ibni Kayyım şöyle diyor:
“İslam dininin önceki bütün dinleri neshettiği Kur’an ve alimlerin icmasıyla sabittir. Buna göre her kim Kur’an’a bağlanmayıp Tevrat ve İncil’e bağlanırsa, kafir olur. Zira Allah (c.c), sadece İslam şeriatine uyulmasını farz kılmıştır. Bu nedenle sadece İslam şeriatinin haram kıldığı haram, farz kıldığı farzdır.” (Ahkamu Ehlizzimme c: 1 s: 259)
İbni Kesir (r.a):
“Cahiliyenin hükmünü mü istiyorlar?” (Maide: 50) ayetinin tefsirinde şöyle dedi:
“Allah (c.c), her hayrı kapsayıcı ve her şerri yasaklayıcı olan hükümlerinden yüz çevirip bunun yerine cahiliyede olduğu gibi kişilerin görüşlerine, dalalet ve sapıklığı ifade eden değer yargılarına ya da çeşitli dinlerin karışımı ve beşeri görüşlerden meydana gelen Cengiz Han’ın vazettiği Yesak gibi İslam dışı hükümlere yönelenin imanını kabul etmiyor.
Yesak; Cengiz Han’ın Kuran, Tevrat, İncil ve kendi görüşlerine dayanarak ortaya koymuş olduğu kanunları ihtiva eden bir kitaptır. Cengiz Han öldükten sonra yerine geçen çocukları (İslam’a girdikleri halde) bu kitabı bir anayasa kitabı olarak gördüler. Allah (c.c)’ın kitabı ve Rasulullah’ın sünnetini bir kenara atarak bu kitabtaki hükümlerle Tatarlara hükmetmeye başladılar. İşte böyle davranan kimseler kafirdir. Bunlarla, büyük küçük her meselede yalnız Allah (c.c)’ın hükmüne dönünceye kadar savaşmak farzdır.” (İbni Kesir Tefsiri c: 2 s: 67)
İbni Kesir (r.a) devamla şöyle dedi:
“Bu yapılanların hepsi Allah (c.c)’ın nebilerine indirdiği şeriate muhaliftir. Kim nebilerin sonuncusu Muhammed (a.s)’e inen şeriati terkederek daha önceki nebilere inen mensuh olmuş şeriatlere muhakeme olursa, Allah (c.c)’ın bildirdiği gibi kafir olur. Durum böyleyken Yesak’a (Cengiz Han’ın koyduğu kanunlara) muhakeme olup onu Allah (c.c)’ın şeriatinden önde tutan kişinin hükmü nasıl olur acaba? Her kim böyle yaparsa bütün müslümanların icmasıyla kafirdir.
Allah (c.c) şöyle buyuruyor:
“Cahiliyenin hükmünü mü istiyorlar? Yakinen inanan bir kavim için Allah’tan daha iyi hüküm veren kim vardır?” (Maide: 50)
“Hayır! Rabbine and olsun ki, aralarında çekiştikleri şeylerde seni hakem tayin edip sonra haklarında verdiğin hükümden dolayı kalplerinde hiçbir sıkıntı duymadan tamamen kabul etmedikçe iman etmiş olmazlar.” (Nisa: 65) (İbni Kesir Tefsiri)
İbni Kesir (r.a)’in, neshedilmiş şeriatlere muhakeme olan kişiye nasıl da küfür hükmü verdiğine dikkatle bak!
Zamanımızda İslam şeriatinin yerine tatbik edilen beşeri kanunlar, neshedilmiş şeriatlerden daha tehlikeli ve bu kanunlara muhakeme olmak, daha büyük küfürdür.
İbni Kesir şöyle dedi:
“Her kim mensuh olan şeriatlere muhakeme olur, nebilerin sonuncusu Muhammed (s.a.s)’e inen şeriate muhakeme olmazsa, muhakkak kafir olur. Durum böyleyken acaba İslam şeriatini terkederek yesağa muhakeme olan, yesağın kanunlarını İslam kanunlarından daha önde tutan kişinin durumu nasıl olur acaba? Bilinsin ki, böyle yapan kimse müslümanların icmaıyla kafirdir.” (Elbidaye vennihaye c. 13 s. 119)