"Biz, yalnız sana ibadet eder ve yalnız senden yardım dileriz."
>Ayet, tevhid akidesinin amelî boyutunu anlatmaktadır. Zira tevhid; Allah’ın zatında, sıfatlarında ve fiillerinde bir olduğuna inanmak ve bu inanca uygun olarak yalnızca Allah’a (cc) kulluk etmektir. Başka bir ifadeyle uluhiyetinde, rububiyetinde, isim ve sıfatlarında Allah’ın (cc) bir olduğuna inanmak ve ortak koşmaksızın Allah’a (cc) kulluk yapmaktır. Kur’ân’da tevhidi anlatan/açıklayan ayetler şunlardır:
- Tevhid, Allah’tan (cc) başka ibadet ve kulluğu hak eden hiçbir ilah olmadığına inanmaktır. (Bk. 2/Bakara, 163; 21/Enbiyâ, 22)
- Tevhid, Allah’ın (cc) dışında ilah edinilen, Allah’ın (cc) sıfatlarının kendisinde olduğuna inanılan ve Allah’a (cc) karşı haddini aşan tağutları ve onlara kulluk edenleri reddedip, onlardan sakınmaktır. (Bk. 2/Bakara, 256; 16/Nahl, 36; 60/Mümtehine, 4)
- Tevhid, Allah’a çocuk nispet etmekten veya insanların yapacakları işlerinde kendilerine yardımcı olması için vesileler edinmesi şirkinden Allah’ı tenzih etmektir. (Bk. 17/İsrâ, 111; 34/Sebe’, 22)
- Tevhid, yaratmada tek olduğu gibi; kanun yapma, yasa belirleme, helal haram tayin etmede Allah’ın (cc) tek olduğuna inanmak, “Egemenlik kayıtsız şartsız Allah’ındır.” diyebilmektir. (Bk. 7/A’râf, 54; 12/Yûsuf, 40; 18/Kehf, 26) Tevhid, dil, beden ve kalple yapılan amelleri yalnızca Allah’a (cc) yapmak, O’nun (cc) rızasına talip olmak ve hiçbir şeyi O’na (cc) ortak koşmamaktır. (Bk. 6/En’âm, 162-163)
- Tevhid, fayda ve zararın Allah’ın (cc) elinde olduğuna inanmak, rahatlık veya zorluk anında yalnızca Allah’a (cc) el açıp dua etmektir. (Bk. 2/Bakara, 186; 6/En’âm, 17; 40/Mü’min, 60; 46/Ahkâf, 5-6)
- Tevhid, Allah’ın (cc) eşi, benzeri, dengi, misli olmadığına inanmak ve Allah (cc) hakkında bilgisiz ve saygısızca yapılan benzetmelerden kaçınmaktır. (Bk. 16/Nahl, 74; 19/Meryem, 65; 42/Şûrâ, 11)
(1/Fâtiha, 5)
“O’nun hiçbir ortağı yoktur. Ben bununla emrolundum ve ben Müslimlerin/şirki terk ederek tevhidle Allah’a yönelen kulların ilkiyim.”
>Bu ayetler tevhidi, kulluğu ve İbrahim’in milletini tefsir edip açıklamaktadır. Mümin başta namaz ve kurban olmak üzere bedenî ve kalbî tüm ibadetlerini yalnızca Allah’a (cc) yapar. Onun ibadetlerinde Allah’ın dışında bir varlığın payı yoktur. Başta hayat ve ölüm olmak üzere her şey Allah’ın (cc) elindedir. Allah’la (cc) beraber kâinatta tasarruf eden, Allah’ın (cc) bu yetkide kendisine ortak kıldığı hiçbir varlık yoktur.
>Müminin sadece ibadetleri değil, hayatı ve ölümü de Allah’a (cc) aittir. Allah (cc) için yaşar, Allah (cc) için ölür. Allah (cc) dışında uğruna yaşayıp öleceği hiçbir asli gayesi yoktur. Tevhidin geniş açıklaması için bk. 1/Fâtiha, 5.
(6/En'âm, 163)
"Allah’ı bırakıp da sana fayda ve zarar vermeyecek olan varlıklara dua etme! Şayet böyle yaparsan hiç kuşkusuz, zalimlerden/müşriklerden olursun."
>104-106. ayetler, Allah Resûlü’ne (sav) tevhid üzere olması ve bunu ilan etmesinin emredildiği ayetlerdir. Tevhidin özü kulluk, kulluğun özü ibadet, ibadetin özü de duadır. Resûl (sav) dahi olsa Allah’ı (cc) bırakıp kendilerine dahi fayda ve zararı olmayan, yaratamayan, rızık veremeyen, ölüm ve hastalığı kendilerinden savamayan varlıklara dua edenler zalimlerden yani müşriklerden olurlar.
(10/Yûnus, 106)
"Senden önce gönderdiğimiz resûllerimize sor (bakalım), biz, Er-Rahmân’ın dışında ibadet edilecek ilahlar kılmış mıyız hiç?"
>Kur’ân’da ilah kavramı ve Kelime-i Tevhid’in açılımı için bk. 21/ Enbiyâ, 25.
(43/Zuhruf, 45)
>Ayet, tevhid akidesinin amelî boyutunu anlatmaktadır. Zira tevhid; Allah’ın zatında, sıfatlarında ve fiillerinde bir olduğuna inanmak ve bu inanca uygun olarak yalnızca Allah’a (cc) kulluk etmektir. Başka bir ifadeyle uluhiyetinde, rububiyetinde, isim ve sıfatlarında Allah’ın (cc) bir olduğuna inanmak ve ortak koşmaksızın Allah’a (cc) kulluk yapmaktır. Kur’ân’da tevhidi anlatan/açıklayan ayetler şunlardır:
- Tevhid, Allah’tan (cc) başka ibadet ve kulluğu hak eden hiçbir ilah olmadığına inanmaktır. (Bk. 2/Bakara, 163; 21/Enbiyâ, 22)
- Tevhid, Allah’ın (cc) dışında ilah edinilen, Allah’ın (cc) sıfatlarının kendisinde olduğuna inanılan ve Allah’a (cc) karşı haddini aşan tağutları ve onlara kulluk edenleri reddedip, onlardan sakınmaktır. (Bk. 2/Bakara, 256; 16/Nahl, 36; 60/Mümtehine, 4)
- Tevhid, Allah’a çocuk nispet etmekten veya insanların yapacakları işlerinde kendilerine yardımcı olması için vesileler edinmesi şirkinden Allah’ı tenzih etmektir. (Bk. 17/İsrâ, 111; 34/Sebe’, 22)
- Tevhid, yaratmada tek olduğu gibi; kanun yapma, yasa belirleme, helal haram tayin etmede Allah’ın (cc) tek olduğuna inanmak, “Egemenlik kayıtsız şartsız Allah’ındır.” diyebilmektir. (Bk. 7/A’râf, 54; 12/Yûsuf, 40; 18/Kehf, 26) Tevhid, dil, beden ve kalple yapılan amelleri yalnızca Allah’a (cc) yapmak, O’nun (cc) rızasına talip olmak ve hiçbir şeyi O’na (cc) ortak koşmamaktır. (Bk. 6/En’âm, 162-163)
- Tevhid, fayda ve zararın Allah’ın (cc) elinde olduğuna inanmak, rahatlık veya zorluk anında yalnızca Allah’a (cc) el açıp dua etmektir. (Bk. 2/Bakara, 186; 6/En’âm, 17; 40/Mü’min, 60; 46/Ahkâf, 5-6)
- Tevhid, Allah’ın (cc) eşi, benzeri, dengi, misli olmadığına inanmak ve Allah (cc) hakkında bilgisiz ve saygısızca yapılan benzetmelerden kaçınmaktır. (Bk. 16/Nahl, 74; 19/Meryem, 65; 42/Şûrâ, 11)
(1/Fâtiha, 5)
“O’nun hiçbir ortağı yoktur. Ben bununla emrolundum ve ben Müslimlerin/şirki terk ederek tevhidle Allah’a yönelen kulların ilkiyim.”
>Bu ayetler tevhidi, kulluğu ve İbrahim’in milletini tefsir edip açıklamaktadır. Mümin başta namaz ve kurban olmak üzere bedenî ve kalbî tüm ibadetlerini yalnızca Allah’a (cc) yapar. Onun ibadetlerinde Allah’ın dışında bir varlığın payı yoktur. Başta hayat ve ölüm olmak üzere her şey Allah’ın (cc) elindedir. Allah’la (cc) beraber kâinatta tasarruf eden, Allah’ın (cc) bu yetkide kendisine ortak kıldığı hiçbir varlık yoktur.
>Müminin sadece ibadetleri değil, hayatı ve ölümü de Allah’a (cc) aittir. Allah (cc) için yaşar, Allah (cc) için ölür. Allah (cc) dışında uğruna yaşayıp öleceği hiçbir asli gayesi yoktur. Tevhidin geniş açıklaması için bk. 1/Fâtiha, 5.
(6/En'âm, 163)
"Allah’ı bırakıp da sana fayda ve zarar vermeyecek olan varlıklara dua etme! Şayet böyle yaparsan hiç kuşkusuz, zalimlerden/müşriklerden olursun."
>104-106. ayetler, Allah Resûlü’ne (sav) tevhid üzere olması ve bunu ilan etmesinin emredildiği ayetlerdir. Tevhidin özü kulluk, kulluğun özü ibadet, ibadetin özü de duadır. Resûl (sav) dahi olsa Allah’ı (cc) bırakıp kendilerine dahi fayda ve zararı olmayan, yaratamayan, rızık veremeyen, ölüm ve hastalığı kendilerinden savamayan varlıklara dua edenler zalimlerden yani müşriklerden olurlar.
(10/Yûnus, 106)
"Senden önce gönderdiğimiz resûllerimize sor (bakalım), biz, Er-Rahmân’ın dışında ibadet edilecek ilahlar kılmış mıyız hiç?"
>Kur’ân’da ilah kavramı ve Kelime-i Tevhid’in açılımı için bk. 21/ Enbiyâ, 25.
(43/Zuhruf, 45)