Ömer hoca Maturidilik ve Eşariliğin itikadi duruşunu, günümüz meseleleri üzerinden gayet güzel ifade etmiş. Ben de naçizane birkaç hususta ilavede bulunmak isterim.
1-Secde, namaz ibadetinin belki de en önemli bir rüknü olmasına rağmen, Allah (c.c.) Hz. Adem ile aynı yerde
bulunan güruha, Hz. Adem'e secde etmeleri emrini vermiş ,İblis hariç (''ben ondan hayırlıyım'' diyerek bu emirden yüz çevirmiştir.) orada bulunan melekler secde etmiştir.
Hülasa burada söz konusu olan secde, ibadet maksadıyla sözde bir ilaha değil de, saygı mahiyetiyle bir beşere edildiği için şirk durumundan katiyen söz edilemez! Hatta alemlerinin Rabbinin emriyle icra edildiğinden, buna itaat edenlere bir ecir vardır.
2-Allah'ın evi olarak adlandırılan Kabe de yapısı itibariyle bir meta olmasına karşın, nerede olursak olalım onu karşımıza alacak şekilde namaz kıldığımız, ibadet ettiğimiz, müminlerin birlik ve beraberliğinin timsali olan bir yapıdır. Ancak bir put da meta olmakla birlikte, ilahi vasıflar taşıdığına itikat edilerek, secde vb. ibadetlerde bulunmak kişiyi açıkça şirke düşüren bir fiilin doğmasına sebep olur.
3-Bilindiği üzere Mikail (a.s.), Allah (c.c.) emriyle doğa olaylarını idare etmek üzere memur kılınan bir melektir. Müminler bir deprem, sel, kuraklık vb. hadiseler meydana geldiğinde, icra edenin Mikail (a.s.) olduğunu bilmekle birlikte, kudretinin kaynağının, asıl müsebbibinin de Cebab ı Allah olduğunu bilir ve itikat ederler. Takdir edersiniz ki, bu inanç dinimizin aslında olup, katiyen şirk gibi bir durum ihtiva etmemektedir.
Doğa olaylarının idaresi noktasında, Yunan mitolojisinde yer alan, Poseidon adlı putun (''denizler ve depremler tanrısı'' olarak bilinir.) Sözde ilahlık sıfatı verilip, ibadet edildiği için; Mikail (a.s.) aksine dinimiz açışından bir şirk durumu söz konusudur.
Bu bahsettiğim Mikail (a.s.) örneği daha da çoğaltılabilir. Bunu okuyanın bilgisi ve tahayyül gücüne bırakıyorum.
Sonuç: Bu maddeler halinde ele aldığımız hususlarda ifade edildiği gibi, oy kullanma mevzuunda da devleti ve bunun yönetim araçlarının gayri islami yönlerini hak bilmeyip, hakkın tesisi için oy kullanma başta olmak üzere bunlardan istifade etmek, bireyler için şirk fiilinin ortaya çıkmasına yol açmayacaktır.
Son olarak şunu da ilave etmek isterim ki; İslam ahkamının, münferit hayatımızı tanzim eden hükümlerini itaat ederek tatbik ettiğimiz gibi, müşterek hayatımızı tanzim eden hükümlerinin de, başta ülkemiz olmak üzere, bütün dünyada icrasını Cenab I Allah biz inananlara nasip ve müyesser eylesin