İMTİHAN ZAFERİN TAMAMLANMASI İÇİNDİR…
Ebul Fida
"Biz mutlaka sizi biraz korku ile biraz açlık ile yahut mala, cana veya ürünlere gelecek noksanlıkla deneriz. Sen sabredenleri müjdele!"(Bakara 155)
“İnsanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece "İman ettik" demeleriyle bırakılıvereceklerini mi sandılar? Andolsun ki, biz onlardan öncekileri de imtihandan geçirmişizdir. Elbette Allah, doğruları ortaya çıkaracak, yalancıları da mutlaka ortaya koyacaktır.(Ankebut 2-3)
İmtihan edilmek için yaratılan bir müminin sıkıntısız olması hiç düşünülebilir mi? Nitekim imtihanın olduğu yerde dert ve zorluklar vardır. Zorluğu ve sıkıntısı olmayan bir imtihan, zaten imtihan değildir. Ya da imtihan diye adlandırılamaz. Öyleyse cennet uğruna verilecek olan imtihan, en zor ve en çetin imtihandır. Fakat cennet uğruna imtihana girmemiş kimseler, çok basit ve değersiz imtihanlara tabii tutulanlardır. Hatta öyle ki bu tür insanların tabii tutuldukları imtihanlara kâfir olanlar da dâhildirler. Bu Allahın yeryüzünde ki sünnetidir. Nitekim bir kısım Müslümanlar, bu kısma giren ve kendilerinin de imtihana tabii tutulduklarını zanneden zavallı kimselerdir. Bakarsınız bir hastalık ve fakirlikten dolayı kendisinin sıkıntı ve derdi olduğunu söyler. Oysa bu tür imtihanlar her insanın başına gelen imtihanlardır. Bu tür imtihanlar, imtihan değil, insanları bir birinden üstün kılma ve insanlara verilen nimetlerinin değerinin anlaşılması ve insanın aklını başına alması ve rabbine itaat etmesi içindir.
“ …Allah rızıkta kiminizi diğerlerine üstün tutmuştur.(Nahl 71)
“…Onları birbirlerinden nasıl üstün kıldığımıza bir bak!(İsra 21)
Pekâlâ, mümin nasıl imtihan edilir?
Allahü Teâlâ, yüce rehberimiz kuranın birçok yerinde bahsettiği imtihan nedir?
Şüphesiz insanın yaratılış gayesi, rabbine ibadet ve itaat etmesi içindir. Bu ibadet ve itaatin karşısına birçok engeller konulmuş ve böylece hadisi şeriflerde buyrulduğu gibi; kulun, Allahın en değerli olan malı(cenneti) birçok engelleri aşarak elde etmesi ve hak etmesi sağlanmıştır. Allah Rasulu (s.a.v) şöyle buyurdu:
"Kim korkarsa, akşam karanlığında yol alır. Kim gece yol alırsa, hedefine varır. Dikkat edin! Allahın malı pahalıdır! Dikkat edin! Allahın malı cennettir!"( Tirmizi)
Elbette her mümin birçok sıkıntı ve engellerle karşılaşacaktır. Zira bir mümin, bütün beşeri karşısına almıştır ve Allahın taraftarlığını yapmaktadır. Aynı Ensar dan, bazılarının insanlara dedikleri ve uyardıkları gibi; sizin İslam’a girmeniz bütün Arapları ve diğer milletleri karşınıza almanızdır. Ona göre karar verin, bu karar basit ve sonucu kolay olan bir karar değildir…
Allahın taraftarlığını yapan mutlaka çoğunluğu karşısına alacaktır. Çoğunluğu karşısına alan kimse ise mutlaka çok çetin bir imtihana maruz kalacaktır. Rabbimiz çoğunluğun her zaman bilmediğini, zanna uyduklarını veya şirk koştuklarını beyan eder. Ya da çoğunluğa uyanın, çoğunluk tarafından saptırılacağını haber verir.
“…Fakat çoğu bunu bilmiyorlar.(Enfal 34)
“…Onların çoğu zanna uyarlar.(Yunus 36)
“…Ama çoğu bunu bilmez.(Yunus 55)
“Yeryüzündekilerin çoğunluğuna itaat edersen seni Allah yolundan saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar, sadece tahminde bulunurlar.” (Enam 116)
İşte rabbimizin fermanı ortadadır. Mümin; çoğunluğun karşısında yapayalnız ve müstazaf bir muvahhid olacaktır…
Lakin bir mümine umut veren ve ayaklarının yere sağlamca basmasına yardımcı olan şeylerden biriside; tarih boyunca müminlerin önderleri ve Allahın en sevgili ve en değerli kulları olan ayrıca cennete girecekleri garantilenmiş insanların, peygamberlerin bu tür bir imtihandan geçmiş olmalarıdır. Bir mümin şöyle arkasını dönüp bir baksa, kendisinin üzerinde olduğu bu zorlu yolda nice peygamberlerin geçtiğini görecektir. Kimi ateşlere atılmış, kimi zindanlara atılmış, kimi memleketinden kovulmuş, kimi kesilerek öldürülmüş ve kimi de bizim önder ve liderimiz gibi birçok sıkıntılar görmüş ve hatta birçok kereler suikasta maruz kalmıştır.
Ebul Fida
"Biz mutlaka sizi biraz korku ile biraz açlık ile yahut mala, cana veya ürünlere gelecek noksanlıkla deneriz. Sen sabredenleri müjdele!"(Bakara 155)
“İnsanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece "İman ettik" demeleriyle bırakılıvereceklerini mi sandılar? Andolsun ki, biz onlardan öncekileri de imtihandan geçirmişizdir. Elbette Allah, doğruları ortaya çıkaracak, yalancıları da mutlaka ortaya koyacaktır.(Ankebut 2-3)
İmtihan edilmek için yaratılan bir müminin sıkıntısız olması hiç düşünülebilir mi? Nitekim imtihanın olduğu yerde dert ve zorluklar vardır. Zorluğu ve sıkıntısı olmayan bir imtihan, zaten imtihan değildir. Ya da imtihan diye adlandırılamaz. Öyleyse cennet uğruna verilecek olan imtihan, en zor ve en çetin imtihandır. Fakat cennet uğruna imtihana girmemiş kimseler, çok basit ve değersiz imtihanlara tabii tutulanlardır. Hatta öyle ki bu tür insanların tabii tutuldukları imtihanlara kâfir olanlar da dâhildirler. Bu Allahın yeryüzünde ki sünnetidir. Nitekim bir kısım Müslümanlar, bu kısma giren ve kendilerinin de imtihana tabii tutulduklarını zanneden zavallı kimselerdir. Bakarsınız bir hastalık ve fakirlikten dolayı kendisinin sıkıntı ve derdi olduğunu söyler. Oysa bu tür imtihanlar her insanın başına gelen imtihanlardır. Bu tür imtihanlar, imtihan değil, insanları bir birinden üstün kılma ve insanlara verilen nimetlerinin değerinin anlaşılması ve insanın aklını başına alması ve rabbine itaat etmesi içindir.
“ …Allah rızıkta kiminizi diğerlerine üstün tutmuştur.(Nahl 71)
“…Onları birbirlerinden nasıl üstün kıldığımıza bir bak!(İsra 21)
Pekâlâ, mümin nasıl imtihan edilir?
Allahü Teâlâ, yüce rehberimiz kuranın birçok yerinde bahsettiği imtihan nedir?
Şüphesiz insanın yaratılış gayesi, rabbine ibadet ve itaat etmesi içindir. Bu ibadet ve itaatin karşısına birçok engeller konulmuş ve böylece hadisi şeriflerde buyrulduğu gibi; kulun, Allahın en değerli olan malı(cenneti) birçok engelleri aşarak elde etmesi ve hak etmesi sağlanmıştır. Allah Rasulu (s.a.v) şöyle buyurdu:
"Kim korkarsa, akşam karanlığında yol alır. Kim gece yol alırsa, hedefine varır. Dikkat edin! Allahın malı pahalıdır! Dikkat edin! Allahın malı cennettir!"( Tirmizi)
Elbette her mümin birçok sıkıntı ve engellerle karşılaşacaktır. Zira bir mümin, bütün beşeri karşısına almıştır ve Allahın taraftarlığını yapmaktadır. Aynı Ensar dan, bazılarının insanlara dedikleri ve uyardıkları gibi; sizin İslam’a girmeniz bütün Arapları ve diğer milletleri karşınıza almanızdır. Ona göre karar verin, bu karar basit ve sonucu kolay olan bir karar değildir…
Allahın taraftarlığını yapan mutlaka çoğunluğu karşısına alacaktır. Çoğunluğu karşısına alan kimse ise mutlaka çok çetin bir imtihana maruz kalacaktır. Rabbimiz çoğunluğun her zaman bilmediğini, zanna uyduklarını veya şirk koştuklarını beyan eder. Ya da çoğunluğa uyanın, çoğunluk tarafından saptırılacağını haber verir.
“…Fakat çoğu bunu bilmiyorlar.(Enfal 34)
“…Onların çoğu zanna uyarlar.(Yunus 36)
“…Ama çoğu bunu bilmez.(Yunus 55)
“Yeryüzündekilerin çoğunluğuna itaat edersen seni Allah yolundan saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar, sadece tahminde bulunurlar.” (Enam 116)
İşte rabbimizin fermanı ortadadır. Mümin; çoğunluğun karşısında yapayalnız ve müstazaf bir muvahhid olacaktır…
Lakin bir mümine umut veren ve ayaklarının yere sağlamca basmasına yardımcı olan şeylerden biriside; tarih boyunca müminlerin önderleri ve Allahın en sevgili ve en değerli kulları olan ayrıca cennete girecekleri garantilenmiş insanların, peygamberlerin bu tür bir imtihandan geçmiş olmalarıdır. Bir mümin şöyle arkasını dönüp bir baksa, kendisinin üzerinde olduğu bu zorlu yolda nice peygamberlerin geçtiğini görecektir. Kimi ateşlere atılmış, kimi zindanlara atılmış, kimi memleketinden kovulmuş, kimi kesilerek öldürülmüş ve kimi de bizim önder ve liderimiz gibi birçok sıkıntılar görmüş ve hatta birçok kereler suikasta maruz kalmıştır.