Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Her Güne Bir Ayet

hamza01 Çevrimdışı

hamza01

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
i.jpg
 
M Çevrimdışı

muwahhida Humeyra

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

ﻧَﺒِّﺊۡ ﻋِﺒَﺎﺩِﻯٓ ﺃَﻧِّﻰٓ ﺃَﻧَﺎ ٱﻟۡﻐَﻔُﻮﺭُ ٱﻟﺮَّﺣِﻴﻢُ﴿٤٩﴾ٲ


ﻭَﺃَﻥَّ ﻋَﺬَاﺑِﻰ ﻫُﻮَ ٱﻟۡﻌَﺬَاﺏُ ٱﻷَۡﻟِﻴﻢُ﴿٥٠﴾ٲ


✅ (Resûlüm!) Kullarıma, benim, çok bağışlayıcı ve pek esirgeyici olduğumu haber ver. Benim azabımın elem verici bir azap olduğunu da bildir.

HİCR / 49-50

#BağışlayıcıEsirgeyici
#AzabıElemVerici
#ÜmidVeKorku
 
UHUD Çevrimdışı

UHUD

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Sûre:4.(Nisâ ), 42. Ayet

يَوْمَئِذٍ يَوَدُّ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا وَعَصَوُا الرَّسُولَ لَوْ تُسَوّٰى بِهِمُ الْاَرْضُۜ وَلَا يَكْتُمُونَ اللّٰهَ حَد۪يثاً۟﴿٤٢﴾


✨O kıyamet günü, Allah'ı inkar edip Peygamber'e isyan edenler, yer yarılıp içine girmiş olmayı isterler ve Allah'tan hiçbir söz gizleyemezler.
 
UHUD Çevrimdışı

UHUD

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Sûre:4.(Nisâ ), 75. Ayet

وَمَا لَكُمْ لَا تُقَاتِلُونَ ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ وَالْمُسْتَضْعَف۪ينَ مِنَ الرِّجَالِ وَالنِّسَٓاءِ وَالْوِلْدَانِ الَّذ۪ينَ يَقُولُونَ رَبَّنَٓا اَخْرِجْنَا مِنْ هٰذِهِ الْقَرْيَةِ الظَّالِمِ اَهْلُهَاۚ وَاجْعَلْ لَنَا مِنْ لَدُنْكَ وَلِياًّۚ وَاجْعَلْ لَنَا مِنْ لَدُنْكَ نَص۪يراًۜ﴿٧٥﴾


Size ne oluyor da, Allah yolunda ve, "Ey Rabbimiz! Bizleri halkı zâlim olan şu memleketten çıkar, katından bize bir dost ver, bize katından bir yardımcı ver" diye yalvarıp duran zayıf ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların uğrunda savaşa çıkmıyorsunuz?
 
hamza01 Çevrimdışı

hamza01

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:

"(İblis) dedi ki: "Beni azdırman sebebiyle, ben de insanlar için senin dosdoğru yoluna mutlaka oturacağım. Sonra onlara, önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından yaklaşacağım. Onların çoğunu şükrediciler olarak bulmayacaksın."(A’raf: 16-17)

"(Şeytan) şöyle dedi: "Rabbim! Beni azdırmış olman dolayısıyla yeryüzündeki günahları Adem oğlu için süsleyecek ve hepsini azdıracağım. Ancak içlerinden ihlaslı kılınan kulların müstesna..." (Hicr: 39-40)

İşte bu ayetlerde bildirilen İblis’e ait sıfatların aynısıyla, kendilerini şeytana asker yapan, bütün güçlerini şirk, küfür ve sapıklığı yaymak için kullanan insan şeytanlar da sıfatlandırılmıştır. Allah-u Teâlâ'nın şu ayette buyurduğu gibi:

"(Müşrikler) eğer güç yetirseler, dininizden çevirinceye kadar sizinle savaşırlar."(Bakara: 217)
 
avam16 Çevrimdışı

avam16

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
YAĞMUR VE KURAKLIĞIN SEBEBİ İŞLENEN GÜNAHLAR YÜZÜNDENDİR.

Yağmur ve kuraklığın sebebi; kulların işlediği günah ve kötülüklerdir. Zirâ hiçbir belâ, günah olmadan bir topluluğa inmemiştir, tevbe olmadan da o topluluktan kaldırılmamıştır. İşte bu, Allah Teâlâ'nın Kur'an-ı Kerim'de pek çok âyette belirlediği bir gerçektir.

Bu âyetlerden bazıları şunlardır:

1. Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:

"İnsanların kendi elleriyle işledikleri (günahlar) yüzünden karada ve denizde (kuraklık ve hastalıklar yaygınlaştığı için) düzen bozuldu. Allah, (yaptıkları) bazı amellerine karşılık onları cezâlandırır. Umulur ki onlar tevbe ederek Allah’a dönerler." (Rûm Sûresi, 41)

2. Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:

"O ülkelerin halkı, (elçilerin getirdiklerine kalpleri) îmân etmiş (peygamberlerini tasdik edip onlara uymuş) olsalar ve (ibâdetleri yaparak ve haramları terk ederek) gereği gibi sakınsalardı, elbette onların üzerine gökten ve yerden nice bereket kapıları açardık (onlar için gökten yağmur yağdırır ve yerden bitkiler yeşertirdik). Fakat onlar, (elçilerini/peygamberlerini) yalanladılar. Biz de yaptıklarından (küfür ve günahlarından) dolayı onları helâk edici bir azapla cezâlandırdık." (A'râf Sûresi: 96)

PEKİ KAFİRLERİN ÜLKELERİNDEKİ BOLLUK VE BEREKETİN SEBEBİ NEDİR?

Şüphe yok ki müreffeh hayat ve bol yağmur, bazı insanlar ve ümmetler için belâ ve istidrac olabilir. Nitekim batı ülkelerinde bu açıkça görülmektedir. Bu, onların nimetler konusunda varabilecekleri son noktadır ve bu güzellikler, dünya hayatında onlara erken verilmiş olabilir. Fakat bu nimetler, onların âhiretteki azaplarının artmasına sebep olacaktır.

Nitekim Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur:

"Allah’ın kendilerine lütfu ile bol bol verdiği nimetlerde cimrilik edip harcamayanlar, sakın bu hali (cimriliği) kendileri için hayırlı sanmasınlar. Aksine bu, onlar hakkında şerdir. Cimrilik edip vermedikleri malları kıyâmet günü boyunlarına dolanacaktır.Kaldı ki göklerin ve yerin mirası (mülkü), Allah’ındır. Allah ne yaparsanız hepsinden hakkıyla haberdardır." (Âl-i İmrân Sûresi: 180)

Ayrıca bu, Ukbe b. Âmir'in -Allah ondan râzı olsun-, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'den rivâyet ettiği şu hadiste açıkça beyan edilmiştir. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:

"Allah Teâlâ’nın, günahlar işlemesine rağmen kuluna istediği şeyleri verdiğini gördüğün zaman bil ki ona verilen şey, onun günahlarını arttırmaktan (günahında ilerlemesi için Allah tarafından ona verilen oyalamadan/süre tanımadan) başka bir şey değildir.

Sonra şu âyeti okudu:

"Onlar, kendilerine verilen öğütleri terk edip unutunca üzerlerine her şeyin, her zevk ve nimetin kapılarını açtık.Nihayet kendilerine verilen şeyler (bu genişlik ve serbestlikle) tam sevindikleri sırada, onları ansızın kıskıvrak yakaladık ve bir anda bütün ümitlerini kaybediverdiler! Alemlerin Rabbi Allah’a hamd olsun ki böylece, zulmedip duran o gürûhun arkası kesildi." (En'âm Sûresi: 44-45)" (Taberânî; "el-Mu'cemu'l-Kebîr"; c: 17, s: 330. Elbânî; "Silsiletu'l-Ehâdîsi's-Sahîha"; hadis no: 413'te "hadis sahihtir", demiştir.)

Yukarıda zikredilen şeylerden şu sonuca varabiliriz:

Bir topluluğun veya ülkenin yağmurdan mahrum edilmesi, maddî sebepleri ne olursa olsun, ancak Allah Teâlâ'nın emriyle olur. Çünkü bu sebepleri takdir eden Allah Teâlâ'dır.

Allah Teâlâ bir ülke veya tevbe etmeyen günahkâr bir topluluk veya müslüman olmayan kâfirlere yağmur yağmasını ve o ülkeye rızık verilmesini takdir etmişse, bunun bir çok hikmetleri ve sebepleri vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:

-Kıyâmet günü onların azabını arttırmak için hayır ve bereketler vererek onlara süre tanır.

- Onlar için değil de hayvanlar için hayır ve bereketler verir. Bu olursa (Allah Teâlâ onlara hayır ve bereketler verirse), bu takdirde hayvanlar onlardan daha hayırlı olurlar.

el-Menâvî -Allah ona rahmet etsin- bu konuda şöyle demiştir:

"Yani: Allah Teâlâ , hak edene zekatlarını vermemeleri sebebiyle onlara ceza olsun diye yağmur yağdırmamıştır. Onların yağmurdan faydalanmaları, hayvanlar vesilesiyle olmuştur. Dolayısıyla hayvanlar, bu durumda onlardan daha hayırlıdırlar. İşte bu, zekat vermeyi terk eden için büyük bir tehdittir ki ne büyük tehdit!" ("Feydu'l-Kadîr"; c: 5, s: 378-379)

Bu zikrettiğimiz şeylerin, arkadaşınız ve bunu okuyan herkes için faydalı olmasını ümit ederiz.

Allah Teâlâ en iyi bilendir.
 
Rayet Et Tevhid Çevrimdışı

Rayet Et Tevhid

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
'' Allah'a davet eden , Salih amel işleyen ve ; '' Şüphesiz ki ben müslümanlardanım '' diyenden daha güzel sözlü kim olabilir. ''

[ Fussilet - 33 ]
 
avam16 Çevrimdışı

avam16

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
ALLAH'IN SINIRLARINI GÖZETİP KOLLAMAK

Kur’ân hududullah’a (Allah’ın sınırlarına) riayet edilmesini emretmiş, ve onların aşılmasını yasaklamıştır.

1⃣ Allah’ın koyduğu sınırlara riayet edenler. (Tevbe Sûresi, 112)

2⃣ Bunlar Allah’ın sınırlarıdır, onları aşmayın. (Bakara Sûresi, 229)

3⃣ Bunlar Allah’ın sınırlarıdır yaklaşmayın. (Bakara Sûresi, 187)

Allah’ın sınırlarından kasıt, açık yada gizli, Allah’ın kulları için koymuş olduğu emir ve yasaklardır. Onlara riayet etmek de, gereği şekilde emirlere sarılmak ve yasaklardan uzaklaşmakla mümkündür. Allah’ın sınırlarına riayet etmek onları hakkıyla bilmekle mümkün olabilir.

Emrolunanlar, olduğu gibi yerine getirilir, yasaklardan da gerektiği şekilde uzak durulur. Şeytanın tuzaklarına dikkat etmek gerek. Çünkü o hak ile batılı birbirine karıştırmaya çalışmaktadır. Kur’ân, Allah’ın sınırlarını bilenleri övdüğü gibi bilmeyenleri de yermiştir. “Kur’ân’da şunlar Allah’ın sınırlarıdır. Onlara riayet edin.” şeklinde ayetler,Allah’ın emir ve yasaklarıdır. Onları aşma veya ihmal etme yasaklanmıştır.

Kur’ân, yiyecek, içecek, giysi ve evlenmeye teşvik ettiği gibi bu konularda aşırılığa kaçmayı ve çirkinliği yasaklamıştır.

Talak, nikah, iddet konularında da ilahi esaslara uyulması ve yasaklara bulaşılmaması emredilmiştir.

Miras konusuna dikkat çekilmiş, hak sahiplerinin haklarına riayet edilmesi ve hak etmeyenlere de herhangi birşeyin verilmemesi emredilmiştir.

“Bunlar Allah’ın sınırlarıdır. Onlara yaklaşmayın” sözünden murad Allah’ın yasaklarıdır. Yasakların sınırına yaklaşmayın demektir. Bu yasağın kapsamına, onlara sebeb olan durumlar, onlara götüren eylemler de girer.

Oruçluya haram olan şeyler sayıldığı ve oruç zamanı belirtildiği zaman da “Bunlar Allah’ın sınırlarıdır. Yaklaşmayın” ifadesi kullanılmıştır. (Bkz. Bakara: 187)

Bir hayasızlığa bulaşmadıkları müddetçe kadınlara verilen mihirden birşey alınmaması ve Zinaya yaklaşmayın. (İsra Sûresi, 32)

En güzel şekil dışında yetimin malına yaklaşmayın. (En’am Sûresi, 152) gibi yasaklardan sonra da “Bunlar Allah’ın sınırlarıdır, onlara yaklaşmayın” ifadeleri kullanılmıştır. Kumar ve içki hakkında da şu ifade kullanılmıştır.

Şeytan içki ve kumar yoluyla ancak aranıza Düşmanlık ve kin sokmak sizi Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister." (Maide Sûresi, 91)

❗Netice olarak; hayır, kurtuluş ve huzur Allah’ın sınırlarına riayet etmede, kötülük ve ceza da onları bilmeyip ihlal etmededir.
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt