Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

HAMAS! "İçinizde aklı başında olan biri yok mu?"

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
D Çevrimdışı

denizvekum

Üyeliği İptal Edildi
Banned
HAMAS

"Siz -Rabbim Allah'tır- dediği için mi bir adamı öldürüyorsunuz?"

"İçinizde aklı başında olan biri yok mu?"

Ebu Muhammed el-Makdisî


Bugün Şeyh Abdullatif b. Halid Al-i Musa Ebu Nur el-Makdisî ve beraberindeki muvahhid kardeşlerimizin öldüğü haberi beni hüzne boğdu. Allah hepsine rahmet etsin. Bir yandan Hamas'ın kendisini haklı çıkarma girişimlerini takip ederken diğer taraftan da Müslüman ve muvahhidlerin kanlarını ucuz görmesine ve Müslümanın kanını koruma altına alan, ona önem atfeden hatta bir şüphe olduğunda sırf bu kanın kutsallığından dolayı hadleri düşüren şer'i delillerin tamamını ihlal etmesine şaşırdım doğrusu.

Hamas bir takım asılsız şüpheleri nedeniyle şer'i hadleri ihmal ederek uygulamıyor ancak şer'i hadleri işlevsiz bırakma pahasına örgütsel çıkarlarını ve karanlık nizamlarını koruma altına alıyor!

Bizler akidesini düzeltmesi, Allah'ın şeraiti ile hükmetmesi ve insanlardan değil yalnızca Allah'tan korkması için Hamas'a çağrıda bulunduğumuzda, Hamas yandaşları onun şu an için güçsüz olduğunu, kuvvetinin olmadığını, bugün Allah'ın şeraiti ile hükmetmeye kalkmasının bir çok fesada yol açacağını, Hamas'ın ise bunu yüklenmeye henüz güç yetiremeyeceğini, bunu yapmak için aşamalı bir şekilde ilerlenmesi gerektiğini iddia etmişler ve bunun gibi şer'i deliller karşısında hiçbir değeri olmayan nice mazeretler öne sürmüşlerdi. Bugün ise sadece Hamas'ın sultası, hakimiyetı, maslahatı, otoritesi ve diktatörlüğü adına tüm bu iddiaların bir anda buharlaşarak havaya uçuştuğunu gördük.

Hamas'ın Allah'ın şeraitini işlevsiz bırakmasını, beşeri kanunları yürürlüğe koymasını ve hem laiklere hem de Rafızilere dostluk göstermesini meşrulaştırmak için tüm bu mazeretler zikredilip çokça gündeme getirilmektedir. Ancak ne gariptir ki, muvahhidlerin mescidlerini yerle bir ederken, mücahidlerin alimlerine suikastler düzenlerken ve Arap tağutlarına muhalefet eden kimselere karşı hiçbir sıkıntı duymaksızın saldırırken nedense güçsüzlük, siyaset, kurnazlık ve maslahat gibi deliller hiç gündem edilmemekte.

"Ey Kavmim! İçinizde hiç aklı başında olan bir adam yok mudur?"

Filistindeki selefî akımın alimleri Hamas ile çarpışmamaları için defalarca taraftarlarına çağrıda bulundular. Oysa ki Hamas hükümetinin onlar nezdinde kafir bir hükümetten farkı yoktur. Hatta bu selefi akımın alimleri Hamas'a iltifat etmede aşırıya bile kaçtılar. Sırf Hamas umulur ki hatasından döner de doğru yola girer umudu ile…

Bana Hamas'ın onlarla çarpışmanın ve liderlerini hedef almanın hükmüne dair onlarca mektup ve çağrı gelmekte idi. Bense her seferinde Hamas'a karşı savaş kapısının aralanmasından sakındırıyordum. Hatta bazı münkerleri değiştirme adına onlara karşı sert tedbirler almaktan bile sakındırdım. Çünkü bunun neticesinde diğerinden çok daha büyük kötülükler meydana gelecek ve Hamas önceden olduğu gibi muvahhidlerin başına üşüşecek ve yine önceden olduğu gibi ne büyüğün, ne küçüğün ne de kadının hukukuna riayet edecekti.

Gazze'de ki kardeşlerimiz bunu anlamaya çalışıyorlar ve kabullenmek için uğraş veriyorlardı. Onların birçoğu ise bunun zaten sakınıp çekindikleri şey olduğundan dolayı bize reddiye verdiler. Hatta o kardeşlerin büyük bir kısmı hem kendisinin hem de çoluk çocuğunun sürülüp kovulması pahasına bile olsa sırf tevhidi ve cihadından ötürü kendilerini kovmak isteyen Hamas ile vuruşmaya razı oldular.

Buna karşılık Hamas ile savaş kapısının aralanmaması adına kardeşlerimizin dikkatli davranmalarına seviniyor, akıllarının olgunlaşmasından ötürü mutluluk duyuyor, hem acem hem de Arap Yahudileri –ki bunların başında el-Fetih gelmektedir- tarafından kurulan hile ve tuzakların farkına vardıkları için içimiz ferahlıyordu.

Bu bizim tek tek işaret ettiğimiz ve tembihte bulunduğumuz endişelerimizdendi. Ancak biz ne Hamas kaynaklarından ne de Hamas komutanlarından taraftarlarını ve ayaktakımı mesabesindeki yandaşlarını, içerisinde Müslüman kanını dökmenin haram olduğunu anlatan tek bir cümle söylerlerlen işitmedik. Onlardan Hamas hükümetinin yıkılmasını Kabe'nin yıkılmasının ve dünyanın tamamen yok olmasının Allah'a bir Müslüman kanının dökülmesinden daha basit geldiğini ifade eden birkaç cümle bile işitmedik. Görünen o ki, bu meseleler Hamas ve Hamas kaynakları nezdinde dipnot mesabesindeki fer'i meselelerdir.


Aslında bu ölçüler İslamî olmayan cahili kıstaslardır. Bunlar Allah'ın şeraitini yürürlükten kaldırmanın ve tağutun kanunlarını tatbik etmenin meydana getirmiş olduğu kötü sonuçlardır. İşte Allah (sb)'nın sakındırmış olduğu gerçek fitne budur. Bu en büyük fesaddır. Allah (sb)'nın diğer fitne ve fesadları bizden defetmesi için yapılması gereken ilk şey bu fitnelerin bertaraf edilmesidir. Bu noktada fitneden ve fitneyi körükleyenlerden bahsedenler oklarını selefi akıma ve onun gerek Gazze içerisindeki gerekse Gazze haricindeki kaynaklarına yöneltiyorlar. Onları kıstaslarını düzeltmeye ve adaletli davranmaya davet ediyoruz. Zira bu takvaya daha elverişli olandır.

Onların bu nasihat ve öğütlerini kendi kıstaslarına göre değil de şer'i kıstasa göre fitneyi asıl ekip dikenlere yönlendirmeleri gerekmektedir.

"Dikkat edin onlar fitnenin tam ortasına düşmüşlerdir." (9, Tevbe/49)

Bugün gerek Ebu Nur el-Makdisi ve kardeşlerinden akıtılan temiz kanlar gerekse de daha önceleri Ceyşu-l İslam cematinden kardeşlerimizin akıtılan temiz kanları bir günahtan ötürü değil yalnızca "Rabbimiz Allah'tır. Biz O'ndan başkasının hükmüne razı olmayız" dedikleri için dökülmüştür. Bunu asla unutmayacak ve o kanları akıtanları asla bağışlamayacağız. Çünkü bizler buna yetkili değiliz. Allah'ın bu kanlarda hakkı vardır. O kan sahiplerinin bu kanlarda hakkı vardır. Onların velilerinin bu kanlarda hakkı vardır. Hamas'ın her hak sahiplerine hakkını ödemesi gerekir. Bu haklar ödenmeden bu sayfa asla kapanmayacak, büyük çıkarlar uğruna eriyip yok olan ve unutulmaya mahkum edilmiş bir tarih olarak kalmayacaktır.

Bu hakların başında Hamas'ın kendisini şirkten arındırarak tevhid çizgisine girmesi gerekir. Ta ki bu sayede Allah (sb)'nın şu ayetinde anlatılan imana dayalı bir kardeşlik kapsamına girmiş olur.

