Üstad Seyyid Kutub rahimehullah şöyle der:
‘’Fakat «Cahiliye Toplumu» nedir? İslâm bu topluma hangi metodla karşı koyar?
Cahiliye toplumu, Müslüman toplumunun dışında kalan her çeşit toplumdur. Objektif bir tarif yapmak istersek şöyle deriz. Gerek inanç ve düşünce tarzında, gerek ibadet kasdı taşıyan davranışlarda ve gerekse hukukî yasalarda belirecek ortaksız Allah'a kul olma ilkesine dayanmayan bir toplum cahiliye toplumudur.
Böyle bir objektif tarife göre günümüzde fiilen varolan bütün
toplumlar, «Cahiliye Toplumu» kategorisine girer!‘’
Bkz. Yoldakı İşaretler sy, 59-60
قال سيد قطب:
ولكن ما هو «المجتمع الجاهلي»؟ وما هو منهج الإسلام في مواجهته؟
إن المجتمع الجاهلي هو كل مجتمع غير المجتمع المسلم، وإذا أردنا التحديد الموضوعي قلنا: إنه هو كل مجتمع لا يخلص عبوديته لله وحده .. متمثلة هذه العبودية في التصور الاعتقادي، وفي الشعائر التعبدية، وفي الشعائر القانونية ..
وبهذا التعريف الموضوعي تدخل في إطار «المجتمع الجاهلي» جميع المجتمعات القائمة اليوم في الأرض فعلا !!
[معالم في الطريق ص ٨٨ - ٨٩]
Rahimehullah yine şöyle der:
‘’Son olarak cahiliye toplumu kategorisine kendilerini müslüman
sanan toplumlar da girer.
Bu toplumların cahiliye toplumu sınıfına girmesi Allah'dan baş
kasının uluhiyetine inandıkları için veya ibadet maksadi taşıyan davranışları Allah'dan başkasına sundukları için değildir. Bu toplumlar, hayat düzenlerinde tek Allah'a kul olma ilkesini benimsemedikleri için bu Sınıfa girerler. Bu toplumlar, her ne kadar Allah'dan başka hiç kimsenin uluhiyetine inanmıyorlarsa da, uluhiyetin başta gelen özelliğini Allah'dan baskasına yakıştırarak Allah'dan başkasının egemenliğini tanımakta ve sosyal düzenlerini, kanunlarını, değer hükümlerini, kriterlerini, geleneklerini, kültürlerini ve hemen hemen bütün
sosyal kurumlarını bu yetkisiz egemenlik kaynağına dayandırmaktadırlar.‘’
Bkz. Yoldakı İşaretler sy, 62
قال سيد قطب:
وأخيراً يدخل في إطار المجتمع الجاهلي تلك المجتمعات التي تزعم لنفسها أنها "مسلمة"!.
وهذه المجتمعات لا تدخل في هذا الإطار؛ لأنها تعتقد بألوهية أحد غير الله، ولا أنها تقدم الشعائر التعبدية لغير الله أيضاً، ولكنها تدخل في هذا الإطار لأنها لا تدين بالعبودية لله وحده في نظام حياتها؛ فهي – وإن لم تعتقد بألوهية أحد إلا الله – تعطي أخص خصائص الألوهية لغير الله، فتدين بحاكمية غير الله، فتتلقى من هذه الحاكمية نظامها، وشرائعها، وقيمها، وموازينها، وعاداتها، وتقاليدها... وكل مقومات حياتها تقريباً!.
