.
es-selamualykum akhiler hutbenin sonundaki cumadan bahsedilen kısım sahihmidir bilgisi olan paylaşsın bir hayra vesile olalım derken şerre vesile olmayalım inş.....
el cevap ? sabırsız olduğum için değil konu kaybolcak...
Mü'minlerin Onurlu Duruşları
Bir mü'min için galip gelmek veya mağlup olmak, hizmet hayatında onurlu bir belgedir. Yeter ki mü'min, korkak olmasın, pısırık olmasın. Yeter ki mü’min Allah yolunda ve Allah’ın rızasına uygun şekilde mücadelesine devam etsin. Allah’a pazarlıksız iman etsin ve imanının gereklerini yerine getirsin. Allah’la pazarlığın bir istisnasına, Tevbe Suresi 111. ayetine değinmeden geçemeyeceğim:
“Muhakkak ki Allâh, mü'minlerden canlarını ve mallarını cennet kendilerinin olmak üzere satın almıştır. Allâh yolunda savaşırlar, öldürürler ve öldürülürler. Bu, Allâh'ın, Tevrât'ta, İncil'de ve Kur'ân'da üstlendiği gerçek bir sözdür! Kim Allah'tan daha çok sözünde durabilir? O halde O'nunla yaptığınız bu alışverişinizden ötürü sevinin. İşte o büyük kurtuluş budur.”
Aslında burada da sözkonusu olan bir pazarlık değil, şartlarını Allah’ın belirlediği bir kutlu, bir karlı, en karlı alış-veriştir.
Mü'min kullar olarak verdiğimiz kulluk mücadelemizde, Rabbimize, dolayısıyla O'nun hüküm ve ölçülerine ters düşmemek için hassas düşünmeli, hassas hareket etmeliyiz.
Mü'minler olarak Rabbimize verdiğimiz sözü, “yalnız sana ibadet eder, ancak senden yardım dileriz” sözünü hiçbir zaman geri almayacağız. Verdiğimiz o sözün içinde namaz da var, zekât da. Tesettür de var, anne ve babaya iyilik de. Zalimin zulmune engel olmak da var, mazlumun hakkını zalimden almak da. Dua ile Allah’a iltica etmek de var, maddi-manevi, iktisadi-askeri, sosyal-ferdi, kısacası her türlü donanım ile ve teyakkuz halinde olmak da. Verdiğimiz bu sözün içinde sabır, sebat, direniş de var, koşullar uygun olduğu zaman hak edenlere karşı güç kullanmak da var. Bu ince ve hassas noktayı biraz daha iyi anlayabilmemiz için aşağıdaki İlahi Mesajları hatırlamak ve hatırlatmak istiyorum:
"Nice peygamberler vardı ki, beraberinde birçok erleri bulunduğu halde savaştılar da, bunlar, yolunda başlarına gelenlerden dolayı gevşeklik ve zaaf göstermediler, boyun eğmediler. sabredenleri sever." (Âl-i İmran Sûresi/146)
Yani, nice peygamberlerle birlikte birçok dostları savaştılar. yolunda, İslâm hayatı yaşarlarken, başlarına gelenlerden dolayı yılgınlık göstermediler. Zaafa düşmediler. Boyun eğmediler. , sabrederek mücadeleye devam edenleri sever.
"Allah, sağlam sözle (kelime-i tevhid) iman edenleri; hem dünya hayatında, hem de ahirette sapasağlam tutar. Zâlimleri ise sapıtır. dilediğini yapar." (İbrahim Sûresi/27)
Yani, , gönüllere yerleşen Kelime-i Şehadetle, benliklerini oluşturan sağlam temelleri olan, Kur'an ile iman edenleri, dünya hayatında cesur, güçlü, itibarlı ve devletli hale getirerek ayaklarını yere sağlam bastırır.
Kabirdeki sorgu sırasında, mahşerde, ahiret hayatında ise, korkudan emin olmalarını sağlar, itibarlarını yüceltir, makamlarını, mevkilerini ebedileştirir.
İnkârda, isyanda ısrar eden, baskı, zulüm ve işkenceyle hak ve hürriyetleri, yolunu, yolundaki faaliyetleri engelleyen zalimlerin de hak yoldan uzaklaşıp dalaleti tercihlerine özgürlük tanır. Onların bu tutum ve tercihlerinin cezasının dilerse bir kısmını dünyada iken verir. ahrette görecekleri ceza ise daha feci ve daha acıdır. "Gevşeklik göstermeyin, üzüntüye kapılmayın. Eğer inanmışsanız, üstün gelecek olan sizsiniz" (Âl-i İmran Sûresi/139)
Yani, düşmana karşı zaaf göstermeyin, gevşemeyin, mağlup olduk diye mahzun da olmayın. Hâlâ siz yüce, üstün kişilersiniz. Siz samimi mü'minler olduğunuz sürece, sonunda galip geleceksiniz.
"Ey Musa! Korkma; çünkü Benim huzurumda peygamberler korkmaz. Ancak, kim haksızlık eder, sonra, işlediği kötülük yerine iyilik yaparsa, bilsin ki Ben (ona karşı da) çok bağışlayıcıyım, çok merhamet sahibiyim." (Neml Sûresi/10)
Yani, ey Musa, korkma, Ben varım. Özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere görevlendirilen peygamberler Benim huzurumda korkmazlar.
Ancak haksızlık edenler, zulmedenler, dinimin yükselişinin, dindar kullarımın ilerlemesinin önünü kesme planları yapıp uygulayanlar korkar.
Zulümden, haksızlıktan sonra, kötülüğün peşinden, onun yerine iyilik yapıp tövbe etmiş olan da bilsin ki, Ben çok bağışlıyıcı, engin merhamet sahibiyim.
Hayatı, inanmak ve inancının gereğini yaşamak olarak geçen bütün mü'minlere selâm olsun.
Haftanın hutbesi.....Rabbim Cumamızı ümmete mubarek kılsın ........
Ahi hutbeler güzel fakat kaçımız arapça biliyoruz ya da kaçımız anlayabilecek kadar adapça biliyoruz...
ahi sen yasiyor musun?