"Ancak her kimin cezası kardeşi tarafından bir miktar bağışlanırsa artık marufa uymak ve ona güzellikle diyet ödemek gerekir." (2 Bakara/178)

Kardeşlerimizin kanı bunun için akıtıldı. Onlar (Hamas) iman etmeksizin asla bu sayfa dürülmeyecektir. Bizler sırf tevhidlerinden dolayı akıtılan kardeşlerimizin kanlarını asla unutmayacağız. Ve demokrasi sancağı altında vatanın bölünmezliğinden bahsederek kafalarımızı ağrıtanlara asla müsaade etmeyeceğiz. Bilinmelidir ki selefî ve cihadi çizgide olanların lugatinde kelime-i tevhidin haricinde ismi vahdet olan hiçbir şey yoktur.

Henüz dinin temel kurallarını bile bilmeyen kimselerin maslahat ya da mefsedet diyerek laf kalabalığı yapmasına izin vermeyeceğiz. Maslahat ve mefsedet konusunun elif-bası öncelikle yeryüzündeki en büyük maslahatın tevhid, en büyük mefsedetinde şirk olduğunun bilinmesidir. Bunu dahi öğrenememiş kimselerin konuşmasına göz yummayacağız. Allah'a şirk koşmanın en büyük fitne olduğunu henüz fıkhetmemiş ve öğrenmemiş kimsenin fitnenin zarar ve kötülükleri hakkında bizlere konferanslar vermelerine asla müsamaha göstermeyeceğiz.

Bununla beraber bu temel asılarlı öğrendikten ve hazmedip anladıktan sonra nasihatlerinin tamamını Gazze'de o nasihatlere en çok muhtaç olan Hamas komutanlarına, Hamas hükümetine ve Hamas sultasına yapsınlar. Onlar bugün bütün güç ve otoriteye hakim olmalarına rağmen temiz kanları dökmeye yelteniyorlar. Halbuki sorunları bir çok yolla halletme kudretindeler. Yetki sahibi kimselerin silaha sarılmadan önce bunu yapmaları gerekirdi. Ama Hamas'ın yönetime olan hırsı gözlerine bunu göstermedi ve "En son kullanılacak ilaç dağlamadır" kaidesini onlara unutturdu.

Halihazırda Hamas'ın yaptığını meşru gösterme adına her ne kadar kardeşlerin aceleciliğinden ve fanatikliğinden söz edilse de bundan daha hafif nice merhaleler vardı. Ala külli hal yönetim iplerini elinde bulunduran kimse bu fitneden bütününden mesul olandır. O halkından ve bu fitneye yapışanlardan sorumludur.

Bugün eleştiri, öğüt ve hatırlatmaların yönlendirilmesi gerekli olan ilk kişi yine odur. Çünkü hükümet çarpışmadan önce konuşma, tartışma ve diyolağa girme selahiyetine ona vermiştir. Şayet bunların hiç biri olmuyorsa abluka altına almak, hapsetmek, tehdit etmek, korkutma ve Hamas'ın diğer hasımlarına karşı kullandığı nice metotlar mevcuttur. Ama Hamas onları kah "tekfirci", kah "el-kaide", kah "cihadcı tekfirci" olarak vasıflandırmaktadır. Hamas nezdinde onlar saydığımız bu alternatifleri hak etmemektedirler. Hamas'ın lugatinde ne hükümet olarak, ne siyaset olarak ne de akıllılık olarak onlarla işbirliği içinde olma gibi bir şey yoktur. En iyi olan metotlarla mücade etmeleri de söz konusu değildir. Hamas'ın onlara karşı tavsiye etme ve öldürmekten ya da araç ve benzeri şeyleri ateşe vermekten başka bir şey yaptığını görmemekteyiz. Bu nedenlerden dolayı Hamas'ın bu sorunu tedavi etme yolu şer'i bir şekilde olmadı. Aksine beşeri kanunlardan kaynaklanan ve çoğunluğun hükmü ve demokrasi ile gölgelenen polisiye üslubuyla tağutça oldu.

Sözlerimi tamamlamadan önce Hamas ve diğerlerinin şunu iyi bilmelerini isterim ki bizler kesinlikle Filistin sahnesinden çekilmiş değiliz. Aksine oranın içinde ve derinliklerindeyiz. Oradan gafil olamayız. Orası bizim öncelikli basamaklarımız arasındadır. Bizler dinimizin, cihadımızın ve ümmetimizin maslahatı için her daim kardeşlerimize nasihatte bulunuyoruz. Dinimize, tevhidimize ve cihadımıza faydası olmayan savaşmalara ve vuruşmalara karşı gözlerimiz kapalı değildir ve biliyoruz ki bundan bütünüyle en çok istifade edecek olanlar da kuşkusuz Arap ve acem Yahudileridir.

Gazze'de kardeşlerimizle Hamas arasında cereyan eden savaş fitnesini yok etmek için çabaladık ve halen de çabalamaktayız. Ancak biz Hamas tarafından bu noktada bir gayret göremiyoruz. Aksine ters yönde çabalara şahit oluyoruz. Bundan ötürü bu fitneden ancak ve ancak o sorumludur. Ne Hamas'a ne onu savunanlara ve ne de onun hatalarını yamamaya çalışanlara bu gerçekleri yalan söyleyerek ve iftira ederek örtbas etmeleri fayda vermeyecektir. Gazze'de şu an sorumlu olan Hamas'tır. Binaenaleyh fitneden ancak ve ancak o sorumludur. Fitnenin fitillerini işlevsiz bırakma görevi onun elindedir. Gazze ehlini kurtarmak ve onları gerçek fitnenin karanlıklarından tevhidin nuruna çıkarmak yine Hamas'ın insiyatifindedir.

Tenkitçiler eleştiri oklarını, vaizler vaazlarını, nasihatçilerde nasihatlerini Hamas'a yöneltmelidirler. Düzgün durması ve silkelenmemesi için kurbanlık koyuna yapılan öğüt misali vaaz ve nasihatlerinizle bizleri rahatsız etmeyin. Sizin içeriği bu olan nasihatleriniz kesileni değil de keseni rahatlatma adınadır. Halbuki Gazze sahnesinde kesim yapan Hamas'ın ta kendisidir. Fitne ateşini söndürmek elinde olduğu halde bıçağa sarılan yine odur. Hamas fitne ateşini söndürecek mi yoksa içerisinde yürümeye devam mı edecek?

Allahım! Kardeşimiz Ebu Nur el-Makdisi'ye ve onunla beraber öldürülen tüm kardeşlerimize rahmet et.

Allahım! Onları kelime-i tevhid ve onu hakim kılma uğrunda şehid olmuş kimseler olarak kabul buyur.

Allahım! Hayırlılarımızı başa geçir. Şerlileri bize musallat etme. Azabını ve gazabını bizden kaldır. Ve bizleri içimizdeki bazı budalaların yaptıklarından dolayı cezalandırma.

Ebu Muhammed el-Makdisî
15/08/2009
 
E Çevrimdışı

ebuhasanelmakdisi

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
"Siz -Rabbim Allah'tır- dediği için mi bir adamı öldürüyorsunuz?"



HAMASIN SUÇ OLARAK SADECE ALLAHIN HÜKÜMLERİNİ İSTEMELERİNİ GÖRMESİ İSE HESABI YAKIN ZAMANDA SORULUR İNŞ.

şeyhin konuyu geniş bir perdeden ele alması elhamdulillah bizleri rahatlattı. ama o kardeşlerimi hala birilerinin sahiplenmesi yada ilişkilerinin bulunduğu hala muamma. inş herhangi bir cihad cemaati ile ilişkileri tez zamanda ortaya çıkarda gerekenin yapılması kolaylaşır.

rabbim ümmeti fitnelerden muhafaza buyursun.
 
