Çevrimdışı
مِنَ الْمُؤْمِنِينَ رِجَالٌ صَدَقُوا مَا عَاهَدُوا اللَّهَ عَلَيْهِ فَمِنْهُم مَّن قَضَى نَحْبَهُ وَمِنْهُم مَّن يَنتَظِرُ وَمَا بَدَّلُوا تَبْدِيلاً
‘Müminler arasında Allah’a verdikleri sözde içtenlikle sebat gösteren nice erkekler vardır. İşte onlardan kimi, sözünü yerine getirip o yolda canını vermiştir; kimi de (şehitliği) beklemektedir. Onlar hiçbir şekilde (sözlerini) değiştirmemişlerdir.’ (Ahzab/23)
رِجَالٌ لَّا تُلْهِيهِمْ تِجَارَةٌ وَلَا بَيْعٌ عَن ذِكْرِ اللَّهِ
‘(Bunlar) kendilerini ticaretinde, alışverişinde, Allah’ı zikretmekten alıkoymadığı erkeklerdir (yiğitlerdir)…’ (Nur/37)
Rical; Erkekler demektir… Erkeklik, kadının karşılığı olan erkeklik manasında olduğu gibi bunun dışında da birçok anlamlara delalet etmektedir.
Araplar, iki kişi arasında tercih yaparken ve birini diğerine üstün tutarken ‘ercelur-raculeyn/iki erkeğin en erkek olanı’ derler.
Kudretli olmaya ve olaylara göğüs germeye işaret etmek için ‘raculu’s-saa/vaktinin adamı’ derler.
Günümüzde ne yazık ki büyük bir kavram kargaşası yaşanıyor. Bu kavramlardan bir tanesi de hiç şüphesiz ‘erkeklik’ kavramıdır. Bir genç, arkadaşları kötülük bataklıklarını yalayınca -kendince erkek olmak için- onları takip eder. Sigara, esrar içki ve kız arkadaşının olmasını erkeklik olarak addeder. Bazı insanların ‘erkeklik’ kavramından anladıkları ise zenginliktir. Bir kimsenin malı mülkü varsa, aşireti çoksa onu adamdan (erkekten) sayarlar.
Ümmet, son zamanlarda ve bazı çevrelerde, erkeklikle hiçbir bağlantısı olmayan bir edebiyat musibetine uğramıştır. Adi sözler, seviyesiz lafızlar ve utanç verici bir kadınlaşma…
Müslüman ise ‘gerçek erkekliği’ Yüce Allah’ın ve Nebisi Muhammed s.a.v’in belirttiği şekilde anlar. İslam şeriatında ‘erkekliğin’ ölçüsü amellerin üstünlüğü ve güzel ahlaktır.
Erkekler, cisimlerinin büyüklüğüne ve şekillerinin güzelliğine göre değerlendirilmezler!
Ali r.a’den rivayet edildiğine göre;
‘Abdullah b. Mes’ud, ağaca çıkarken sahabeler, bacağına baktılar ve bacaklarının inceliğine güldüler.’ Resulullah s.a.v şöyle buyurdu; ‘Ne gülüyorsunuz? Şüphesiz Abdullah’ın bir bacağı Kıyamet günü mizanda Uhud dağından daha ağır basacaktır.’ (İmam Ahmed)
Cılız olan Abdullah b. Mesud Kıyamet gününde en erkek olan kişilerden biridir… Gerçek erkeklik o zor günde (kıyamette) kendini kurtarandır… Gerçek erkeklik işte budur.
