Hacamat: Sağlığı korumak veya tedavi amacıyla vücudun belirli yerlerinden kan almaktır.
Sözlükte; “Emmek” anlamına gelen “Hacm” kökünden gelir. Tıbbî tabir olarak “Kan aldırma” diye ifade edilir. Bu işi yapan kimseye, “Hacim” ya da “Haccâm” denir. Kan alma işinde kullanılan alete, “Mihcem” ya da “Mihceme” denir.
1) Enes bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“…Kuşkusuz ki sizin kendisi ile tedavi olduğunuz şeylerin en faziletlisi, hacamat olmaktır…”
Müslim 1577/62
2) Cabir bin Abdullah (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Eğer sizin tedavi olduğunuz herhangi bir şeyde hayır varsa, o da hacamat yaptırmaktır…”
Buhari 12/5724, Müslim 2205/71, Ebu Davud 3857, İbni Mace 3476
3) Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Şifa üç şeydedir:
1) Bal şerbeti içmekte,
2) Hacamat aletini vurmakta (Yani hacamat olmakta) ve
3) Ateş ile dağlama yapmakta. Fakat ümmetimi ateşle dağlamaktan men ederim!”
Buhari 12/5721, Müslim 2205/71, İbni Mace 3491
4) Asım bin Ömer bin Katade (Rahmetullahi Aleyh) şöyle dedi:
Cabir bin Abdullah (Radiyallahu Anhuma) başı bir bezle örtülmüş olarak geldi ve şöyle dedi:
Hacamat yaptırmadan buradan ayrılmam! Çünkü Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’i işittim şöyle buyuruyordu:
“Hacamatta şifa vardır.”
Buhari 12/5733
5) Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“İsra gecesi, (Miraca çıktığım gece) meleklerden uğradığım her büyük cemaatin hepsi bana:
–Ey Muhammed! Hacamat olmaya devam et, dediler.”
İbni Mace 3477
6) Enes bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“İsra gecesi, (Miraca çıktığım gece) uğradığım melekler bana:
–Ey Muhammed! Ümmetine hacamat olmayı emret, dediler.”
İbni Mace 3479, Tirmizi 2127
7) Asım bin Ömer bin Katade (Rahmetullahi Aleyh) şöyle dedi:
“Bize, ailemizden Cabir bin Abdullah (Radiyallahu Anhuma) geldi. Kendisindeki bir çıban yahut bir yaradan rahatsız olan diğer bir kimse daha geldi.
Cabir bin Abdullah (Radiyallahu Anhuma) o adama:
–Rahatsızlık duyduğun şey nedir? diye sordu.
O adam:
–Bende, bana çok meşakkat veren bir çıban var dedi.
Cabir bin Abdullah (Radiyallahu Anhuma) o adama:
–Ey delikanlı! Bana bir hacamatçı getir dedi.
O adam, Cabir bin Abdullah (Radiyallahu Anhuma)’ya:
–Hacamatçıyı ne yapacaksın? Ey Abdullah’ın babası diye sordu.
Cabir bin Abdullah (Radiyallahu Anhuma) o adama:
–O çıbanın üzerine hacamat yaptırmak istiyorum dedi.
O adam, Cabir bin Abdullah (Radiyallahu Anhuma)’ya:
–Allah’a yemin olsun ki bana bir sinek değiyor yahut elbise dokunuyor da bu bile bana çok eziyet veriyor ve bana çok meşakkatli oluyor dedi.
Cabir bin Abdullah (Radiyallahu Anhuma), o zatın bu çıbandan dolayı sıkıntısını ve çektiği acıyı görünce şöyle dedi:
–Ben Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’den işittim şöyle buyuruyordu:
‘Eğer sizin tedavi olduğunuz bir şeyde hayır varsa, o da hacamat yaptırmaktır…’
Ravi şöyle dedi:
Sonra bir hacamatçı geldi ve o adama hacamat yaptı ve o adamın hissetmekte olduğu acı ve sıkıntı gitti.”
