Haber Hamas'ı kınayan ve silah bırakma çağrısı yapan deklarasyona Türkiye de imza attı

ibn İslam Çevrimdışı

ibn İslam

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Birleşmiş Milletler'de düzenlenen Filistin konferansının ardından yayınlanan deklarasyonda Hamas'a silah bırakma çağrısı yapılıyor.

Birleşmiş Milletler'de Fransa ve Suudi Arabistan'ın öncülüğünde bir Filistin konferansı düzenlendi.

Filistin'in devlet olarak tanınmasını ve Gazze'deki savaşın sona ermesini hedefleyen konferansın ardından ortak bir deklarasyon imzalandı.

Deklarasyona Avrupa Birliği ve Arap Birliği'nin yanı sıra 17 ayrı devlet imza attı. İmzacılar arasında Türkiye de bulunuyor.

42 madde ve bir ek bölümden oluşan deklarasyonda İsrail'in bölgedeki saldırılarının kınanmasının yanı sıra Hamas öncülüğünde Filistinli direniş gruplarının düzenlediği Aksa Tufanı Operasyonu da kınandı.

Katılımcı devletler Hamas'a silah bırakma çağrısı yaptı ve yönetimi Mahmud Abbas rejimine devretmelerini talep etti.

Deklarasyonun 2'nci maddesinde şu ifadeler yer aldı:

"Gazze'deki savaşı sona erdirmek, iki devletli çözümün etkili bir şekilde uygulanmasına dayalı adil, barışçıl ve kalıcı bir İsrail-Filistin sorunu çözümüne ulaşmak ve Filistinliler, İsrailliler ve bölgedeki tüm halklar için daha iyi bir gelecek inşa etmek amacıyla toplu eylemde bulunmaya karar verdik."


Hamas ve İsrail'e kınama

4'üncü maddede ise şunlar belirtildi:

"Herhangi bir tarafın sivillere yönelik tüm saldırıları, tüm terör eylemleri ve ayrım gözetmeyen saldırılar ile sivil hedeflere yönelik tüm saldırıları, provokasyon, kışkırtma ve yıkım eylemlerini kınadığımızı yineliyoruz. Rehine almanın uluslararası hukukta yasak olduğunu hatırlatıyoruz. Filistinli sivil halkın zorla yerinden edilmesini de içeren, uluslararası insani hukuku açıkça ihlal eden, toprak veya demografik değişikliklere yol açan her türlü eylemi reddettiğimizi yeniden teyit ediyoruz. 7 Ekim'de Hamas'ın sivillere yönelik saldırılarını kınıyoruz. Ayrıca, Gazze'deki sivillere ve sivil altyapıya yönelik saldırıları, kuşatma ve açlık, yıkıcı bir insani felakete ve koruma krizine yol açan İsrail'in saldırılarını da kınıyoruz. Uluslararası insani hukuk da dahil olmak üzere uluslararası hukukun ağır ihlallerine hiçbir gerekçe olmadığını ve hesap verme gerekliliğini vurguluyoruz."


"Hamas rehineleri serbest bırakmalı"

8'inci maddede şu ifadeler yer aldı:

"Gazze'deki savaş derhal sona ermelidir. Mısır, Katar ve ABD'nin, tarafları ateşkes anlaşmasının tüm aşamalarını derhal uygulamaya koyarak, düşmanlıkların kalıcı olarak sona ermesi, tüm rehinelerin serbest bırakılması, Filistinli tutukluların takası, tüm cenazelerin iadesi ve İsrail güçlerinin Gazze'den tamamen çekilmesi için gösterdiği çabaları desteklediğimizi ifade ediyor ve bu hedeflerin gerçekleştirilmesi için harekete geçme kararlılığımızı yineliyoruz. Bu bağlamda Hamas, tüm rehineleri serbest bırakmalıdır."

Hamas'a silah bırakma çağrısı

Hamas'a silah bırakma çağrısı yapılan 10 ve 11'inci maddelerde ise şunlar belirtildi:

"Gazze, Filistin Devleti'nin ayrılmaz bir parçasıdır ve Batı Şeria ile birleştirilmelidir. İşgal, kuşatma, toprak kaybı veya zorla yerinden edilme olmamalıdır.

