Hurilerin Aşıkları - Abdullah Azzam

Ürün ile ilgili detaylı bilgi;

Nice ölü kalpler var ki şehidlerin ilginç hayatını dinleme suretiyle dirilmiştir. Nice kahraman gençler bir şehidin hayat hikayesinden etkilenmek sureti ile bir çok olumsuzlukları aşıp afganistan’a gelmiştir. Nice yolunu kaybetmiş kimseler şehidlerin hayatını okuduktan sonra doğru yolu bulmuştur. Nice fasık ve günahkarlar şehidlerin hayatından etkilenip, rabbine dönmüştür.
Abdullah AZZAM

Mütercimlerin ağlayarak tercüme ettiği bu kitapda; afgan cihadına gelen mücahidlerin cihaddaki sabrı, mücahidleri, kardeşlik ruhları, görmüş oldukları kerametleri, ailelerine yazmış olduğu vasiyetleri şehadetleri ve ümmete vermiş oldukları mesajları okuyunca gözyaşlarınızı tutamayacaksınız.
Bu kitabın syfaları arasında dolaştığınızda, zaman zaman her bir şehidden dersler çıkartıp hayata yeni bir bakış açısı kazanacağınızdan zerre kadar şüphemizin olmayacağını çok rahatlıkla söyleyebiliriz.


TAKVA YAYINLARI

A.Azzam'ın kitabında bir bölüm şöyle diyor ;

"ibn teymiye'ye sorarlar:
aç bir topluluk bulunmaktadır. eğer onları kendi hallerine terkedersek açlıktan ölecekler. cihadın da mallarımıza ihtiyacı var. eğer mallarımızı cihad için kullanırsak o topluluk açlıktan ölecek. ne yapmamız gerekir?
bu soruya ibn teymiye şöyle cevap verir:
mallarınızı cihad için veriniz. onlar açlıktan ölsünler, çünkü islam, cihadda, kafirler müslümanları bize karşı kendilerine kalkan edinirlerse, islam ümmetinin tehlikeye düşeceğinden korkulursa, kalkan edilen müslümanları öldürmemizi bize mübah kılmıştır."

"buna göre kafirler müslümanları esirlerini getirip ordularının önüne dikseler ve bize doğru ilerlemeye başlasalar bizim kafirlerle savaşmamız için müslüman kardeşlerimizi dahi kurşuna dizmemiz caizdir. bu bir zarurettir. dolayısı ile haram olan mübah kılınmıştır. aç olan insanlar, allahın bizzat öldürmesi ile ölmüşlerdir. halbuki bize karşı kalkan olarak kullanılan müslümanlar bizim elimizle öldürülmüş olurlar. elbetteki müslümanların bizim elimizde öldürülmesi, allah'ın onları aç bırakarak öldürülmesinden daha vahimdir. bizim elimizde öldürülmelerine ruhsat verildiğine göre aç kalarak öldürülmelerine ruhsat olduğu muhakkaktır. bu nedenle günümüzde hiçbir kimsenin savaştan geri kalması caiz değildir. bu savaş ister afganistan'da olsun, ister filistin'de olsun, veya savaşın yapılabileceği hangi bölgede olursa olsun hüküm budur. savaşmak..."

orj. adı: fî zilâli sûreti't-tevbe, cihad dersleri, tevbe suresi 36. ayeti tefsiri, buruç yay., c1, shf. 364

A.Azzamın bu kitabını okumadım daha doğrusu hiçbir kitabını okumak nasip olmadı yukarıda verdiğim yazıyı bir sitede gördüm ve gerçekçiliğini merak ettim kitabında greçekten de böyle bir bölüm var mı _?

kardeş oyle bir bolum var oldugunu hatırllıyorum cihad dersleri kitabında, hatta abdullah azzam ın islam topraklarını savunmak adlı kıtabı var orda da mesela sayfa 47 de ilk paragrafta yazar ki

İbni teymiyeye mal alakalı soru soruldu

şayet maddi finansman açları doyurmaya yetersiz kalır da açık verirse, o malın bu amaçla kullanılmasıyla cihad hareketi zarar görecekse ne yapmak gerekir?

ibni teymiye şoyle cevap verir

Açlar ölse bile cihad hareketini ön plana alırız.


Tıpkı kafirlerin Müslümanları kalkan olarak kullanma durumunda oldugu gibi hatta ondan daha da onemlidir. Kafirlerin siper edinmesi durumunda o Müslümanlar kendi irademizle öldürüyorduk, bu konumda da Allah tealanın iradesiyle onlar ölüyorlar Kurtubi 2/242

Gene aynı kıtabın 29 sayfasının son paragrafında soyle yazar

ibni teymiyye der ki :

Dini hayatı ve dunya duzenını dejenere eden saldırgan dusmanı ımandan sonra gerı ıtmekten daha zorunlu hiç bir iş yoktur.