[معالم في الطريق ص ٩١ - ٩٢]
Üstad SEYYİD KUTUB (rahimehullah) şöyle der:
"Ancak insanların çoğu bilmezler" (Yusuf: 40)
“Bilmediklerinden ötürüdür ki Allah'ın bu dosdoğru dinine uymamaktadırlar Bu noktada hiçbir şey bilmeyen bir kimsenin, ne inanması beklenebilir, ne de gerekenleri yapması! Dinin özünü ve gerçeğini bilmeyen birtakım kimseleri, onlar da bu dine mensup diye nitelemek ne akla sığar, ne de realiteye! Bu tür kimseleri müslüman olarak niteleyip eksikliklerinin faturasını da bilgisizliklerine çıkarmak geçerli bir mazeret değildir. Zira bilgisizlik ya da bilmemek, söz konusu niteliği taşıyabilmeyi anında engellemektedir Aslında bir şeye inanmak, o şeyi bilip öğrenmiş olmanın sonucudur Akla da mantığa da uygun olanı budur Bunun böyle olduğu zaten kendiliğinden apaçık ortadadır”
(Fi’Zilal’il Kur’an)
قال سيد قطب:
ولكن أكثر الناس لا يعلمون ..
وكونهم "لا يعلمون" لا يجعلهم على دين الله القيم. فالذي لا يعلم شيئا لا يملك الاعتقاد فيه ولا تحقيقه.. فإذا وجد ناس لا يعلمون حقيقة الدين، لم يعد من الممكن عقلا وواقعا وصفهم بأنهم على هذا الدين! ولم يقم جهلهم عذرا لهم يسبغ عليهم صفة الإسلام. ذلك أن الجهل مانع للصفة ابتداء. فاعتقاد شيء فرع عن العلم به.. وهذا منطق العقل والواقع.. بل منطق البداهة الواضح.
[في ظلال القرآن (١٩٩١/٤)]
Seyyid Kutub رحمه اللّه تعالى şöyle der:
"Bugün yeryüzünde ne bir İslam devleti ne de bir İslam toplumu vardır. Muamelenin kuralı, Allah'ın şeriatı ve İslam hukukudur."
Bkz. Fi Zilali’l-Kur’an, 4/2122
قال سيد قطب:
"إنه ليس على وجه الأرض اليوم دولة مسلمة، ولا مجتمع مسلم، قاعدة التعامل فيه هي شريعة الله والفقة الإسلامي."
[في ظلال القرآن [(٢١٢٢/٤)]
Seyyid Kutub رحمه اللّه تعالى şöyle der:
"Aslında mesele küfür ve iman meselesidir. Mesele şirk ve tevhid meselesidir. Mesele cahiliye ve İslam meselesidir. Açıkça bilinmesi gereken husus budur. Cahiliye hayatı yaşıyan şu insanlar, iddia ettikleri gibi Müslüman değildirler. Eğer onların arasında kendi kendini aldatarak veya başkalarını kandırarak İslamın cahiliye ile bağdaşabileceğine inananlar varsa, bu kendilerinin bileceği bir şeydir. Fakat onların aldanması veya başkalarını kandırması gözler önündeki gerçeği asla değiştiremez. İslam bu değildir. Bu kimseler de Müslüman değildir. Bu günün daveti, bu cahiliye mensuplarını İslama döndürerek onları yeni baştan Müslüman yapmak görevi ile öncelikle karşı karşıyadır."
Bkz. Yoldakı İşaretler sy, 158
قال سيد قطب:
"والمسألة في حقيقتها مسألة كفر وإيمان، مسألة شرك وتوحيد، مسألة جاهلية وإسلام، وهذا ما ينبغي أن يكون واضحاً، إنَّ الناس ليسوا مسلمين كما يدَّعون، وهم يحيون حياة الجاهلية، وإذا كان فيهم من يريد أن يخدع نفسه، أو يخدع الآخرين، فيعتقد أنَّ الإسلام ممكن أن يستقيم مع هذه الجاهلية، فله ذلك، ولكن انخداعه أو خداعه لا يغيِّر من حقيقة الواقع شيئاً، ليس هذا إسلاماً، وليس هؤلاء مسلمين."
[معالم في الطريق ص ١٥٨]
.
Üstad Seyyid Kutub (Allah şehadetini kabul etsin) eğer bugün Türkiye'de yaşasaydı, şu savunduğu fikirlerinden dolayı ilk önce onu, arkasından timsah gözyaşı döken "İslamcılar" aşırı(!) tekfirci(!) ilan ederdi.
