H
Çevrimdışı
Irak Müslüman Alimler Heyetinden Açık Mektup
Irak Müslüman Alimler heyeti yeni yayınladığı bir bildiriyle Iraklı devrimcilere açık çağrıda bulundu ve Irak Devriminin kırmızı çizgilerini beyan ettiler.
"Irak Müslüman Alimler Heyeti`nden Devrimcilere Açık Mektup
Alemlerin Rabbi Allah’a hamd; Peygamberlerin Efendisi Hazreti Muhammed’e salat, ehli beytine ve tüm sahabelerine selam olsun
“Sizlerin eliyle Allah’ın parlak zaferler verdiği, Irak halkına her türlü zulmü reva görenlerin hezimete uğradıkları, kalelerinin ve güç merkezlerinin sonbaharda yaprakların düştüğü gibi birer birer düşmeye başladığı bir sırada, devrimin başarısını teminat altına almak ve tuzak kuranların tuzağından devrimi korumak amacıyla bazı hususlara dikkatinizi çekmeyi kendimize bir görev bildik.
İlk Olarak: Yüce Allah (cc) sizlerin eliyle ve kendi lutfüyle büyük bir zafer nasip etti. Bunun için Allah’a (cc) şükretmek ve kullarına karşı tevazulu olmak gerekir. Yaşanan bu devrimin tamamı insanlar içindir. Bu zafer, kendilerine zulmedenlere karşı insanların sağlamış oldukları bir zaferidir. Allah’a (cc) hamd ediniz, Ona sonsuz teşekkür ediniz. Yüce Allah, sizlerin eli vasıtasıyla zalimlerin zulmüne son veriyor, onlardan intikam aldırıyor, salih kullarının duasına icabet ediyor. Eğer Yüce Allah (cc) dileseydi bunu, sizin dışınızdakiler aracılığıyla da bunları gerçekleştirebilirdi.
İkinci Olarak: Unutmayınız ki, sizlerin bu zaferi, uzun yıllar boyunca Irak’a zarar veren proje sahipleri tarafından Irak’ın içinde ve dışında bir çoklarının sizlere kin beslemesine neden olacaktır. Onlar biraraya gelecekler ve her türlü yol ile yöntemi kullanarak tuzaklar kuracaklardır. Gerçekleştirmiş olduğunuz devrimin ilk anından itibaren bir çok medyanın nasıl dolaplar çevirdiğine birlikte şahit oldunuz. Sanki onların tamamı aynı marşı tekrarlayan birinci sınıf öğrencileri gibi. Sizler hata yapmamak için çok dikkatli olunuz. Zira onlar, aranıza nifak sokmak ve ayağınızı kaydırmak için ellerinden geleni artlarına koymayacaklardır.
Üçüncü Olarak: Devrimin başarısı için atmanız gereken en önemli adımlardan biri, halkın desteğini kazanmak, onlara sözle değil icraatlarla devrimi kendileri için yaptığınızı, gayenizin kendilerine hizmet etmek olduğunu ve maruz kaldıkları zulmü ortadan kaldırmak için bunu yaptığınızı göstermeniz gerekir….
Dördüncü Olarak: Biliniz ki, halkları uluslararası güçlerin desteklediği zulümden özgürlüklerine kavuşturmak kolay bir iş değildir. Fakat bundan daha da zor olanı ise, onları özgürlüklerine kavuşturduktan sonra günlük hayatı, işleri idare etmektir.
Beşinci Olarak: İnsanların dertlerini dinlemek, sorunlarını anlamak için devrimcilerin gönüllerini geniş ve ferah tutmaları gerekir. Her hangi bir provokasyon karşısında hesap edilemeyen, fevri bir tepki vermemelidirler. Bu hususta gereken itinayı göstermelidirler.
Altıncı Olarak: İnsanların geçim kaynaklarına çok dikkat etmek gerekir, alimler arasında satışının haram oluşuyla ilgili ihtilaflı hususlarda esnek davranmalıdırlar, özellikle de olağanüstü koşullarda buna daha dikkat etmelidirler. Böylesi bir hataya düşülmemesi için gereken her şeyin yapılması lazımdır. Zira tüccarlar, yıllarca bu tarz ürünlerin ticaretini yaparak geçimlerini sağlıyorlar. Bunlara yasak getirilmesi, onların geçim yollarının kapatılması anlamına gelmektedir. Bu da devrime karşı olumsuz yansımalara ve verilen desteklerin azalmasına neden olur. Burada hükümlerin farz kılınışındaki tedriciliği unutmamak gerekir.
