Zayıf dediğin hadisin, zayıf olma sebeblerini delillendiriniz.
Bu hadise ilk defa zayıftır diyen kimdir?!
" لتفتحن القسطنطينية ، و لنعم الأمير أميرها ، و لنعم الجيش ذلك الجيش " .
“Kustantiniyye elbet fethedilecektir. O fethin komutanı ne güzel komutan ve askeri de ne güzel ordudur.” Elbani Silsiletul Ahadisiz-Zaife
(2/268 no 878)’de şöylece tahric eder: Ahmed ve Zevaidi’nde oğlu Abdullah: Müsned
(4/335) İbn Ebi Hayseme Tarih
(2/10/101-Rabat’ta el yazma) Buhari Tarihus-Sagir
(s.139) Taberani
(1/119) İbn Kani Mu’cem
(v.15/2) Hakim
(4/422) Hatib Telhis
(v.91/1) İbn Asakir
(16/223/2) Zeyd b. Habbab – el-Velid b. Mugira – Abdullah b. Bişr el-Ganevî – babası isnadıyla merfuan rivayet ettiler. Hakim: isnadı sahih dedi, Zehebi de muvafakat etti. Hatib dedi ki: “Zeyd b. Habbab bu rivayette tek kaldı.”
Elbani dedi ki:
“Zeyd b. Habbab güvenilir bir ravi olmakla birlikte Sevrî’den rivayetinde zayıflık vardır. Buradaki rivayeti ise böyle değildir. Et-Takrib’de onun hakkında şöyle denilir:
“Saduktur. Sevri’den rivayetinde hata eder.” Abdullah b. Bişr el-Ganevî’nin hal tercemesinden bahseden bulamadım. Sadece onun ismi “Abdullah b. Bişr el-Has’amî şeklinde zikredilmektedir. İbn Hibban es-Sikat’ta (2/150) onu etbaut-tabiinden olarak zikretmiş ve şöyle demiştir: “Kufe’lidir. Ebu Zür’a b. Amr b. Cerirden rivayette bulunmuştur. Kendisinden de Şube ve es-Sevri rivayet etmiştir.” Tirmizi ve Nesai onun hadislerini
tahric ettiler. Bu Abdullah, el-Ganevî’den daha sonra yaşamış olan başka bir Abdullah’tır. Şaşırtıcıdır ki İmam Ahmed bu hadisi, Bişr el-Ganevî’den geldiğine işaret ederek “Beşir b. Suhaym Müsnedi“ bölümünde rivayet etmiştir. Fakat bu hususta ona muvafakat edeni bulamadım. En iyi bilen Allahtır. Yine aynı şekilde, “Abdullah b. Bişr el-Has’amî” rivayeti, sonrakilerin rivayetinde “el-Ganevi” şekline dönmüştür. Sonra Hafız İbn Hacer’in Ta’cilu’l-Menfea adlı eserine müracaat ettiğimde onun hal tercemesini “Abdullah b. Bişr el-Ganevi” şeklinde, nisbesi ve ismi hakkındaki ihtilaftan uzunca bahsedilmiş olarak gördüm. Orada Muhaddislerin bu husustaki sözlerini de nakletmiştir. Sonra onun Tirmizi ve Nesai’nin kendisinden rivayette bulunduğu ve güvenilir bir ravi olan el-Has’amî’den başkası olduğu ağır bastı. El-Ganevî’yi sadece İbn Hibban tevsik etmiştir. Allah en iyi bilendir.” Hulasa: İbn Hibban’ın el-Ganevî hakkındaki tevsikine güven olmadığından hadis bana göre sahih değildir. El-Askalanî’nin meylettiği görüş de bu ravinin el-Has’amî olmadığı şeklindedir. Allah en iyi bilendir.” Elbani’nin sözü burada bitti. Derim ki: Allah Hafız Elbani’ye rahmet etsin, onun sözlerini Zehebi’nin Tarihu’l-İslam
(2/231)de bu hadisi naklettikten sonra: “İbnul Medini: “Meçhul ravisi vardır” dedi.” Şeklindeki nakli de desteklemektedir. Ayrıca Hakim’in Müstedrek’te
(8300), Buhari’nin Tarihu Sagir
(1/341) ve Tarihul Kebir
(2/81)de, İbn Asakir Tarihu Dımeşk
(58/34) İbnul Esir Usdul Gabe
(1/118)de, Ebu Nuaym’ın Marifetus’Sahabe’de Ebu Kureyb tarikinde
(1101) Zehebi’nin Tarihul İslam
(2/390)’da hadis rivayet edilirken nisbet: “el-Ganevî” şeklinde zikredilmiştir. Suyuti, Husnul Muhadara
(1/62)’de Bişr b. Rebia el-Has’amî’nin hal tercemesini veriken “Ona el-Ganevi de denildi. İbnus-Seken onu Şam halkından saydmıştır” der ve hadisi naklederken ravisini: “Ubeydullah b. Beşir b. Rebia el-Ganevi” şeklinde nakleder. Hafız İbn Kesir de, Camiul Mesanid’de
(2/269): “Bu hadisi Bezzar ve Taberani: Zeyd b. Habbab tarikiyle, her ikisi de el-Ganevi şeklinde naklettiler” der. Neticede Elbani’nin hadisin isnadına zayıf hükmü vermekte isabet etmiş olduğu görülüyor. Zira el-Has’amî Kufeli ve güvenilirdir. El-Ganevi ise Şam’lı ve meçhuldür. Ayrıca isnadda ıddırap vardır.
İstanbulu ilk defa 22 yaşında fetihde gören Edirne doğumlu Fatih Sultan Mehmed, nasıl istanbullu oluyor? onu da anlayamadık ya
sultan mehmed'in istanbullu olduğunu söylemedim. bu soru neden onu da anlamadım.
İstanbul sultan mehmed tarafından alındığında halifelik yanlış hatırlamıyorsam memluklerde idi.
Halifenin Kurayştan olması emir kipi ile mi gelmiştir yoksa istek , tavsiye kipi ile mi gelmiştir delillendiriniz.
Şu hadisi şerh edermisiniz?
“Ey insanlar!Allah’tan korkun, içinizde Allah’ın kitabını ayakta tuttukça burnu kesik habeşli bir kölede başınıza emir olsa, dinleyin ve itaat edin.”
(Hadis sahihtir Muslim kitabül imare de tahric etti Ebu Davud Menasik’te tahriç etti,Tirmizi Camiin’de: 1706 rakamıyla tahric etti ve dedi ki:
Hadis hasen sahihtir, Nesai Bey’a ve Menasik’te, ibni Mace Cihad kitabında tahriç etti)
halifelikte kureyşli olma şartı hakkında ehli sünnet ile bütün sapık fırkalar dahi ittifak etmişlerdir. sadece harici ve mutezile fırkalar buna muhalefet etmişlerdir. detaylı bilgi için ed-Demici'nin İslamda Hükümet kitabını tavsiye ederim.
Soruna gelince,halifenin kureyşli olması şartı üzerinde Ehli sünnetin icmaı hasıl olmuştur. bu konuda gelen hadisler haber sigasında emirdir. bazı hadislerde de bunun emredildiği açıkça belirtilmiştir. mesela "Kureyşi öne geçirin, Kureyşin önüne geçmeyin" (Beyhaki, Taberani ve İbn Ebi Asım rivayet etmişler, Elbani el-İrva'da
(no 519) sahih demiştir.evet o eser ravza yayınlarından çıkan kitap. adı geçen eserde halifenin kureyşten olma şartıyla ilgili deliller, bunlara yapılan itirazlar ve cevapları ele alınmıştır.
habeşli bir köle dahi başınıza emir olsa... hadisi imametul uzma dediğimiz halifelikle ilgili değil,
küçük emirlik, komutanlık, valilik, başkanlık gibi makamlarla ilgilidir. yahut bazı alimler, yönetimi kuvvet kullanarak - devrim ve inkılap gibi - ele geçiren, karşı konulmaz güç sahibi olan, karşı çıkıldığında daha büyük fitnelerin husule gelebileceği yöneticiler - günümüzdekiler gibi - hakkında yorumlamışlardır. Allah en doğrusunu bilendir.