R Çevrimdışı

rambo

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Körler sagırlar birbirini agırlar.DENİZVE KUM Allah tan kork kuldan da utan yazdıklarınn tersi bi durum var ortada tüm Filistindeki yapılar hamas ile mutabakat halinde olacak ve israile karşı çarpışacak sonrada burda bir ksısım aklı kıt kafirle kafirin kavgasına karışmam diyecek bende kalkacam müslümanı tekfir eden aklı kıtı iki tane islami söylem le hitap etti diye peşinden gidecem .Ordaki alimler heyetide diger islami yapılarda 2 sene boyunca uyardıkalrını söyleyecek fitne cıkardıkalrını söyleyecek sende burdan ahkam keseceksin .İzzettin el kassamın komutanlarından bir tanesi camiye dogru yönelecek içeri girerken sen adamı öldürecen senin elini kırmayacaklar.
Tekfir eden cezasını bulmuş israile karşı carpışmayıp korkan ve zayıflık gösterenlerin arkasndan gidecek kaadar ahmak deilim.
RAABİM TÜM FİTNECİLERDEN VE KOGUCULARDAN BİZİ KORUSUN TEZ ELDEN BAŞIMIZDAN ALSIN.MESCİDİ AKSA MÜSLÜMANLARIN BİRLİGİYLE KURTULACAKTIR .FİTNECİLER ORTADAN KALKINCA İNŞ....
 
B Çevrimdışı

bilinmez

Üye
İslam-TR Üyesi
HAMAS


"Siz -Rabbim Allah'tır- dediği için mi bir adamı öldürüyorsunuz?"

"İçinizde aklı başında olan biri yok mu?"

Ebu Muhammed el-Makdisî


Bugün Şeyh Abdullatif b. Halid Al-i Musa Ebu Nur el-Makdisî ve beraberindeki muvahhid kardeşlerimizin öldüğü haberi beni hüzne boğdu. Allah hepsine rahmet etsin. Bir yandan Hamas'ın kendisini haklı çıkarma girişimlerini takip ederken diğer taraftan da Müslüman ve muvahhidlerin kanlarını ucuz görmesine ve Müslümanın kanını koruma altına alan, ona önem atfeden hatta bir şüphe olduğunda sırf bu kanın kutsallığından dolayı hadleri düşüren şer'i delillerin tamamını ihlal etmesine şaşırdım doğrusu.

Hamas bir takım asılsız şüpheleri nedeniyle şer'i hadleri ihmal ederek uygulamıyor ancak şer'i hadleri işlevsiz bırakma pahasına örgütsel çıkarlarını ve karanlık nizamlarını koruma altına alıyor!

Bizler akidesini düzeltmesi, Allah'ın şeraiti ile hükmetmesi ve insanlardan değil yalnızca Allah'tan korkması için Hamas'a çağrıda bulunduğumuzda, Hamas yandaşları onun şu an için güçsüz olduğunu, kuvvetinin olmadığını, bugün Allah'ın şeraiti ile hükmetmeye kalkmasının bir çok fesada yol açacağını, Hamas'ın ise bunu yüklenmeye henüz güç yetiremeyeceğini, bunu yapmak için aşamalı bir şekilde ilerlenmesi gerektiğini iddia etmişler ve bunun gibi şer'i deliller karşısında hiçbir değeri olmayan nice mazeretler öne sürmüşlerdi. Bugün ise sadece Hamas'ın sultası, hakimiyetı, maslahatı, otoritesi ve diktatörlüğü adına tüm bu iddiaların bir anda buharlaşarak havaya uçuştuğunu gördük.

Hamas'ın Allah'ın şeraitini işlevsiz bırakmasını, beşeri kanunları yürürlüğe koymasını ve hem laiklere hem de Rafızilere dostluk göstermesini meşrulaştırmak için tüm bu mazeretler zikredilip çokça gündeme getirilmektedir. Ancak ne gariptir ki, muvahhidlerin mescidlerini yerle bir ederken, mücahidlerin alimlerine suikastler düzenlerken ve Arap tağutlarına muhalefet eden kimselere karşı hiçbir sıkıntı duymaksızın saldırırken nedense güçsüzlük, siyaset, kurnazlık ve maslahat gibi deliller hiç gündem edilmemekte.

"Ey Kavmim! İçinizde hiç aklı başında olan bir adam yok mudur?"

Filistindeki selefî akımın alimleri Hamas ile çarpışmamaları için defalarca taraftarlarına çağrıda bulundular. Oysa ki Hamas hükümetinin onlar nezdinde kafir bir hükümetten farkı yoktur. Hatta bu selefi akımın alimleri Hamas'a iltifat etmede aşırıya bile kaçtılar. Sırf Hamas umulur ki hatasından döner de doğru yola girer umudu ile…

Bana Hamas'ın onlarla çarpışmanın ve liderlerini hedef almanın hükmüne dair onlarca mektup ve çağrı gelmekte idi. Bense her seferinde Hamas'a karşı savaş kapısının aralanmasından sakındırıyordum. Hatta bazı münkerleri değiştirme adına onlara karşı sert tedbirler almaktan bile sakındırdım. Çünkü bunun neticesinde diğerinden çok daha büyük kötülükler meydana gelecek ve Hamas önceden olduğu gibi muvahhidlerin başına üşüşecek ve yine önceden olduğu gibi ne büyüğün, ne küçüğün ne de kadının hukukuna riayet edecekti.

Gazze'de ki kardeşlerimiz bunu anlamaya çalışıyorlar ve kabullenmek için uğraş veriyorlardı. Onların birçoğu ise bunun zaten sakınıp çekindikleri şey olduğundan dolayı bize reddiye verdiler. Hatta o kardeşlerin büyük bir kısmı hem kendisinin hem de çoluk çocuğunun sürülüp kovulması pahasına bile olsa sırf tevhidi ve cihadından ötürü kendilerini kovmak isteyen Hamas ile vuruşmaya razı oldular.

Buna karşılık Hamas ile savaş kapısının aralanmaması adına kardeşlerimizin dikkatli davranmalarına seviniyor, akıllarının olgunlaşmasından ötürü mutluluk duyuyor, hem acem hem de Arap Yahudileri –ki bunların başında el-Fetih gelmektedir- tarafından kurulan hile ve tuzakların farkına vardıkları için içimiz ferahlıyordu.

Bu bizim tek tek işaret ettiğimiz ve tembihte bulunduğumuz endişelerimizdendi. Ancak biz ne Hamas kaynaklarından ne de Hamas komutanlarından taraftarlarını ve ayaktakımı mesabesindeki yandaşlarını, içerisinde Müslüman kanını dökmenin haram olduğunu anlatan tek bir cümle söylerlerlen işitmedik. Onlardan Hamas hükümetinin yıkılmasını Kabe'nin yıkılmasının ve dünyanın tamamen yok olmasının Allah'a bir Müslüman kanının dökülmesinden daha basit geldiğini ifade eden birkaç cümle bile işitmedik. Görünen o ki, bu meseleler Hamas ve Hamas kaynakları nezdinde dipnot mesabesindeki fer'i meselelerdir.


Aslında bu ölçüler İslamî olmayan cahili kıstaslardır. Bunlar Allah'ın şeraitini yürürlükten kaldırmanın ve tağutun kanunlarını tatbik etmenin meydana getirmiş olduğu kötü sonuçlardır. İşte Allah (sb)'nın sakındırmış olduğu gerçek fitne budur. Bu en büyük fesaddır. Allah (sb)'nın diğer fitne ve fesadları bizden defetmesi için yapılması gereken ilk şey bu fitnelerin bertaraf edilmesidir. Bu noktada fitneden ve fitneyi körükleyenlerden bahsedenler oklarını selefi akıma ve onun gerek Gazze içerisindeki gerekse Gazze haricindeki kaynaklarına yöneltiyorlar. Onları kıstaslarını düzeltmeye ve adaletli davranmaya davet ediyoruz. Zira bu takvaya daha elverişli olandır.

Onların bu nasihat ve öğütlerini kendi kıstaslarına göre değil de şer'i kıstasa göre fitneyi asıl ekip dikenlere yönlendirmeleri gerekmektedir.

