T
Çevrimdışı
(Alıntıdır)
BBC bir haber yayınladı, daha doğrusu bir röportaj. “Biz kadınlar neden camide arka safta namaz kılıyoruz? Oysaki erkeklerle aynı sırada oturup ders çalışabiliyoruz. Camiye geldiğimde bu durum değişiyor.” diyor özetle başı kapalı kafası karışık genç kız.
Durup düşünüyorum; erkeklerle aynı safta namaz kılmak neden istensin? İslam dini bunu yasaklıyor, Peygamber efendimizin hadisleri ortada. Neden böyle gereksiz bir konu açılıyor hiç düşündünüz mü? Dahası, böyle gereksiz bir konuyu koskoca İngiliz devlet televizyonu olan BBC neden haber yapıyor?
Bakın aslında sondan gidersek meseleyi anlıyoruz. Biz BBC’de çalışsak, bir genç kızla röportaj yapsak, “neden erkekler papaz oluyor da kadınlar papaz olamıyor” dese, BBC bunu haber yapar mı? Böyle gereksiz bir haberden sonra bize maaş vermeye devam eder mi?
Öncelikle bu bayana cevap vermek gerekirse;
Hristiyanlık dininde kadın papaz olamaz, bunu sen keyfine göre değiştiremezsin. İslam dinini ise keyfine göre hiç değiştiremezsin. İslam dininde kadın arka safta kılar, bunu beğenmeyenler yarın da “neden kadınlar başörtüsü takıyor, erkekler taksın” diyecek emin olun. Hatta bu camiye gelmeye kafayı takmış feminist kızların 5 vakit namaz kıldıklarını bile sanmıyorum. Maksat muhalif olmak, farklı durmak, gündem olmak. Din bu kardeşim, beğeniyorsan git ineğe tap, ateist ol, Buda’ya tap. Ama milletin kafasına ve nefsine göre İslam dini değişmez, değişemez, bunu da bilin. Olmadı kendi mezhebinizi kurup kadın imam da atayıp feminizm mezhebini kurduk deyin, tutmaz, kendi kendinize takılır sonra da dükkanınızı kapatırsınız. Siz bile kendinize inanmazsınız.
Medya projesine gelince;
Mesele bu haberin absürd olmasında, belki de haberin kendisi bile ısmarlama yani proje olmasında değil. Mesele İslami kamuoyunun savunma psikolojisi içinde olması ve delinin attığı taşı kırk akıllının çıkarmak için kafa yormasında.
Örnekleri çoğaltabiliriz. Bir hafta deve sidiği, bir hafta kadınlar namazda neden aynı safta değil, bir hafta kadınlar neden imam olmuyor derler, haftaya İslam’da çok evlilik, sonra Cübbeli Ahmet’in din üzerinden ticaret haberi, ardından çocuk yaşta evlilik, ertesinde İslam’da kadına şiddet var mı…
Bitmez bu konular, her hafta birini açıp sol medyaya malzeme verip önümüze ısıtıp ısıtıp veriyorlar. Zaten dertleri bunları gündem edip bir çözüme kavuşturmak değil, dertleri milleti İslam’dan soğutmak, gençlerin kafasını karıştırmak. Başarıyorlar da, milleti Hristiyan yapamadılar ama Ehli Sünnet akideden, mezheplerden ve amellerden soğutmayı başardılar.
Bunları bitiremezsiniz. BBC bile seviyeyi bu kadar düşürmüşse daha da bu tarz haberler artacak demektir. Müslüman cemaatlerin hocaları ve sivil toplumun kanaat önderleri komisyon kurmalı, kendi gündemlerini topluma ve medyaya dayatmalı. En başta mesele de tevhide davet olmalı, sonra da sosyal konular ve haklarımız için mücadele edilmeli.
Örnek olarak;
– Türkiye’de biz Müslümanlar neden Yunanistan ve İngiltere’deki gibi en azından miras ve evlilik gibi konularda bile İslam hukukundan mahrum bırakılıyoruz? Bu ülkelerde iki çeşit hukuk var iken neden bizde tek tip hukuk dayatılıyor?
– 28 Şubat mağdurları hala hapiste, Ergenekoncular ise çoktan hapisten çıktı. Bu mağduriyetler neden giderilmiyor?
– Türkiye’de başörtülü ve sakallı Müslümanlara karşı laikler solcular her mekanda nefret suçu işliyor, neden ceza almıyorlar?
– Türkiye’deki Müslümanlar evlatlarını bağımsız medreselerde okutmak istiyorlar. Avrupa’da papaz okulları var, neden Türkiye’de de bu şekilde bağımsız medrese hakkımız olmasın? Neden neredeyse her şehirde her cemaatin ve tarikatın şuan de-facto (fiili olarak, uygulamada) sürdürdüğü medreseler merdiven altına itiliyor?
Daha oturup kafa yorulsa birçok konu başlığı çıkarılır ve bunlar medyada gündem edilir. Ancak Müslümanlar bağımsız medyalar kurmaktan, sivil toplum olarak hak aramaktan fersah fersah uzak. Bu şekilde biz bize sosyal medyada paylaşarak gündem belirlememiz mümkün değil, etken değil edilgen hale düşüyoruz ve saçma sapan solcu itirazlarına cevap vermekle yıllarımızı tüketiyor.
Allah Türkiye’deki İslami kesime basiret ve feraset versin inşallah.
-Miraç Karaaslan
BBC bir haber yayınladı, daha doğrusu bir röportaj. “Biz kadınlar neden camide arka safta namaz kılıyoruz? Oysaki erkeklerle aynı sırada oturup ders çalışabiliyoruz. Camiye geldiğimde bu durum değişiyor.” diyor özetle başı kapalı kafası karışık genç kız.
Durup düşünüyorum; erkeklerle aynı safta namaz kılmak neden istensin? İslam dini bunu yasaklıyor, Peygamber efendimizin hadisleri ortada. Neden böyle gereksiz bir konu açılıyor hiç düşündünüz mü? Dahası, böyle gereksiz bir konuyu koskoca İngiliz devlet televizyonu olan BBC neden haber yapıyor?
Bakın aslında sondan gidersek meseleyi anlıyoruz. Biz BBC’de çalışsak, bir genç kızla röportaj yapsak, “neden erkekler papaz oluyor da kadınlar papaz olamıyor” dese, BBC bunu haber yapar mı? Böyle gereksiz bir haberden sonra bize maaş vermeye devam eder mi?
Öncelikle bu bayana cevap vermek gerekirse;
Hristiyanlık dininde kadın papaz olamaz, bunu sen keyfine göre değiştiremezsin. İslam dinini ise keyfine göre hiç değiştiremezsin. İslam dininde kadın arka safta kılar, bunu beğenmeyenler yarın da “neden kadınlar başörtüsü takıyor, erkekler taksın” diyecek emin olun. Hatta bu camiye gelmeye kafayı takmış feminist kızların 5 vakit namaz kıldıklarını bile sanmıyorum. Maksat muhalif olmak, farklı durmak, gündem olmak. Din bu kardeşim, beğeniyorsan git ineğe tap, ateist ol, Buda’ya tap. Ama milletin kafasına ve nefsine göre İslam dini değişmez, değişemez, bunu da bilin. Olmadı kendi mezhebinizi kurup kadın imam da atayıp feminizm mezhebini kurduk deyin, tutmaz, kendi kendinize takılır sonra da dükkanınızı kapatırsınız. Siz bile kendinize inanmazsınız.
Medya projesine gelince;
Mesele bu haberin absürd olmasında, belki de haberin kendisi bile ısmarlama yani proje olmasında değil. Mesele İslami kamuoyunun savunma psikolojisi içinde olması ve delinin attığı taşı kırk akıllının çıkarmak için kafa yormasında.
Örnekleri çoğaltabiliriz. Bir hafta deve sidiği, bir hafta kadınlar namazda neden aynı safta değil, bir hafta kadınlar neden imam olmuyor derler, haftaya İslam’da çok evlilik, sonra Cübbeli Ahmet’in din üzerinden ticaret haberi, ardından çocuk yaşta evlilik, ertesinde İslam’da kadına şiddet var mı…
Bitmez bu konular, her hafta birini açıp sol medyaya malzeme verip önümüze ısıtıp ısıtıp veriyorlar. Zaten dertleri bunları gündem edip bir çözüme kavuşturmak değil, dertleri milleti İslam’dan soğutmak, gençlerin kafasını karıştırmak. Başarıyorlar da, milleti Hristiyan yapamadılar ama Ehli Sünnet akideden, mezheplerden ve amellerden soğutmayı başardılar.
Bunları bitiremezsiniz. BBC bile seviyeyi bu kadar düşürmüşse daha da bu tarz haberler artacak demektir. Müslüman cemaatlerin hocaları ve sivil toplumun kanaat önderleri komisyon kurmalı, kendi gündemlerini topluma ve medyaya dayatmalı. En başta mesele de tevhide davet olmalı, sonra da sosyal konular ve haklarımız için mücadele edilmeli.
Örnek olarak;
– Türkiye’de biz Müslümanlar neden Yunanistan ve İngiltere’deki gibi en azından miras ve evlilik gibi konularda bile İslam hukukundan mahrum bırakılıyoruz? Bu ülkelerde iki çeşit hukuk var iken neden bizde tek tip hukuk dayatılıyor?
– 28 Şubat mağdurları hala hapiste, Ergenekoncular ise çoktan hapisten çıktı. Bu mağduriyetler neden giderilmiyor?
– Türkiye’de başörtülü ve sakallı Müslümanlara karşı laikler solcular her mekanda nefret suçu işliyor, neden ceza almıyorlar?
– Türkiye’deki Müslümanlar evlatlarını bağımsız medreselerde okutmak istiyorlar. Avrupa’da papaz okulları var, neden Türkiye’de de bu şekilde bağımsız medrese hakkımız olmasın? Neden neredeyse her şehirde her cemaatin ve tarikatın şuan de-facto (fiili olarak, uygulamada) sürdürdüğü medreseler merdiven altına itiliyor?
Daha oturup kafa yorulsa birçok konu başlığı çıkarılır ve bunlar medyada gündem edilir. Ancak Müslümanlar bağımsız medyalar kurmaktan, sivil toplum olarak hak aramaktan fersah fersah uzak. Bu şekilde biz bize sosyal medyada paylaşarak gündem belirlememiz mümkün değil, etken değil edilgen hale düşüyoruz ve saçma sapan solcu itirazlarına cevap vermekle yıllarımızı tüketiyor.
Allah Türkiye’deki İslami kesime basiret ve feraset versin inşallah.
-Miraç Karaaslan