El fetava el kübra 4/608
-----------------------------------------

Kardeş eger bugune kadar Abdullah Azzamın kıtablarını okumadıysanız bu cok buyuk bır eksiklik. Kardeşiniz olrak tavsiyem en kısa zamanda kitaplarından bir kacını alıp okumanızdır.

esirle alakalıda gene bahsettıgım kıtabta ibni teymiyye nin mecmaul fetava 28/537 eseerınde soyle der

Hatta kafirler arasında halk seckınlerının olusturdugu iyi kimseler bulunsa ve kafirleri oldurmek ancak bu iyi kişileri oldurmekle gerceklesecek olsa o iyi kişiler de gozden cıkarılır. kuşkusuz butun imamlar su noktada oybirligi içindedirler. Kafirler muslaman esirleri tutsak edınseler ve savaşmadıkları takdirde muslumanların zarara ugramasından korkulsa o zaman onlara ateş acmamız caiz olur. şayet biz muslumanların zarar ugramasından korkmazsak o muslumanlara ateş acmak alimlerin iki gorusunden daha iyisine gore caiz olur.

Fakat aynı eserin 45 sahıfesınde sunnet ve icma- i ummet musluman saldırganın saldırı eylemi ancak oldurmesi suretiyle geri puskurtulebılıyorsa ıldurulecegi noktasında birleşmişlerdir. Nitekim sahih te kim malı ugrunda oldurulurse o kişi şehittir ibaresi vardır...

Bunun nedeni diger ulekelrdeki muslumanlrı fitne ve şirkten korumanın: ayrıca dınlerını ırz ve namuslarını hatta mallarını koruma altına almanın dıger muslumanların sag olmalarına ragmen kalkan olarak kafirlerin elinde tutsak durumunda bırakkılmalarından daha iyi olmasıdır.

Kütüb-ü Sitte'den Sahih Hadis-i Şerif ;

Talha İbnu Ubeydillah radıyallahu anh anlatıyor: "Belî (kabilesinden) iki kişi Aleyhissalâtu vesselâm'ın yanına geldiler. İkisi beraber müslüman olmuştu. Biri gayret yönüyle diğerinden fazlaydı. Bu gayretli olanı, bir gazveye iştirak etti ve şehit oldu. Öbürü, ondan sonra bir yıl daha yaşadı. Sonra o da öldü."
Talha (devamla) der ki: "Ben rüyamda gördüm ki: "Ben cennetin kapısının yanındayım. Bir de baktım ki yanımda o iki zat var. Cennetten biri çıktı ve o iki kişiden sonradan ölene (cennete girmesi için) izin verdi. Aynı vazifeli zat, bir müddet sonra yine çıktı, şehit olana da (içeri girme) izni verdi. Sonra, adam benim için geri geldi ve:


"Sen dön, senin cennete girme vaktin henüz gelmedi!" dedi. Sabah olunca Talha bu rüyayı halka anlattı. Herkes bu rüya(da şehid olan zâtın sonradan cennete girmesine) şaştı. Bu, Resülullah'a kadar ulaştı, rüyayı ona anlattılar. (Dinledikten sonra) Aleyhissalâtu vesselâm: "Burada şaşacak ne var?" buyurdular. Halk: "Ey Allah'ın Resülü! Bu zat (din için) çalışmada öbüründen daha gayretli idi ve şehit! de oldu. Ama cennete öbürü ondan evvel girdi" dediler. Bunun üzerine Resülullah aleyhissalâtu vesselâm: "Berikisi ondan sonra bir yıl hayatta kalmadı mı?" dedi.
"Evet!" dediler. Aleyhissalâtu vesselâm: "Ve o ramazan idrak edip oruç tutmadı mı, bir yıl boyu şu şu kadar namaz kılmadı mı?" Halk yine: "Evet!" deyince, Resülullah aleyhissalâtu vesselâm: "Şu halde ikisinin arasında bulunan mesâfe gök ile yer arasındaki mesafeden fazladır." buyurdular."

Ne güzel söz, ne güzel işaret...
İnsanlardan Resulullah AS'dan daha güzel söz söyleyen var mı...

Çok güzel bir kitap ama daha okumaya fırsat olmadı

inşaALLAH nasip olur

eL_Muhacir' Alıntı:

Çok güzel bir kitap ama daha okumaya fırsat olmadı

inşaALLAH nasip olur

Genişletmek için tıkla ...

akhım ıns temın edıp oku ben fırsat buldukça okuyorum utanıyorum , wallahi akhım bız bu ghalımızle bu topraklarda ölürsek halimiz harabtır

dua edelım bırbırımız için temenni ediyorum ki Rabbım Müslümanın kardeşi için gıyabında edeceği dua'yı geri çevirmez

Esteğfirullah weetubu ileyh

Allah şeyhe merhamet etsin kitabı okudum Allah bizleri bağışlasın inş. tekrar okuyacağım

bu mubaregın butun kıtapları sözlerı harıakdır ALLAH şahadetini kabul etsin..