İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler
İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
İnsan her şeyi bilip tanısa; fakat Rabbini tanımasa, o hiçbir şeyi bilmemiş, tanımamış gibidir. O dünyanın her türlü nimet ve imkanını elde etse; fakat Allah sevgisini, O’nu özlemeyi ve O’nunla dostluğu elde etmemiş olsa, o hiçbir nimete, hiçbir göz aydınlığına sahip olmamış demektir.
Kulun mükemmelliği; arzuladığı nimeti elde etmesi, ona götüren yolları bilmesi, ek olarak da bu işi yapabilecek kesin iradeye ve bu nimete karşı sonsuz bir sevgiye sahip olmasıyla ölçülür.
Allah’a yönelen, darmadağınık düşünce ve niyetlerini Allah’ta toplamış, Allah ile ünsiyet bulup yalnızlığı giden, tüm derdi kederi, kalbindeki her düşünce ve kasdı onun etrafında dönen kimseden daha hoş bir yaşama kim sahiptir?
Bilemezsin ne ile cennete girebileceğini. Bir damla gözyaşı mı, hoş bir söz mü, bir sadaka mı, güzel bir sabır mı? Bir ayet tilaveti mi? Allah için sevmek mi? Temiz bir kalp mi?
Büyük işler peşinden koşturanlar ise hepsini bir arada yaparlar...
Kuşkusuz mutluluk, refah, sevinç ve kemâl; ancak Allah’ı tanımak, O’nu sevmek, O’nun zikriyle huzur bulmak, O’na yakın olmakla sevinmek ve O’na kavuşmayı arzu etmekle gerçekleşir. Kulun dünyadaki cenneti budur...
Aynı şekilde âhirette saadet ve bolluk içinde yaşamak ve kurtuluşa ermek de; ancak cennette, o saadet ve bolluk yurdunda Allah’ın yakınında bulunmakla mümkün olur.
Öyleyse kul için iki cennet vardır. Bunlardan birincisine giremeyen ikincisine de giremez...
İnsanlar “en faydalıyı seçmede” fahiş hatalar yaparlar. En çok elem veren şeyde zevk arar, haz verme ihtimali büyük şeyden acı çeker, büyük hastalığa yol açan şeylerde kalplerinin şifa bulduğunu sanırlar.
Günahlar müslümanın elindeki nimetleri yok eder. Herbir günah işlendiğinde bir nimet yok olur. Kişi tevbe ettiği zaman o nimet veya ondan daha fazlası kişiye geri döner. Kişi günah işleye işleye elindeki bütün nimetleri yok eder.
Yüce Allah kulunun hoşlanmadığından hoşlanmaz ve ona kötülük yapmak istemez. Bu yönden onu öldürmek istemez. Fakat öldürülmesi onun yararınadır. Çünkü Allah diriltmek için öldürür, sıhhat vermek için hasta eder, zengin etmek için fakir yapar, vermek için engeller.
Kul hayatı boyunca hem iniş hem çıkışlar yapabilir. Hangisi çok olursa kendisi oranın ehli olur. Yüz derece çıkıp bir derece inenle, bir derece çıkıp yüz derece inen bir değildir.
Kalpler kendilerine iyilik yapanları sevmek, kötülük yapanlardan nefret etmeye yoğrulmuştur. Hiç kimse de Allah kadar ihsan edecek değildir. Allah’ın kuluna ihsanı her an ve her nefestedir...
Nefes nimeti- hemen hiç kimsenin aklına gelmeyen bu nimet, ihsan olarak kula yeter. Çünkü insan bir günde yirmi bin defa nefes alıp verir. Her bir nefeste Allah’tan bir nimettir...
Buna ek olarak kulundan bertaraf ettiği, ona gelebilecek eziyetler ve zararlar da vardır. Bunlar da her halde çokluk açısından nimetlere eşittir. Kul bunların çokluğununda farkında değildir...
Allah ; Eğer kullarını sevmeseydi, onlara iyilik etmeseydi, yerlerde ve göklerde, dünyada ve ahrette olanları onlar için yaratırmıydı??
Sebep de O’ndan sonuçta...Muvaffakiyet de O’ndan nimetler de...Kul da O’nun mal da O’nundur...Sevap da O’ndandır...Şânı böyle olan zât nasıl sevilmez ki??