Yedinci Olarak: Devrimciler özgürlüğünü kavuşturdukları Musul ve Selahattin şehirlerinde insanların giysileri ve geçim tarzlarıyla ilgili doğru olmayan adetler ve görüntüler göreceklerdir. Devrimcilerden bunları hemen düzeltme yoluna girerek acele etmemeleri gerekir. Biz bunların önceliklere göre ertelenmesini tavsiye ediyoruz. Öncelikle devrimin Irak’ın tamamında başarıya ulaşması, tuzak kuranların tuzağından emin olmaları ve insanların güvenliklerini sağlaması gerekir.
Sekizinci Olarak: Azınlıklara karşı iyi davranmak, şer-i siyaseti uygulamak gerekir. Bu durum; aynı zamanda tüm dünya karşısında devrim imajının iyi bir şekilde yansımasını sağlar. Azınlıkların bir kalkan olarak devrim aleyhine kullanılmasına müsaade edilmemelidir. Azınlıklar hususunda çok dikkatli olunmalıdır. İbadetlerine ve inançlarına saygı gösterilmeli, karışılmamalıdır..
Dokuzuncu Olarak: Dünya ülkelerine ve özellikle de komşu ülkelere davetiye çıkarmamız öldürücü bir hatadır. Devrim hala önündeki yolu katetmeye devam etmektedir. Şu an devrim yolunda karşılaşılan sorunlardan biri, alıkonulan Türk konsolosu ve diğer Türk vatandaşlarının durumudur. Sebepler ve gerekçeler ne olursa olsun bu alıkoyma işi, devrimin ve Irak halkının kesinlikle hiçbir menfaatine değildir. Bu sorunun uluslararası toplum tarafından devrimi ve Irak halkını hedef almak için bir gerekçe olarak kullanılma ihtimali vardır. Bu da herkesi karanlık bir tünele sokacak, her şeyi yok edecektir. Hiç kimsenin Irak halkının geleceğini bilinmeyen bir maceraya atmaya hakkı yoktur. Bize göre devrimcilerin daha da girift hale gelmeden bu mevzuyu çözmesi gerekir. Alıkonanlar derhal serbest bırakılmalıdır. Böylesi bir davranış, komşu ülkeler için bir iyi niyet göstergesi olacaktır. Bunun bölgedeki etkisi de böylece görmemezlikten gelinemez.
Onuncu Olarak: Bu aşamada tüm devrimcilerin özverili davranması gerekir. Herkes bilmelidir ki insan ne kadar güce kavuşursa kavuşsun tek başına insanları yönetmeye kadir değildir. Safları birleştirecek olan Allah’tır. Aranıza şeytanın girip sizleri kışkırtmasına fırsat vermeyin.
Aynı şekilde hiçbir kimse başkalarından kendisini farklı görüp de tek başına stratejik bir karar alma hakkına sahip değildir. Devrimciler, 30 milyonluk Irak halkının tamamının maslahatını gözetmekle yükümlüdür.
On Birinci Olarak: Devrimcilerin yükselen sloganı Hz. Peygamberin (sav) Mekke’nin fethinde yükseltmiş olduğu, affetmek ve hoşgörülü davranmak, sloganı olsun. Hiçbir grubun diğer bir gruba karşı öç ve intikam almasına müsaade etmesin. İnsanların kalbine girmek için en iyi yol affetme yoludur…
On İkinci Olarak: Devrimciler tarafından şuan açıklanan hedef, Bağdat’a ulaşmaktır. Bu onların bir hakkıdır. Çünkü Bağdat’taki zalim insanlara karşı yapılan zulüm ve cinayetlerin ana kaynağıdır. Bu zalim makamdan inmediği sürece zulmün kaldırılması için devrimcilerin önünde başa seçenek yoktur.
Bu münasebetle devrimcilerin Necef, Kerbela gibi şehirlere gitmesi için yapılan çağrıları kesinlikle reddediyoruz, asla kabul etmiyoruz. Bu, Irak halkı içinde fitnenin yayılmasına neden olacaktır. Oysa hedef zulmü ortadan kaldırmaktır, fitneyi yaymak değil.
Bizler tüm devrimci kardeşlerimizi insanların mezhebi duygularını kışkırtıcı her türlü dilden kaçınmalarını tavsiye ediyoruz.
