrolsüz elektrik olarak canlandırıyorsun herhalde kafanda. Söylediğin manevi feyz, nur akımını kabul etsek dahi bu söylediğin batıldır. Bunu söyleyerek şöyle bir iddaada bulunmuş oluyorsun; Allah haşa kulunun kapasitesini bilmez, kulunun kaldıramayacağı kadar nur verir. Diyelim ki söylediklerin doğru, Allah her kuluna kapasitesi kadar nur vermekten aciz mi ki senin trafo şeyhlerine ihtiyaç duysun. Ya heva ve hevesini ilah edinip böyle trafo masallarıyla ölüp gideceksin ya da Allah'ın sana verdiği aklı kullanıp dinini talim edeceksin, başka bir yol yok.
 
S Çevrimdışı

Sofidadaş

fukara
Banned
Fenafişeyh şeyhe olan bağlılık edep aşk.
Bu aşk talibi resulullah s.a.v götürür bunada fenafi resul denir.Allah resulu s.a.v de talibi Allah c.c ulaştırır.seveni sevdiğiyle kavuşturur ve talibin makamı fenafiAllah olur.Yani Allah c.c ta fani olur.onun rızasıyla yaşar.Allah için sever.Allah için yaşar
 
Fada Çevrimdışı

Fada

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Sofidadaş, okumuyor gibisin.
Biz ona şah damarından daha yakınız. (Kaf-16)

Hâl böyleyken neden asılsız/lüzumsuz heyecanlar arıyorsunuz bilmiyorum.
 
Ebu Hayseme Çevrimdışı

Ebu Hayseme

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Fenafişeyh şeyhe olan bağlılık edep aşk.
Bu aşk talibi resulullah s.a.v götürür bunada fenafi resul denir.Allah resulu s.a.v de talibi Allah c.c ulaştırır.seveni sevdiğiyle kavuşturur ve talibin makamı fenafiAllah olur.Yani Allah c.c ta fani olur.onun rızasıyla yaşar.Allah için sever.Allah için yaşar

Bak bak bak. Fenafillah küfür akidesini nasıl da masumlaştırıyor. Allah'tan kork be sofidadaş.
 
S Çevrimdışı

Sofidadaş

fukara
Banned
Hatmei hacegan;büyüklerin zikei demek.
Yani
.50 Estağfurullah
.1000 ihlas
.14fatiha
.200 selavt
.ve elemneşrehleke şerife.79
Allah resulu s.a.v sahabeyi kiram tabş twbeyi tabin ebliyalar ve geçmişlreimizin tuhuna hediye ederiz
 
S Çevrimdışı

Sofidadaş

fukara
Banned
1. Nefs-i Emmare Ayet-i Kerime:

“Nefis olanca şiddetiyle kötülüğü emreder.” Yusuf 53

“Ancak Rabbimin merhamet edip koruduğu hariç.” Yusuf 53

Hadis-i Serif: “En şiddetli düşmanın, iki yanın arasındaki nefsindir.” (Beyhakî)

“Şüphesiz ki her şeye cilâ verecek bir âlet vardır, kalbin cilâsı ise zikrullahtır.” (C. Sağir)

“Yere göğe sığmadım, mümin kulumun kalbine sığdım.” (K. Hafâ: 2256)

Nefs-i Emmare Derecesinde Bulunan İnsanlar Üc Siniftir:

1. Allah-u Teala´nin emirlerini yerine getirmeye calisir, nehiylerinden kacinmaz. “İstedigini yap ölümü tadacaksin, Diledigin gibi yasa sonunda ayrilacaksin.”

2. Allah-u Teala´nin emirlerine itaat etmedigi gibi, nehiylerinden de kacinmaz. Fakat itaat edenleri sever. “Dünyanin muhabbeti ahiret saadeti, Hangisini tercih edersen nefsini ona satmis olursun.”

3. İsmi Islam´dir. Fakat İslam´in hicbir emrini yerine getirmedigi gibi, İslam´i ve müslümanlari sevmez. “O ki tasdik etmez Sünneti kitabi, Susmak konusmamaktir onun cevabi.”

2. Nefs-i Levvame:

Ayet-i Kerime:

“Onlar ki günahın büyüklerinden ve hayâsızlıklardan kaçınırlar, yalnız bazı küçük kusurlar işleyebilirler. Şüphesiz ki Rabbinin mağfireti geniştir.” (Necm: 32)

“Onlardan kimi nefsine zulmedendir.” (Fâtır: 32) “Kendisini alabildiğine kınayan nefse yemin ederim ki!” buyuruyor. (Kıyâmet: 2)

3. Nefs-i Mülhime:

Ayet-i Kerime:

“Hidayeti kabul edenlere gelince, Allah onların hidayetini artırmış ve onlara takvâ yollarını ilham etmiştir.” (Muhammed: 17)

“Her bir nefse ve onu düzenleyene, sonra da ona isyanını ve itaatını ilham edene yemin ederim ki, nefsini temizleyen kurtulmuştur.” (Şems: 7-8-9)

4. Nefs-i Mutmainne:

Ayet-i Kerime:

“Ey mutmainne olan nefs!” (Fecr: 27)------->>> (Fecr: 30)

"Gir Cennetime!" “Onları hidayete erdirecek ve hallerini düzeltecektir.” (Muhammed: 5)

Hadis-i Serif:

“Allah’ım! Senden itminana kavuşmuş bir nefs-i mutmainne dilerim ki, sana kavuşmaya iman etsin, takdirine râzı olsun, verdiklerine kanaat etsin.” (Taberânî)

5. Nefs-i Raziye:

Ayet-i Kerime: “Dön Rabbine! Sen O’ndan râzı, O senden râzı olarak.” (Fecr: 28)

6. Nefs-i Mardiyye:

Bu makama yükselen nefisten Hazret-i Allah razi oldugu icin “Nefs-i Mardiyye” adini almistir. Razi olunmus nefis demektir. Bunun seyri “Anillah”tir. Alemi su görünen sehadet alemidir. Yeri Hafa´dir. Hali hayrettir. Yolu Seriattir. Sifatlari: Allah ve Resul´ünün ahlaki ile ahlaklanmak, hatalari bagislamakAllah ve Resul´ünün ahlaki ile ahlaklanmak, hatalari bagislamak, ayiplari örtmek, güzel zanda bulunmak, herkese lütuf ve sefkat göstermek, insanlari karanliklardan kurtarmak icin onlara meyl ve muhabbet... , ayiplari örtmek, güzel zanda bulunmak, herkese lütuf ve sefkat göstermek, insanlari karanliklardan kurtarmak icin onlara meyl ve muhabbet...

7. Nefs-i Safiye:

Ayet-i Kerime:

“Her ilim sahibinin üstünde daha üstün bir bilen vardır.” (Yusuf: 76) Allah´in cc. bizlere olan vaadi: “Bizim uğrumuzda bizim için mücahede edenlere elbette yollarımızı gösteririz.
 
S Çevrimdışı

Sofidadaş

fukara
Banned
RABITANIN KURAN’DAN DELİLLERİ
*- Cenab-ı Hak Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor:
“Ey iman edenler! Allah(-u Teala)dan korkun ve sadıklarla beraber olun.” (Tevbe Suresi 119)

Bu ayeti kerimede mü’minlere hitap edildiği açıktır. Bu da göstermektedir ki“Sıdk” sıfatı, imandan daha hususi (özel) bir manaya sahiptir.Çünkü iman edenlere“sadıklarla” beraber olunması emredilmiştir.
Yani sıdk mertebesinde bulunan herkes mü’mindir, ancak her mü’min sıdk mertebesinde değildir

Bu ayette emir buyrulan “beraberlik”iki şekilde olur:

1- CİSMANİ BERABERLİK: Bu türlü beraberlik, sadıkların meclisine bizzat devam ederek, onlardan ilim, fazilet ve feyz almakla olur.
Kişi sadıklarla beraber olmak için, onların meclislerine devam eder, söylediklerini dinler, hal ve tavırlarını örnek alır.

Bundan dolayıdır ki Ashab-ı kiram (Rıdvanullahi aleyhim ecmain) Resulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in etrafında pervane olur, sürekli onunla beraber bulunmaya gayret ederlerdi.
Uzak beldelerde bulunanlar da fırsat buldukça ve yol emniyetini temin ettikçe, her taraftan Alemlerin Efendisi’ni ziyarete gelirlerdi.

2- RUHANİ BERABERLİK
Eğer kişi, ayeti kerimede “Sadıklarla beraber olun” emri olduğu halde sadıklardan cismani olarak ayrı bulunuyorsa ne yapacaktır?

İşte bu durumda da onların gidişatlarına uyacak, yaptıklarını yapıp, yapmadıklarını terk edecek, onların hal, tavır, davranış ve sözlerini onların gıyabında hayalinde canlandıracak ve onların hali ile hâllenecektir.

Ehlulalh’ın meclisinde bizzat bulunmak, kişiye fayda sağladığı gibi, gıyaben şahıslarını ve hallerini düşünmek de fayda verir.
Çünkü bir kişi hayalinde, dimağında (beyninde) ve kalbinde neyi tasavvur ederse, fiillerinde de o tezahür eder (açığa çıkar) k,, rabıta da bundan ibarettir.

İsmail Hakkı Bursevi (Kuddise Sirrahu)“Sadıklarla beraber olunuz” ayetinin tfsirinde şöyle demiştir:
“Bu ayeti kerimede bahsi geçen sadıklardan murad; kamil mürşidlerdir. Bir salik onların kapılarında ciddiyetle hizmet eder, muhabbetiyle nazarlarına kabul olunursa, onların feyz ve bereketiyle masivayı terk etmeye, Allah’u Teala yolunda istikamet üzere bulunmaya rahatlıkla muvaffak olur ve huzur-u hakk’a kavuşur.”