Kuran’da, kadının karşıtı olan erkek türüne işaret edilmekle birlikte, erkeğe ayrıcalık veren ve kişiyi yücelten başka anlamlarda da kullanılmıştır. Kuran’da seçkin insanlar (peygamberler) için ‘erkekler’ tabiri kullanılmıştır;
وَمَا أَرْسَلْنَا مِن قَبْلِكَ إِلاَّ رِجَالاً نُّوحِي إِلَيْهِمْ
‘Senden önce (peygamber olarak) gönderdiklerimiz, kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkaları değildi…’ (Nahl/43)
Hakkı söyleyen ve hak ehline yardım edip onları destekleyenleri de Allah s.w.t ‘erkek’ olarak vasıflandırmıştır;
وَجَاء رَجُلٌ مِّنْ أَقْصَى الْمَدِينَةِ يَسْعَى قَالَ يَا مُوسَى إِنَّ الْمَلَأَ يَأْتَمِرُونَ بِكَ لِيَقْتُلُوكَ فَاخْرُجْ إِنِّي لَكَ مِنَ النَّاصِحِينَ
‘Derken şehrin uzak tarafından bir erkek koşarak geldi. Dedi ki: Ey Musa! İleri gelenler seni öldürmek için hakkında danışıyorlar. Çık git! Muhakkak ben sana öğüt verenlerdenim.’ (Kasas/20)
Ve Allah s.w.t, Musa a.s’ı müdafaa eden başka bir ‘erkekten’ bahsederek şöyle buyurur;
وَقَالَ رَجُلٌ مُّؤْمِنٌ مِّنْ آلِ فِرْعَوْنَ يَكْتُمُ إِيمَانَهُ أَتَقْتُلُونَ رَجُلاً أَن يَقُولَ رَبِّيَ اللَّهُ وَقَدْ جَاءكُم بِالْبَيِّنَاتِ مِن رَّبِّكُمْ
‘Firavun ailesinden (olan ve o ana kadar) imanını gizleyen mümin bir erkek dedi ki: Siz, bir adamı sırf ‘Rabbim Allah’tır’ dedi diye öldürecek misiniz? Halbuki o size Rabbinizden apaçık belgelerle geldi…’ (Mümin/28)
Gerçek erkek sözünün eridir… Verdiği sözü yerine getirir… Doğru yolda sabit kalır… Allah s.w.t şöyle buyurur;
‘Müminler arasında Allah’a verdikleri sözde içtenlikle sebat gösteren nice erkekler vardır. İşte onlardan kimi, sözünü yerine getirip o yolda canını vermiştir; kimi de (şehitliği) beklemektedir. Onlar hiçbir şekilde (sözlerini) değiştirmemişlerdir.’ (Ahzab/23)
Gerçek erkeklik gerçeğe ters düşmekten sakınmaktır. Erkekler gerçekçidir… Gerçeklere tabi olurlar. Erkeklik istenilen bir şeydir. Gayesi olanlar, erkeklik vasfıyla süslenmeye çalışırlar. Ciddi adamlar, erkekliğin anlamıyla yücelir. Erkeklik sağlam bir inanç ile yerleşir ve doğru bir terbiye ile gelişir.
Allah’tan yüz çevirenler ise kastettiğimiz erkeklerden değildir. Bedenleri büyük olan, dilleri hikmetten ve akılları doğru görüşten yoksun olanlarda değildir… Gerçek erkeklik İslam’a göre yaşam sürendir.
Bu çağda erkeklikten söz etmek size ‘Cihad eden Mücahitleri’ hatırlatmalıdır. Onlardan kimileri bünye olarak zayıf bedenlere sahip olsalar bile, imanın vermiş olduğu cesaretle ölümü göze alan erkeklerdir. Cihad eden mücahitlerin yaş ortalaması 16-30 yaş arasında olan bu genç erkekler sayesinde kafirlerin prestijleri çöküntüye uğradı... Hedeflerine varamamanın vermiş olduğu üzüntüyle yürekleri yandı… Engel olarak gördükleri bu erkekleri ortadan kaldırmak için can parelerini yitirdiler. Milyar dolarlar harcadılar ve daha da harcayacaklar.
İnsanların gözlerinde büyüttükleri, onların izni dahilinde hiçbir şeyin olmayacağı kanaati oluşmaya başlayınca, bir avuç genç erkekler vesilesiyle bu ümmet cesaret sahibi oldu.
İşte onlar, gerçekten kendilerine erkeklik vasfı uyanlardır. Kuran sofrasında terbiye edilmişlerdir. Onlar, Allah yolunda düşmana karşı canı ve malıyla mücadele verirken, başkaları uyuşturucu sözlerle ve parıltılı konferanslarla mücadele verirler. Amerika’dan, Rusya’dan, bombalardan korkmazlar… Bu ancak, alçalmayı reddeden erkeklerin emelidir.
Saldırgana karşı durmayı ve zulme uğrayana yardım etmeyi içeren anlaşmalar ve ittifaklar nerede?
Barış davetçileri ve barışa çağıranlar, barış kültürünü tartışanlar nerede!?
Şüphesiz ki Cihad beldeleri, adil olmayan barışları süslemeye çalışan kalemlerin kırılması ve asılsız iddiaların boşa çıkması için Allah’ın izniyle dininde aşağılığı reddeden gururlu erkekler doğuracaktır!
Mademki hiçbir kaçış yoktur ölümden
Utançtır öyleyse bir korkak gibi can vermen…
‘Müminler arasında Allah’a verdikleri sözde içtenlikle sebat gösteren nice erkekler vardır. İşte onlardan kimi, sözünü yerine getirip o yolda canını vermiştir; kimi de (şehitliği) beklemektedir. Onlar hiçbir şekilde (sözlerini) değiştirmemişlerdir.’ (Ahzab/23)
رِجَالٌ لَّا تُلْهِيهِمْ تِجَارَةٌ وَلَا بَيْعٌ عَن ذِكْرِ اللَّهِ
‘(Bunlar) kendilerini ticaretinde, alışverişinde, Allah’ı zikretmekten alıkoymadığı erkeklerdir (yiğitlerdir)…’ (Nur/37)
Rical; Erkekler demektir… Erkeklik, kadının karşılığı olan erkeklik manasında olduğu gibi bunun dışında da birçok anlamlara delalet etmektedir.
Araplar, iki kişi arasında tercih yaparken ve birini diğerine üstün tutarken ‘ercelur-raculeyn/iki erkeğin en erkek olanı’ derler.
Kudretli olmaya ve olaylara göğüs germeye işaret etmek için ‘raculu’s-saa/vaktinin adamı’ derler.
Günümüzde ne yazık ki büyük bir kavram kargaşası yaşanıyor. Bu kavramlardan bir tanesi de hiç şüphesiz ‘erkeklik’ kavramıdır. Bir genç, arkadaşları kötülük bataklıklarını yalayınca -kendince erkek olmak için- onları takip eder. Sigara, esrar içki ve kız arkadaşının olmasını erkeklik olarak addeder. Bazı insanların ‘erkeklik’ kavramından anladıkları ise zenginliktir. Bir kimsenin malı mülkü varsa, aşireti çoksa onu adamdan (erkekten) sayarlar.
Ümmet, son zamanlarda ve bazı çevrelerde, erkeklikle hiçbir bağlantısı olmayan bir edebiyat musibetine uğramıştır. Adi sözler, seviyesiz lafızlar ve utanç verici bir kadınlaşma…
Müslüman ise ‘gerçek erkekliği’ Yüce Allah’ın ve Nebisi Muhammed s.a.v’in belirttiği şekilde anlar. İslam şeriatında ‘erkekliğin’ ölçüsü amellerin üstünlüğü ve güzel ahlaktır.
Erkekler, cisimlerinin büyüklüğüne ve şekillerinin güzelliğine göre değerlendirilmezler!
Ali r.a’den rivayet edildiğine göre;
‘Abdullah b. Mes’ud, ağaca çıkarken sahabeler, bacağına baktılar ve bacaklarının inceliğine güldüler.’ Resulullah s.a.v şöyle buyurdu; ‘Ne gülüyorsunuz? Şüphesiz Abdullah’ın bir bacağı Kıyamet günü mizanda Uhud dağından daha ağır basacaktır.’ (İmam Ahmed)
Cılız olan Abdullah b. Mesud Kıyamet gününde en erkek olan kişilerden biridir… Gerçek erkeklik o zor günde (kıyamette) kendini kurtarandır… Gerçek erkeklik işte budur.
Kuran’da, kadının karşıtı olan erkek türüne işaret edilmekle birlikte, erkeğe ayrıcalık veren ve kişiyi yücelten başka anlamlarda da kullanılmıştır. Kuran’da seçkin insanlar (peygamberler) için ‘erkekler’ tabiri kullanılmıştır;
وَمَا أَرْسَلْنَا مِن قَبْلِكَ إِلاَّ رِجَالاً نُّوحِي إِلَيْهِمْ
‘Senden önce (peygamber olarak) gönderdiklerimiz, kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkaları değildi…’ (Nahl/43)
Hakkı söyleyen ve hak ehline yardım edip onları destekleyenleri de Allah s.w.t ‘erkek’ olarak vasıflandırmıştır;
وَجَاء رَجُلٌ مِّنْ أَقْصَى الْمَدِينَةِ يَسْعَى قَالَ يَا مُوسَى إِنَّ الْمَلَأَ يَأْتَمِرُونَ بِكَ لِيَقْتُلُوكَ فَاخْرُجْ إِنِّي لَكَ مِنَ النَّاصِحِينَ
‘Derken şehrin uzak tarafından bir erkek koşarak geldi. Dedi ki: Ey Musa! İleri gelenler seni öldürmek için hakkında danışıyorlar. Çık git! Muhakkak ben sana öğüt verenlerdenim.’ (Kasas/20)
Ve Allah s.w.t, Musa a.s’ı müdafaa eden başka bir ‘erkekten’ bahsederek şöyle buyurur;
وَقَالَ رَجُلٌ مُّؤْمِنٌ مِّنْ آلِ فِرْعَوْنَ يَكْتُمُ إِيمَانَهُ أَتَقْتُلُونَ رَجُلاً أَن يَقُولَ رَبِّيَ اللَّهُ وَقَدْ جَاءكُم بِالْبَيِّنَاتِ مِن رَّبِّكُمْ
‘Firavun ailesinden (olan ve o ana kadar) imanını gizleyen mümin bir erkek dedi ki: Siz, bir adamı sırf ‘Rabbim Allah’tır’ dedi diye öldürecek misiniz? Halbuki o size Rabbinizden apaçık belgelerle geldi…’ (Mümin/28)
Gerçek erkek sözünün eridir… Verdiği sözü yerine getirir… Doğru yolda sabit kalır… Allah s.w.t şöyle buyurur;
‘Müminler arasında Allah’a verdikleri sözde içtenlikle sebat gösteren nice erkekler vardır. İşte onlardan kimi, sözünü yerine getirip o yolda canını vermiştir; kimi de (şehitliği) beklemektedir. Onlar hiçbir şekilde (sözlerini) değiştirmemişlerdir.’ (Ahzab/23)
Gerçek erkeklik gerçeğe ters düşmekten sakınmaktır. Erkekler gerçekçidir… Gerçeklere tabi olurlar. Erkeklik istenilen bir şeydir. Gayesi olanlar, erkeklik vasfıyla süslenmeye çalışırlar. Ciddi adamlar, erkekliğin anlamıyla yücelir. Erkeklik sağlam bir inanç ile yerleşir ve doğru bir terbiye ile gelişir.
Allah’tan yüz çevirenler ise kastettiğimiz erkeklerden değildir. Bedenleri büyük olan, dilleri hikmetten ve akılları doğru görüşten yoksun olanlarda değildir… Gerçek erkeklik İslam’a göre yaşam sürendir.
Bu çağda erkeklikten söz etmek size ‘Cihad eden Mücahitleri’ hatırlatmalıdır. Onlardan kimileri bünye olarak zayıf bedenlere sahip olsalar bile, imanın vermiş olduğu cesaretle ölümü göze alan erkeklerdir. Cihad eden mücahitlerin yaş ortalaması 16-30 yaş arasında olan bu genç erkekler sayesinde kafirlerin prestijleri çöküntüye uğradı... Hedeflerine varamamanın vermiş olduğu üzüntüyle yürekleri yandı… Engel olarak gördükleri bu erkekleri ortadan kaldırmak için can parelerini yitirdiler. Milyar dolarlar harcadılar ve daha da harcayacaklar.
İnsanların gözlerinde büyüttükleri, onların izni dahilinde hiçbir şeyin olmayacağı kanaati oluşmaya başlayınca, bir avuç genç erkekler vesilesiyle bu ümmet cesaret sahibi oldu.
İşte onlar, gerçekten kendilerine erkeklik vasfı uyanlardır. Kuran sofrasında terbiye edilmişlerdir. Onlar, Allah yolunda düşmana karşı canı ve malıyla mücadele verirken, başkaları uyuşturucu sözlerle ve parıltılı konferanslarla mücadele verirler. Amerika’dan, Rusya’dan, bombalardan korkmazlar… Bu ancak, alçalmayı reddeden erkeklerin emelidir.
Saldırgana karşı durmayı ve zulme uğrayana yardım etmeyi içeren anlaşmalar ve ittifaklar nerede?
Barış davetçileri ve barışa çağıranlar, barış kültürünü tartışanlar nerede!?
Şüphesiz ki Cihad beldeleri, adil olmayan barışları süslemeye çalışan kalemlerin kırılması ve asılsız iddiaların boşa çıkması için Allah’ın izniyle dininde aşağılığı reddeden gururlu erkekler doğuracaktır!
Mademki hiçbir kaçış yoktur ölümden
Utançtır öyleyse bir korkak gibi can vermen…
Son düzenleme:
