İbni Kayyım'dan İbretler ve Nasihatler
Ey sevgisi hastalık, geçişi eziyet ve güzelliği geçici olup da nefsini hevasına satan kimse!
Andolsun ki sen en güzel şeyleri değersiz ve düşük olan şeyler karşılığında sattın. Sanki sen değerin ve pahanın ne olduğunu bilmemektesin. Teğabun (aldanma) gününe geldiğinde, mutlaka sana alışverişte aldanmanın sonucu gelecektir. "Lâ ilâhe illallah - Allah'tan başka ibadete layık hiç bir ilah yoktur-" çok değer ifade eder. Allahu Teâlâ bunun müşterisidir. Bunun kazancı cennettir. Bunu haber veren ise Hz. Peygamber'dir. Hepsi bir sineğin kanadına denk olmayan şeylerden de oldukça az bir bölümünü satarak razı olursun.
Kölesi olduğun kimse yanında,
Toplam bir sineğin kanadına denk olmayan bir şey olsa,
Ondan bir parçasına basit bir kimse sahip olsa,
Bu durumda onun yanında değerin nice olur?!
Ve o basit kimseye canını satsan,
O da kendindeki en güzellerinden onu satın almış olsa,
Şüphesiz değerin de gitmiş olur.
...............
Ey azmi gevşek olan kimse! Neredesin?! Bu yolda Âdem çok yoruldu.
Nuh bu sebeple ağladı.
Halil ateşe atıldı,
İsmail kurban edilmek için yatırıldı.
Yusuf oldukça düşük bir pahaya satıldı ve senelerce hapiste kaldı.
Zekeriya ise testereyle ikiye biçildi.
Yahya da ablukaya alınıp kesildi.
Eyüb'e sıkıntı ve hastalık isabet etti.
Davud'un ağlamaları ise oldukça çoğaldı.
İsa ise, silahsız olarak kaçmak zorunda kaldı ve
Hz. Muhammed'e (sallallahu aleyhi ve sellem) her türlü eziyet ve fakirlik dokundu.
Öyleyse oyun ve eğlenceye sen hala devam mı edeceksin?!
Ey hüzünlü yere! Şüphesiz âhireti görmek yakındır
Ancak ona ulaşana kadar musibetler vardır
--------------------------------------------------------------------------------
Heva / heves denizi yükseldikçe gireni boğuverir. Korkarım buna kapılan bir yüzücü, gözleri denizin içinde açık gider.
Kabrinde amellerinin kendisine dostluk yaptığı,
Yalnız kimseden daha cömert kimse bulunmaz ona
Bahçe olmuş kabri içinde nimetler gören kimse,
Olmaz kabri kendisine hapis olmuş kimse gibi.
* * *
Kişinin fazlı kadar ayağına işi gelir.
Uğrayacağı musibetlerde ise sabır bilinir.
Sakınıp sabır göstermesini az yapan,
Kuşkusuz nasibinden umduğunu da az umar.
--------------------------------------------------------------------------------
Tamamlanmadan önce ne kadar ekin biçilir. Hasad edenin ekin hakkındaki zannı ne olabilir ki?
...................
Nefsini sat. Kuşkusuz pazar açıktır ve karşılığı da mevcuttur.
...................
Gafletin uykuda ve hevanın dinlenmede olması mümkündür. Ancak hafif uykuda ol. Sonra şehir bekçileri: "Sabah oldu" diye bağırıverirler.
......................
Aklın ışığı heva gecesinde aydınlık olur ve doğruların nimetleri parlar. Bu ışıkla bakan kimseye ise, işlerin mükâfatı parlar
........................
Günahlar yara demektir. Nice yaralar vardır ki savaş alanında meydana gelmiştir.
....................
Şayet aklın, hevanın kontrolünden çıkarsa, geriye dönecek olan değişmedir.
.......................
Heva diyarına girdin. Öyleyse ömrünle kumar oynamaktasın demektir.
.........................
Helal olmayan bir bakış arız olunca, bil ki bu, savaşın ateş küreğidir. Bu bakıştan:
"Mü'minlere de ki..." âyetinin örtüsüyle sakın. O takdirde bundan eser kalmaz. Allah şüphesiz ki savaşta mü'minlere yeter.
...........................
Arif kimselerin himmet yıldızları, hiçbir zuhal olmaksızın kendi kuvvet burçlarında gezinmektedir.
.........................
Ey yollarından sapan kimse! Kafilenin sonunda bulun. Yolda uyuklamak istediğinde uyuyuver, çünkü kafilenin öncüsü güttüklerini kontrol eder.
.........................
Hasan'a:
"Bir topluluk var ki, bizleri hızlı koşan atlarla geçtiler. Bizler ise kısır eşekler üzerinde bulunmaktayız?!" denilince, kendisi şöyle cevap verdi:
"Onların yolu üzere olmak istiyorsan, o zaman onlara yetişmek için çaban nerede?"
Savaş ayaktadır ve her an başlayabilir. Sen ise onu gözetmeden oldukça uzakta isen ve özengini (savaşmamada) sabitlersen, o takdirde hezimete uğradın demektir.
.........................
Her kim yükseğe ulaşmak için enerjisini stoklamazsa, şerefin gölgesinde uyku çekemez.
Süleyman diyor ki:
"Önceden bizim memleketimizde ikamet etmen olmasaydı O takdirde benim makamı tavaf ettiğimi bilmezdin."
......................
Bazı abid kullara:
"Nefsini kaça kadar ya da ne kadar yoruyorsunuz?" diye sorulduğunda:
"Rahatlığını istemekteyim!" diye cevap verirler.
--------------------------------------------------------------------------------
Kainatın gelinleri, görücüler için süslenmiştir. Onlardan hangisinin bu gelinlerden âhiret gelinlerini izlediği onlar için açığa çıksın diye...
Öyleyse her kim dünya ve âhiret gelinleri arasındaki farkı anlamışsa izlenilmesi gerekli olanı izlemiş demektir.
Kainatın güzelliği ortaya çıktığında Bana yönelir ve bana "gel" der Sanki hiç görmemiş gibi kör olurum İstediğimi yanımda gördüğüm zaman.
.........................
Afetlerle sarılı bu dar yerden kararlılıkla hiçbir gözün görmediği o rahat yere çık. Şüphesiz ki orada istenilen verilir ve sevilen de kaybolmaz.
................................
Ey kendisine afiyet süsünden sonra iman süsü ikram edilmiş kimse!
Cömert olan Allah bunları sana bahşetmiş; öyleyse bunlarda yaratana muhalefet etme sakın!
Yanlışlarını inkâr etme. Yanlışlarını hoş görmeyen kimse Allah'ın verdiği nimetleri daha ziyade kullanmaya hak sahibi olur.