Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Günün Sahih Hadis-i Şerif'i

mücahide__ Çevrimdışı

mücahide__

Üye
İslam-TR Üyesi
Allah Rasulü s.a.v şöyle buyurdu.helaller bellidir haramlarda bellidir.bu ikisi arasında şüpheli olan şeylerde vardırki insanların çoğu bunu bilmezler.her kim şüpheli olan şeylerden sakınırsa dinini ve ırzını korumuş olur.her kimde şüpheli olan şeylere dalarsa,girilmesi yasak olan koruluğun etrafında davarlarını otlatan çoban gibi ,çok sürmez içeriye dalabilir.haberiniz olsun her devlet başkanının bir koruluğu vardır.gözünüzü açın Allah ın yer yüzündeki koruluğu haram ettiği şeylerdir.haberiniz olsun bedenin içerisinde bir lokmacık et parçası vardırki,o iyi olursa bütün beden iyi olur o bozuk olursa bütün bedende bozuk olur.işte o et parçası kaptir. sahi buhari iman babı.
 
Ebu Yusuf Çevrimdışı

Ebu Yusuf

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

“Allah-u Teâlâ’nın haklarında:

“Eğer ikiniz Allah’a tevbe ederseniz, gerçekten kalbiniz haktan sapmıştı! Ve eğer Nebi’ye karşı birbirinize arka olursanız (bilin ki) Allah, Cebrail ve salih mü’minler onun dostu ve yardımcısıdır! Ayrıca melekler de ona arkadır.” Tahrim Suresi 4. ayette buyurduğu, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in eşlerinden iki kadının kim olduğunu Ömer(Radiyallahu Anh)’a sormaya hırslı idim.

Nihayet Ömer (Radiyallahu Anh) hac yaptı ben de onunla beraber hac ettim. Yolda giderken bir ara Ömer (Radiyallahu Anh)saptı ben de onunla beraber su kabı ile saptım. Ömer (Radiyallahu Anh) kazayı haceti için uzaklaştı, sonra geldi. Ben onun eline o kaptan su döktüm o da abdest aldı.

Bu esnada ben:

−Ya Emire’l-Mü’minin! Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in eşlerinden “Eğer ikiniz Allah’a tevbe ederseniz, gerçekten kalbiniz haktan sapmıştı!..” buyurulan o iki kadın kimdir? dedim.

Ömer (Radiyallahu Anh) bana:

−Ey İbni Abbas, hayret sana! Onlar Hafsa ile Aişe’dir dedi.
Sonra Ömer (Radiyallahu Anh) o hadisi baştan alıp nakletti ve dedi ki:

−Ben Ensar’dan bir komşumla, Beni Ümeyye bin Zeyd yurdunda oturuyordum. Onlar Medine’nin doğusunda Avali denen yüksek yerlerde oturuyorlardı. Biz o komşumla Medine’ye Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in yanına nöbetleşerek iniyorduk. Bir gün o iniyor, bir gün ben iniyordum. Ben indiğim zaman, o günkü vahiy haberlerini ve diğer haberleri ona getirirdim; o indiği zaman da bunun benzerini yapardı.

Biz, Kureyş topluluğu kadınlara galip geliyorduk. Ensar’ın yanına geldiğimizde öyle bir kavim bulduk ki, kadınları onlara galip oluyor. Müteakiben bizim kadınlarımız da Ensar kadınlarından terbiye huy almaya başladılar. Bir gün ben karıma bağırdım, o da bana aynıyla karşılık verdi. Bana karşılık vermesini reddedip onu azarladım.

Karım:

−Sana karşılık vermemden dolayı beni neden azarlıyorsun? Vallahi Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in eşleri dahi ona karşılık veriyorlar ve onlardan biri o gün geceye kadar ona küsüyor dedi.
Onun sözleri beni korkuttu da:

−Onlardan bu işi kim yaparsa muhakkak zarara uğrar dedim. Sonra elbisemi üzerime giyip Avail’den Medine’ye indim ve Hafsa’nın yanına girdim.
Ona:

−Ey Hafsa! Sizlerden biri, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e geceye kadar bütün gün boyunca öfkelendiriyor mu? dedim.

Hafsa:

−Evet, dedi.

Ben:

−Eğer öyle ise şüphesiz ki zarara uğramış ve perişan olmuşundur! Sen Allah’ın, Rasulünün gazabından dolayı sana gazap etmesi ve helak etmesinden emin misin? Sen Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’den hiçbir şey isteme, hiçbir hususta ona karşılık verme! Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’den ayrı kalma. Senin için bir ihtiyaç belirirse onu benden iste! Sakın arkadaşının Ömer (Radiyallahu Anh) Aişe (Radiyallahu Anha)’yı kast ediyor Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e senden daha parlak ve daha sevgili olması seni aldatmasın! dedim.

Ömer (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

−Biz o sırada Gassaniler bize savaş açmak için atlarını nallatıyorlar diye haber alıyorduk. Ensar’dan arkadaşım kendi nöbet günü Medine’ye indi, yatsı vakti bize döndü ve kapımı şiddetle vurdu ve:

−Ömer orada mı? dedi. Ben korktum ve hemen onun yanına çıktım.

O:

−Bugün korkunç bir iş meydana geldi dedi.

Ben:

−O nedir, Gassaniler mi geldi? dedim.

O:

−Hayır, fakat ondan daha büyük ve daha korkunç! Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) karılarını boşadı dedi.

Ben:

−Hafsa ziyan ve zarar etti. Ben bunun yakında olacağını zaten zannediyordum! dedim. Elbiselerimi üzerime giydim, Nebi(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile beraber sabah namazını kıldım. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) meşrebe denen odasına girdi ve orada yalnızca kaldı. Ben de Hafsa’nın yanına girdim, Hafsa ağlıyordu.

Ona:

−Seni ağlatan nedir? Ben seni bundan sakındırmadım mı? Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) sizleri boşadı mı? dedim.

Hafsa:

−Bilmiyorum! O, işte şu meşrebede yalnızca kalmaktadır dedi. Ben dışarı çıkıp minberin yanına geldim. Gördüm ki, minberin etrafında bazıları ağlar bir topluluk var. Ben de onların yanında biraz oturdum sonra içimde hissettiğim şey bana galip geldi de, içinde Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in bulunduğu meşrebeye geldim.

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in siyah uşağına:

−Ömer için izin iste! dedim.

Uşak içeri girip Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile konuştu sonra döndü ve:

−Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile konuştum ve seni kendisine zikrettim. O sustu bir şey demedi dedi.

Ben oradan ayrıldım ve tekrar minberin yanındaki toplulukla beraber oturdum. Sonra içimde hissettiğim şey bana galip geldi de, gelip uşağa:

−Ömer için izin iste! dedim.

O içeri girdi, sonra çıktı ve:

−Seni Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e zikrettim o sustu bir şey demedi dedi.

Ben tekrar minberin yanındaki toplulukla beraber oturdum. Sonra içimde hissettiğim şey bana galip geldi de, gelip uşağa:

−Ömer için izin iste! dedim.

O içeri girdi, sonra çıktı ve:

−Seni Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e zikrettim, o sustu bir şey demedi dedi.
Ben geri dönüp ayrılırken, bir de uşak beni çağırdı ve:

−Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) sana izin verdi dedi. Akabinde ben Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in yanına girdim. Baktım ki Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kendisiyle arasında bir döşek olmadan hasır örgüleri üzerine yan yatmış, bedeninin yan tarafına örgüler iz yapmış, dolgusu
hurma lifi olan deriden bir yastık üzerine yaslanmış.

Kendisine selam verdim, sonra ayakta olduğum halde:

−Ya Rasulallah! Kadınlarını boşadın mı? dedim.

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) gözünü bana doğru kaldırdı ve:

−‘Hayır’
buyurdu.

Ben:

−Allah-u Ekber dedim. Ayakta ve ünsiyet ister olduğum halde:

−Ya Rasulallah! Beni görmüş olsaydın, biz Kureyş topluluğu kadınlara galip bulunuyorduk. Medine’ye geldiğimizde bir topluluk bulduk ki, kadınları onlara galip geliyor dedim. Bu sözlerim üzerine Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)gülümsedi.

Sonra şöyle devam ettim:

−Ya Rasulallah! Beni görseydin, Hafsa’nın yanına girdim ve ona:

−Aişe’yi kast ederek sakın arkadaşının, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e senden daha parlak ve daha sevgili olması seni aldatmasın! dedim. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir daha gülümsedi. Ben onun gülümsediğini görünce oturdum. Gözümü kaldırıp evine baktım. Allah’a yemin ederim ki, evin içinde tabaklanmış üç deriden başka gözü çevirici hiçbir şey görmedim.

Bunun üzerine:

−Ya Rasulallah! Allah’a dua et, ümmetine genişlik versin. İranlılar, Rumlar üzerine geniş verilmiştir; onlarsa Allah’a ibadet etmezlerken dünya kendilerine verilmiştir! dedim.

Bunu söyleyince Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dayanmış iken doğrulup oturdu ve:

−‘Ey Hattab’ın oğlu! Sen bu dünya nimetlerini mi düşünüyorsun? Şüphesiz onlar, güzellikleri dünya hayatında acele verilmiş olan kavimdir!’
buyurdu.

Ben de:

−Ya Rasulallah! Benim için istiğfar et dedim. Hafsa o sözü Aişe’ye açıkladığı zaman, işte o sözden dolayı, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kadınlarından yirmi dokuz gece ayrılıp yalnızlığa çekildi. Nebi, kadınlarına şiddetli öfkesinden ve Allah’ın kendisini “Ey Nebi! Niçin Allah’ın sana helal kıldığı şeyi, eşlerini razı etmek için haram ediyorsun...” Tahrim Suresi 1. ayetiyle itap ettiğinde:

−‘Ben kadınların yanına bir ay girecek değilim!’
demişti. Nihayet yirmi dokuz gece geçince Aişe’nin yanına girdi ve onun nöbetine rast geldiği için onunla başladı.

Aişe (Radiyallahu Anha):

−Ya Rasulallah! Sen bizim yanımıza bir ay girmeyeceğine yemin etmiştin. Sen ise bu gün iyice saydığıma göre yirmi dokuzuncu gecede sabaha erdin dedi.
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

−‘Ay yirmi dokuz gecedir, bu ay da yirmi dokuz gece oldu’
buyurdu.

Aişe (Radiyallahu Anha):

−Allah bundan sonra:

“Ey Nebi! Eşlerine söyle: Eğer siz dünya hayatını ve onun süsünü istiyorsanız, gelin size boşanma bedelini vereyim ve güzellikle salıvereyim. Eğer siz Allah’ı ve ahiret yurdunu istiyorsanız, Allah sizden salih amel işleyenlere büyük bir mükafat hazırlamıştır.” Ahzab Suresi 28 ve 29. ayetini indirdi.

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kadınlarından ilk olarak muhayyer etmeye benimle başladı. Ben de kendisini seçtim. Sonra diğer bütün kadınlarını muhayyer kıldı, onlar da Aişe (Radiyallahu Anha)’nın dediği gibi Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’i seçtiler.”

Buhari 5275, Müslim 1479/30, 31, Ebu Avane 4575, Tirmizi 3318, İbni Hibban 4268
 
fatman Çevrimdışı

fatman

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Allah’ım! Doğu ve batının arasını uzaklaştırdığın gibi beni de günahlarımdan uzaklaştır. Allah’ım! Beyaz elbisenin kirden temizlendiği gibi, beni de günahlarımdan temizle. Allah’ım! Beni günahlarımdan kar, su ve dolu ile temizle.

Hadis-i Şerif, Buharî (1/181) ; Müslim (1/419)
 
Said El Ensariyy Çevrimdışı

Said El Ensariyy

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Rasulullah sav: “Mescid-i Haram, Mescid-i Aksa ve benim şu mescidimden başka hiçbir mescide ziyaret için yolculuk yapmak uygun olmaz.” ( Buhari, Savm, 67; II,250) buyrulmuştur.
 
Said El Ensariyy Çevrimdışı

Said El Ensariyy

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
[Müslüman Müslümanın kardeşidir ona zulmetmez; onu düşmana teslim etmez. Kim bir Müslüman kardeşinin ihtiyacını giderirse, Allah da onun bir ihtiyacını giderir. Kim bir Müslümanın sıkıntısını giderirse, Allah da kıyamette onun bir sıkıntısını giderir. Kim de bir Müslümanın ayıbını örterse, Allah da kıyamette onun bir ayıbını örter.]

[Buhârî, Mezâlim 3]
 
E Çevrimdışı

Ebu & Dücane

Misafir
“Şüphesiz ki Allah hiçbir zaman bir kısım (özel) insanların işledikleri kötülükler yüzünden bütün insanlara azap etmez. Ne zaman ki aralarında kötülüklerin yapıldığını görürler de güçleri yettiği halde o kötülüklere karşı çıkmazlar ya da ortadan kaldırmazlarsa işte o zaman Allah’ın azabı hem günahları işleyenleri hem de bu günahlara karşı çıkmayanları, bütün insanları kapsar.”(Ahmet Bin Hanbel)
 
Ebu Yusuf Çevrimdışı

Ebu Yusuf

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Ebu Hureyre Allah ondan razı olsun'den Resulullah Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle derdi : Allah’ım şu dört şeyden sana sığınırım ; Hayrı olmayan ilimden, huşu duymayan kalpten, doymak bilmeyen nefisten ve icabet edilmeyen dua’dan. }

EBU DAVUD :1548 - İBNİ MACE :3837 - AHMED : 283
 
Said El Ensariyy Çevrimdışı

Said El Ensariyy

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
İbn ebî Musa (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ali’den işittim şöyle diyordu: “

Rasûlullah (s.a.v.), ipekli kumaştan elbise giymeyi kibir ve böbürlenme vasıtası olan yastık kullanmayı ve yüzüğü orta parmakla şehâdet parmağına takmayı yasakladı.”

(Nesâî, Ziyne: 80) Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. İbn ebî Musa, Ebû Bürde b. Ebû Musa’dır. İsmi ise Âmir b. Abdullah b. Kays’tır
 
Said El Ensariyy Çevrimdışı

Said El Ensariyy

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Ebu hureyra (radıyallahu anh ) anlatıyor
Resulullah s.a.v buyurdularki.
Kul Rabbine en ziyade secdede iken yakın olur, öyleyse (secdede) duayı çok yapın..
Müslim, Salat 215, (482); Ebu Davud, Salat 152, (875).
 
İ Çevrimdışı

İki Hicretyolu

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
“Bize el-Hakem b. Nafi' rivayet edip (dedi ki), bize Şuayb, ez-Zühri'den rivayet etti ki, O şöyle demiş: Ben Ebu Seleme b. Abdirrahman'ı işittim ki, O şöyle dedi: Ben Ebu Hüreyre'yi işittim ki,” O şöyle dedi:

“Ben Rasulullah'ı (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyururken işittim:”
"Allah (Kıyamet günü) yeri avucuna alacak, göğü sağ eliyle dürecek, sonra da şöyle buyuracak:

Hükümdar
benim.
Nerde yeryüzünün hükümdarları?"


Buhari, Tefsir, 39(6/33), Tevhid, 6(8/166); Müslim, Münâfikîn, 23(2148): İbn Mace, Mu*kaddime, 13(1/68-69); Müsned, 2/374., Ebu Muhammed Abdullah b. Abdirrahman ed-Darimi es-Semerkandi (Abdullah Aydınlı), Sünen-i Darimi Tercüme Ve Şerhi, Madve Yayınları, Madve Ofset, İstanbul, 1996: 6/85
 
Said El Ensariyy Çevrimdışı

Said El Ensariyy

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Rasûlullah (sav) bir kabristana geldiğinde şöyle buyurmuştur:
“Selam size ey mü’minler topluluğunun yurdu! Muhakkak biz de Allah dilerse size katılacağız. Biz kardeşlerimizi görmeyi arzu ederiz.” Yanındakiler:
“Ya Rasûlallah biz senin kardeşlerin değil miyiz? deyince Rasûlullah (sav):
“Siz benim ashâbımsızınız, kardeşlerim ise daha sonra geleceklerdir.” diye karşılık vermiştir.
Onlar; “Sonra gelecek ümmetini nasıl tanırsın, yâ Rasûlallah?” diye sorunca şöyle buyurmuştur:
“Ne dersiniz bir adamın siyah atların arasında alnı beyaz sekili bir atı olsa, onu tanımaz mı?” deyince “Tabi ki tanır.” diye tasdik ettiler. Bunun üzerine Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu:
“Onlar kıyâmet günü abdestten dolayı uzuvları beyaz ve parlak olarak gelirler de ben onları Havz-ı Kevser’e sokarım.”
(Müslim, Cenâiz, 104)
 
Said El Ensariyy Çevrimdışı

Said El Ensariyy

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
‎-ÜZÜNTÜ VE KEDERE ÇARE --

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e bir üzüntü ve keder geldiğinde şöyle derdi:

“Ya hayyu ya kayyum senin rahmetinle yardım diliyorum. Allah Rabbimdir, O’na hiçbir şeyi ortak koşmuyoum.”

Albânî Sahihu’l-Cami 4791
 
İ Çevrimdışı

İki Hicretyolu

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Rasulullah sallallahu eleyhi ve sellem şöyle buyurdu:""Herhangi bir eksik ve kusuru bulunmadığı halde tevazu gösterene,kendisinden istenmediği halde kendisini zelil gösterene,kazandığı malı infak ederek yoksul kimselere merhamet edene,fıkıh ve hikmet sahibi kimseler ile oturup kalkana ne mutlu !!!

Kazancı helal, içi doğru ve temiz ,dışa yansıyan halleri güzel ve üstün olup insanlara kötülük yapmaktan uzak durana ne mutlu !!

İlmiyle amel edene,malından ihtiyaç fazlası olanı infak edene ve kendisini gereksiz konuşmaktan alıkoyana ne mutlu !!!
(Taberani/Mu'cemu'l-Kebir 5/69)


Tevazu ancak kulun şerefini artırır.Öyleyse mütevazi olun ki ,Allah sizi yüceltsin.Affetmek de ,kulun ancak izzetini artırır.Öyleyse affedin ki ,Allah da sizi aziz kılsın.(Camiu's-Sağir 3411)

Şu devirde mütevazi,vakar ve sekinet sahibi müminlere ne mutlu !! Onlara selam olsun.
 
Said El Ensariyy Çevrimdışı

Said El Ensariyy

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
“ … İbni Abbas r.a dan. Resulullah s.a.v buyurduki : Ümmetimden bir kısım insanlar Kur’an okuyacaklardır. Fakat okun avı delerek hızla çıktığı gibi onlarda sur’atle islamiyetten çıkacaklardır. “

İbni Mace : 1.c.171.N
 
Said El Ensariyy Çevrimdışı

Said El Ensariyy

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Cihad konusunda Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır:
“Ah ne kadar arzu ederdim ki, Allah yolunda öldürüleyim, sonra tekrar diriltileyim, sonra yine öldürüleyim, sonra tekrar diriltileyim, sonra yine öldürüleyim.”

Buhârî, Îmân, 26;Müslim,İmâre 103;Nesâî,Cihad,30.
 
E Çevrimdışı

Ebu & Dücane

Misafir
Hz. Ali’den: - “Ben Rasulullah (a.s.v)’ın şöyle söylediğini işittim; - “Haberiniz olsun bir fitne çıkabilir” Ben hemen sordum; - “Bundan kurtuluş yolu nedir ey Allah’ın Rasulu?” Buyurdu ki; - “Kurtuluş Allah’ın Kitabı(na uymakta)dır. O’nda sizden öncekilerin haberleri, sizden sonrasının haberleri mevcut. Ayrıca sizin ihtiyacınız olan hükümler.var. O, hak ile batılı ayırt eden ölçüdür. O’nda her şey ciddidir, gayesiz bir kelâm yoktur. Kim akılsızlık edip O’na inanmaz ve O’nunla amel etmezse, Allah onu helâk eder. Kim O’nun dışında hidayet ararsa Allah onu saptırır. O, Allah’ın sağlam ipidir. O, hikmetli olan zikirdir, O dosdoğru yoldur… O, öyle bir kitaptır ki, cinler işittikleri zaman şöyle demekten kendilerini alamadılar; “Biz etkileyici bir Kur’an dinledik. Doğru yola ileten bu Kitap’a iman ettik..” (Cin 72/1-2) Kim O’ndan haber getirirse doğru söyler. Kim O’nunla amel ederse ücrete mazhar olur. Kim O’nunla hüküm verirse adaletle hükmeder. Kim O’na çağrılırsa doğru yola çağrılmış olur” (Tirmizi, Sevabu’l-Kur’an 14, 2908)
 
İ Çevrimdışı

İki Hicretyolu

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
]Rasulullah sallallahu eleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

"Şüpesiz ki Allah hüzünlü kalbi sever."(1)"Hüzünlü olun!! Çünkü hüzün kalbin anahtarıdır."(2) Kalbi hüzünlü olan insanlar Allah'ın gölgelendireceği kimselerden olup,bütün hayırlara ulaşacaktır.(3) Kalplerinizi incelik ve yumşaklığa alıştırın.Çokça tefekkür edin ve ağlayın.(4)

"Bir adam günah işler de ,o günah sebebiyle cennete girer."
Günah işlediği halde nasıl cennete girer? diye sorulduğunda şöyle cevap verdi:
"Gözünün önünde günahı sabit durur,günahını unutmaz,onun için daima üzülür.Sonunda cennete girer."(5)

el-Bera(r.a)'den; "Biz rasulullah sallallahu eleyhi ve sellem ile beraber bir cenazedeydik.Rasulullah sallallahu eleyhi ve sellem kabrin kenarına oturdu.O kadar ağladı ki,toprak onun gözyaşlarıyla ıslandı.Daha sonra şöyle buyurdu:
""Ey kardeşlerim !! İşte bunun gibi bir son için hazırlanın"" (6)


1.Hakim/el-Müstedrek 4/315,Haysemi/Mecmeu'z-Zevaid 10/309,Hilyetül Evliya/İsbehani 6/90 (..)
2.Tebarani/Mu'cemu'l-Kebir 11528,Haysemi/Mecmeu'z-Zevaid 18216,Camiu's-Sağir 3019
4.Camiu's-Sağir 6433
5.Camiu's-Sağir 2064,Abdullah b.Mübarek/Kitabu Zühd 162
6.Buhari 4762,Müslim 800,(..)


""Yaklaşan yaklaştı.
Onu (vaktini) Allah'tan başka açığa çıkaracak yoktur.
Şimdi siz bu söze (Kur'an'a) mı şaşıyorsunuz.
Gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz !!
Ve siz gaflet içinde oyalanmaktasınız !!
Haydi Allah'a secde edip O'na kulluk edin.""
(Necm 57-62)



 
İ Çevrimdışı

İki Hicretyolu

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Allah azze ve celle bizim Rasulune s.a.v'e itaatimizi ve ittibamızı artırsın.Amin

… Ebu said el-Hudri r.a’dan şöyle dedi : Resulullah s.a.v bir gün ashabına namaz kıldırıyordu. Namazda ayakkabılarını çıkarıp onları sol tarafa koydu.Cemaat bunu görünce onlarda ayakkabılarını çıkardılar. Resulullah s.a.v namazını bitirince ; ayakkabılarınızı çıkarmanıza sizi sevkeden şey nedir ? buyurdu.Onlar : senin ayakkabılarını çıkardığını gördük,biz de onun için çıkardık, dediler. Peygamber s.a.v şöyle dedi : Bana Cibril geldi ve ayakkabılarımda pislik olduğunu haber verdi, sizden biriniz mescide geldiği vakit ayakkabılarını kontrol etsin, eğer pislik veya tiksindirecek bir şey görürse onu silsin ve ayakkabılarıyla namaz kılsın. “

Ebu Davud : 1.C.650.n

“ … Cabir r.a’dan. Dedi ki : Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem bir Cuma günü minberde ayak üstü doğrulunca cemaate ; " oturun " buyurur. Bu hitabı henüz yolda iken işiten Abdullah Bin Mes'ud r.a bulunduğu yere hemen oturuverir. Bunu gören ALLAH resulü sallallahu aleyhi vesellem Ona ; " gel ey Abdullah ibn Mes’ud gel - ALLAH senin itaatini artırsın - " diye buyurdular. “

Ebu Davud : 1091 - Abdurrezzak : 3/211 - Hakim : 1/423 - Beyhaki : 3/206
 
Üst Ana Sayfa Alt