Müfessir Alusi (Rahimehullah) ise, yukarıdaki ayetin tefsirinde: “Sadık ve Salihlere karışınız (onlarla iç içe olunuz) ki; onlar gibi olasınız. Çünkü herkes, yakın olduğu kimseye uyar”demiştir.

Bu ayet-i Kerime’yi Ubeydullah Ahrar Hazretleri de rabıtaya delil olarak zikretmiştir.

*- Diğer bir ayeti celilede de Mevla Teâlâ:
“Kullarımın içine gir, cennetime gir.”Buyuruyor. (Fecr Suresi 29-30)

Bu ayeti celilenin açık beyanından da anlaşılacağı üzere; dünyada, Allah’u Teâlâ’ya mahsus olan özel kulların arasına girmek, ahirette cennetlere girmeğe vesiledir.

Tabi ki, dünyada devamlı o dostlar arasında bedenen bulunmak mümkün değilse de, rabıtadan ibaret olan manevi beraberlik, ehli için müyesserdir.

Ali Haydar Efendi (Kuddise Sirrahu) “Ruhul beyan tefsirinden naklen şöyle yazmıştır: “Bu ayeti celile, Süleyman Aleyhisselam’ın: “Beni rahmetinle Salih kullarının içerisine girdir.” (neml Suresi 19’dan) duasını beyan eden ayet-i kerime gibidir.

Hususi kullar zümresine girmek, saadet-i ruhaniye (ruhun mutluluğu) onlarla beraber cennet ve derecelerine kavuşmak ise, cismani (bedenle alakalı) saadettir.

Nitekim Mevla Teâlâ: “Kullarımın arasına gir, Cennetime gir” buyuruyor.

Necmüddin-i Kübra (Kuddise Sirrahu) Hazretleri, “Te’vilat-ı Necmiyye” isimli eserinde, bu ayet-i kerimenin te’vilini yaparken:
“Benim (zatım)la ve sıfatlarımla baki olan (tarikattan sonra hakikate kavuşarak manevi diriliği bulmuş) kullarımın içine gir.
Zatını (kendini) ve enaniyetini (benliğini) yok ettiğin için, Zat’ımın cennetine gir”diye mana vermiştir.

DOSTLARININ YOLUNA UYMAK
*-Cenab-I hak şöyle buyuruyor:
“Bana yönelenin yoluna uy..” (Lokman Suresi 15)

Bazı müfessirler bu ayet-i kerime hakkında şunları söylemişlerdi:“Burada geçen ‘Enabe” kelimesinin anlamı “Meyletmek ve bir şeye rücu’ etmek” demektir.
“Bu iname (Allah’u Teala’ya yönelmek) peygamberlerin ve Salihlerin yoludur.”(İbni Atıyye, el-Muharraru’l veciz, 4/349; Kurtubi, El-Cami’u’li ahkami’l Kur’an, 14/45)

İsmail Hakkı Bursevi (Kuddise Sirrahu) bu ayet-i celilenin tefsirinde şöyle demiştir:
Bu ayette, kâfir ve fasıklarla sohbetten sakındırma ve Salihlerle (beraberliğe) teşvik vardır. Çünkü kişilerin bir araya gelmesi, birbirini etkilemeyi gerektirir. Tabiatlar cezp edici, hastalıklar geçici ve sirayet edicidir.
Bundan dolayı Semure ibn-i Cündeb (Radıyallahu Anh) den rivayet edilen bir hadislerinde, Resulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
“Müşrikle bir çatı altında oturmayınız ve onlarla bir arada durmayınız. Kim onlarla oturur veya beraber bulunursa, o da onlar gibidir.”Buyurmuştur. (Tirmizi, Siyer:42, No:1605, 4/156)

Yani: “Müşriklerle bir yerde oturmayınız, aynı mecliste toplanmayınız ki, beraberlikten dolayı onların kötü ahlakı size sirayet etmesin ve çirkin halleri size bulaşmasın.”

Alusi (Rahimehullah) ise şöyle demiştir:
“Bu ayetle kamil (manen olgun) insanlara uyup, nakıslardan yüz çevirmeye ve kamil olanları, nakıs (eksik) olanları kemale erdirmesine işaret edilmiştir.

Bütün bu ifadeler, Allah’u Teala’ya inabe etmiş (yönelmiş) velilerin yolu olan: “zikir”, “rabıta” ve “Murakabe” gibi vazifelere tabi olmanın faziletlerini açıklamak, buna mukabil nefislerinin arzularına uyarak bu büyüklerin yollarını inkara kalkışanların, kendilerinden de, fikirlerinden de uzak durulmasının önemini beyan hususunda, ne kadar net ve tesirli manalar ihtiva etmektedir.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Ana Sayfa Alt