Çevrimdışı
Kişi, Allah'ın inayetine güvenerek halis bir niyetle ve doğru bir azimle Allah'ın rızasını kastederek ilim tahsiline yönelmelidir. Zira Rasulullah (s.a.s) buyuruyor ki :
"Allah rızasından başka bir gaye ile ilim öğrenen ve onunla Allah'tan başkasını kasteden kimse, cehennemdeki yerine hazırlansın!"
Ebû Hüreyre' nin rivayetine göre Rasulullah (s.a.s) buyuruyor ki :
"İlim ortadan kalkmadan ilim öğrenin! - İlmin ortadan kalkması, ilim ehlinin ortadan kalkması demektir - Çünkü hiçbiriniz, ilme ne zaman muhtaç olacağını, yahut ne zaman kazandığı ilme ihtiyaç duyulacağını bilmez."
ilim öğrenmek isteyen kimse, onu tartışma, yahut riyâ için öğrenmekten sakınmalıdır. Çünkü tartışma için okunan ilim, Allah rızasından uzak olup yarar getirmez ve ilimle riyâ yapan hakirdir, yükselmez.
Rasulullah (s.a.s) buyuruyor ki :
"Beyinsizlerle tartışmak için ve âlimlerle mücadele etmek için ilim öğrenmeyiniz. Çünkü sizden bunu yapanın gideceği yer cehennemdir."
Burada tartışandan maksad, gerçeği meydana çıkarmak için mücadele eden kimse değildir. Belki yanlış veya doğru kendisine yönelen itirazları kaldırmak çabasında olan kimsedir.
Bunlar hakkında Rasulullah (s.a.s) buyuruyor ki :
"Münafık, yahut şüpheci olanlardan başkası mücadele(münakaşa) etmez."
(Tâbiîlerin tâbiîlerinden ve Şam halkının imamı olan Ebû Amr Abdurrahman b. Amr) Evzaî diyor ki : "Cenab-ı Allah bir kavme şer dilerse, aralarına münakaşa verir ve onları amelden men'eder."
Reyâşi, (İmam Malik' in ravilerinden) Mus'ab b. Abdullah' ın şu şiirini okumuştur :
"Ben zanlar içinde kalmış itirazcı ile münakaşa edip onun dinini kendi dinime hedef yapar mıyım? Ve ben başkasının görüşü için kesin bildiğimi bırakır mıyım? Halbuki şahsî görüş, kesin bilgi gibi olamaz. Ben kim, husumet kim? Husumet, öyle birşey ki, kâh sola, kâh sağa çevirir (de insanı şüphe içinde bırakır). Bildiklerim bana kâfidir, bilmediklerimi benden uzaklaştırınız!".
Bir âlim de bu gerçeği arkadaşına beyan ederken diyor ki:
"Münakaşadan kaçınma endişesi, seni güzel münazaradan alıkoymasın! Çünkü münakaşa edenden maksad, bir kimsenin kendisinden bir şey öğrenmesini istemeyen ve kendisi de bir kimse den bir şey öğrenmek istemeyen kimsedir."
İmam Maverdi: Edeb'üd-Dünya Ve'd-Din (İslam'da Dünya ve Din Edebi)
"Allah rızasından başka bir gaye ile ilim öğrenen ve onunla Allah'tan başkasını kasteden kimse, cehennemdeki yerine hazırlansın!"
Ebû Hüreyre' nin rivayetine göre Rasulullah (s.a.s) buyuruyor ki :
"İlim ortadan kalkmadan ilim öğrenin! - İlmin ortadan kalkması, ilim ehlinin ortadan kalkması demektir - Çünkü hiçbiriniz, ilme ne zaman muhtaç olacağını, yahut ne zaman kazandığı ilme ihtiyaç duyulacağını bilmez."
ilim öğrenmek isteyen kimse, onu tartışma, yahut riyâ için öğrenmekten sakınmalıdır. Çünkü tartışma için okunan ilim, Allah rızasından uzak olup yarar getirmez ve ilimle riyâ yapan hakirdir, yükselmez.
Rasulullah (s.a.s) buyuruyor ki :
"Beyinsizlerle tartışmak için ve âlimlerle mücadele etmek için ilim öğrenmeyiniz. Çünkü sizden bunu yapanın gideceği yer cehennemdir."
Burada tartışandan maksad, gerçeği meydana çıkarmak için mücadele eden kimse değildir. Belki yanlış veya doğru kendisine yönelen itirazları kaldırmak çabasında olan kimsedir.
Bunlar hakkında Rasulullah (s.a.s) buyuruyor ki :
"Münafık, yahut şüpheci olanlardan başkası mücadele(münakaşa) etmez."
(Tâbiîlerin tâbiîlerinden ve Şam halkının imamı olan Ebû Amr Abdurrahman b. Amr) Evzaî diyor ki : "Cenab-ı Allah bir kavme şer dilerse, aralarına münakaşa verir ve onları amelden men'eder."
Reyâşi, (İmam Malik' in ravilerinden) Mus'ab b. Abdullah' ın şu şiirini okumuştur :
"Ben zanlar içinde kalmış itirazcı ile münakaşa edip onun dinini kendi dinime hedef yapar mıyım? Ve ben başkasının görüşü için kesin bildiğimi bırakır mıyım? Halbuki şahsî görüş, kesin bilgi gibi olamaz. Ben kim, husumet kim? Husumet, öyle birşey ki, kâh sola, kâh sağa çevirir (de insanı şüphe içinde bırakır). Bildiklerim bana kâfidir, bilmediklerimi benden uzaklaştırınız!".
Bir âlim de bu gerçeği arkadaşına beyan ederken diyor ki:
"Münakaşadan kaçınma endişesi, seni güzel münazaradan alıkoymasın! Çünkü münakaşa edenden maksad, bir kimsenin kendisinden bir şey öğrenmesini istemeyen ve kendisi de bir kimse den bir şey öğrenmek istemeyen kimsedir."
İmam Maverdi: Edeb'üd-Dünya Ve'd-Din (İslam'da Dünya ve Din Edebi)
