K
Çevrimdışı
Göçmen ve Mülteciler Komisyonu Eş Sözcülerimizin açıklaması:
Ankara Altındağ’da göçmenlere yönelik gerçekleştirilen ırkçı linç girişiminden bugüne devletin göçmenlere karşı tutumu belirgin biçimde sertleşmeye başladı. Linç girişimlerini engellemesi ve suç işleyenleri tespit ederek gerekli cezaları almalarını sağlaması gereken yetkililer, aksine göçmenleri sebepsiz yere gözaltına alarak, Geri Gönderme Merkezlerinde hapsederek ve işkenceye varan uygulamalara maruz bırakarak suç işliyor. Uluslararası anlaşmaları ve insan haklarını hiçe sayan bu anlayış “onlar misafir, misafirler haddini bilecek” üstenci yaklaşımıyla göçmenlerin yasal haklarını keyfi biçimde ortadan kaldırıyor.
En son bir sokak röportajında mülteciler için söylenen "Ben muz yiyemiyorum, onlar kilolarca muz alıyorlar" sözleriyle dalga geçmek için muz yedikleri görüntüleri sosyal medya hesaplarından paylaşan 11 Suriyeli genç sınır dışı edilmek üzere İstanbul’un farklı ilçelerinde gözaltına alındı ve gençlerin gözaltına alınma görüntüleri basına servis edildi.
Göçmenleri ekonomik ve sosyal krizin sebebi gibiymiş gösteren propagandaya hem iktidar hem de kimi muhalif partiler ortak oluyor. Bütün siyasal, hukuksal ve ekonomik haklardan mahrum bırakılan göçmenler “bir eli yağda, bir eli balda vatandaşın olanaklarını tüketen asalaklar” olarak lanse ediliyor. Kölelik koşullarında çalıştırılan, emeği sömürülen, yaşam güvencesi bile olmayan göçmenlere karşı yürütülen yalan propaganda yeni linç saldırılarına zemin hazırlıyor.
Göç İdaresi Başkanlığının, göçmenlerin sorunlarını çözmek yerine “provokatif amaçlı muz yeme eylemi” gibi yeni suçlar icat ederek göçmenlerin sınır dışı edileceğini duyurması göçmen haklarının keyfiyetle ortadan kaldırıldığına müstesna bir örnektir. Göçmenlerin kendi hakları üzerinde süre giden tartışmaya katılma, görüşlerini ifade etme ve eleştiri yapma hakları Anayasanın ve uluslararası sözleşmelerin güvencesi altındaki temel insan haklarındandır. Bu hakkı kullandıkları için sınır dışı edilmeleri başlı başına hak ihlalidir. Türkiye’nin de taraf olduğu hatta körüklediği Suriye’deki savaş devam ederken “muz yeme videosu” bahane edilerek göçmenler ölüme terk edilemez. Bu işlem açıkça yaşam hakkına ve temel insan haklarına karşı suç işlemek anlamına gelir. Göç İdaresi Başkanlığını bu gayrı hukuki ve gayri insani sınır dışı işlemine derhal son vermeye davet ediyor, insan hakları savunucuları ve hukuk örgütleriyle birlikte yaşam hakkını hiçe sayan bu uygulamaya karşı mücadele edeceğimizi duyuruyoruz.
Göçmen ve Mülteciler Komisyonu Eş Sözcüleri
Gülsüm Ağaoğlu - Veli Saçılık
28 Ekim 2021
Ankara Altındağ’da göçmenlere yönelik gerçekleştirilen ırkçı linç girişiminden bugüne devletin göçmenlere karşı tutumu belirgin biçimde sertleşmeye başladı. Linç girişimlerini engellemesi ve suç işleyenleri tespit ederek gerekli cezaları almalarını sağlaması gereken yetkililer, aksine göçmenleri sebepsiz yere gözaltına alarak, Geri Gönderme Merkezlerinde hapsederek ve işkenceye varan uygulamalara maruz bırakarak suç işliyor. Uluslararası anlaşmaları ve insan haklarını hiçe sayan bu anlayış “onlar misafir, misafirler haddini bilecek” üstenci yaklaşımıyla göçmenlerin yasal haklarını keyfi biçimde ortadan kaldırıyor.
En son bir sokak röportajında mülteciler için söylenen "Ben muz yiyemiyorum, onlar kilolarca muz alıyorlar" sözleriyle dalga geçmek için muz yedikleri görüntüleri sosyal medya hesaplarından paylaşan 11 Suriyeli genç sınır dışı edilmek üzere İstanbul’un farklı ilçelerinde gözaltına alındı ve gençlerin gözaltına alınma görüntüleri basına servis edildi.
Göçmenleri ekonomik ve sosyal krizin sebebi gibiymiş gösteren propagandaya hem iktidar hem de kimi muhalif partiler ortak oluyor. Bütün siyasal, hukuksal ve ekonomik haklardan mahrum bırakılan göçmenler “bir eli yağda, bir eli balda vatandaşın olanaklarını tüketen asalaklar” olarak lanse ediliyor. Kölelik koşullarında çalıştırılan, emeği sömürülen, yaşam güvencesi bile olmayan göçmenlere karşı yürütülen yalan propaganda yeni linç saldırılarına zemin hazırlıyor.
Göç İdaresi Başkanlığının, göçmenlerin sorunlarını çözmek yerine “provokatif amaçlı muz yeme eylemi” gibi yeni suçlar icat ederek göçmenlerin sınır dışı edileceğini duyurması göçmen haklarının keyfiyetle ortadan kaldırıldığına müstesna bir örnektir. Göçmenlerin kendi hakları üzerinde süre giden tartışmaya katılma, görüşlerini ifade etme ve eleştiri yapma hakları Anayasanın ve uluslararası sözleşmelerin güvencesi altındaki temel insan haklarındandır. Bu hakkı kullandıkları için sınır dışı edilmeleri başlı başına hak ihlalidir. Türkiye’nin de taraf olduğu hatta körüklediği Suriye’deki savaş devam ederken “muz yeme videosu” bahane edilerek göçmenler ölüme terk edilemez. Bu işlem açıkça yaşam hakkına ve temel insan haklarına karşı suç işlemek anlamına gelir. Göç İdaresi Başkanlığını bu gayrı hukuki ve gayri insani sınır dışı işlemine derhal son vermeye davet ediyor, insan hakları savunucuları ve hukuk örgütleriyle birlikte yaşam hakkını hiçe sayan bu uygulamaya karşı mücadele edeceğimizi duyuruyoruz.
Göçmen ve Mülteciler Komisyonu Eş Sözcüleri
Gülsüm Ağaoğlu - Veli Saçılık
28 Ekim 2021