"Dikkat edin onlar fitnenin tam ortasına düşmüşlerdir." (9, Tevbe/49)

Bugün gerek Ebu Nur el-Makdisi ve kardeşlerinden akıtılan temiz kanlar gerekse de daha önceleri Ceyşu-l İslam cematinden kardeşlerimizin akıtılan temiz kanları bir günahtan ötürü değil yalnızca "Rabbimiz Allah'tır. Biz O'ndan başkasının hükmüne razı olmayız" dedikleri için dökülmüştür. Bunu asla unutmayacak ve o kanları akıtanları asla bağışlamayacağız. Çünkü bizler buna yetkili değiliz. Allah'ın bu kanlarda hakkı vardır. O kan sahiplerinin bu kanlarda hakkı vardır. Onların velilerinin bu kanlarda hakkı vardır. Hamas'ın her hak sahiplerine hakkını ödemesi gerekir. Bu haklar ödenmeden bu sayfa asla kapanmayacak, büyük çıkarlar uğruna eriyip yok olan ve unutulmaya mahkum edilmiş bir tarih olarak kalmayacaktır.

Bu hakların başında Hamas'ın kendisini şirkten arındırarak tevhid çizgisine girmesi gerekir. Ta ki bu sayede Allah (sb)'nın şu ayetinde anlatılan imana dayalı bir kardeşlik kapsamına girmiş olur.

"Ancak her kimin cezası kardeşi tarafından bir miktar bağışlanırsa artık marufa uymak ve ona güzellikle diyet ödemek gerekir." (2 Bakara/178)

Kardeşlerimizin kanı bunun için akıtıldı. Onlar (Hamas) iman etmeksizin asla bu sayfa dürülmeyecektir. Bizler sırf tevhidlerinden dolayı akıtılan kardeşlerimizin kanlarını asla unutmayacağız. Ve demokrasi sancağı altında vatanın bölünmezliğinden bahsederek kafalarımızı ağrıtanlara asla müsaade etmeyeceğiz. Bilinmelidir ki selefî ve cihadi çizgide olanların lugatinde kelime-i tevhidin haricinde ismi vahdet olan hiçbir şey yoktur.

Henüz dinin temel kurallarını bile bilmeyen kimselerin maslahat ya da mefsedet diyerek laf kalabalığı yapmasına izin vermeyeceğiz. Maslahat ve mefsedet konusunun elif-bası öncelikle yeryüzündeki en büyük maslahatın tevhid, en büyük mefsedetinde şirk olduğunun bilinmesidir. Bunu dahi öğrenememiş kimselerin konuşmasına göz yummayacağız. Allah'a şirk koşmanın en büyük fitne olduğunu henüz fıkhetmemiş ve öğrenmemiş kimsenin fitnenin zarar ve kötülükleri hakkında bizlere konferanslar vermelerine asla müsamaha göstermeyeceğiz.

Bununla beraber bu temel asılarlı öğrendikten ve hazmedip anladıktan sonra nasihatlerinin tamamını Gazze'de o nasihatlere en çok muhtaç olan Hamas komutanlarına, Hamas hükümetine ve Hamas sultasına yapsınlar. Onlar bugün bütün güç ve otoriteye hakim olmalarına rağmen temiz kanları dökmeye yelteniyorlar. Halbuki sorunları bir çok yolla halletme kudretindeler. Yetki sahibi kimselerin silaha sarılmadan önce bunu yapmaları gerekirdi. Ama Hamas'ın yönetime olan hırsı gözlerine bunu göstermedi ve "En son kullanılacak ilaç dağlamadır" kaidesini onlara unutturdu.

Halihazırda Hamas'ın yaptığını meşru gösterme adına her ne kadar kardeşlerin aceleciliğinden ve fanatikliğinden söz edilse de bundan daha hafif nice merhaleler vardı. Ala külli hal yönetim iplerini elinde bulunduran kimse bu fitneden bütününden mesul olandır. O halkından ve bu fitneye yapışanlardan sorumludur.

Bugün eleştiri, öğüt ve hatırlatmaların yönlendirilmesi gerekli olan ilk kişi yine odur. Çünkü hükümet çarpışmadan önce konuşma, tartışma ve diyolağa girme selahiyetine ona vermiştir. Şayet bunların hiç biri olmuyorsa abluka altına almak, hapsetmek, tehdit etmek, korkutma ve Hamas'ın diğer hasımlarına karşı kullandığı nice metotlar mevcuttur. Ama Hamas onları kah "tekfirci", kah "el-kaide", kah "cihadcı tekfirci" olarak vasıflandırmaktadır. Hamas nezdinde onlar saydığımız bu alternatifleri hak etmemektedirler. Hamas'ın lugatinde ne hükümet olarak, ne siyaset olarak ne de akıllılık olarak onlarla işbirliği içinde olma gibi bir şey yoktur. En iyi olan metotlarla mücade etmeleri de söz konusu değildir. Hamas'ın onlara karşı tavsiye etme ve öldürmekten ya da araç ve benzeri şeyleri ateşe vermekten başka bir şey yaptığını görmemekteyiz. Bu nedenlerden dolayı Hamas'ın bu sorunu tedavi etme yolu şer'i bir şekilde olmadı. Aksine beşeri kanunlardan kaynaklanan ve çoğunluğun hükmü ve demokrasi ile gölgelenen polisiye üslubuyla tağutça oldu.

Sözlerimi tamamlamadan önce Hamas ve diğerlerinin şunu iyi bilmelerini isterim ki bizler kesinlikle Filistin sahnesinden çekilmiş değiliz. Aksine oranın içinde ve derinliklerindeyiz. Oradan gafil olamayız. Orası bizim öncelikli basamaklarımız arasındadır. Bizler dinimizin, cihadımızın ve ümmetimizin maslahatı için her daim kardeşlerimize nasihatte bulunuyoruz. Dinimize, tevhidimize ve cihadımıza faydası olmayan savaşmalara ve vuruşmalara karşı gözlerimiz kapalı değildir ve biliyoruz ki bundan bütünüyle en çok istifade edecek olanlar da kuşkusuz Arap ve acem Yahudileridir.

Gazze'de kardeşlerimizle Hamas arasında cereyan eden savaş fitnesini yok etmek için çabaladık ve halen de çabalamaktayız. Ancak biz Hamas tarafından bu noktada bir gayret göremiyoruz. Aksine ters yönde çabalara şahit oluyoruz. Bundan ötürü bu fitneden ancak ve ancak o sorumludur. Ne Hamas'a ne onu savunanlara ve ne de onun hatalarını yamamaya çalışanlara bu gerçekleri yalan söyleyerek ve iftira ederek örtbas etmeleri fayda vermeyecektir. Gazze'de şu an sorumlu olan Hamas'tır. Binaenaleyh fitneden ancak ve ancak o sorumludur. Fitnenin fitillerini işlevsiz bırakma görevi onun elindedir. Gazze ehlini kurtarmak ve onları gerçek fitnenin karanlıklarından tevhidin nuruna çıkarmak yine Hamas'ın insiyatifindedir.

Tenkitçiler eleştiri oklarını, vaizler vaazlarını, nasihatçilerde nasihatlerini Hamas'a yöneltmelidirler. Düzgün durması ve silkelenmemesi için kurbanlık koyuna yapılan öğüt misali vaaz ve nasihatlerinizle bizleri rahatsız etmeyin. Sizin içeriği bu olan nasihatleriniz kesileni değil de keseni rahatlatma adınadır. Halbuki Gazze sahnesinde kesim yapan Hamas'ın ta kendisidir. Fitne ateşini söndürmek elinde olduğu halde bıçağa sarılan yine odur. Hamas fitne ateşini söndürecek mi yoksa içerisinde yürümeye devam mı edecek?

Allahım! Kardeşimiz Ebu Nur el-Makdisi'ye ve onunla beraber öldürülen tüm kardeşlerimize rahmet et.

Allahım! Onları kelime-i tevhid ve onu hakim kılma uğrunda şehid olmuş kimseler olarak kabul buyur.

Allahım! Hayırlılarımızı başa geçir. Şerlileri bize musallat etme. Azabını ve gazabını bizden kaldır. Ve bizleri içimizdeki bazı budalaların yaptıklarından dolayı cezalandırma.

