"Ey kalpleri taşlaşmış, zillet elbisesi üzerlerine yapışmış sefihler topluluğu!
Sizler sanal dünyalarınızda oturmanın gerekliliğinden bahsedin, bizler yerin altında ve üstünde küfrün ordularına saldıracağımız zamanı gözlemekteyiz.
Sizler askeri ve siyasi olayları bilirmişçesine Şam mucahidlerine türlü iftiralarla saldırmaya ve oturduğunuz yerden akıl vermeye çalışmaya devam edin, bizler hazırlığa ve sebat etmeye devam edeceğiz ve avlarımızın boyunlarına dişlerimizi geçirmek için uygun vakti hikmetle ve sabrla bekleyeceğiz.
Sizler vehn şerbetlerini kana kana içip nefislerinizi kandırmak için pembe yalanlar üretmeye devam edin, bizler üstlerinden ve altlarından kâfirleri sarsmak için silahlar üretmekle meşgulüz.
Sizler elektik, su, doğalgaz faturalarının derdine düşün, bizler Cennet karşılığında fatura edilen bedeli ödemek için sıra beklemekteyiz.
Sizler sivri dillerinizle sırtlarımızdan hançerlemeye ve Ümmet'in gençlerini şüphelerle cihaddan soğutarak derin hikmetinizle(!) bizlere karşı sakındırmaya devam edin, bizler iftiralarınızdan korunmak ve hidayet bulmanız için dualar etmekteyiz.
Ey milyarlık İslam ümmeti!
Vallahi rabbin mahkemesinde hesabın çok çetin olacak!
Ya Rabbi bizlere iki güzellikten birini ver, bizleri hicret ve cihad yolunda sabit kıl. Bizlerin tökezlemesini bekleyen hasta kalplere fırsat verme ve hidayetinden ve tevfikinden mahrum ederek Kıyamet Günü'nde aleyhimize delil kılma.
Ey oturanlar ve oturmaktan razı olup zilleti tavsiye edenler topluluğu;
Bekleyin bizler de sizin gibi beklemekteyiz!"
-Bir Mücahidin Dilinden