İşte mü’minin hedefi.. Ne dünya ne de dünyanın güzellikleri... Hedef ancak ve ancak ahiret mutluluğu... Dünya ise mü’min için bir araç veya geçmesi gereken bir yol hükmünde... Fakat kesinlikle amaç değil… Mü’min böyle düşünmelidir. Sadece böyle düşünmelidir ki, şu çok kısa dünya hayatını ahiretine göre düzenleyebilsin, gençlik, sağlık, gibi nimetlerin değerini bilip Allah yolunda kullanabilsin, hayatının her anını ve malının her kuruşunu bu din yoluna sarfedebilsin veya bu dinin hakimiyeti için canını ortaya koyabilsin. Hem her mümin bilir ki akşama erişse bile sabaha erişemeyebilir ve sabaha erişse bile akşamı göremeyebilir. Mü’min bilir ki ölüm kendisine her an yakındır. Her mü’min inanır ki Allah için kullanılmadıkça bu dünya da bu dünyanın güzellikleri de boştur, bomboştur.