Ebu Muhammed el-Makdisî

15/08/2009

gerçekten hamastamı bu fitnenin içnde,birde ahiler ne demek biraz bilgi verirmisiniz.(eğri,doğru hep karışmış)ALLAH BİZİ HER TÜRLÜ FİTNEDEN KORUSUN
 
A Çevrimdışı

AbulLayl

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Ahi Arapça kardeş ahilerse kardeşlerim demek.
Ahi teşkilatı=Kardeş Teşkilatı.
 
D Çevrimdışı

denizvekum

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Körler sagırlar birbirini agırlar.DENİZVE KUM Allah tan kork kuldan da utan yazdıklarınn tersi bi durum var ortada tüm Filistindeki yapılar hamas ile mutabakat halinde olacakit

Arkadaşım sen aşıkmısın? Aklın gideceği yolu şaşırmış. Daha basit bir yazının içeriğini anlamaktan acziyet içindesin. Bir de ta buradan Gazza hakkında ahkam kesiyorsun. Yukarıdaki yazı bana ait değil. Benimle de hiç alakası yok. Yazı selefi cihad hareketinin lideri Şeyh Ebu Muhammed el-Makdisi'ye ait. Kendisi Gazze'de. Olaylara en iyi hakim olan alimlerden birisidir. Ayrıca hamas ile mutabakat halinde olan kimse de yoktur. Hatta Hamasın mücahidleri bile hamastan ayrılmışlardır. Gözünü aç da uyan
 
C Çevrimdışı

canpare

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Hatta Hamasın mücahidleri bile hamastan ayrılmışlardır. Gözünü aç da uyan

Bunu delillendirirmisin ?

Yani israil ile savaş bitti,El-fetih adam olduda kendi içimize döndük.
Nedense o kadar filistin bölgesi dururken karşılık almayız düşüncesiyle gazzede örgütlenmeleri düşündürücüdür.
Unutmadan eğer mescid o hale gelmiş ise içeriden karşılık verilme ihtimali çok çok yüksek.Eğer içeriden karşılık verilmese idi HAMAS direk savunmasızlara saldırmazdı.
 
kskaya Çevrimdışı

kskaya

Üye
İslam-TR Üyesi
sen delillendirebilirmisin hamasın masumluğunu ?
neyine hangi ilmine istihbaratına güvenip böyle rahat hamas savunması peşine düşüyorsunuz rambo nicli şahısla yoksa orayla bağlantınız vede ilminiz makdisiden dahamı coktur ilğinç dahamı uzmansınız yoksa makdisi risalesinde yanılgıyamı düştü hatalımı savundu selef şehitlerini ?
yazan kardeşte kendi nefsinden savunma yapmamışken direk makdisinin risalesini yazmışken nedir bu sizlerdeki rahatsızlık kindarlık bu lafım ramboya cünki yazısı iftira vede antipati dolu
bende hamasın yanlış veya doğru yaptığını savunmuyorum ama duman dağılsın bindiğimiz atmı eşşekmi anlaşılır nedir bu tassupculuk hamas sevdası
 
E Çevrimdışı

ebuhasanelmakdisi

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Hemmad Said Diyorki; Gazze’deki İslami bir hareketin çıkması da son savaşın ve Siyonistlerin saldırılarının esas sebebidir. Bu hareket, müzakereler, zillet anlaşmaları ve teslimiyetçi politikalara sed çekti. İsrail’i tanımadı. Mücadelesini sürdürdü ve Gazze’deki yönetim bu İslami hareketin eline geçti. Bu hareketin elinde askeri güç ve silah oldu. Füzelerini kendisi yapmaya başladı. Bütün bunlar, Siyonist rejimin korku içerisinde yaşamaya ve Gazze’ye saldırmasında etkili oldu. Gazze’ye saldırarak bu İslami Hareketi tasfiye etmeyi hedeflediler ama başarısız oldular.

Gazze de bir cemaat çıktı ve HAMAS ile İsrail arasındaki müzakerelere,zillet anlaşmalarına ve teslimiyetçi politikalara sed çekti. Yani bunları biz kabul etmiyoruz dedi.....Bu cemaatin elinde askeri güç ve silah oldu,kendi füzelerini yaptı ve bu cemaat Siyonist rejimin korku içinde yaşamasını sağladı......
Peki Sonrası HAMAS bu islami cemaate naptı.. Camisini bastı ve müslümanları şehid etti.....
İşte HAMAS liderinin ağzından HAMAS......

alıntıdır..



sadece alıntı yaptım. hamas liderinin isra habere yaptığı röpartajdan bir bölüm. yeni emirlikten yeşil yazıda bahsediyor. buyrun yorum sizin.
 
E Çevrimdışı

ebuhasanelmakdisi

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
44627490.gif






img0637ar.jpg

.
977224184.jpg


9e5ydkyvfi3c.jpg



wtnol9k4dhvz.jpg










23vj9c5pgo04.jpg










N4759964.jpg





1250366256979.jpg




f0a58cca9d.jpg


RABBIM şehadetlerını kabul etsın ...( inşALLAH )
 
C Çevrimdışı

canpare

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Hemmad Said Diyorki; Gazze’deki İslami bir hareketin çıkması da son savaşın ve Siyonistlerin saldırılarının esas sebebidir. Bu hareket, müzakereler, zillet anlaşmaları ve teslimiyetçi politikalara sed çekti. İsrail’i tanımadı. Mücadelesini sürdürdü ve Gazze’deki yönetim bu İslami hareketin eline geçti. Bu hareketin elinde askeri güç ve silah oldu. Füzelerini kendisi yapmaya başladı. Bütün bunlar, Siyonist rejimin korku içerisinde yaşamaya ve Gazze’ye saldırmasında etkili oldu. Gazze’ye saldırarak bu İslami Hareketi tasfiye etmeyi hedeflediler ama başarısız oldular.


Gazze de bir cemaat çıktı ve HAMAS ile İsrail arasındaki müzakerelere,zillet anlaşmalarına ve teslimiyetçi politikalara sed çekti. Yani bunları biz kabul etmiyoruz dedi.....Bu cemaatin elinde askeri güç ve silah oldu,kendi füzelerini yaptı ve bu cemaat Siyonist rejimin korku içinde yaşamasını sağladı......
Peki Sonrası HAMAS bu islami cemaate naptı.. Camisini bastı ve müslümanları şehid etti.....
İşte HAMAS liderinin ağzından HAMAS......

alıntıdır..



sadece alıntı yaptım. hamas liderinin isra habere yaptığı röpartajdan bir bölüm. yeni emirlikten yeşil yazıda bahsediyor. buyrun yorum sizin.

birincisi hemmam said hamas lideri değil Ürdün Müslüman Kardeşler Teşkilatı Genel Murakıbıdır.Yaptığı açıklamayı HAMAS adına yapmamıştır.Taraflardan birinin şehid olması için HAMAS'ın kafir olması gerekir.Gerçi size göre sizden olmayan ve sizi benimsemeyen herkes kafir olmuştur.Açık gözlerini tekfirciliğin sonu yok.Hamas eleştirilemez değildir.Bir grubun karşıt görüşte olması onların kafir olduğu anlamına geliyorsa bende sizin görüşlerinizin karşısındayım o zaman bende sizi KAFİR ilan edeyim.Lanetleşelim o zaman içiniz rahatlar herhalde.
 
C Çevrimdışı

canpare

Üyeliği İptal Edildi
Banned
sen delillendirebilirmisin hamasın masumluğunu ?
neyine hangi ilmine istihbaratına güvenip böyle rahat hamas savunması peşine düşüyorsunuz rambo nicli şahısla yoksa orayla bağlantınız vede ilminiz makdisiden dahamı coktur ilğinç dahamı uzmansınız yoksa makdisi risalesinde yanılgıyamı düştü hatalımı savundu selef şehitlerini ?
yazan kardeşte kendi nefsinden savunma yapmamışken direk makdisinin risalesini yazmışken nedir bu sizlerdeki rahatsızlık kindarlık bu lafım ramboya cünki yazısı iftira vede antipati dolu
bende hamasın yanlış veya doğru yaptığını savunmuyorum ama duman dağılsın bindiğimiz atmı eşşekmi anlaşılır nedir bu tassupculuk hamas sevdası

ilk iftirayı atan taraf olarak senin bunu delillendirmen gerekir.ben yaşamadığım ilime ilim demem.Yaşar nurinin ilmi seni beni 100'e katlar.O zaman biz bu adamın her dediğine iman edelim.iş ilimde değil,yaşayandadır.
eğer dumanın dağılmasını bekleyeceksek dağılana kadar laf atmamak gerekir.Yoksa bu duman daha dağılmadan yeni dumanlar çıkar.Bu yangın gazzeden başlar filistnin tümüne yayılır ve daha israil ile savaş bitmeden bir içsavaşa sürüklenip İSRAİLE HİZMET etmiş olunur.

