Çevrimdışı
Hakim Ebu Abdullah en-Nisaburî dedi ki: Abdullah b. Ali b. Medinî şöyle dedi: Babamın şöyle dediğini işittim: «Beş hadis rivayet edilmektedir ki bunların aslı yoktur. Rasûlullah'tan da gelmemiştir. Bu hadisler şunlardır:
1 - Eğer dilenci sadık olsaydı, onu boş çeviren iflah olmazdı.
2 - Göz ağrısından başka ağrı yoktur.
3 - Borç kederinden başka keder yoktur.
4 - Güneş, battıktan sonra Ebu Talib o
ğlu Ali için tekrar ufka döndürüldü.
5 - Ben Allah katında o kadar kıymetliyim ki, beni yer altında iki yüz sene kadar bekletmez.»
Tahavî, Ebu hanife'nin de bunu inkar ettiğini ve rivayet edenleri küçümsediğini söyler ve şöyle bir nakilde bulunur:
«Ebu Abbas b. Ukde, Bişar b. Dira'ın şöyle dediğim rivayet etti: Ebu Hanife, Muhammed b. Numan'a rastladı ve ona şöyle dedi:
- Güneşin battıktan sonra tekrar ufka döndürüldüğünü ifade eden hadisi kimden rivayet ettin?
- Senin "Ey Sariye dağa" mealindeki hadisi kendisinden rivayet ettiğin adamdan başka birinden rivayet ettim.»
Muteber imamlardan biri olan İmam Ebu Hanife, Kufelidir. Ali (ra)’ı Allah ve Rasûlü'nün verdikleri faziletten daha üstün bir fazilete sahip kılmak ve onu aşırı derecede sevmekle itham edilmemiştir. Bununla beraber o, bu hadisi rivayet eden kimsenin rivayetini kabul etmemiştir. Muhammed b. Numan'ın ona verdiği cevap, sadece bir sataşmadır uygunsuz bir saldırıdır. Yani Muhammed b. Numan, ona şöyle demek istemiştir:
«Her ne kadar garipse de ben, Ali'nin faziletine dair olan bu hadisi rivayet ettim. Bu hadis, gariblikte senin rivayet etmiş olduğun ve Ömer b. Hattab'ın faziletini beyan eden: «Ey Sariye dağa» hadisi kadardır.» O ne kadar garipse, bu da o kadar gariptir. Bu, Muhammed b. Numan'dan sahih olarak gelmiş bir rivayet değildir. (Bidaye 6/85-86)
İbni Teymiyye (rh.a), Minhacu's-Sünne'de Muhammed b. Numan'a şöyle eleştiri getirir:
"İmam Ebu Hanife (ra) Ömer (ra) ve Ali (ra)'ın kerametini inkar etmiyor ki. Bilakis akla ve dine aykırı bir olayı inkar ediyor. Bunu yalancı ve meçhul kişilerden başkası rivayet etmemiştir.
Hem "ya Sariye dağa çekil" hadisi yalan olsa bile bundan senin de başka bir yalanı nakletmen gerekmez ki (Minhacu's-Sünne 4/195)
İbni Hacer (ra) da Muhammed b. Numan hakkında şu bilgileri verir:
"Ona şeytanu't-tak lakabı verilmiştir. Ona bu adı takan İmam Ebu Hanife'dir. Tak çarşısındaki şeytan anlamına gelir. (Lisanu'l-Mizan 5/301)
Bu üç tesbiti de topluca bulacağımız eser: Muhammed Abdurreşid en-Numani'nin "Ebu Hanife'nin Hadis İlmindeki Yeri" Tahkik: Abdul-Fettah Ebu Ğudde (rh) s: 25-26
(Rağbet Y.)
1 - Eğer dilenci sadık olsaydı, onu boş çeviren iflah olmazdı.
2 - Göz ağrısından başka ağrı yoktur.
3 - Borç kederinden başka keder yoktur.
4 - Güneş, battıktan sonra Ebu Talib o
ğlu Ali için tekrar ufka döndürüldü.
5 - Ben Allah katında o kadar kıymetliyim ki, beni yer altında iki yüz sene kadar bekletmez.»
Tahavî, Ebu hanife'nin de bunu inkar ettiğini ve rivayet edenleri küçümsediğini söyler ve şöyle bir nakilde bulunur:
«Ebu Abbas b. Ukde, Bişar b. Dira'ın şöyle dediğim rivayet etti: Ebu Hanife, Muhammed b. Numan'a rastladı ve ona şöyle dedi:
- Güneşin battıktan sonra tekrar ufka döndürüldüğünü ifade eden hadisi kimden rivayet ettin?
- Senin "Ey Sariye dağa" mealindeki hadisi kendisinden rivayet ettiğin adamdan başka birinden rivayet ettim.»
Muteber imamlardan biri olan İmam Ebu Hanife, Kufelidir. Ali (ra)’ı Allah ve Rasûlü'nün verdikleri faziletten daha üstün bir fazilete sahip kılmak ve onu aşırı derecede sevmekle itham edilmemiştir. Bununla beraber o, bu hadisi rivayet eden kimsenin rivayetini kabul etmemiştir. Muhammed b. Numan'ın ona verdiği cevap, sadece bir sataşmadır uygunsuz bir saldırıdır. Yani Muhammed b. Numan, ona şöyle demek istemiştir:
«Her ne kadar garipse de ben, Ali'nin faziletine dair olan bu hadisi rivayet ettim. Bu hadis, gariblikte senin rivayet etmiş olduğun ve Ömer b. Hattab'ın faziletini beyan eden: «Ey Sariye dağa» hadisi kadardır.» O ne kadar garipse, bu da o kadar gariptir. Bu, Muhammed b. Numan'dan sahih olarak gelmiş bir rivayet değildir. (Bidaye 6/85-86)
İbni Teymiyye (rh.a), Minhacu's-Sünne'de Muhammed b. Numan'a şöyle eleştiri getirir:
"İmam Ebu Hanife (ra) Ömer (ra) ve Ali (ra)'ın kerametini inkar etmiyor ki. Bilakis akla ve dine aykırı bir olayı inkar ediyor. Bunu yalancı ve meçhul kişilerden başkası rivayet etmemiştir.
Hem "ya Sariye dağa çekil" hadisi yalan olsa bile bundan senin de başka bir yalanı nakletmen gerekmez ki (Minhacu's-Sünne 4/195)
İbni Hacer (ra) da Muhammed b. Numan hakkında şu bilgileri verir:
"Ona şeytanu't-tak lakabı verilmiştir. Ona bu adı takan İmam Ebu Hanife'dir. Tak çarşısındaki şeytan anlamına gelir. (Lisanu'l-Mizan 5/301)
Bu üç tesbiti de topluca bulacağımız eser: Muhammed Abdurreşid en-Numani'nin "Ebu Hanife'nin Hadis İlmindeki Yeri" Tahkik: Abdul-Fettah Ebu Ğudde (rh) s: 25-26
(Rağbet Y.)
