Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Hazn İbni Ebî Vehb adında sahabi var mıdır? İsminin Değişmesini Kabul Etmediği Hadis Sahih midir ve Neden Kabul Etmediği Biliniyor mu?

|FaraH| Çevrimdışı

|FaraH|

°
İslam-TR Üyesi
Es selâmu aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtûh.

Hadis;

Tabiî âlimlerinden Saîd İbn Müseyyib babasından o da dedesi Hazn İbn Ebî Vehb radiyellahü anh’den rivâyet ettiğine göre; Allah Rasûlü sallellahü aleyhi ve sellem ona; “Adın ne?” diye sormuş, o da; “Hazn” diye cevap vermiştir.

(“Hazn dağlık, tepelik, yüksek ve sarp mekan” demektir. Bunun üzerine Allah Rasûlü onun ismini değitirmek istemiş ve kendisine

Sen artık “Sehl”sin” buyurmuştur.

(Sehl, ova, düz ve yumşak yapılı mekan” demektir. Sa‘îd’in dedesi bu isimlendirmeyi kabul etmememiş ve;

“Ben babamın bana koyduğu ismi değiştirmem” demiştir.

Ebu Davud’un naklettiği rivayette de “Ova çiğnenir, seviyesi düşük görülür” diye cevap verdiği yer alır..

Bu hadisi nakleden ve Hazn’in torunu olan Sa’îd İbn Müseyyib rahmetullahi aleyh; “O günden bu güne kadar aramızda zorluk, sarplık ve sertlik eksik olmamıştır,” der.

[Sahih-i Buharî, Edeb (18/ 259-261) Sünen- i Ebî Dâvûd, Edeb (5/ 241)
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Âleykum selam we rahmetullahi we berakatuh kardeşim

(Said İbn el-Museyyeb'in) babasından (rivayet edildiğine göre bir gün) Peygamber (s.a.v.) O'na:
Adın nedir? diye sormuş
(O da ) Hazn'dır demiş.
(Peygamber de): (Bundan sonra ) sen Sehl'sin, buyurmuş.
(Hazn ise babasının verdiği ismin değiştirilmesine radı olmayarak); Hayır olmaz. (Çünkü) Sehl (ova), ayaklar altında çiğnenir ve horlanır cevabını vermiş.

(Bu hadisin ravisi) Said dedi ki: (Dedem Hazn, Peygamberin bu teklifini kabul etmeyince) "Artık bundan sonra bize (devamlı olarak) üzüntü isabet edecek zannetmiştim."
(Buhâri, Edeb, Bab 107, Hadis no: 212; Ebu Davud, Edeb, Bab 62, Hadis no: 4956)

Ebu Davud dedi ki: Peygamber (s.a) "el-As" "Aziz", "Atle", "Şeytan", "El hakem", "Ğurab", "Hubab", "Şihab" isimlerini "Hişam" ismiyle değiştirdi.

"Harb" ismini "Selm" ismiyle, "Elmuzdacı" ismini "Elmunbeis" ismiyle, değiştirdi. "Afim" adıyla anılan araziye "Hadıra" ismini vermiş, "Şâb ed Dalale" ismini "Şâb el-Hudâ" ismiyle "Benuzzinye" ismini "Benurrişde" ismiyle "Benulmuğviye" ismini de (yine) "Benurrişde" ismiyle değiştirmiştir.

Ebu Davud dedi ki: Kısaltmak gayesiyle bu rivayetlerin senetlerini terk ettim.

İzâhatı:
Bilindiği gibi "Hazn" düşünce, üzüntü, keder anlamına gelir. Sehl ise, kolay, yumuşak ve ova manalarına gelir. Bu bakımdan Peygamber, Museyyeb'e üzüntü ifade eden bu ismi kolaylık ve yumuşaklık ifâde eden "Sehl" ismiyle değiştirmeyi emretmiştir. Museyyeb de Peygamberin bu emrinin farziyyet ifade etmeyip bir tavsiye mahiyetinde olduğunu anladığı için, Sehl ismini alan kimsenin bu ismin taşıdığı manadan dolayı hafife alınıp horlanacağı korkusuyla bu ismi almağa gönlü radı olmadığından, bu emre uymamış, babasının verdiği ismi taşımaya devam etmiştir.

Metinde geçen "artık bundan sonra bize (devamlı olarak) üzüntü isabet edecek" cümlesi Buhari'nin rivayetinde "bundan sonra bizim ailemizde üzüntü ve keder hiç eksik olmamıştır" anlamına gelen lafızlarla rivayet edilmiştir. Buharî'nin bu rivayetinden de anlaşılıyor ki Hazn, Peygamberin bu tavsiyesini tutmadığı için, bir daha hayatı boyunca üzüntü ve kederden kurtulamamıştır.

Musannif Ebû Davud'un talikinden anlaşılıyor ki, Peygamber (a.s.) "isyankâr" manasına geldiği için "As" ismiyle Allah'ın güzel isimlerinden olan "Aziz" ismini şiddet ifade eden "Atle" ismini, Allah'ın rahmetinden uzak anlamına gelen "Şeytan" ismini hükmüne karşı gelinemez anlamına gelen ve Allah'ın güzel isimlerinden olan el-Hakem" ismini, uzak ve karga anlamına gelen "Gurab" ismini, ve "meteor (göktaşı)"anlamına gelen "Şihab" ismini müslümana yakışan isimlerle değiştirmiştir. Bu cümleden olarak Şihab ismini kırıklık, ufaklık, zayıflık gibi kulluğa delalet eden manalar taşıyan Hişam ismiyle değiştirirken, Harb (Savaş) ismini Silm (Sulh)la el-Muzdaci' (sırtüstü yatan) ismini, e-Munbeis (Hamleci ve atılımcı) ismiyle, Afira (kuraklık) ismini, Hadıra (yeşillik) ismiyle Şi'bu'dalale (sapıklık yolu) ismini, Şı'bul-Hidâye (hidâyet yolu) ismiyle, Benu'z Zinye (zina çocukları) ismini de yine Benu rişde (nikâh çocukları) ismiyle değiştirmiş ve bu isimlerden hayr ve bereket ummuştur.

Bütün bu rivayetlerden de anlaşılıyor ki, bir çocuğun anne ve baba üzerindeki ilk hakkı ileride kendisi için utanç vesilesi olmayacak güzel bir isim vermeleridir.
 
|FaraH| Çevrimdışı

|FaraH|

°
İslam-TR Üyesi
Teşekkür ederim.
Âleykum selam we rahmetullahi we berakatuh kardeşim

(Said İbn el-Museyyeb'in) babasından (rivayet edildiğine göre bir gün) Peygamber (s.a.v.) O'na:
Adın nedir? diye sormuş
(O da ) Hazn'dır demiş.
(Peygamber de): (Bundan sonra ) sen Sehl'sin, buyurmuş.
(Hazn ise babasının verdiği ismin değiştirilmesine radı olmayarak); Hayır olmaz. (Çünkü) Sehl (ova), ayaklar altında çiğnenir ve horlanır cevabını vermiş.

(Bu hadisin ravisi) Said dedi ki: (Dedem Hazn, Peygamberin bu teklifini kabul etmeyince) "Artık bundan sonra bize (devamlı olarak) üzüntü isabet edecek zannetmiştim."
(Buhâri, Edeb, Bab 107, Hadis no: 212; Ebu Davud, Edeb, Bab 62, Hadis no: 4956)

Ebu Davud dedi ki: Peygamber (s.a) "el-As" "Aziz", "Atle", "Şeytan", "El hakem", "Ğurab", "Hubab", "Şihab" isimlerini "Hişam" ismiyle değiştirdi.

"Harb" ismini "Selm" ismiyle, "Elmuzdacı" ismini "Elmunbeis" ismiyle, değiştirdi. "Afim" adıyla anılan araziye "Hadıra" ismini vermiş, "Şâb ed Dalale" ismini "Şâb el-Hudâ" ismiyle "Benuzzinye" ismini "Benurrişde" ismiyle "Benulmuğviye" ismini de (yine) "Benurrişde" ismiyle değiştirmiştir.

Ebu Davud dedi ki: Kısaltmak gayesiyle bu rivayetlerin senetlerini terk ettim.

İzâhatı:
Bilindiği gibi "Hazn" düşünce, üzüntü, keder anlamına gelir. Sehl ise, kolay, yumuşak ve ova manalarına gelir. Bu bakımdan Peygamber, Museyyeb'e üzüntü ifade eden bu ismi kolaylık ve yumuşaklık ifâde eden "Sehl" ismiyle değiştirmeyi emretmiştir. Museyyeb de Peygamberin bu emrinin farziyyet ifade etmeyip bir tavsiye mahiyetinde olduğunu anladığı için, Sehl ismini alan kimsenin bu ismin taşıdığı manadan dolayı hafife alınıp horlanacağı korkusuyla bu ismi almağa gönlü radı olmadığından, bu emre uymamış, babasının verdiği ismi taşımaya devam etmiştir.

Metinde geçen "artık bundan sonra bize (devamlı olarak) üzüntü isabet edecek" cümlesi Buhari'nin rivayetinde "bundan sonra bizim ailemizde üzüntü ve keder hiç eksik olmamıştır" anlamına gelen lafızlarla rivayet edilmiştir. Buharî'nin bu rivayetinden de anlaşılıyor ki Hazn, Peygamberin bu tavsiyesini tutmadığı için, bir daha hayatı boyunca üzüntü ve kederden kurtulamamıştır.

Musannif Ebû Davud'un talikinden anlaşılıyor ki, Peygamber (a.s.) "isyankâr" manasına geldiği için "As" ismiyle Allah'ın güzel isimlerinden olan "Aziz" ismini şiddet ifade eden "Atle" ismini, Allah'ın rahmetinden uzak anlamına gelen "Şeytan" ismini hükmüne karşı gelinemez anlamına gelen ve Allah'ın güzel isimlerinden olan el-Hakem" ismini, uzak ve karga anlamına gelen "Gurab" ismini, ve "meteor (göktaşı)"anlamına gelen "Şihab" ismini müslümana yakışan isimlerle değiştirmiştir. Bu cümleden olarak Şihab ismini kırıklık, ufaklık, zayıflık gibi kulluğa delalet eden manalar taşıyan Hişam ismiyle değiştirirken, Harb (Savaş) ismini Silm (Sulh)la el-Muzdaci' (sırtüstü yatan) ismini, e-Munbeis (Hamleci ve atılımcı) ismiyle, Afira (kuraklık) ismini, Hadıra (yeşillik) ismiyle Şi'bu'dalale (sapıklık yolu) ismini, Şı'bul-Hidâye (hidâyet yolu) ismiyle, Benu'z Zinye (zina çocukları) ismini de yine Benu rişde (nikâh çocukları) ismiyle değiştirmiş ve bu isimlerden hayr ve bereket ummuştur.

Bütün bu rivayetlerden de anlaşılıyor ki, bir çocuğun anne ve baba üzerindeki ilk hakkı ileride kendisi için utanç vesilesi olmayacak güzel bir isim vermeleridir.
Teşekkür ederim.
 
Üst Ana Sayfa Alt