Eğer Ebu Muhammed el-Makdisînin dediği gibi Onlar (Hamas) iman etmeksizin asla bu sayfa dürülmeyecektir. Eğer bu görüşü savunan kim varsa bizde bunların karşısındayız ve bir adım geri atmayız.Filistin davası sadece gazzeden ibaret değildir.Filistin sadece gazze değildir.Dava gazze davası değil filistin davasıdır.

Olayları selefi ve tevhidi müslümanlar ile HAMAS arasında bir çekişmezlik ve savaş olarak nitelemek ahmaklıktan başka birşey değildir.

Eğer birilerine savaş ilan edilecekse birilerine karşı imal edildiği söylenen füzeler kullanılacaksa bu HAMAS değil iSRAİL olmalıdır.İç savaş çıkarmaya lüzum yoktur.Eğer iç savaşa sürükleme adına bir adım atılacaksa bunun karşısında oluruz.
 
C Çevrimdışı

canpare

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Rafah’ta İslâmî emirlik iddiasıyla polislerle çatışmaya giren Cundu Ensarillah adlı grubu desteklediğini ortaya koyan ve kendini Suyufu’l-hak (Hakkın kılıçları) olarak adlandıran bir grup adına bugün Gazze’de dağıtılan bildiride Hamas liderlerine yönelik tehditlerde bulunuldu. Bildiride halktan da polis merkezlerinden ve Hamas liderlerinin namaz kıldığı camilerden uzak durmaları istendi. Bu tehdit Irak’ta camileri kana bulayan korkunç fitnenin Gazze’ye de taşınması için çaba sarf edildiği işaretleri taşıyor.
 
E Çevrimdışı

ebuhasanelmakdisi

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
. Bu tehdit Irak’ta camileri kana bulayan korkunç fitnenin Gazze’ye de taşınması için çaba sarf edildiği işaretleri taşıyor.


bu bir haber ise kaynak ver kardeşim. tehditler elbet olacak. basit bir olay değil. ikincisi alıntı yaptığım bu son cümlenin de haber haricinde size mi ait olduğunu söylermisin. bilmeni isterim ki cami yi kana bulayan hamastır.

haklılık yorumu için daha çok erken hemen ahkam kesmeyin.

ayrıca senin en haddine ki makdisi ile belam yaşar nuriyi aynı kefeye koyuyorsun. allahın hükmüne boyun eğmeyenleri madem savunur oldun; o zaman hükmüne boyun eğen alimlere laf atmayı bırak.

GÜZEL BİR TESPİT !!!

Hamas İslam dışı hareket etmiyor. Doğru (!!!) Baksanıza Allah Rasulu a.s. ın emrinde ki gibi bir yerde çıkan iki emirden birini gözünü kırpmadan katlediyor. Yüzlerce binlerce kez tebrikler...

Fakat merak ediyorum bu konuda aldığınız fetvalara kaynak gördüğünüz Kuran ve Sünnet sadece Allah'ın hükmünü isteyene karşı mı şeriatı uyguluyor. Diyelim ki dediğiniz gibi şeriati merhaleler ile getireceksiniz. O halde neden Müslüman kanı dökmek en öncelikli işiniz. Neden parçalara böldüğünüz Allah'ın şeriatından işinize yarayacağını düşündüğünüz kısmı hiç vakit kaybetmeden uygulamaya koyuyorsunuz. Yoksa kitabın bir kısmına inanıp diğer kısmını inkar mı ediyorsunuz.

Ya da kitabı okurken hoşlanmadığınız yerlerin üzerine parmak koyup bir diğer ayete ya da satıra mı geçiyorsunuz???

Nasıl olur da insanlar bu kimselerin Yahudilerle savaşırken bir şey yapmadığını söyler. Kafirin saldırıları yoğunlaştığında itham altında tuttuğunuz El-Kaide ya da diğer cihadi örgütler evlerinde mi oturdular. Kime, neyi, nasıl, isnad ediyorsunuz. Hangi ilimle...( HAMASLI YÖNETİCİLERİN İDDİASI )

Hamas El-Kaide ile imtihan oluyormuş... Hamas Allah'ın dini ile imtihan oluyor. Adeta "Rabbimiz bu konuda söylediklerini tehir etmeliyiz. Konjonktür bunu gerektiriyor." diyorlar. Mümkünse vahyide tekrar kısımlar haline koyun da yeniden indittirin!

Ama bunu gücünüz yetmeyecekse (ki hiç bir zaman yapamayacaksınız) aranızda hükmedilmek üzere Allah'a ve Rasulune davet edildiğinizde davete icabet edin. Korkmayın Allah ve Rasulu sizlere kesinlikle haksızlık yapmayacak.. Ama sakın ola maslahatınıza uymadığı için terkettiğiniz şeriatı bir kısım azgınlığınıza dayanak kılmayın. Deyin ki bu konuda da diğerleri gibi şimdi zamanı değil... Zaten tanıdığımız bildiğimiz bu yüzünüzden yana artık bir beklentimiz kalmadı.



Allah'ım hükmünü talep ediyor ve onları sana havale ediyor, yakalarını sana bırakıyorum...

Rasulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem] onlar hakkında ne de doğru buyurmuştur:



سَيَأْتِي عَلَى النَّاسِ سَنَوَاتٌ خَدَّاعَاتُ يُصَدَّقُ فِيهَا الْكَاذِبُ وَيُكَذَّبُ فِيهَا الصَّادِقُ وَيُؤْتَمَنُ
فِيهَا الْخَائِنُ وَيُخَوَّنُ فِيهَا الأَمِينُ وَيَنْطِقُ فِيهَا الرُّوَيْبِضَةُ قِيلَ وَمَا الرُّوَيْبِضَةُ قَالَ الرَّجُلُ التَّافِهُ فِي أَمْرِ الْعَامَّةِ


İnsanlara öyle aldatıcı yıllar gelecek ki o zaman yalancılar doğrulanacak, doğru sözlüler de yalanlanacaklardır. O zaman hâinlere güvenilecek, güvenilir olanlar da ihânetle suçlanacaklardır. İşte o zaman Ruveybida konuşacaktır.” Denildi ki: “Ruveybida da nedir?” Buyurdu ki: “Kamunun işleri hakkında (söz sahibi olan) müptezel adamdır!” [İbnu Mâce rivâyet etti] Artık bütün bunlardan sonra, Ey Müslümanlar, bu yöneticilerden yüz çevirip onlara karşı çıkmamanız, hatta onlara sükut edip boyun bükmeniz halinde Allah [Subhânehu ve Te’alâ]’nın şu kavline müstahak olmaktan korkmaz mısınız?

فَاسْتَخَفَّ قَوْمَهُ فَأَطَاعُوهُ إِنَّهُمْ كَانُوا قَوْمًا فَاسِقِينَ 54 فَلَمَّا آسَفُونَا اِنْتَقَمْنَا مِنْهُمْ فَأَغْرَقْنَاهُمْ أَجْمَعِينَ


O kavmini aldattı da onlar da ona itaat ettiler. Muhakkak ki onlar fâsık bir kavim idiler. (54) Nihayet bizi öfkelendirince, onlardan intikâm aldık, böylece hepsini boğduk.” [ez-Zuhruf 53-54]

İbret Alan Yok mu?
 