Filistin topraklarının tamamında yönetişim, kanunların uygulanması ve güvenlik, uygun uluslararası destekle birlikte yalnızca Filistin Yönetimi'nin sorumluluğunda olmalıdır. Filistin Yönetimi'nin 'Tek Devlet, Tek Hükümet, Tek Yasa, Tek Silah' politikasını memnuniyetle karşılıyoruz. Uluslararası ortaklarla mutabık kalınan bir mekanizma ve belirlenen bir zaman çizelgesi çerçevesinde tamamlanması gereken gerekli DDR (silahsızlanma, terhis ve yeniden entegrasyon) süreci de dahil olmak üzere, bu politikanın uygulanmasına destek vereceğimizi taahhüt ediyoruz. Gazze'deki savaşın sona ermesi bağlamında Hamas, egemen ve bağımsız bir Filistin Devleti hedefi doğrultusunda, uluslararası katılım ve destekle Gazze'deki yönetimini sona erdirmeli ve silahlarını Filistin Yönetimi'ne teslim etmelidir."


13'üncü maddede ise "Ateşkesin ardından, Filistin Yönetimi'nin çatısı altında Gazze'de faaliyet gösterecek bir geçici idari komite derhal kurulmalıdır." ifadelerine yer verildi.

Türkiye'den şerh

Öte yandan ajanslar, Türkiye'nin görüşmelerde silah bırakma konusunda bir şerh açıklaması yaptığını ifade etti:

"On yıllardır süregelen İsrail uygulamaları dikkate alındığında, Filistinli silahlı grupların silah bırakması; ancak bağımsız, egemen ve bütünlüğü haiz bir Filistin devletinin 1967 sınırları temelinde mümkündür ve başkenti Doğu Kudüs olacak şekilde ya da uzlaşı süreci kapsamında Filistinli gruplar arasında varılacak bir anlaşmaya dayanarak kurulması şartına bağlı olmalıdır."

İsrail ile normalleşme

Deklarasyonun 34-37'nci maddelerinde, İsrail ile normalleşme sürecinden söz edildi:

"Bölgesel entegrasyon ve bağımsız Filistin devleti birbiriyle iç içe geçmiş hedeflerdir. Arap-İsrail çatışmasının özünü oluşturan İsrail-Filistin çatışmasının sona ermesi, bölgesel barış, istikrar ve entegrasyon için zorunludur. Gazze'deki savaşın sona ermesi, tüm rehinelerin serbest bırakılması, işgalin sona ermesi, şiddet ve terörizmin reddedilmesi, bağımsız, egemen ve demokratik bir Filistin Devleti'nin kurulması, tüm Arap topraklarının işgalinin sona ermesi ve İsrail ile Filistin'e sağlam güvenlik garantileri sağlanmasıyla, bölge halkları ve devletleri arasında normal ilişkiler ve bir arada yaşama sağlanabilir.

İki devlet çözümün geri dönülmez bir şekilde uygulanmasıyla bağlantılı olarak, bölgedeki tüm devletler arasında karşılıklı tanıma, barış içinde bir arada yaşama ve iş birliğini teşvik etmek için somut adımlar atma konusunda mutabık kalınmıştır.

İsrailliler ve Filistinlileri, uluslararası destek, denetim ve garantiler altında, karşılıklı barış ve istikrarın sağlanması için iyi niyetle ve samimiyetle müzakereleri yeniden başlatmaya çağırıyoruz.

Filistin ve İsrail arasında barış anlaşmasının imzalanmasına paralel olarak, uluslararası hukuk ve ilgili BM kararlarına uygun şekilde, Ortadoğu'da kapsamlı, adil ve kalıcı bir barışın sağlanması ve tüm iddiaların sona erdirilmesi amacıyla Suriye-İsrail ve Lübnan-İsrail müzakere süreçlerinde yenilenen çabaları desteklemekte mutabık kaldık."

Kaynak: Mepa News








RECEP TAYYİP ERDOĞAN'IN TWEETİ

Edep ve adap dışı ifadelerle hükûmetimizi hedef alanlara sadece şunu söylüyorum:

Bizim Filistin hassasiyetimizi sorgulamak sizin ne haddinize?

Daha düne kadar topraklarını savunan Gazzelilere “terörist” diyen siz değil miydiniz?

Madem mazlumun yanındaydınız, peki 14 yıl boyunca Suriye’de neredeydiniz?

1 milyon insan katledilirken, Suriyeli kardeşlerimiz zulüm görürken neredeydiniz?

Halep’te, Dera’da, Humus’ta, Hama’da mazlumların üzerine varil bombaları yağarken neden sesiniz çıkmadı, neden konuşmadınız?

Karabağ ülkemizin de desteğiyle azatlık mücadelesi verirken işgalcilerin tezleriyle Can Azerbaycan’a iftira atan siz değil miydiniz?

Libya’ya yardıma gittiğimizde “Libya’dan bize ne” diyen siz değil miydiniz?

Siz hiçbir zaman mazlumların yanında olmadınız.

Siz Orta Doğu’ya hiçbir zaman kardeşlik penceresinden bakmadınız.

Ümmet olmanın ne demek olduğunu anlamadınız, bu duyguyu hiçbir zaman yüreğinizde hissetmediniz.

Şimdi çıkmış, kapkara sicilinize bakmadan bizi eleştiriyorsunuz, Kabine üyelerimizi eleştiriyorsunuz, bakanlarımıza seviyesizce dil uzatıyorsunuz.

Ne yaparsanız yapın, bize kara çalamayacaksınız.

Filistin halkının kalbindeki Türkiye sevdasını, Tayyip Erdoğan sevdasını söküp atamayacaksınız.

Türk milletinin bir asır sonra kardeşleriyle yeniden kucaklaşmasına engel olamayacaksınız.

Siz inkâr etseniz de tarih bizim dik duruşumuzu yazıyor.

Türkiye’nin verdiği zorlu mücadele mümin gönüllere iftiharla kazınıyor.



HAKKI EREN'İN TWEETİ


CB Erdoğan: "Bizim Filistin hassasiyetimizi sorgulamak ne haddinize?" demiş...

Neden Sayın Cumhurbaşkanı! Siz "la yüsel" misiniz?

Dünyaya adaleti ile nam salan ve cennetle müjdelenen Halife Ömer'i (r.anh) yanlış yaptığını düşündüğünde sorgulayan bu ümmet sizi neden muhasebe etmesin?

Mesela; gasıp Yahudi varlığı ile kanlı ticareti devam ettirdiniz...

"İsrail'in" güvenliğini sağlamak için İncirlik ve Kürecik radar üslerinin kullanımına izin verdiniz...

Açlıktan ölen bebekler için bir yudum su ve bir kuru ekmeği #Gazze'ye ulaştıramadınız...

Daha 2 gün önce BM'deki ihanet bildirisine imza attınız...

Kendinize ait bir çözüm öneriniz olmadığı için Amerika'nın dayattığı ve adına iki devletli çözüm denilen çözümsüzlüğü dilinize pelesenk yaptınız...

Filistinlilerin kabul etmesini istediğiniz 1967 sınırları aşağıdadır. "İsrail" bunu kabul ederse mücahitler silah bırakmalı dediğiniz harita işte budur!

Siz etrafı Rabbimiz tarafından mübarek kılınan Filistin için bu taksimden nasıl razı olursunuz?

Size düşen Filistin'in tamamı için mücadele etmektir. Bilmelisiniz ki işgalci Yahudilere orada meşruiyet kazandıran her öneri ihanet ile eşdeğerdir.

Bu taksimden Allah Azze ve Celle razı değildir. Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem razı değildir. Filistinliler razı değildir. Müslümanlar razı değildir.

Peki siz nasıl razı olursunuz?

Bu mu sizin hassasiyetiniz!!!

1.jpeg
 
Üst