S
Çevrimdışı
NİSÂ - 60
Sana indirilene ve senden önce indirilenlere inandıklarını ileri sürenleri görmedin mi? Tâğut'a inanmamaları kendilerine emrolunduğu halde, Tâğut'un önünde muhakemeleşmek istiyorlar. Halbuki şeytan onları büsbütün saptırmak istiyor. ( Diyanet Vakfi )
Bu ayetin tefsirini okuyordum ve Elmalı (İNŞALLAH doğru bir kaynaktır.) bu olayı okudum
Bir siteden alıntı :
ve bu olayda kendimi düşündüm.
Benim gibi kalbinde hastalığı olan biri çıkıp dese ki Ya Ömer biz ALLAH 'ın hükmettikleri ile değil demokrasi ile yönetiliyoruz ve bu düzen içinde mücadele veriyoruz siyaset yapıyoruz,başbakan,milletvekili,seçmen oluyoruz.
Acaba bizim gibiler için ne hüküm verirdi.
Sana indirilene ve senden önce indirilenlere inandıklarını ileri sürenleri görmedin mi? Tâğut'a inanmamaları kendilerine emrolunduğu halde, Tâğut'un önünde muhakemeleşmek istiyorlar. Halbuki şeytan onları büsbütün saptırmak istiyor. ( Diyanet Vakfi )
Bu ayetin tefsirini okuyordum ve Elmalı (İNŞALLAH doğru bir kaynaktır.) bu olayı okudum
Bir siteden alıntı :
Bir münâfık ile bir yehûdî, bir husûsda anlaşamadı. Yehûdî da'vâyı hâlletmek için, Sultân-ı Enbiyâ hazretlerinin meclis-i şerîflerine gelmek istedi. Münâfık da yehûdîlerin re'îsi Ka'b bin Eşrefe gitmek istedi. Sonunda, Resûlullahın (sav) katına geldiler. Da'vâyı yehûdîye hükm buyurdular. Münâfık o hükme râzı olmayıp, hazret-i Ömerin (ra) huzûruna d'vâyı halletmesi için geldiler. Yehûdî, mâcerâ ve da'vâyı hazret-i Resûlullahın huzûruna varıp, Resûlullah hazretlerinin kendisine hükm eylediğini, münâfıkın ise buna râzı olmadığını anlatdı. Hazret-i Ömer (ra) o münâfıkdan, anlaşmazlığı süâl buyurdular ki,
- Bu yehûdînin anlatdığı gibi midir.
Münâfık,
- Evet, öyledir. Ammâ ben Peygamberin hükmüne râzı olmayıp, geldim ki, sen hükm edesin, dedi.
Hazret-i Ömer (ra) buyurdu:
- Siz yerinizde durunuz. Gelip, sizin için hükm edeceğim.
Varıp, evlerinden kılıncını aldı. Geldi ve münâfıkın boynunu vurdu. Buyurdu ki:
- Allahü teâlânın ve Resûlünün hükmüne râzı olmıyan kimseye ben böyle hükm eylerim.
O vakt, Cebrâîl aleyhissalâtü vesselâm âyet ile gelip, hazret-i Ömere (ra) hak ile bâtıl arasını ayırt etdi demek olan Fârûk lakabı verildi
ve bu olayda kendimi düşündüm.
Benim gibi kalbinde hastalığı olan biri çıkıp dese ki Ya Ömer biz ALLAH 'ın hükmettikleri ile değil demokrasi ile yönetiliyoruz ve bu düzen içinde mücadele veriyoruz siyaset yapıyoruz,başbakan,milletvekili,seçmen oluyoruz.
Acaba bizim gibiler için ne hüküm verirdi.