R Çevrimdışı

rambo

Üyeliği İptal Edildi
Banned
kskaya yazmayı ögren kardeş hamasın savunmasını yapmak bize düşmedi hamas kendi savunmasını yaptı .Hamasla da diyologlarımız iyidir sorun varsa birinci elden sorabilirsin ayrıca ölenler selef deil tekfirci Türkiyede de selefle tekfir birbirine karıştıgı için dısardan bilmeyen biri selef diye baktıgı kişi kimi zaman tekfirci olabiliyor aradaki farkı bilmek lazım.
Hamas sevdamız islamdandır hamas kadar uzun bir savasında içinde mücadele edipte bu kadar başaraıya ulaşan kimsede yoktur.
Mescidi aksa bizim kutsalımızdır aksayı savunanın ve de israile karşı savaşanın ayagının altında paspas oluruz.Hamas İsraile karşı savaşırken savaşa katılmayan ve evinde yatıpta cihadı eleştirenleri müslümanlara kafir diyenleri savunacak halimiz yok.
Hangi cematte Hamas kadar bedel ödeyip şehid veren var her evde bir şehid yada bir mahkum var Hamas israilin hangi anlaşmasını kabul etmiş,bunları bilmeden müslümanları eleştirmek kolay.
 
sehadet_aski Çevrimdışı

sehadet_aski

Üye
İslam-TR Üyesi
Karadavi: "Hamas doğru olanı yaptı"
11685.jpg

Dünya Müslüman Âlimler Birliği Başkanı Allâme Yusuf el-Karadavi: “Hamas, Cundu Ensarillah cemaatiyle savaşma hakkına sahiptir.” dedi.
21.08.2009 13:45

Dünya Müslüman Âlimler Birliği Başkanı Allâme Yusuf Karadavi, Gazze'de Cundu Ensarillah örgütüyle çıkan çatışmada Gazze hükümetinin hak üzere olduğunu belirterek, bu ve buna benzer konular için en son Fıkhu'l-Cihad (Cihad Fıkhı) adında bir kitap yazdığını ifade etti.

Şeyh Karadavi, Mısır'daki Gazeteciler Sendikası'nda yapılan bir konferansta, Gazze'deki son çatışma ile ilgili bir sorunun sorulması üzerine şöyle dedi: "Hamas bu çatışmada haklıydı. Hamas hareketi Cundu Ensarillah cemaatini kardeşleriyle savaşmaktan vazgeçirmeye çalıştıysa da onlar bunu reddettiler. Bunun üzerine Hamas güce başvurmak zorunda kaldı. İşte bu tür insanlar için ben Fıkhu'l-Cihad adlı bir eser yazmıştım." Şeyh Karadavi'nin bu cevabı vermesi üzerine ise salon alkışlarla inledi.

Kudüs ve Kudüs'ün maruz kaldığı Yahudileştirme çabalarına da değinen Prof. Karadavi, "Filistin'in başkenti Kudüs ve iki kıblenin birincisi olan Mescidi Aksa'yı korumak Müslümanların görevidir. Ne yazık ki, bugün Müslümanlar Filistin ve Kudüs meselesinden oldukça uzaktırlar. Filistin'e destek gününde Müslüman halklar bize destek verirken, yöneticiler bizi hayal kırıklığına uğrattı ve bizi yalnız bıraktılar. Allah'tan yöneticilerdeki bu duyarsızlığın halklara inmemesini diliyoruz" şeklinde konuştu.

BAŞKA GÖRÜŞ BİLDİREN ALİMLER

Filistinli Alimler: “Rafah’taki Olaylar Meşru Hükümeti Hedef Almaktaydı”

[ 16/08/2009 - 09:11 AM ]
foto-arsiv_sahislar_hamas_SalimSelame_300_0.jpg

Filistin Alimleri Birliği üyesi milletvekili Salim Selame
Filistin Enformasyon Merkezi

Filistin Alimleri Birliği, Rafah’ta meydana gelen olayların amacının düşmanları Gazze’deki meşru hükümete karşı toplamak ve Gazze’yi terör yuvası gibi göstermek olduğunu söyledi.
Filistin Alimleri Birliği üyesi milletvekili Salim Selame, dün (15 Ağustos Cumartesi) Gazze’de düzenlediği basın toplantısında, “Kanuna başkaldıran bu insanlar, Gazze’de Filistin halkının yaşadığı huzur ve güven ortamını istismar ederek düşüncelerini tehditle ve zorla kabul ettirerek kendilerine şan-şöhret sağlamak istediler” dedi.
“Bu kişiler Hulefa-i Raşidin döneminden bu yana daha önce de birçok grubun doğru yoldan saptığını ve Haricilerin cennetle müjdelenen üçüncü ve dördüncü halifeleri öldürdüğünü unuttular” diyen Selame, daha sonra şöyle konuştu:
“Bunlar kısır düşünceleriyle ve hasta akıllarıyla doğru yoldan saptılar... Günümüze kadar bu böyle oldu ve zaman zaman tecrübesiz gençleri cahilce kandıran ve bu dinin düşmanları tarafından İslam’ın parlak yüzünü kötü göstermek için kullanılan gruplar ortaya çıkmaktadır.”
Müslümanları tekfir eden ve kanlarını helal gören bu grubun Gazze’deki eski güvenlik birimleriyle bağına işaret eden Selame, söz konusu grubun silahlarını Filistin halkına doğrultmasının ardından güvenlik güçlerinin müdahale etmek zorunda kaldığını söyledi.
Filistin halkının dinini ve vatanını seven Müslüman bir halk olduğunu ve bir takım sefihler tarafından akidesiyle ve kanıyla oynanmasına izin vermeyeceğini vurgulayan Selame, İslam’ın huzur, güven ve kolaylık dini olduğunu söyledi.
Ahkam ayetlerinden en son inenlerin faiz ve hadlerle ilgili ayetler olduğuna dikkat çeken Selame, insanların gönüllerinde ve pratikte İslam devleti kurulmadan hadlerin uygulanamayacağını belirtti.
Selame, “Kendisini ve vatandaşlarını koruyamayan had cezalarını tatbik edemez” dedi.


Rafah olayları sadece işgalciye ve işbirlikçilere hizmet ediyor” diyen

Şeyh Hamid El-Ali: “Gazze’deki Yönetimin Samimiyetinden Şüphemiz Yok”

[ 16/08/2009 - 07:25 AM ]
foto-arsiv_sahislar_diger_SeyhHamidElAli-Kuveyt_300_0.jpg

Kuveyt’teki Selefi Cemaati’nin önde gelen davetçilerinden ve ideologlarından Şeyh Hamid El-Ali
Filistin Enformasyon Merkezi