Müslim 2205/71
Sözlükte; “Emmek” anlamına gelen “Hacm” kökünden gelir. Tıbbî tabir olarak “Kan aldırma” diye ifade edilir. Bu işi yapan kimseye, “Hacim” ya da “Haccâm” denir. Kan alma işinde kullanılan alete, “Mihcem” ya da “Mihceme” denir.
1) Enes bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“…Kuşkusuz ki sizin kendisi ile tedavi olduğunuz şeylerin en faziletlisi, hacamat olmaktır…”
Müslim 1577/62
2) Cabir bin Abdullah (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Eğer sizin tedavi olduğunuz herhangi bir şeyde hayır varsa, o da hacamat yaptırmaktır…”
Buhari 12/5724, Müslim 2205/71, Ebu Davud 3857, İbni Mace 3476
3) Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Şifa üç şeydedir:
1) Bal şerbeti içmekte,
2) Hacamat aletini vurmakta (Yani hacamat olmakta) ve
3) Ateş ile dağlama yapmakta. Fakat ümmetimi ateşle dağlamaktan men ederim!”
Buhari 12/5721, Müslim 2205/71, İbni Mace 3491
4) Asım bin Ömer bin Katade (Rahmetullahi Aleyh) şöyle dedi:
Cabir bin Abdullah (Radiyallahu Anhuma) başı bir bezle örtülmüş olarak geldi ve şöyle dedi:
Hacamat yaptırmadan buradan ayrılmam! Çünkü Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’i işittim şöyle buyuruyordu:
“Hacamatta şifa vardır.”
Buhari 12/5733
5) Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“İsra gecesi, (Miraca çıktığım gece) meleklerden uğradığım her büyük cemaatin hepsi bana:
–Ey Muhammed! Hacamat olmaya devam et, dediler.”
İbni Mace 3477
6) Enes bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“İsra gecesi, (Miraca çıktığım gece) uğradığım melekler bana:
–Ey Muhammed! Ümmetine hacamat olmayı emret, dediler.”
İbni Mace 3479, Tirmizi 2127
7) Asım bin Ömer bin Katade (Rahmetullahi Aleyh) şöyle dedi:
“Bize, ailemizden Cabir bin Abdullah (Radiyallahu Anhuma) geldi. Kendisindeki bir çıban yahut bir yaradan rahatsız olan diğer bir kimse daha geldi.
Cabir bin Abdullah (Radiyallahu Anhuma) o adama:
–Rahatsızlık duyduğun şey nedir? diye sordu.
O adam:
–Bende, bana çok meşakkat veren bir çıban var dedi.
Cabir bin Abdullah (Radiyallahu Anhuma) o adama:
–Ey delikanlı! Bana bir hacamatçı getir dedi.
O adam, Cabir bin Abdullah (Radiyallahu Anhuma)’ya:
–Hacamatçıyı ne yapacaksın? Ey Abdullah’ın babası diye sordu.
Cabir bin Abdullah (Radiyallahu Anhuma) o adama:
–O çıbanın üzerine hacamat yaptırmak istiyorum dedi.
O adam, Cabir bin Abdullah (Radiyallahu Anhuma)’ya:
–Allah’a yemin olsun ki bana bir sinek değiyor yahut elbise dokunuyor da bu bile bana çok eziyet veriyor ve bana çok meşakkatli oluyor dedi.
Cabir bin Abdullah (Radiyallahu Anhuma), o zatın bu çıbandan dolayı sıkıntısını ve çektiği acıyı görünce şöyle dedi:
–Ben Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’den işittim şöyle buyuruyordu:
‘Eğer sizin tedavi olduğunuz bir şeyde hayır varsa, o da hacamat yaptırmaktır…’
Ravi şöyle dedi:
Sonra bir hacamatçı geldi ve o adama hacamat yaptı ve o adamın hissetmekte olduğu acı ve sıkıntı gitti.”
Müslim 2205/71