HEYET
Irak Müslüman Alimler heyeti yeni yayınladığı bir bildiriyle Iraklı devrimcilere açık çağrıda bulundu ve Irak Devriminin kırmızı çizgilerini beyan ettiler.
"Irak Müslüman Alimler Heyeti`nden Devrimcilere Açık Mektup
Alemlerin Rabbi Allah’a hamd; Peygamberlerin Efendisi Hazreti Muhammed’e salat, ehli beytine ve tüm sahabelerine selam olsun
“Sizlerin eliyle Allah’ın parlak zaferler verdiği, Irak halkına her türlü zulmü reva görenlerin hezimete uğradıkları, kalelerinin ve güç merkezlerinin sonbaharda yaprakların düştüğü gibi birer birer düşmeye başladığı bir sırada, devrimin başarısını teminat altına almak ve tuzak kuranların tuzağından devrimi korumak amacıyla bazı hususlara dikkatinizi çekmeyi kendimize bir görev bildik.
İlk Olarak: Yüce Allah (cc) sizlerin eliyle ve kendi lutfüyle büyük bir zafer nasip etti. Bunun için Allah’a (cc) şükretmek ve kullarına karşı tevazulu olmak gerekir. Yaşanan bu devrimin tamamı insanlar içindir. Bu zafer, kendilerine zulmedenlere karşı insanların sağlamış oldukları bir zaferidir. Allah’a (cc) hamd ediniz, Ona sonsuz teşekkür ediniz. Yüce Allah, sizlerin eli vasıtasıyla zalimlerin zulmüne son veriyor, onlardan intikam aldırıyor, salih kullarının duasına icabet ediyor. Eğer Yüce Allah (cc) dileseydi bunu, sizin dışınızdakiler aracılığıyla da bunları gerçekleştirebilirdi.
İkinci Olarak: Unutmayınız ki, sizlerin bu zaferi, uzun yıllar boyunca Irak’a zarar veren proje sahipleri tarafından Irak’ın içinde ve dışında bir çoklarının sizlere kin beslemesine neden olacaktır. Onlar biraraya gelecekler ve her türlü yol ile yöntemi kullanarak tuzaklar kuracaklardır. Gerçekleştirmiş olduğunuz devrimin ilk anından itibaren bir çok medyanın nasıl dolaplar çevirdiğine birlikte şahit oldunuz. Sanki onların tamamı aynı marşı tekrarlayan birinci sınıf öğrencileri gibi. Sizler hata yapmamak için çok dikkatli olunuz. Zira onlar, aranıza nifak sokmak ve ayağınızı kaydırmak için ellerinden geleni artlarına koymayacaklardır.
Üçüncü Olarak: Devrimin başarısı için atmanız gereken en önemli adımlardan biri, halkın desteğini kazanmak, onlara sözle değil icraatlarla devrimi kendileri için yaptığınızı, gayenizin kendilerine hizmet etmek olduğunu ve maruz kaldıkları zulmü ortadan kaldırmak için bunu yaptığınızı göstermeniz gerekir….
Dördüncü Olarak: Biliniz ki, halkları uluslararası güçlerin desteklediği zulümden özgürlüklerine kavuşturmak kolay bir iş değildir. Fakat bundan daha da zor olanı ise, onları özgürlüklerine kavuşturduktan sonra günlük hayatı, işleri idare etmektir.
Beşinci Olarak: İnsanların dertlerini dinlemek, sorunlarını anlamak için devrimcilerin gönüllerini geniş ve ferah tutmaları gerekir. Her hangi bir provokasyon karşısında hesap edilemeyen, fevri bir tepki vermemelidirler. Bu hususta gereken itinayı göstermelidirler.
Altıncı Olarak: İnsanların geçim kaynaklarına çok dikkat etmek gerekir, alimler arasında satışının haram oluşuyla ilgili ihtilaflı hususlarda esnek davranmalıdırlar, özellikle de olağanüstü koşullarda buna daha dikkat etmelidirler. Böylesi bir hataya düşülmemesi için gereken her şeyin yapılması lazımdır. Zira tüccarlar, yıllarca bu tarz ürünlerin ticaretini yaparak geçimlerini sağlıyorlar. Bunlara yasak getirilmesi, onların geçim yollarının kapatılması anlamına gelmektedir. Bu da devrime karşı olumsuz yansımalara ve verilen desteklerin azalmasına neden olur. Burada hükümlerin farz kılınışındaki tedriciliği unutmamak gerekir.
