GUANTANAMO PAKİSTAN
Habbab Çetin Akdeniz
“Bu hücrede ikinci günüm. İlk günden beri sürekli çığlıklar duyuyorum. Aniden yükselen çığlıklar… Biri yalvarıyor. Başka biri tekbirler getirerek Allah’tan yardım diliyor. Bazen aynı anda yükselen farklı farklı çığlıklar bir birine karışır ve garip bir ses yumağı oluşur. Uzaklardan gelen bir inilti gibi duyulan çığlıklarda olur. Gerilim ale-tinden çıkan akım sesi bile çoğu çığlıklardan daha canlı duyulur. Çoğu zaman cop darbelerinden çıkan sesler, bağıracak mecali kalmayan mahkûmların çığlıklarından daha gür çıkar. Sürekli açılıp kapanan sürgülü demir ka-pıların homurtuları, hücremizin önünden geçirilerek iş-kenceye götürülen mahkûmların heyecan ve korku dolu nefes alışverişlerine karışır. Her kapı çarpmasından sonra ya işkenceden getirilen bir mahkûmun hücredeki iniltileri duyulur, ya yeni bir mahkûm getirilmiştir, ya da bir mahkûm bir daha dönmemek üzere götürülmektedir.”