‘’Fakat «Cahiliye Toplumu» nedir? İslâm bu topluma hangi metodla karşı koyar?
Cahiliye toplumu, Müslüman toplumunun dışında kalan her çeşit toplumdur. Objektif bir tarif yapmak istersek şöyle deriz. Gerek inanç ve düşünce tarzında, gerek ibadet kasdı taşıyan davranışlarda ve gerekse hukukî yasalarda belirecek ortaksız Allah'a kul olma ilkesine dayanmayan bir toplum cahiliye toplumudur.
Böyle bir objektif tarife göre günümüzde fiilen varolan bütün
toplumlar, «Cahiliye Toplumu» kategorisine girer!‘’
Bkz. Yoldakı İşaretler sy, 59-60
قال سيد قطب:
ولكن ما هو «المجتمع الجاهلي»؟ وما هو منهج الإسلام في مواجهته؟
إن المجتمع الجاهلي هو كل مجتمع غير المجتمع المسلم، وإذا أردنا التحديد الموضوعي قلنا: إنه هو كل مجتمع لا يخلص عبوديته لله وحده .. متمثلة هذه العبودية في التصور الاعتقادي، وفي الشعائر التعبدية، وفي الشعائر القانونية ..
وبهذا التعريف الموضوعي تدخل في إطار «المجتمع الجاهلي» جميع المجتمعات القائمة اليوم في الأرض فعلا !!
[معالم في الطريق ص ٨٨ - ٨٩]
Rahimehullah yine şöyle der:
‘’Son olarak cahiliye toplumu kategorisine kendilerini müslüman
sanan toplumlar da girer.
Bu toplumların cahiliye toplumu sınıfına girmesi Allah'dan baş
kasının uluhiyetine inandıkları için veya ibadet maksadi taşıyan davranışları Allah'dan başkasına sundukları için değildir. Bu toplumlar, hayat düzenlerinde tek Allah'a kul olma ilkesini benimsemedikleri için bu Sınıfa girerler. Bu toplumlar, her ne kadar Allah'dan başka hiç kimsenin uluhiyetine inanmıyorlarsa da, uluhiyetin başta gelen özelliğini Allah'dan baskasına yakıştırarak Allah'dan başkasının egemenliğini tanımakta ve sosyal düzenlerini, kanunlarını, değer hükümlerini, kriterlerini, geleneklerini, kültürlerini ve hemen hemen bütün
sosyal kurumlarını bu yetkisiz egemenlik kaynağına dayandırmaktadırlar.‘’
Bkz. Yoldakı İşaretler sy, 62
قال سيد قطب:
وأخيراً يدخل في إطار المجتمع الجاهلي تلك المجتمعات التي تزعم لنفسها أنها "مسلمة"!.
وهذه المجتمعات لا تدخل في هذا الإطار؛ لأنها تعتقد بألوهية أحد غير الله، ولا أنها تقدم الشعائر التعبدية لغير الله أيضاً، ولكنها تدخل في هذا الإطار لأنها لا تدين بالعبودية لله وحده في نظام حياتها؛ فهي – وإن لم تعتقد بألوهية أحد إلا الله – تعطي أخص خصائص الألوهية لغير الله، فتدين بحاكمية غير الله، فتتلقى من هذه الحاكمية نظامها، وشرائعها، وقيمها، وموازينها، وعاداتها، وتقاليدها... وكل مقومات حياتها تقريباً!.
[معالم في الطريق ص ٩١ - ٩٢]
Üstad SEYYİD KUTUB (rahimehullah) şöyle der:
"Ancak insanların çoğu bilmezler" (Yusuf: 40)
“Bilmediklerinden ötürüdür ki Allah'ın bu dosdoğru dinine uymamaktadırlar Bu noktada hiçbir şey bilmeyen bir kimsenin, ne inanması beklenebilir, ne de gerekenleri yapması! Dinin özünü ve gerçeğini bilmeyen birtakım kimseleri, onlar da bu dine mensup diye nitelemek ne akla sığar, ne de realiteye! Bu tür kimseleri müslüman olarak niteleyip eksikliklerinin faturasını da bilgisizliklerine çıkarmak geçerli bir mazeret değildir. Zira bilgisizlik ya da bilmemek, söz konusu niteliği taşıyabilmeyi anında engellemektedir Aslında bir şeye inanmak, o şeyi bilip öğrenmiş olmanın sonucudur Akla da mantığa da uygun olanı budur Bunun böyle olduğu zaten kendiliğinden apaçık ortadadır”
(Fi’Zilal’il Kur’an)
قال سيد قطب:
ولكن أكثر الناس لا يعلمون ..
وكونهم "لا يعلمون" لا يجعلهم على دين الله القيم. فالذي لا يعلم شيئا لا يملك الاعتقاد فيه ولا تحقيقه.. فإذا وجد ناس لا يعلمون حقيقة الدين، لم يعد من الممكن عقلا وواقعا وصفهم بأنهم على هذا الدين! ولم يقم جهلهم عذرا لهم يسبغ عليهم صفة الإسلام. ذلك أن الجهل مانع للصفة ابتداء. فاعتقاد شيء فرع عن العلم به.. وهذا منطق العقل والواقع.. بل منطق البداهة الواضح.
[في ظلال القرآن (١٩٩١/٤)]
Seyyid Kutub رحمه اللّه تعالى şöyle der:
"Bugün yeryüzünde ne bir İslam devleti ne de bir İslam toplumu vardır. Muamelenin kuralı, Allah'ın şeriatı ve İslam hukukudur."
Bkz. Fi Zilali’l-Kur’an, 4/2122
قال سيد قطب:
"إنه ليس على وجه الأرض اليوم دولة مسلمة، ولا مجتمع مسلم، قاعدة التعامل فيه هي شريعة الله والفقة الإسلامي."
[في ظلال القرآن [(٢١٢٢/٤)]
Seyyid Kutub رحمه اللّه تعالى şöyle der:
"Aslında mesele küfür ve iman meselesidir. Mesele şirk ve tevhid meselesidir. Mesele cahiliye ve İslam meselesidir. Açıkça bilinmesi gereken husus budur. Cahiliye hayatı yaşıyan şu insanlar, iddia ettikleri gibi Müslüman değildirler. Eğer onların arasında kendi kendini aldatarak veya başkalarını kandırarak İslamın cahiliye ile bağdaşabileceğine inananlar varsa, bu kendilerinin bileceği bir şeydir. Fakat onların aldanması veya başkalarını kandırması gözler önündeki gerçeği asla değiştiremez. İslam bu değildir. Bu kimseler de Müslüman değildir. Bu günün daveti, bu cahiliye mensuplarını İslama döndürerek onları yeni baştan Müslüman yapmak görevi ile öncelikle karşı karşıyadır."
Bkz. Yoldakı İşaretler sy, 158
قال سيد قطب:
"والمسألة في حقيقتها مسألة كفر وإيمان، مسألة شرك وتوحيد، مسألة جاهلية وإسلام، وهذا ما ينبغي أن يكون واضحاً، إنَّ الناس ليسوا مسلمين كما يدَّعون، وهم يحيون حياة الجاهلية، وإذا كان فيهم من يريد أن يخدع نفسه، أو يخدع الآخرين، فيعتقد أنَّ الإسلام ممكن أن يستقيم مع هذه الجاهلية، فله ذلك، ولكن انخداعه أو خداعه لا يغيِّر من حقيقة الواقع شيئاً، ليس هذا إسلاماً، وليس هؤلاء مسلمين."
[معالم في الطريق ص ١٥٨]
.
Üstad Seyyid Kutub (Allah şehadetini kabul etsin) eğer bugün Türkiye'de yaşasaydı, şu savunduğu fikirlerinden dolayı ilk önce onu, arkasından timsah gözyaşı döken "İslamcılar" aşırı(!) tekfirci(!) ilan ederdi.
Moderatör tarafında düzenlendi: