Bugun hizbulatin,esedin ve ipin basini ceken iranin sunni dunyasina karsi vermis oldugu savasa mezheb savasi demek delilik.
Veyahud iman-kufur,vela ve beradan bir habersizliktir.
Veyahud iman-kufur,vela ve beradan bir habersizliktir.
peki değerli kardeşim,bu iman küfür savaşında biz müslümanların namlusundaki mermilerin değeceği kafirler abd-israil ve emperyalist kafir ülkeler olması gerekirken,neden bir türlü sıra onlara gelmiyor?Evet biliyorumki onların kuklaları başımızda olduğu müddetçede sıra gelmeeyecek,çünkü bu kuklaları aracılığıyla sürekli bizi uğraştıracak meseleler buluyorlar,biz bu meselelerde boğulurken sıra onlara gelmiyor,bir düşün kardeşim,yüz yıllardır hep sömürülen ve savaşın olduğu coğrafya hep islam coğrafyası değilmi?bu gidişle savaş ne zaman sınırlarımızdan çıkıp onların kapısına dayanacak?bende bunu anlamanı istiyorum..evet şia sorunumuz var,yüzyıllardırda var,ama bu sorunu hep savaşla çözmeye çalıştık,görülüyorki çözülmüyor,yüzmilyonlarca şiiyi toplu katliamla ortadan kaldıramaycağımıza göre,aşırıları hariç,diğerlerini kendimize düşman edip,kafirlerin ekmeğine yağ sürmemek ve bunun için çabalamak insanı küfre sokmaz..(aşırı sapık kesimlerini saymıyorum,ona bakarsak sünni olupta sapıklıkta zirve yapan şirke bulaşan yığınla insan var,az önce camide cemaatle namaz kıldık,yan tarafımdaki omuzumun değdiği şahıs koyu bir pkklı,ne yapalım şimdi bunları)herkes birbirini ötekileştirse,sorun çıkmaza girer ve kafirler bayram eder,zaten tüm bunlar onların eseri değilmi?Ben demiyorumki aşırı şiayı,pkkyı kardeş bilelim,ayıklama yapıp,ıslah için çabalayalım,herkes hemen yıkma tarafı,binayı yıkmak kolay ve herkes hemen onu seçiyor,kimse elini taşın altına koyup binayı inşa etmeyi stemiyor,benimde sorunum bu...Mesele mezhep kavgasi degil mesele iman -kufur kavgasi.Bunu anlasaniz.
Suriye meselesinde başta İran, Türkiye ve Suudi Arabistan olmak üzere İslam ülkelerinin içine düştüğü suni kamplaşmanın yıkıcı sonuçları ortaydayken, bundan ders almayan bu ülkelerin yeni bir fitnenin ateşini yakmaya çalışmaları kabul edilemez. Pek çok ülkede birlikte ve barış içinde yaşayan, farklı mezheplere mensup Müslüman halkın, iktidar mücadelesine mezhep temelinde alet edilip çatıştırılmasını kınıyor ve mahkum ediyoruz.
Kardeş yazılarını beğenerek okuyorum ...peki değerli kardeşim,bu iman küfür savaşında biz müslümanların namlusundaki mermilerin değeceği kafirler abd-israil ve emperyalist kafir ülkeler olması gerekirken,neden bir türlü sıra onlara gelmiyor?Evet biliyorumki onların kuklaları başımızda olduğu müddetçede sıra gelmeeyecek,çünkü bu kuklaları aracılığıyla sürekli bizi uğraştıracak meseleler buluyorlar,biz bu meselelerde boğulurken sıra onlara gelmiyor,bir düşün kardeşim,yüz yıllardır hep sömürülen ve savaşın olduğu coğrafya hep islam coğrafyası değilmi?bu gidişle savaş ne zaman sınırlarımızdan çıkıp onların kapısına dayanacak?bende bunu anlamanı istiyorum..evet şia sorunumuz var,yüzyıllardırda var,ama bu sorunu hep savaşla çözmeye çalıştık,görülüyorki çözülmüyor,yüzmilyonlarca şiiyi toplu katliamla ortadan kaldıramaycağımıza göre,aşırıları hariç,diğerlerini kendimize düşman edip,kafirlerin ekmeğine yağ sürmemek ve bunun için çabalamak insanı küfre sokmaz..(aşırı sapık kesimlerini saymıyorum,ona bakarsak sünni olupta sapıklıkta zirve yapan şirke bulaşan yığınla insan var,az önce camide cemaatle namaz kıldık,yan tarafımdaki omuzumun değdiği şahıs koyu bir pkklı,ne yapalım şimdi bunları)herkes birbirini ötekileştirse,sorun çıkmaza girer ve kafirler bayram eder,zaten tüm bunlar onların eseri değilmi?Ben demiyorumki aşırı şiayı,pkkyı kardeş bilelim,ayıklama yapıp,ıslah için çabalayalım,herkes hemen yıkma tarafı,binayı yıkmak kolay ve herkes hemen onu seçiyor,kimse elini taşın altına koyup binayı inşa etmeyi stemiyor,benimde sorunum bu...
1400 yildir sialar ne zaman sunnilerle vahdet icin kapilarini actilar?peki değerli kardeşim,bu iman küfür savaşında biz müslümanların namlusundaki mermilerin değeceği kafirler abd-israil ve emperyalist kafir ülkeler olması gerekirken,neden bir türlü sıra onlara gelmiyor?Evet biliyorumki onların kuklaları başımızda olduğu müddetçede sıra gelmeeyecek,çünkü bu kuklaları aracılığıyla sürekli bizi uğraştıracak meseleler buluyorlar,biz bu meselelerde boğulurken sıra onlara gelmiyor,bir düşün kardeşim,yüz yıllardır hep sömürülen ve savaşın olduğu coğrafya hep islam coğrafyası değilmi?bu gidişle savaş ne zaman sınırlarımızdan çıkıp onların kapısına dayanacak?bende bunu anlamanı istiyorum..evet şia sorunumuz var,yüzyıllardırda var,ama bu sorunu hep savaşla çözmeye çalıştık,görülüyorki çözülmüyor,yüzmilyonlarca şiiyi toplu katliamla ortadan kaldıramaycağımıza göre,aşırıları hariç,diğerlerini kendimize düşman edip,kafirlerin ekmeğine yağ sürmemek ve bunun için çabalamak insanı küfre sokmaz..(aşırı sapık kesimlerini saymıyorum,ona bakarsak sünni olupta sapıklıkta zirve yapan şirke bulaşan yığınla insan var,az önce camide cemaatle namaz kıldık,yan tarafımdaki omuzumun değdiği şahıs koyu bir pkklı,ne yapalım şimdi bunları)herkes birbirini ötekileştirse,sorun çıkmaza girer ve kafirler bayram eder,zaten tüm bunlar onların eseri değilmi?Ben demiyorumki aşırı şiayı,pkkyı kardeş bilelim,ayıklama yapıp,ıslah için çabalayalım,herkes hemen yıkma tarafı,binayı yıkmak kolay ve herkes hemen onu seçiyor,kimse elini taşın altına koyup binayı inşa etmeyi stemiyor,benimde sorunum bu...
öncelikle hüdapar bu açıklamayı yapmadan önce, iranın katil esada yardım etmek için suriyeye girdiğinde hüdapar bu açıklamayı yapması gerekirdi, şöyle diyebilirdi: "İran'ın suriyeye katil esadı iktidarda tutmak için askeri, istihbarat ve her türlü yardımda bulunmasını, ümmet içinde mezhep temelli çatışmaya dönüşme ihtimali olduğu için İran'ı bu konuda kınıyoruz" keşke bunu deselerdi.Suudi Arabistan’ın öncülüğünde Yemen’e yönelik askeri müdahale, ümmet içinde mezhep temelli çatışma ve savaşların alevlenmesine sebep olacak nitelikte tehlikeli bir girişimdir.
Allah senden razı olsun abi. Endişeni anlıyorum. Seni Allah için çok seviyorum gerçektenHüdapar demişki...Bu mesele ümmet içerisindeki fitneyi daha alevlendirir,iranıda katarak bu fitne ateşinden korunmaya çağırılmış,Abd destekli müdahaleye sıcak bakmamış ve sonuçlarının yıkıcı olacağını belirtmiş,suriyedeki tabloyu göstermiş,suriye şuanda sizce ne durumda?yüzbinlerce ölü,milyonlarca muhacir,yaralı ve yıkılan şehirler..bu durmu biz değil,onlar yaşıyor,bize hava hoş,evi yıkılan,evinden ceset çıkan biz değiliz sonuçta,suriye halkı ne durumda diye düşünmüyoruz?
Hudapar in ıran, abd iş birliğile ırak işgali için basın açiklaması varAçıklamayı okuyorum okuyorum ama riddete ve hakarete sebeb olmasına neden olan durumu göremiyorum..
Allah aşkına,şu açıklamada sorun olan hususu bir kardeş bana ön yargısız ve adaleti gözeterek anlatabilirmi?Hüdapar demişki...Bu mesele ümmet içerisindeki fitneyi daha alevlendirir,iranıda katarak bu fitne ateşinden korunmaya çağırılmış,Abd destekli müdahaleye sıcak bakmamış ve sonuçlarının yıkıcı olacağını belirtmiş,suriyedeki tabloyu göstermiş,suriye şuanda sizce ne durumda?yüzbinlerce ölü,milyonlarca muhacir,yaralı ve yıkılan şehirler..bu durmu biz değil,onlar yaşıyor,bize hava hoş,evi yıkılan,evinden ceset çıkan biz değiliz sonuçta,suriye halkı ne durumda diye düşünmüyoruz?Allah aşkına biri bana desinki..devrimin amacı halkı zalim esadtan kurtarmak ve islami bir yönetim değilmiydi?yıllar oldu,çıkan fitneden etkilenen halk ve msülümanlar olmadımı?ışidin yaptıklarını nereye koyacağız?tüm bunları yanyana getirince,dikkat aynısı yemende olmasın demekten daha doğal bir durum ne?Abd destekli bu savaşın amacının islam olmadığı sadece çıkar hesapları olacağını belirtiyor,bunu heppimizde belirtmiyormuyuz?hüdapar deyince neden suçlu ve hakarete maruz kalıyor.Hüdapar bence doğru bir tesbitte bulunuyor?herkes çıkarları gereği bu savaşa girişiyor,neden suriyeye müdahale etmiyorlar?kısacası hiçmi doğru bir tesbiti yok bu hüdaparın?eğer maksat üzüm değil,bağcıyı dövmekse,el hak diyeceklerinize itirazım olmaz,ama biride çıkıp adalet gereği bu açıklamayı masaya yatırsın ve birazcıkta hüsnü zanla ele alsın mübarekler,biliyorum sende onlardansın,onun için büyle demen normal diyeceksiniz,ama inanın mesele o değil,hüdapar baştan beridir,bu ümmetin içerisinde şia,sünni çatışmasından hep kaçındı ve mesajlarıda bu yöndedir,anlaşılmadığı nokta bu,onun için artık hüdapar bişey deyince velevki doğru söylese bile,zihinlerdeki kalıp tutmuş anlayış olduğu için,hemen hucum ve taarruz başlıyor,sadece biraz öfke ve nefreti bir kenara bırakıp,ilkesel olarak adalet gereği bu metni ele alıp,eleştirilecek yeri eleştirin,ama doğruyada doğru deme erdemini hep beraber göstersek kıyametmi kopar,hüdapar bir meselede doğru bişey söyleyemezmi?öküzün altında buzağı aramadan önce biraz daha temkinli olmak veya anlamak gerekmezmi?suriyede herşey tıkırındamı gidiyor sanki?hergün ölen yüzlerce insanın kanının bir değeri olmalı,biz orda değiliz diye,ucuza kan satılmamalı,biraz empati yapalım,5 yıldır bu halk hiçmi ne alemde düşşünüyormuyuz?müslümanların amacı devleti kurmakmı?yoksa zülme engel olmakmı?hergün parçalanan bedenleri uzaktan izleye izleye bizlerde duygusuzmu oluyoruz,ya bunu yaşayanlar...Artık ikinci bir suriye yaşanmasın demek,bir ihanetmi,riddetmi merak ediyorum..yoksa ben taasubtan körmü oldumda tüm kardeşler görüyor ama ben göremiyorum..
Diyelimki hüdapar haksız ve ona gönül verenler kör ve taasubtan akledemiyorlar,peki metne yazılan yorumlar,aydınlatıcımı,bilgilendiricimi,hikmet ehlinin uyarı yorumlarımı,yoksa yargısız infazmı siz değerli kardeşler karar verin..selametle..
.........................................
Suudi Arabistan’ın öncülüğünde Yemen’e yönelik askeri müdahale, ümmet içinde mezhep temelli çatışma ve savaşların alevlenmesine sebep olacak nitelikte tehlikeli bir girişimdir. Yemen’de Husilerin yönetimi ele geçirmeye yönelik girişimine çoğunluğu körfez ülkesi olan pek çok İslam ülkesinin katıldığı askeri harekat, ülkede Sünni ve Şii çatışmasını derinleştireceknitelikte bir müdahaledir. Suriye meselesinde başta İran, Türkiye ve Suudi Arabistan olmak üzere İslam ülkelerinin içine düştüğü suni kamplaşmanın yıkıcı sonuçları ortaydayken, bundan ders almayan bu ülkelerin yeni bir fitnenin ateşini yakmaya çalışmaları kabul edilemez. Pek çok ülkede birlikte ve barış içinde yaşayan, farklı mezheplere mensup Müslüman halkın, iktidar mücadelesine mezhep temelinde alet edilip çatıştırılmasını kınıyor ve mahkum ediyoruz.
Yemen’de bugüne kadar yaşanan huzursuzluk ve çatışmalara ses çıkarmayan ülkelerin, emperyalistlerin izni ve desteği ile müdahale kararı alması, iyi niyetli bir adım değildir. Darbe gerekçesi ile askeri müdahaleyi gündeme getiren ülkelerin yakın geçmişte Mısır’daki kanlı darbeye verdikleri örtülü veya açık destek, söz konusu müdahalenin ilkesel değil ülke veya zümre çıkarına dayandığını göstermektedir. Hele ki Mısır’ın darbe sonrası oluşturulan gayrimeşru iktidarının askeri desteği ile bu müdahaleye girişilmiş olması, başlı başına bir fecaattir.
HÜDAR PAR olarak İslam ülkelerinde mezhep temelli yaşanan iç çatışmaları ve bu çatışmaları körükleyen nitelikteki dış müdahaleleri tehlikeli buluyor, tarafları bu fitneye alet olmama konusunda dikkatli olmaya davet ediyoruz. Suriye meselesinde yaptığımız uyarıların dikkate alınmaması sonucuyaşanan ve yaşatılan iç çatışmanın ortaya çıkardığı yıkım ve ölümlerden ibret alınması gerektiğini hatırlatıyoruz.26.3.2015
HÜDA PAR
GENEL MERKEZİ
Allah swt basiret vermis oldugu disinda herkez kördür.Kardeşler hakkınızı helal ettin uzatim ama ıran zindanlarinda olan bir kardeşin bana anladiğini burda yazsam haya ederim
halepçeye kimyasalları atan iranmıdır?korkarım ve şaşarımki halepçe katliamını bile yanlış biliyorsun?Bizim sorunumuz ne biliyormusun kardeşim,öfke ve nefretten dolayı gözümüz kararmış ve kendimiz gibi düşünmeyen veya biraz farklı bakanı hemen çok çabuk etiketliyoruz,adaletten uzak bir yargısız infazla idam ediyoruz,bizim istiklal mahkemelerinden,kel alilerden farkımız olmalı?Ne zor bir süreçteyiz yaRabbim,herşey birbirine karışmış,ve artık doğru ile yanlışı aayırt edemez hale geldik,halepçeyi biraz araştır veya istersen birazcık anlatayım...hurdava partisin başka basın açiklaması halepçe için halepçe katliaminin tarihini bilen vardir herhalde iranin pisliğidir ama tek bie söz yok iran için çünkü ağa babalaridir iran şimdi o açiklama
HALEPÇE KATLİAMI İLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI
16 Mart 1988, tüm dünyanın gözleri önünde ümmettin yetimi olan Kürd halkının, kadın, çocuk, yaşlı demeden katledildiği ve tarihteki en vahşi saldırının gerçekleştiği tarihtir. Üzerinden 27 yıl geçmesine rağmen acısı halen tazeliğini koruyan Halepçe katliamı insanlık adına bir utanç, dünya tarihinde ise kara bir sayfa olarak yerini aldı.
16 Mart 1988, tüm dünyanın gözleri önünde ümmettin yetimi olan Kürd halkının, kadın, çocuk, yaşlı demeden katledildiği ve tarihteki en vahşi saldırının gerçekleştiği tarihtir. Üzerinden 27 yıl geçmesine rağmen acısı halen tazeliğini koruyan Halepçe katliamı insanlık adına bir utanç, dünya tarihinde ise kara bir sayfa olarak yerini aldı. Kimyasal silahlarla çoluk çocuk, yaşlı, kadın en az 5 bin masum Kürd’ün vahşice katledildiği, on binlercesinin sakat kaldığı Halepçe katliamının emrini veren diktatör Saddam Hüseyin ile bunu gerçekleştiren Kimyasal Ali ve diğer katiller, bugün insanlık tarafından nefretle anılmaktadır. Yıllar sonra Saddam Hüseyin ve Kimyasal Ali lakaplı cellât bu katliamın sorumluları olarak yargılanıp idam edildi ancak onlara kimyasal silahları veren diğer ortakları hakkında hiçbir soruşturma yapılmadı. Oysa bu katliamın sorumluları, dönemin Irak yönetiminden ibaret değildir. En az Saddam kadar ona bu silahları sağlayan dünya emperyalizminin öncüsü ve mazlumların kanıyla beslenen, İngiltere, ABD, Almanya ve Fransa da bu soykırımın sorumlusudur. Baas rejiminin eliyle gerçekleşen ve yüz binlerce Kürd’ün katledildiği yüz binlercesinin kendi topraklarından sürüldüğü Enfal Hareketinin son halkası olan Halepçe Katliamı, uluslar arası sistemin gözleri önünde gerçekleşmiş ve ne yazık ki bugüne kadar bu vahşete ortak olanlar hakkında bir sorgulama dahi yapılamamıştır.
Ne yazık ki 16 Mart 1988’de Halepçe’ye atılan kimyasal silahları Baas rejimine veren zihniyetin bugün Kürdlerin hamisi rolüne soyunması ve Kürdistan’ın kurtarıcıları olarak lanse edilmesini de ibretle izlemekteyiz. Bugün Orta Doğu coğrafyasında yaşanan işgallerin arkasındaki zihniyet dün Halepçe’de bir insanlık trajedisi yaşanırken perdenin arkasındaydı. 16 Marttaki katliama sessiz kalan ve sekiz yıl süren Irak-İran Savaşı boyunca Baas rejimini destekleyen başta ABD olmak üzere ulurlar arası şer odakları, dün olduğu gibi bugün de Kürd halkına felaketler dışında hiçbir şey vermemiştir. Üzerinden 27 yıl geçmiş olmasına rağmen Saddam’a verdikleri kimyasal silahlarla bu soykırıma ortak olanlar, tarih önünde bunun hesabını verecek ve er geç adalet yerini bulacaktır.
Halepçe katliamının 27. yıldönümünde şehit düşen kardeşlerimizi rahmetle anıyor ve bu insanlık trajedisine yol açan zalimleri lanetliyor, tüm zalimlerin sonun Saddam gibi olmasını diliyoruz.
yaz kardeşim,zalimlerin zülmünü yaz,iranı şia diye seveni Rabbim kahretsin veya destekleyenide kahretsin..ama korkarımki biz daha bunu bile bir birimize anlatamıyoruz...Kardeşler hakkınızı helal ettin uzatim ama ıran zindanlarinda olan bir kardeşin bana anladiğini burda yazsam haya ederim
Rabbim senden razı olsun kardeşim,wallahi bende kardeşlerimi seviyorum ve küfrün inadına ve tüm zorluğuna rağmen kardeşlerimi sevmeyede devam edeceğm velevki bu sevgi elde kor ateşi tutmak gibi acı olsada...senide buradaki tüm kardeşleride,istisnasız seviyorum,Rabbim kalblerimizi hak yol özere sabit kılsın..müsaadenizle bende görüşümü belirtmek istiyorum
öncelikle hüdapar bu açıklamayı yapmadan önce, iranın katil esada yardım etmek için suriyeye girdiğinde hüdapar bu açıklamayı yapması gerekirdi, şöyle diyebilirdi: "İran'ın suriyeye katil esadı iktidarda tutmak için askeri, istihbarat ve her türlü yardımda bulunmasını, ümmet içinde mezhep temelli çatışmaya dönüşme ihtimali olduğu için İran'ı bu konuda kınıyoruz" keşke bunu deselerdi.
Çünki İranın suriyeye girişi onların deyimiyle mezheb çatışmasına sebep oldu.(mücahidler için savaş mezhebsel değil, ama İran'ın şeyhleri ve askerlerinden anladığımız kadarıyla onlar sünnileri temizlemek niyetinde oldukları için mezheb savaşını onlar veriyor.)
Aynı şekilde İranın Irak'a girip sunni müslümanları katlettiğinde ise(-ki herkese ma'lum), ozaman kınama bildirisi yayınlamaları gerekirdi.
Eğer bu açıklamayı yapsalardı, bu gün yemen konusunda ki basın açıklamasını haklı olduğunu söylerdik. ama nedense operasyon husilere(şiaya) olduğunda bu açıklamayı yaptı.
Tv'deki haberlerinde Esad'ı kınayıp, onun katil olduğunu söyleyip ama ona yardım edenlerden(iran) söz etmemesi tek taraflı davrandığını düşündürüyor.
@Hattab Amedi abinin ne demek istediğini anlıyorum ve çoğu görüşüne hak veriyorum.
hattap abinin yazısından alıntı:
Allah senden razı olsun abi. Endişeni anlıyorum. Seni Allah için çok seviyorum gerçekten
ama şunuda unutmamak lazım ki husilerin iktidarı ele geçirmeleri ehli sünnet açısından kötü olacak.
Kürt ler yani mesut Barzani saddam tarafını secti celal talabini ise irani Halepçe celal talabanin elindeydi ve Şia lastirilmisti saddam kürt oldugu icin yapmadı ( burda saddami savunmuyorum) iranin ysninda durduğu icin yapilti dertim neden hudapar iranida kinamadi...halepçeye kimyasalları atan iranmıdır?korkarım ve şaşarımki halepçe katliamını bile yanlış biliyorsun?Bizim sorunumuz ne biliyormusun kardeşim,öfke ve nefretten dolayı gözümüz kararmış ve kendimiz gibi düşünmeyen veya biraz farklı bakanı hemen çok çabuk etiketliyoruz,adaletten uzak bir yargısız infazla idam ediyoruz,bizim istiklal mahkemelerinden,kel alilerden farkımız olmalı?Ne zor bir süreçteyiz yaRabbim,herşey birbirine karışmış,ve artık doğru ile yanlışı aayırt edemez hale geldik,halepçeyi biraz araştır veya istersen birazcık anlatayım...
kürdlere sürekli zülüm yapan saddam yüzünden,kürdler iran ırak savaşında mecburen iranı tuttular,çünkü saddam özellikle kürd müslümanları hedef haline getiriyor ve onları toptan yok ediyordu,ondan dolayı kürdler iranı tuttu,hatta halepçe katliamı olmadan bir gün evvel iran güçleriyle beraber kürdler halepçeyi saddamdan aldılar,katliamda bu olaydan br gün sonra oldu,enfal operasyonu denilir buna ve bir kaç aşaması oldu,en sonunda halepçeyi yok ettiler ve ilk oraya gdip yardım edende iran oldu,hatta şuan halepçe katliamı ile ilgili bir kısım videoların çoğu oraya ilk giden ran televziyonunun çekimleridir,aç araştır yaralıları hastanelerne kim getirdi,iran aldı,bunu ben demiyorum aç araştır ve yaralıların ifadelerine bak..sübhanALLAH bunu dedim diye irancımı,şiimi oluyorum,yahu aç googleden bak,yanlı sitelere bak,durum bu..adil olmak yanlımı olmaktır,nerede islam anlayışımızın adaleti,bu katliamı bile irana mal ettinse diyecek bişey bulamıyorum,bari tarihi gerçekliği yok saymayalım..
yanarım yanarım,bunu dediğim için irancı olmakla suçlanırımya asıl ona yanarım....neredeyse iranın sünni müslümanları katletmesini bile hüdapara bağlıyacaksın kardeşim,büylede olurmu?hüdapar sütten çıkmış ak kaşık değil elbet,ama insaf ve adaleti gözeterek,tarafgirlik hastalığına müptela olmadan,biz eleştiriyi başaramıyacakmıyız?
Neden said şahinin habertürkteki geçen videosunuda eklemiyorsun?iran 90 lı yıllarda pkknın hamisiydi ve asla bize yardım etmedi,iran o zamanda büyleydi,şimdide budur dediğini duydunmu,izlednmi?eminim hayır...bende eklemiyeceğim..madem göz kararmış ve öfkeden herşey birbirine karışmış,o zaman bu tür haberi eklemek neye yarar?eminim onada bir kulp bulunur?
en basitinden dün bir twee atmıştı en azından onu atayım...
- Sait Şahin @said_saidsahin 26 Mar
İran, Türkiye, Suudi politikalarının Suriye'yi getirdiği hal ortada iken, aynı kafa ile Yemen'de devam etmeleri izahtan vareste körlüktür.
.................