Muaz bin Cebel (r.a) şöyle anlatıyor:
“Rasulullah (s.a.v) elimden tutarak bir müddet yürüdü. Sonra şöyle buyurdu:
-Ey Muaz! Sana Allah’tan korkmanı, doğru sözlü olmanı, verdiğin sözde durmanı, emanete riayet etmeni, hainliği terk etmeni, yetime merhamet etmeni, komşuları korumanı, öfkene hakim olmanı, yumuşak sözlü olmanı, selamı yaymanı, imama (İslam cemaatinin meşru imamları) tabi olmanı, geniş bir şekilde Kur’an bilgisine sahip olmanı, ahireti sevmeni, hesaptan endişe etmeni, kasr-ı emel sahibi (dünyaya karşı beklentisiz) olmanı, amelini güzel yapmanı tavsiye ederim. Bir müslümana sövmekten, yalancıyı tasdik etmekten, doğru söylenen bir sözü yalanlamaktan, adil devlet başkanına isyan etmekten, yeryüzünde fesat çıkarmaktan seni men ederim. Ey Muaz! Her ağaç ve taşın yanında Allah’ı an. Her günahının ardından da tevbe et. Açık olan günahının ardından açık olarak, gizli olan günahının ardından da gizli olarak tevbe et…” Ebu Nuaym/Hılyetu’l-Evliya 1/240.
Rasulullah (s.a.v) Muaz bin Cebel’i Yemen’e gönderdi. Yolculuk zamanı gelince Rasulullah (s.a.v) Muaz’ı uğurlamaya geldi. Muaz:
-Ey Allah’ın Rasulü! Ben gidiyorum, bana nasihat eder misiniz? dedi. Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurdu:
-Ey Muaz! Gücün yettiğince Allah’tan kork! Gücün yettiği kadar Allah için hayırlı ameller işle. Her ağaç ve taşın yanında Allah’ı an. Bir günah işlersen arkasından hemen tevbe et. Gizli olan günahın ardından gizli olarak, açık olan günahın ardından da açık olarak tevbe et…” Mecmeu’z-Zevaid 10/74.
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"İşlediği günahları açığa vuranlar dışında, ümmetimin tamamı affedilmiştir. Bir adamın, gece kötü bir iş yapıp, ALLAH onu örttüğü halde, sabahleyin kalkıp:
Ey falan! Ben dün gece şöyle şöyle yaptım", demesi, açık günahlardandır. Oysa o kişi, Rabbi kendisinin kötülüğünü örttüğü halde geceyi geçirmişti. Fakat o, ALLAH'ın örttüğünü açarak sabahlıyor." Buhârî, Edeb 60
Hadiste de bildirildiği gibi günah işleyen kişi günahını ilan etmemelidir.
günahından tevbe etmek isteyen kişi de eğer günahını gizli işlemiş ve insanlara duyurmamışsa tevbesini de gizli yapmalıdır. Yani "ben falan günahı işledim ama tevbe ettim" dememelidir. Çünkü her nekadar tevbe ettiğini söylesede duyanlar tarafından "falanda bu günahı işlemiş, bende yapabilirim, herkes yapıyor" gibi bir düşünce uyandırabilir ve günahlar normalleşebilir.
Ama günahı açıktan işlemişse, yani o günaha birileri şahit olmuş yada ortak olmuşlarsa, günahından da tevbe etmek istiyorsa, en güzeli tevbeyi açıktan yapmasıdır. Yani; "ben falan işi biraktım artık yapmıyorum" diyerek tevbe ettiğini bildirir. Böylece ondan görüp te örnek alan yada onunla birlikte o günahı işleyenlerde tevbeye teşvik edilmiş olur.