Kuveyt’teki Selefi Cemaati’nin önde gelen davetçilerinden ve ideologlarından Şeyh Hamid El-Ali, Gazze Şeridi’nde Filistin Hükümeti’ne başkaldıran grubu eleştirdi ve Siyonist işgalciden başka hiç kimseye yaramayan bu tür fitnelere düşmemeye çağırdı.
Dün (15 Ağustos Cumartesi) resmi internet sitesinde konuyla ilgili bir bildiri yayınlayan Şeyh Hamid El-Ali, “Yaralı Gazze’de dün yaşananlar, bir fitnenin dumanıdır. Allah onun şerrinden Müslümanları korusun. Bu fitne ancak Siyonistleri sevindirir. Çünkü o sadece Siyonistlere ve işbirlikçi Özerk Yönetim’e yarar sağlar” dedi.
“Tüm musibetlerin başına toplandığı yaralı Gazze’nin bütün bunlara ihtiyacı yok” diyen Şeyh Hamid El-Ali, bu fitneden çıkış yolunun Filistin’deki alimlerin ve aklı başında insanların şerrin daha çok kötüleşmemesi için müdahale etmesi olduğunu söyledi.
Ali; bölünmeye yol açacak, Filistin halkının sıkıntılarını artıracak ve cihad çizgisini zayıflatacak nedenlerden de kaçınılmasını istedi.
Kuyetli davetçi, Hamas Hareketi’ne ve İsmail Heniyye başkanlığındaki Filistin Hükümeti’ne işaret ederek, “Gazze Şeridi’ndeki mevcut İslami yönelimin samimiyetinden şüphe etmiyoruz. Bu yönelim, parlak cihad çizgisiyle ve Filistin tarihindeki büyük fedakarlıklarıyla bilinmektedir” dedi.
Hamas Hareketi’nin girdiği siyasi mücadelenin direnişi ve direniş çizgisini korumak için zaruri olduğuna dikkat çeken Şeyh Hamid El-Ali, bu siyasi mücadelenin ümmetin sabitelerinden ve özgürlük yolundan taviz verilmeden ve meşru hakları savunarak yapıldığına işaret etti.
Hamas’ın Gazze’deki projesinin aşamalı ıslah metodunu uygulayan İslami bir proje olduğunu kaydeden Ali, bu projenin yaşanılan aşamanın önceliklerini gözettiğini ve daha çok önemli olanı daha az önemli olana tercih ettiğini söyledi.
Hamas’ın sağlam bir temel üzerine ve sağlıklı bir uygulamayla İslami projeyi kurmak için bu hikmetli metodla kalpleri fethettiğini belirten Şeyh Hamid El-Ali, Hamas’ın bu konuda şer’i dayanağa sahip olduğunu ve alimlerin bu doğrultuda fetvalarının bulunduğunu bildirdi.
Kuveytli davetçi daha sonra şöyle dedi: “Gaspçı Siyonist düşman pusuda beklerken ve işbirlikçi Özerk Yönetim hainlik ederek mücahitlerin peşine düşerken, her ikisi birlikte Siyonistlerin hedeflerini gerçekleştirmek üzere çeşitli fitneler çıkarırken, yapılması gereken Gazze’deki İslami yönelimi desteklemektir. Onunla tam anlamıyla işbirliği yapmak ve farz olan bu işbirliğine ters düşen her şeyden genel maslahatı düşünerek ve Kur’an’ın şiddetle sakındırdığı ayrılığa düşmekten kaçınarak vazgeçmektir.”
Şeyh Hamid El-Ali, kendi sitesinde yayınladığı bildiride ayrıca şunları söyledi: “Bu gibi durumlarda ve akıtılması haram olan kanlar akıtıldıktan sonra, arayı düzeltmekten ve yaraları sarmaktan, nefisleri şeytanın kirinden temizlemekten ve yumuşak davranmaktan, cemaati tefrikaya ve birliği çekişmeye, çok daha tehlikeli olan Siyonist düşmana karşı birleşmeyi genel İslam dairesi içerisinde fikir tartışmasına tercih etmekten başkası caiz değildir. Çünkü bu anlaşmazlığın çözümü kolaydır. Siyonist düşmanın tehlikesi ise apaçıktır.”__________________
 
D Çevrimdışı

denizvekum

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Karadavi: "Hamas doğru olanı yaptı"

Filistinli Alimler: “Rafah’taki Olaylar Meşru Hükümeti Hedef Almaktaydı”


Şeyh Hamid El-Ali: “Gazze’deki Yönetimin Samimiyetinden Şüphemiz Yok”


Şeyh Ebu Muhammed el-Makdisi'de Der ki:

"Henüz dinin temel kurallarını bile bilmeyen kimselerin maslahat ya da mefsedet diyerek laf kalabalığı yapmasına izin vermeyeceğiz. Maslahat ve mefsedet konusunun elif-bası öncelikle yeryüzündeki en büyük maslahatın tevhid, en büyük mefsedetinde şirk olduğunun bilinmesidir. Bunu dahi öğrenememiş kimselerin konuşmasına göz yummayacağız. Allah'a şirk koşmanın en büyük fitne olduğunu henüz fıkhetmemiş ve öğrenmemiş kimsenin fitnenin zarar ve kötülükleri hakkında bizlere konferanslar vermelerine asla müsamaha göstermeyeceğiz."
 
D Çevrimdışı

denizvekum

Üyeliği İptal Edildi
Banned
hamas kadar uzun bir savasında içinde mücadele edipte bu kadar başaraıya ulaşan kimsede yoktur.
.Hamas İsraile karşı savaşırken savaşa katılmayan ve evinde yatıpta cihadı eleştirenleri müslümanlara kafir diyenleri savunacak halimiz yok.
Hangi cematte Hamas kadar bedel ödeyip şehid veren var her evde bir şehid yada bir mahkum var Hamas israilin hangi anlaşmasını kabul etmiş,bunları bilmeden müslümanları eleştirmek kolay.

Ebu Muhammed sana da der ki:

"Bilinmelidir ki selefî ve cihadi çizgide olanların lugatinde kelime-i tevhidin haricinde ismi vahdet olan hiçbir şey yoktur. "

Tevhidi iptal ederek yapılan bir cihadın meşruluğunu bir anlatsan da öğrensek....
 
!sLaM4eVeR Çevrimdışı

!sLaM4eVeR

لا اله الا الله
Admin
Gördüğüm kadarı ile kardeşlerimiz iki kutuba ayrılmış, haması haklı görenler onu haklı çıkarabilecek deliller getirmeye çalışmakda ve bunla alakalı yazıları eklemekte. Haması haksız bulanlar ise başka deliller getirmekde.

Gördüğümü yazıyorum sadece, haması haklı bulanlar şuanki haması sanki Şeyh Ahmed Yasin, Rantisi (Allah şehadetlerini kabul buyursun), Abdullah Azzam'dan kalma hamas oteritesi gibi lanse edip karşı tarafı susturma gayretleri içerisindeler.

Diğer kesimde gariban-garib tek derdi tağuttan uzak Tevhidi bir yönetimle cihadı savunan kardeşlerimiz. İnsan uzak diyarlardan oraya cihad etmeye gidecek ve ora halkı tarafından terörist ilan edilecek arkadan vurulacak tıpkı Irak'ta olduğu gibi arkadan vurulacak.

Arkadaşlar lütfen insafı elden bırakmayalım, haması savunan kardeşlerime diyorum, olayı tekfirle bağdaştırmanız çok yanlış, nasıl ki siz diyorsunuz siz hiç filistine gittiniz mi israille savaştınız mı vs bende size diyorum lütfen cihadın içinde olan alimlerden örnekler deliller verin, Şeyh Kardavi'nin bu konudaki görüşleri cihad edenleri bağlamaz, neden bağlamaz, bir insan-şeyh-alim-komutan vs gerek esaret altında olsun,gereksede tağutun kucağında olsun gereksede sıcak yatağında olsun bu tür durumlarda yaptığı fetvalar kayde değer olmaz.

Nasıl ki ben çıkıp buradan birşey desem cihad hakkında, hadi oradan .... diyeceksiniz.

Kardavininkide malesef böyle, burada diyanet işleri bardakoğlunun din hakkındaki düşüncelerini kayde değer almadığım gibi cihad - savaş - kıtal hakkındada kardavinin görüşlerine değer vermem.

Lütfen kıyas yolu ile görüşlerinizi dikte etmeye çalışmayın, mucahidlere saygınız yoksa ki saygısızlığınızı tekfirci laflarını onlara yakıştırmanızdan görüyorum bari bu dünyadan göçen kardeşlerimize saygınız olsun.

Not: Burada yada reelde bir kaç kişinin tekfirini mucahidlere yakıştırmayınız, bu durum bizi çok rahatsız etmektedir. Aksi halde yaptırım uygulanacaktır.
 
B Çevrimdışı

bilinmez

Üye
İslam-TR Üyesi
bilmeden adelet yapmaya çalışan, adil olayım derken zalimde olabilir.adil bir hükümdar olmak için hakka teslim olmak lazım.ve tağuti hiçbir sultayla hoş görüyü bırak aynı karede bile poz vermemesi lazım,çünkü hakkın hükmüne teslim olmuş olanla,hakkın hükmüne karşı duran lar hiç bir tarihte uzlaşmamış devamlı savaş içinde bulunmuşlardır.bu gün ALLAH adına önderlik yapan lar (hepsi için değil) önde görünen kuklalar bunu ya bunutmuş,yada münafıklık yapıyorlar RABBİM BU ÜMMETE FERESETİ VERSİN .GERÇİ NASILSAK ÖYLEDE İDARE EDİLİRİZ YAA...
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Ana Sayfa Alt