Şarkı ve muzik, şeytanın virdidir.Bunlar, -kulun kalbinde- Rahman'ın virdiyle asla bir araya gelemezler.Ne zaman birisi kalbe yerleşirse, öbürü yok olur.Çünkü onlar, bir araya gelemeten zıt kutublardır.
Şarkı ve muzik; kalblerin hastalanmasının, katılaşmasının, Rahman'ın sözünü dinlemekten kaçınmanın ve âyetlerden ve zikr-i hakîmden etkilenmemenin en büyük sebebidir.Aynı zamanda kalbin îmandan yoksun olmasının ve akıbetinin ( sonun ) kötü olmasının da nedenidirler.( Böyle bir sondan Allah'a sığınırız. )
Namazın zıddıdır; çünkü namaz, kötü ve iğrenç şeylerden meneder; şarkı ve muzik ise onları emreder.Şarkı taraftarı olan kimse, yüce Allah'ın gösterdiği doğru yolu tâkib edemez.Bütün bunlardan dolayı İslâm, şarkıyı ve onunla ilgili şeyleri haram kılmıştır.
Kitabın içinden bir bölüm;
İbn Ömer'in talebesi Nâfi şöyle rivâyet etti: '' İbn Ömer, bir mizmar duydu, parmaklarıyla kulaklarını tıkadı ve yoldan uzaklaştı. Bana: ' Nâfi ! Bir şey duyuyor musun ? ' dedi. Ben de: ' Hayır ' dedim.Bunun üzerine parmaklarını kulaklarından çekti ve ' Ben Rasûllah'la birlikteydim.Aynısını duydu ve benim yaptığım gibi yaptı. '' dedi.
Ebû Dâvud, es-Sunen, '' Kitabu-l Edeb '' bâbu kerâhiyyetu'l-gınâ ve'z zemr. el-Elbâni, Sahîhu Sunen-i Ebî Dâvûd'da sahîh olduğunu söylemiştir, 3/930, No: 4924.
el-Kurtubî -rahimUllah- bu rivâyeti getirdikden sonra şunları söylüyor: '' Âlimlerimiz ! Normalin dışına çıkmayan ses hakkında onların davranışı böyle olursa, zamanımızdakilerin şarkı söylemeleri ve çalgı çalmaları karşısında nasıl olur acaba ? ''
el-Kurtubî, Câmi li Ahkâmi'l-Kur'an, İsrâ sûresinin 64. âyetinin tefsiri.
Muellif: Abdullah b. Abdulhamid el-Eserî
Yayınevi: Guraba
Sâife Sayısı: 112
Boyut: Mini