Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Günün Sahih Hadis-i Şerif'i

E Çevrimdışı

Ebu SILA

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
Büreyde (ra) rivayet etti : Rasulullah (sav) buyurdular ki:

“Münafığa (seyyid )'efendi' demeyin. Zira eğer o, seyyid olursa Allah'ı kızdırırsınız.”

(Ebu Davud, Edeb 83)
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Bir adam, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e:

−Ey Allah’ın! Rasulü falanca kadın, çokça nafile namaz kılması, nafile oruç tutması, çalışması ve sadaka vermesiyle anılır. Fakat o kadın, diliyle komşularına eziyet eder! dedi.

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

−“O kadında hiçbir hayır yoktur! O kadın cehennem ehlindedir!”

Adam devamla Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e:

−Ey Allah’ın! Rasulü falanca kadın da az nafile oruç tutması, az sadaka vermesi, az nafile namaz kılması ve kurutulmuş yoğurttan bir parça sadaka vermesiyle anılır. Fakat o kadın, diliyle komşularına eziyet etmez! dedi.

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

−“O kadın, cennet ehlindendir!”

Ahmed bin Hanbel Müsned, Buhari Edebu’l-Müfred 119, Hakim, Bezzar, İbni Hibban, Albânî Silsiletu’l-Ehâdîsi’s-Sahiha
 
hamza01 Çevrimdışı

hamza01

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
~ Batıl İnançlar ~

عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ عَنْ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: «لا عَدْوَى وَلا طِيَرَةَ وَلا هَامَةَ وَلا صَفَرَ



Ebu Hureyre Radiyallahu Anh’den Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ’in şöyle dediği rivayet edilmiştir:

"Adva, Tıyara, Hama, Safara diye bir şey yoktur." (Buhari-Müslim)


Hadisten Ne İstifade Ederiz?

Adva: Sağlam bir kişiye bir hasta aracılığıyla hastalığının bulaşmasıdır. Rasulullah’ın böyle bir şeyin olmadığını söylemesinin sebebi doğrudan doğruya o hasta kişi yüzünden hasta olduğuna değil de Allah’ın dilemesi sonucu bu hasta kişiden hastalık bulaştığına inanmanın gerekliliğini belirtmektir. Zira, İslam inancında hastalığın doğrudan doğruya bulaşması yoktur. Her şey Allah'ın izni ve dilemesiyle olur. Bununla beraber İslam insanların salgın hastalık olan yerlerden uzak durmak suretiyle tedbir almalarını ve Allah'a tevekkül etmelerini emretmiştir.

Tıyara: Uğura ve uğursuzluğa inanmaktır.

Hama: Kan davalarında öç ve intikam almak için uydurulmuş bir takım efsanelere inanmaktır, İslam bunu kesinlikle yasaklar. Cahil arapların inançlarına göre öldürülen bir kimsenin kanından, kemiğinden veya ruhundan kuşlar -bilhassa baykuşlar- türeyerek, ölünün intikamını alıncaya dek bağırırlar. Bu yüzden ölen kimsenin yakınları ölüyü rahat ettirmek için intikamını almak zorunda olduklarına inanırlardı.

Safara: Sefer ayının uğursuz olduğuna inanmaktır.

Uğursuzluk din veya dünya ile ilgili hayırlı iş yapmaya niyet edildiğinde sevilmeyen bir şey görüldüğü veya duyulduğu zaman bunun kalbe etki ederek, niyet edilen işten vazgeçirmesi veya kalbte bir üzüntü meydana getirmesidir. Bir iş yapmaya niyet edildiğinde kötü bir şey görmek veya duymak suretiyle bunu uğursuzluk sayıp yapacağı işten vazgeçmek vazgeçmeyip kalben üzüntü duymaktan daha haramdır ve apaçık bir şirktir.
 
hamza01 Çevrimdışı

hamza01

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Bazı Amellerin Terki La İlahe İllAllah'ı Bozar

عن أَبَي هُرَيْرَةَ رضي الله عنه قَال : لَمَّا تُوُفِّيَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَاسْتُخْلِفَ أَبُو بَكْرٍ ، وَكَفَرَ مَنْ كَفَرَ مِنْ الْعَرَبِ قَالَ عُمَرُ : يَا أَبَا بَكْرٍ ! كَيْفَ تُقَاتِلُ النَّاسَ ، وَقَدْ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : " أُمِرْتُ أَنْ أُقَاتِلَ النَّاسَ حَتَّى يَقُولُوا لا إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ ، فَمَنْ قَالَ لا إِلَهَ إِلاّ اللَّهُ فَقَدْ عَصَمَ مِنِّي مَالَهُ وَنَفْسَهُ إِلاّ بِحَقِّهِ ، وَحِسَابُهُ عَلَى اللَّهِ ؟ " قَالَ أَبُو بَكْرٍ : وَاللَّهِ لأُقَاتِلَنَّ مَنْ فَرَّقَ بَيْنَ الصَّلاةِ وَالزَّكَاةِ ، فَإِنَّ الزَّكَاةَ حَقُّ الْمَالِ ، وَاللَّهِ لَوْ مَنَعُونِي عَنَاقًا كَانُوا يُؤَدُّونَهَا إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لَقَاتَلْتُهُمْ عَلَى مَنْعِهَا .
قَالَ عُمَرُ: فَوَ اللَّهِ مَا هُوَ إِلاَّ أَنْ رَأَيْتُ أَنْ قَدْ شَرَحَ اللَّهُ صَدْرَ أَبِي بَكْرٍ لِلْقِتَالِ فَعَرَفْتُ أَنَّهُ الْحَقُّ.



Ebu Hureyre Radiyallahu Anhum 'den söylemediği rivayet edilmiştir:

"Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem 'in vefatı üzerine Ebu Bekr es-Sıddık halife olup arab kabilelerinden mürted olanlara karşı ordu göndermeye başladı. Omer Radiyallahu Anhum:

"Ey mü'minlerin halifesi! Bunlara karşı nasıl harb açarsınız? Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "La ilahe illAllah" diyene kadar insanlarla çarpışmakla emrolundum. Kim ki bu şehadet kelimesini söylerse (kısası gerektiren bir haram müstesna) malını, canını korumuş olur. (Gizli) küfrü ve haramının hesabı Allah'a aittir" demişti. Ebu Bekr cevaben:

"Vallahi her kim namazla zekatı aynı görmezse onunla harb ederim. Çünkü zekat malın hakkıdır. Allah'a yemin ederim ki bunlar Rasulullah'a verdikleri bir keçi yavrusunu benden esirgerlerse bundan dolayı muhakkak onlara savaş açarım" buyurdu. Bunun üzerine Omer Radiyallahu Anhum:

"Vallahi bildim ki, mürted olanların öldürülmesi hakkındaki halifenin bu hükmü, Allah-u Teala'nın, Ebu Bekr'in gönlünde yarattığı genişliğin eseridir. Bu sayede onlarla çarpışmanın hak olduğunu öğrendim" diye Ebu Bekr'i doğruladı." (Buhari-Müslim)


Hadisten Ne İstifade Ederiz?

1- Hadisten tevhid kelimesinin sadece dil ile ikrarının iman olmadığı, bunun sahih bir iman olabilmesi için tevhidin gerektirdiği amellerle desteklenmesinin şart olduğu anlaşılıyor.

2 - Tevhid kelimesini söylediği ve diğer bütün vacibleri yerine getirdiği halde zekatı vermek istemeyen kimsenin mürted olduğu ve öldürülmesi gerektiği hususu tüm sahabeler arasında ittifak edilen bir konudur.

3 - Ebu Bekr'in namaz ile zekatı mukayese etmesinden namazı terkedenin de mürted olup öldürülmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Nitekim bu konuda da sahabeler arasında ihtilaf yoktur.
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
Safvan İbnu Süleym (radıyallahu anh) anlatıyor: "Nebimiz (aleyhissalatu vesselam) buyurdu ki:
"Dul ve kimsesizler için çalışan, Allah yolunda cihad eden veya gündüzleri oruç tutup geceleri de ibadet eden kimse gibidir"
Buhari, Nafakat 1, Edeb 25, 26; Nesai, Zekat 78, (5, 86, 87);
Müslim, Züd 41, (2982)
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
Ebu Said (radıyallahu anh) anlatıyor: "Rasûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ı dinledim, "Baldırın açılacağı, kendilerinin secdeye davet edileceği gün..." (Kalem 42) mealindeki ayetle ilgili olarakşöyle diyordu:
"Rabbimiz baldırını açar, her mü'min erkek ve her mü'mine kadın O'na secde eder. Dünyada iken kendisine riya ve gösteriş olarak secde edenler geri kalırlar. Onlar da secde etmeye kalkarlar, ancak sırtları bükülmeyen yekpare bir tabakaya dönüşür (ve secde edemezler)." buyurdu.

Buhari, Tefsir, Nun ve'l-Kalem 2, Tefsir, Nisa 8, Tevhid 24; Müslim, İman 302, (183).
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
.. Cabir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Muaz İbnu Cebel (radıyallahu anh) Rasulullah (aleyhissalatu vesselam) 'la birlikte namaz kılar, sonra gelir, kavmine imamlık yapardı. Bir gece Rasulullah (aleyhissalatu vesselam) 'la birlikte yatsıyı kıldı. Sonra kavmine geldi ve onlara imamlık yaptı ve Bakara suresiyle kıraate başladı. Bir adam cemaatten ayrılarak selam verdi. Namazını tek başına kılarak çekip gitti. Adama: "Ey falan, nifak mı çıkarıyorsun? '' dediler. Adam: "Vallahi hayır, Rasulullah (aleyhissalatu vesselam) 'a gidip (Mu 'az 'ın yaptığını) haber vereceğim '' dedi. Yanına varıp: "Ey Allah 'ın Rasûlü, biz sulama devesi besleyen insanlarız. Gündüz çalışırız. Muaz sizinle yatsıyı kıldı. Sonra bize gelip Bakara sûresi ile namaz kıldırmaya başladı '' dedi. Rasulullah (aleyhissalatu vesselam) Mu'az'a yönelerek: "Ey Mu'az, sen fitneci misin? Veşşemsi ve duhaha'yı, Vedduha'yı, Velleyli iza yağşa'yı, Sebbeha's-me Rabbeke'l-a'la'yı oku" buyurdu. "

.. Buhari, Ezan 60, 63, 66, 74 ; Müslim, Salat 178, (465)
Ebu Davud, Salat 127, (790,791, 793) ;
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
Ebu Hureyre (radıyallahu anh) anlatıyor: Rasulullah (sav.) şöyle buyurdu;
"Bir umre, diğer umreye kadar arada işlenenler için kefarettir.
Hacc-ı Mebrûr'un karşılığı cennetten başka bir şey olamaz!"

Buhari, Umre 1; Müslim, Hacc 437, (1349); Tirmizi,Hacc 90, (933);
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
Cabir (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’i işittim:

‘Kişi evine girdiği zaman, eve girişinde ve yemek yerken Allah Azze ve Celle’yi anarsa, (Bismillah derse) şeytan (kendi arkadaşlarına ve yardımcılarına):

–Size (burada) gecelemek de yok, yemek de yok! der.

Kişi eve girip de, girişi anında Allah’ı anmazsa, (Bismillah demezse) şeytan (kendi arkadaşlarına ve yardımcılarına):

–Siz, geceleme yerine kavuştunuz, der. Eğer kişi, yemek yerken de Allah’ı anmazsa, (Bismillah demezse) şeytan (kendi arkadaşlarına ve yardımcılarına):

–Siz, hem geceleyecek yere, hem de yemeğe kavuştunuz, der’ buyurdu.”

Buhari Edebu’l-Müfred 1096, Müslim 2017/103
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
.. Muğîre b. Şu’be (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.) çorap ve ayakkabısı üzerine meshederdi.”
(Ebû Dâvûd, Tahara:62; İbn Mâce, Tahara: 88;tirmizi 99)

žTirmîzî: Bu hadis hasen sahih demiştir. İlim adamlarından bir kısmının görüşü de böyledir. Sûfyân es Sevrî, İbn’ül Mübârek, Şâfii, Ahmed, ve İshâk bunlardan olup; “Ayakkabı gibi sağlam ve tabansız da olsa çoraba meshedilir” demişlerdir. Bu konuda Ebû Musa’dan da hadis rivâyet edilmiştir.

Tirmîzî: Salih b. Muhammed et Tirmîzî’den işittim. Ebû Mukatil es Semerkandî’den işittiğini söyledi ve şöyle dedi:
“Vefat ettiği hastalığı günlerinde Ebû Hanife’nin yanına girdim su getirtti abdest aldı ayaklarında çorap vardı, çoraplarına meshetti ve şöyle dedi: Daha önce yapmadığım bir işi bugün yapıyorum sağlam tabanı olmadığı halde çoraplarımın üzerine meshettim.”
 
talebe9303 Çevrimdışı

talebe9303

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Bir adam, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e:

−Ey Allah’ın! Rasulü falanca kadın, çokça nafile namaz kılması, nafile oruç tutması, çalışması ve sadaka vermesiyle anılır. Fakat o kadın, diliyle komşularına eziyet eder! dedi.

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

−“O kadında hiçbir hayır yoktur! O kadın cehennem ehlindedir!”

Adam devamla Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e:

−Ey Allah’ın! Rasulü falanca kadın da az nafile oruç tutması, az sadaka vermesi, az nafile namaz kılması ve kurutulmuş yoğurttan bir parça sadaka vermesiyle anılır. Fakat o kadın, diliyle komşularına eziyet etmez! dedi.

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

−“O kadın, cennet ehlindendir!”

Ahmed bin Hanbel Müsned, Buhari Edebu’l-Müfred 119, Hakim, Bezzar, İbni Hibban, Albânî Silsiletu’l-Ehâdîsi’s-Sahiha

diliyle eziyet etmeden kasıt nedir? sürekli kalp kırmasımı?
 
ebu_zerr Çevrimdışı

ebu_zerr

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Ebû Nüceyh (RadıyallâhuAnh)dan rivâyet edilen bir hadîs-i şerifte Rasûlüllâh(Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:

“Eşi olmayan adam miskindir, zavallıdır, yoksuldur.”

Bunun üzerine: “Ey Allah’ın Rasûlü! Mal bakımından zengin olsa da mı?” diye sorulduğunda Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem): “Mâlî cihetten zengin olsa da” buyurmuştur.

Sonra yine Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem): “Eşi olmayan kadın miskindir, zavallıdır, yoksuldur” buyurmuştur.

Bunun üzerine: “Ey Allâh’ın Rasûlü! Mal bakımından zengin olsa da mı?” diye sorulduğunda Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem): “Mâli cihetten zengin olsa da” buyurmuştur. (Taberânî,el-Mu ‘cemu ‘l-evsat, no:6589; Abdülkâdir el-Geylânî, el-Ğunye, 1/99, 6/348; Süyûtî, Câmi’u'l-ehâdîs, no:21125, 19/427)
Bu hadîs-i şerîften anlaşıldığı üzere bir insan ne kadar zengin olsa da evli olmadığı sürece yoksul kabul edilir, zira yoksul kimse muhtaç demektir.

Allâh-u Te’âlâ erkek cinsini kadın cinsine, kadın cinsini de erkek cinsine muhtaç olarak yaratmıştır. Dolayısıyla bu yoksulluk parayla değil ancak evlilikle giderilebilir.
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
- Zeyd b. Sabit (r.a.)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.) bana Yahudilerin yazısından bir şeyler öğrenmemi bana emretti ve mektuplarım konusunda Yahudilere güvenemiyorum buyurdu. Zeyd b. Sabit dedi ki: Yarım ay geçmeden Rasûlullah (s.a.v.)’in emrettiği dili öğrendim. Zeyd dedi ki: Bu dili öğrenince Rasûlullah (s.a.v.)’in Yahudilere mektup yazacağı zaman onu ben yazardım ve Yahudiler Rasûlullah (s.a.v.)’e yazdıkları vakit onların mektubunu da Rasûlullah (s.a.v.)’e ben okurdum.”
(Ebû Dâvûd, İlim: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.2715. nolu hadis.
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
- Esma binti Umeys (r.anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir:
“Ey Allah’ın Rasûlü! Cafer’in çocuklarına çabuk nazar değiyor onları tedavi için okuyalım mı?
Rasûlullah (s.a.v.) evet dedi. “Kaderi geçip değiştirebilecek bir şey olsaydı bu göz değmesi olabilirdi”
buyurdular.

(İbn Mâce: Tıp: 33; Ebû Dâvûd, Tıp: 18)

ž Tirmizî: (2059) Bu konuda Imrân b. Husayn ve Büreyde’den de hadis rivâyet edilmiştir.

Bu Hadis hasen sahihtir.
 
AbdulFettah Çevrimdışı

AbdulFettah

94.7 - Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul.
İslam-TR Üyesi
Ebu Saîd (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bir gün şöyle dedi:

"Kim Rabb olarak Allah'tan, din olarak İslâm'dan, peygamber olarak Muhammed'den râzı ise ona cennet vâcib olmuştur." Bu söz hayretime gitti ve:

"- Ey Allah'ın Resûlü, bir kere daha tekrar eder misiniz?" dedim. Aynen tekrar etti ve arkadan da şunu söyledi.

" Bir başka şey daha var ki, Allah, onun sebebiyle, kulun cennetteki makamını yüz derece yüceltir. Bu derecelerden ikisi arasındaki uzaklık sema ile arz arasındaki mesâfe gibidir. " Ben:

"- Öyleyse bu nedir`?" dedim. Şu cevabı verdi:

" Allah yolunda cihad, Allah yolunda cihad, Allah yolunda cihad!"

Müslim, İmâret 116, (1884); Nesâî, Cihâd 18, (6,19-20).
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Selamın kelime ve harflerini uzatmamak sünnettir.” (Ebû Dâvûd, Salat: 183)

ž Ali b. Hucr bu hadisi İbn’ül Mübarek’in şöyle yorumladığını söylüyor. Yani “Selamın harflerini uzatmadan” verir.

Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir. İlim adamları bu şekli müstehab görmüşlerdir. İbrahim Nehaî’nin şöyle dediği rivâyet olunur: Tekbîr ve selam uzatılmaksızın yapılmalıdır.
 
hamza01 Çevrimdışı

hamza01

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

"Lâ ilâhe illallah Muhammedun Rasulullah'a şehadet ederim. Şüphe etmeyerek Allah'a bu iki şehadetle kavuşan kul asla cennetten men olunmaz"(Müslim)

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

"Ey Eba Hureyre! Bu bostanın arkasında kalbi yakinen şeksiz inanarak Lâ ilâhe illallah'a şehadet eden her kime rastlarsan onu cennet ile müjdele!"(Müslim)
 
Y Çevrimdışı

yahya cuheyman

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
َنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ :قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَدِدْتُ أَنِّي لَقِيتُ إِخْوَانِي قَالَ فَقَالَ أَصْحَابُ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَوَلَيْسَ نَحْنُ إِخْوَانَكَ قَالَ أَنْتُمْ أَصْحَابِي وَلَكِنْ إِخْوَانِي الَّذِينَ آمَنُوا بِي وَلَمْ يَرَوْنِي


Enes b. Malik’den radıyallahu anh'dan Rasulullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurduğu nakledildi ;

“Kardeşlerime kavuşmayı arzuluyorum.”

Nebi sallallahu aleyhi vesellemin arkadaşları ;

“Biz senin kardeşlerin değil miyiz?” diye sordular.
O (sav)

“Siz benim arkadaşlarımsınız. Kardeşlerim ise beni görmedikleri halde bana iman edenlerdir.”

Ahmed b. Hanbel 12119 Ayrıca Bkz. Taberani, Beyhakî
 
Üst Ana Sayfa Alt