İslam şeriatinde meşrulaştırmak, yani diğer bir deyimle helalleştirmenin manası: Allah (c.c)’ın kesin haram kıldığı birşeyi gerek inkar ederek, gerek sözle helal olduğunu söyleyerek, gerek amelle helal olduğunu göstererek ve gerekse yazılı bir kanun haline getirerek helal kılmaktır. Bu durumlardan birisi ya açık olarak gerçekleşir veya zanni galiple böyle olduğu anlaşılır.
Hükmü: Böyle yapmak Allah (c.c)’a uluhiyyetinde ortak koşmaktır ve sahibini İslam milletinden çıkaran büyük şirk ve büyük küfürdür.
Delil:
Allah (c.c) şöyle buyuruyor:
“Nesi’ (haram ayların yerlerini değiştirmek) ancak inkarda bir artıştır. Bununla kafirler şaşırtılıp saptırılır. Allah’ın haram kıldığına sayı bakımından uymak için, onu bir yıl helal, bir yıl haram kılıyorlar. Böylelikle Allah’ın haram kıldığını helal kılmış oluyorlar. Yaptıklarının kötülüğü kendilerine “çekici ve süslü” gösterilmiştir. Allah, inkarcı bir topluluğa hidayet etmez.” (Tevbe: 37)
"Küfürde bir artıştır" buyruğu, Arapların çeşitli küfür türlerini kendilerinde toplamakla birlikte, yaptıkları böyle bir işin mahiyetini de açıklamaktadır. Çünkü Araplar, yaratıcının varlığını inkar ederek: "Rahman da neymiş?" (Furkan: 60)demişlerdi. Bu buyruğa dair açıklama şekillerinin en sahih olanına göre, bu sözleriyle yaratıcının varlığını inkar ettiklerini anlatmak istemiş olduklarıdır.
Öldükten sonra dirilişi de inkar ederek: "Çürümüş iken kemikleri kim diriltecek" (Yasin: 78) demişler, peygamberlerin gönderilişini de inkar ederek: "Biz aramızdan tek bir insana mı tabi olacağız" (Kamer: 24) demişlerdi.
Böylelikle helal ve haram kılma yetkisinin kendi ellerinde olduğu iddiasında bulunmuş ve arzularının doğrultusunda kanaat belirterek kendiliklerinden dinde olmayan böyle bir uygulamayı ortaya koymuşlar, bunun sonucunda da Allah'ın haram kıldığı bir şeyi helal kılmışlardı. Oysa müşrikler hoş görmeseler dahi Allah'ın hükümlerini hiç kimse değiştiremez.(İmam Kurtubi, el-Camiu li- Ahkami’l-Kur’an)
Allah (c.c) bu ayette Allah (c.c)’ın haram kıldığı nesi’yi (haram ayların yerlerini değiştirmeyi) helal kılmanın küfrü artırmak olduğunu bildirmiştir. Küfrü artıran şey, küfürdendir. Buna göre Allah (c.c)’ın haram kıldığı şeyi helal kılmak küfürdendir.
Haramı Helalleştirme Çeşitleri başlıca şunlardır:
1 – Haramı Dille Helalleştirmek: Allah (c.c)’ın Tevbe: 37 ayetinde haber verdiği kafirlerin nesi’yi helal kılmaları (haram ayların yerlerini değiştirmeleri) gibi…
Müşrikler haram ayı helalleştirmek istedikleri zaman, hac mevsiminde onlardan bir adam çıkar ve helalleştirmek istedikleri haram ayın ismini, örneğin; Muharrem ayını zikrederek gelecek sene o ayın helal olduğunu, onun yerine Safer ayının haram olduğunu yüksek sesle ilan ederdi.
Dille haramı helalleştirmenin örnekleri;
Devlet yöneticileri, bakanlar ve millet vekillerinin, beşeri sistemlerin kanunlarına bağlı kalacaklarına ve saygılı olacaklarına dair ettikleri yemin gibi sözlü olarak yapılan ameller… Veya Allah (c.c)’ın haram kıldığı herhangi bir şeyin açıkça helal olduğunu söylemek gibi…
Bu konuda zannı galiple hüküm verilecek meseleye örnek şöyledir: Bir kimse; “kim dedi ki içki içilmez diye” derse bu sözünden içkiyi meşrulaştırdığı ve helal gördüğü anlaşılır.
2 – Haramı Yazı İle Helalleştirmek: Haram, yazı ile de helalleştirilebilir. Çünkü yazı bir çok yerde söz yerine kullanılır. Bu sebeple şöyle bir fıkıh kaidesi oluşmuştur:
“Yazı söz gibidir” (El-Mugni Şerhul Kebir c: 11 s: 326-327)
Yazı ile haramı helalleştirmenin örnekleri:
İslam şeriatinde haram kılınan riba (faiz), zina, içki, kumar, kadınların açık gezme serbestliği, müslümanın malını ve canını haksız yere helal kılma gibi amellerin beşeri sistemlerin kanunlarında yazılı olarak helal kılınması gibi...
3 – Haramı Amelle Helalleştirmek: Bu ise haramı bizzat ameliyle ortaya koyarak açıkça helal olduğunu gösterir tavır sergilemekle olur.
Şöyle ki meyhane açmak, banka açmak, genelev açmak gibi eylemler haramı helalleştirme kapsamına girerler.
Yine büluğ çağına gelmiş bir bayanın devamlı başını açması da bu ameli meşrulaştırdığını gösterir.
Yine üvey anneyle evlenen kişinin yaptığı gibi, evlilik yapan kişi evlilikle cimayı kendisine helal kıldığı için haramı meşrulaştırmış, yani helalleştirmiştir.
Yine müşrik kadınlarla evliliği Allah (c.c) haram kıldığı halde, evlilik yaparak cimayı kendine helal kılan kimse de haramı helalleştirmiş yani kendine meşru kılmıştır.
Yine haram kılınan diğer kadınlardan birisiyle evlilik yaparak cimayı kendine helal kılan kimse de haramı helalleştirmiş yani kendine meşru kılmıştır.
Hükmü: Böyle yapmak Allah (c.c)’a uluhiyyetinde ortak koşmaktır ve sahibini İslam milletinden çıkaran büyük şirk ve büyük küfürdür.
Delil:
Allah (c.c) şöyle buyuruyor:
“Nesi’ (haram ayların yerlerini değiştirmek) ancak inkarda bir artıştır. Bununla kafirler şaşırtılıp saptırılır. Allah’ın haram kıldığına sayı bakımından uymak için, onu bir yıl helal, bir yıl haram kılıyorlar. Böylelikle Allah’ın haram kıldığını helal kılmış oluyorlar. Yaptıklarının kötülüğü kendilerine “çekici ve süslü” gösterilmiştir. Allah, inkarcı bir topluluğa hidayet etmez.” (Tevbe: 37)
"Küfürde bir artıştır" buyruğu, Arapların çeşitli küfür türlerini kendilerinde toplamakla birlikte, yaptıkları böyle bir işin mahiyetini de açıklamaktadır. Çünkü Araplar, yaratıcının varlığını inkar ederek: "Rahman da neymiş?" (Furkan: 60)demişlerdi. Bu buyruğa dair açıklama şekillerinin en sahih olanına göre, bu sözleriyle yaratıcının varlığını inkar ettiklerini anlatmak istemiş olduklarıdır.
Öldükten sonra dirilişi de inkar ederek: "Çürümüş iken kemikleri kim diriltecek" (Yasin: 78) demişler, peygamberlerin gönderilişini de inkar ederek: "Biz aramızdan tek bir insana mı tabi olacağız" (Kamer: 24) demişlerdi.
Böylelikle helal ve haram kılma yetkisinin kendi ellerinde olduğu iddiasında bulunmuş ve arzularının doğrultusunda kanaat belirterek kendiliklerinden dinde olmayan böyle bir uygulamayı ortaya koymuşlar, bunun sonucunda da Allah'ın haram kıldığı bir şeyi helal kılmışlardı. Oysa müşrikler hoş görmeseler dahi Allah'ın hükümlerini hiç kimse değiştiremez.(İmam Kurtubi, el-Camiu li- Ahkami’l-Kur’an)
Allah (c.c) bu ayette Allah (c.c)’ın haram kıldığı nesi’yi (haram ayların yerlerini değiştirmeyi) helal kılmanın küfrü artırmak olduğunu bildirmiştir. Küfrü artıran şey, küfürdendir. Buna göre Allah (c.c)’ın haram kıldığı şeyi helal kılmak küfürdendir.
Haramı Helalleştirme Çeşitleri başlıca şunlardır:
1 – Haramı Dille Helalleştirmek: Allah (c.c)’ın Tevbe: 37 ayetinde haber verdiği kafirlerin nesi’yi helal kılmaları (haram ayların yerlerini değiştirmeleri) gibi…
Müşrikler haram ayı helalleştirmek istedikleri zaman, hac mevsiminde onlardan bir adam çıkar ve helalleştirmek istedikleri haram ayın ismini, örneğin; Muharrem ayını zikrederek gelecek sene o ayın helal olduğunu, onun yerine Safer ayının haram olduğunu yüksek sesle ilan ederdi.
Dille haramı helalleştirmenin örnekleri;
Devlet yöneticileri, bakanlar ve millet vekillerinin, beşeri sistemlerin kanunlarına bağlı kalacaklarına ve saygılı olacaklarına dair ettikleri yemin gibi sözlü olarak yapılan ameller… Veya Allah (c.c)’ın haram kıldığı herhangi bir şeyin açıkça helal olduğunu söylemek gibi…
Bu konuda zannı galiple hüküm verilecek meseleye örnek şöyledir: Bir kimse; “kim dedi ki içki içilmez diye” derse bu sözünden içkiyi meşrulaştırdığı ve helal gördüğü anlaşılır.
2 – Haramı Yazı İle Helalleştirmek: Haram, yazı ile de helalleştirilebilir. Çünkü yazı bir çok yerde söz yerine kullanılır. Bu sebeple şöyle bir fıkıh kaidesi oluşmuştur:
“Yazı söz gibidir” (El-Mugni Şerhul Kebir c: 11 s: 326-327)
Yazı ile haramı helalleştirmenin örnekleri:
İslam şeriatinde haram kılınan riba (faiz), zina, içki, kumar, kadınların açık gezme serbestliği, müslümanın malını ve canını haksız yere helal kılma gibi amellerin beşeri sistemlerin kanunlarında yazılı olarak helal kılınması gibi...
3 – Haramı Amelle Helalleştirmek: Bu ise haramı bizzat ameliyle ortaya koyarak açıkça helal olduğunu gösterir tavır sergilemekle olur.
Şöyle ki meyhane açmak, banka açmak, genelev açmak gibi eylemler haramı helalleştirme kapsamına girerler.
Yine büluğ çağına gelmiş bir bayanın devamlı başını açması da bu ameli meşrulaştırdığını gösterir.
Yine üvey anneyle evlenen kişinin yaptığı gibi, evlilik yapan kişi evlilikle cimayı kendisine helal kıldığı için haramı meşrulaştırmış, yani helalleştirmiştir.
Yine müşrik kadınlarla evliliği Allah (c.c) haram kıldığı halde, evlilik yaparak cimayı kendine helal kılan kimse de haramı helalleştirmiş yani kendine meşru kılmıştır.
Yine haram kılınan diğer kadınlardan birisiyle evlilik yaparak cimayı kendine helal kılan kimse de haramı helalleştirmiş yani kendine meşru kılmıştır.