Yedinci Olarak: Devrimciler özgürlüğünü kavuşturdukları Musul ve Selahattin şehirlerinde insanların giysileri ve geçim tarzlarıyla ilgili doğru olmayan adetler ve görüntüler göreceklerdir. Devrimcilerden bunları hemen düzeltme yoluna girerek acele etmemeleri gerekir. Biz bunların önceliklere göre ertelenmesini tavsiye ediyoruz. Öncelikle devrimin Irak’ın tamamında başarıya ulaşması, tuzak kuranların tuzağından emin olmaları ve insanların güvenliklerini sağlaması gerekir.
Sekizinci Olarak: Azınlıklara karşı iyi davranmak, şer-i siyaseti uygulamak gerekir. Bu durum; aynı zamanda tüm dünya karşısında devrim imajının iyi bir şekilde yansımasını sağlar. Azınlıkların bir kalkan olarak devrim aleyhine kullanılmasına müsaade edilmemelidir. Azınlıklar hususunda çok dikkatli olunmalıdır. İbadetlerine ve inançlarına saygı gösterilmeli, karışılmamalıdır..
Dokuzuncu Olarak: Dünya ülkelerine ve özellikle de komşu ülkelere davetiye çıkarmamız öldürücü bir hatadır. Devrim hala önündeki yolu katetmeye devam etmektedir. Şu an devrim yolunda karşılaşılan sorunlardan biri, alıkonulan Türk konsolosu ve diğer Türk vatandaşlarının durumudur. Sebepler ve gerekçeler ne olursa olsun bu alıkoyma işi, devrimin ve Irak halkının kesinlikle hiçbir menfaatine değildir. Bu sorunun uluslararası toplum tarafından devrimi ve Irak halkını hedef almak için bir gerekçe olarak kullanılma ihtimali vardır. Bu da herkesi karanlık bir tünele sokacak, her şeyi yok edecektir. Hiç kimsenin Irak halkının geleceğini bilinmeyen bir maceraya atmaya hakkı yoktur. Bize göre devrimcilerin daha da girift hale gelmeden bu mevzuyu çözmesi gerekir. Alıkonanlar derhal serbest bırakılmalıdır. Böylesi bir davranış, komşu ülkeler için bir iyi niyet göstergesi olacaktır. Bunun bölgedeki etkisi de böylece görmemezlikten gelinemez.
Onuncu Olarak: Bu aşamada tüm devrimcilerin özverili davranması gerekir. Herkes bilmelidir ki insan ne kadar güce kavuşursa kavuşsun tek başına insanları yönetmeye kadir değildir. Safları birleştirecek olan Allah’tır. Aranıza şeytanın girip sizleri kışkırtmasına fırsat vermeyin.
Aynı şekilde hiçbir kimse başkalarından kendisini farklı görüp de tek başına stratejik bir karar alma hakkına sahip değildir. Devrimciler, 30 milyonluk Irak halkının tamamının maslahatını gözetmekle yükümlüdür.
On Birinci Olarak: Devrimcilerin yükselen sloganı Hz. Peygamberin (sav) Mekke’nin fethinde yükseltmiş olduğu, affetmek ve hoşgörülü davranmak, sloganı olsun. Hiçbir grubun diğer bir gruba karşı öç ve intikam almasına müsaade etmesin. İnsanların kalbine girmek için en iyi yol affetme yoludur…
On İkinci Olarak: Devrimciler tarafından şuan açıklanan hedef, Bağdat’a ulaşmaktır. Bu onların bir hakkıdır. Çünkü Bağdat’taki zalim insanlara karşı yapılan zulüm ve cinayetlerin ana kaynağıdır. Bu zalim makamdan inmediği sürece zulmün kaldırılması için devrimcilerin önünde başa seçenek yoktur.
Bu münasebetle devrimcilerin Necef, Kerbela gibi şehirlere gitmesi için yapılan çağrıları kesinlikle reddediyoruz, asla kabul etmiyoruz. Bu, Irak halkı içinde fitnenin yayılmasına neden olacaktır. Oysa hedef zulmü ortadan kaldırmaktır, fitneyi yaymak değil.
Bizler tüm devrimci kardeşlerimizi insanların mezhebi duygularını kışkırtıcı her türlü dilden kaçınmalarını tavsiye ediyoruz.
HEYET
Moderatör tarafında düzenlendi: