Çözüldü İstiğfar Nedir, Nasıl Yapılır?
- Konbuyu başlatan kotal
- Başlangıç tarihi
Çevrimiçi
İstiğfar; Allah'tan günah ve hatalarının bağışlanmasını isteme, mağfiret dilemedir. İstiğfar lafzını veya manasını içeren her duaya istiğfar denir.
Kur'an-ı Kerîm'de ve gerekse hadis-i şeriflerde istiğfar teşvik edilmiştir.
"Rabb'inizden bağışlanma dileyin. doğrusu o, çok bağışlayandır " (Nuh, 10)
"(Ey Muhammed) Sabret! Allah'ın verdiği söz şubhesiz gerçektir. Suçunun bağışlanmasını dile; Rabb'ini akşam, sabah överek tesbih et" (Mu'min, 55)
Rasulullah (s.a.v.) de kendileri istiğfara devam etmiş, ummetini de teşvik etmiştir (Buhârî, Deavât, 3; Tirmizî, Tefsîru Sûre, 47/1; İbn Mâce, Edeb, 57)
Rasulullah (s.a.v.) : "VAllahi ben Allah'a günde 70 defadan çok istiğfar ediyorum" buyurmuştur.
(Buhârî, Deavât, Bab 3, Hadis no: 6307)
Başka bazı hadislerde Rasulullah (s.a.v.) günde yüz defa istiğfar ettiği belirtilir. (Muslim, Zikr, 41; Ebû Dâvud, Vitr, 26; Tirmizî, Sûre, 47/1)
Ki Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Gerçek şu ki, bazen kalbime gaflet çöküyor ama ben Allah'a günde 100 defa istiğfar ederim.» buyurmuşlar.
(Muslim, Zikir, Bab 41, Hadis no: 2702)
Bu nedenle Ebû Hurayra (r.anh): "Peygamberden daha çok istiğfar edeni görmedim" (el-Kurtubî, el-Câmi'li Ahkâmi'l-Kur'ân, l V, 210) demiştir. Bir günah işlendiği zaman, bunda ısrar etmemek, hemen tövbe istiğfar etmek vacibdir.
Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "İstiğfâr eden kimse günde 70 defa da günah işlemiş olsa bunda ısrar etmiş sayılmaz"
(Tirmizî, Deavât, Bab 107, Hadis no: 3559)
Hadislerde ;
Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Her kim yatağına girdiğinde üç kere: “(Estağfirullâhe'l-Azîm ellezî Lâ İlâhe İllâ huve'l Hayyu'l-Kayyûm) Kendisinden başka gerçek ilah bulunmayan daima diri ve her an yaratıklarını gözetip duran, başkasına ihtiyacı olmayan yüce Allah’tan bağışlanmamı ister, O’na tevbe edip O’na yönelirim.” Bu duâyı yaparsa Allah, O kimsenin günahlarını denizin köpükleri kadar olsa da ağaçların yaprakları sayısı kadar olsa da, çöllerin kumları sayısı kadar olsa da, dünya günleri sayısınca olsa da bağışlar."
(Tirmizî, Deavât, Bab 17, Hadis no: 3397)
Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Ancak bu şekliyle Vasafî Ubeydullah b. Velid’in rivâyeti olarak bilmekteyiz.
İstiğfar, tevbe sadece dili ile yapılmamalı, kişinin niyeti ve amelleri de dilini tasdiklemelidir. Tevbenin en makbul olanı, günahtan kesin dönüş (nasuh) yapılarak, Allah'tan bağışlanma istenmesidir.
"Ey iman edenler! Allah'a samimiyetle (nasûh tevbe) edin. Belki Rabbiniz kötülüklerinizi siler. Peygamberi ve beraberindeki müminleri utandırmayacağı günde, sizi altından ırmaklar akan cennetlere koyar. O gün onların nûru önlerinde ve sağ taraflarında yürürken: "Rabbimiz nurumuzu tamamla, bizi bağışla, şubhesiz Sen, herşeye kadirsin derler" (Tahrim, 8)
Kur'an-ı Kerîm'de ve gerekse hadis-i şeriflerde istiğfar teşvik edilmiştir.
"Rabb'inizden bağışlanma dileyin. doğrusu o, çok bağışlayandır " (Nuh, 10)
"(Ey Muhammed) Sabret! Allah'ın verdiği söz şubhesiz gerçektir. Suçunun bağışlanmasını dile; Rabb'ini akşam, sabah överek tesbih et" (Mu'min, 55)
Rasulullah (s.a.v.) de kendileri istiğfara devam etmiş, ummetini de teşvik etmiştir (Buhârî, Deavât, 3; Tirmizî, Tefsîru Sûre, 47/1; İbn Mâce, Edeb, 57)
حدثنا أبو اليمان: أخبرنا شعيب، عن الزُهري قال: أخبرني أبو سلمة بن عبد الرحمن قال: قال أبو هريرة:
سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول: ( والله إني لأستغفر الله وأتوب إليه في اليوم أكثر من سبعين مرة )
Ebu Hurayra (r.anh)'den rivayet edildiğine göre;سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول: ( والله إني لأستغفر الله وأتوب إليه في اليوم أكثر من سبعين مرة )
Rasulullah (s.a.v.) : "VAllahi ben Allah'a günde 70 defadan çok istiğfar ediyorum" buyurmuştur.
(Buhârî, Deavât, Bab 3, Hadis no: 6307)
Başka bazı hadislerde Rasulullah (s.a.v.) günde yüz defa istiğfar ettiği belirtilir. (Muslim, Zikr, 41; Ebû Dâvud, Vitr, 26; Tirmizî, Sûre, 47/1)
حدثنا يحيى بن يحيى وقتيبة بن سعيد وأبو الربيع العتكي. جميعا عن حماد. قال يحيى: أخبرنا حماد بن زيد عن ثابت، عن أبي بردة، عن الأغر المزني، وكانت له صحبة؛
أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال "إنه ليغان على قلبي. وإني لأستغفر الله، في اليوم، مائة مرة"
ش (ليغان) قال أهل اللغة: الغين والغيم بمعنى واحد. والمراد، هنا، ما يتغشى القلب. قال القاضي: قيل المراد الفترات والغفلات عن الذكر الذي شأنه الدوام عليه. فإذا افتر عنه أو غفل، عد ذلك ذنبا، واستغفر منه
Bize Yahya b. Yahya ile Kuteybe b. Saîd ve Ebû'r-Rabi' El-Atekî toptan Hammad'dan rivayet ettiler. Yalıya dedi ki: Bize Hammad b. Zeyd, Sâbit'ten, o da Ebû Burde'den, o da Egar El-Muzenî'den —bu zatın sahâbîliği vardı— naklen haber verdi. أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال "إنه ليغان على قلبي. وإني لأستغفر الله، في اليوم، مائة مرة"
ش (ليغان) قال أهل اللغة: الغين والغيم بمعنى واحد. والمراد، هنا، ما يتغشى القلب. قال القاضي: قيل المراد الفترات والغفلات عن الذكر الذي شأنه الدوام عليه. فإذا افتر عنه أو غفل، عد ذلك ذنبا، واستغفر منه
Ki Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Gerçek şu ki, bazen kalbime gaflet çöküyor ama ben Allah'a günde 100 defa istiğfar ederim.» buyurmuşlar.
(Muslim, Zikir, Bab 41, Hadis no: 2702)
Bu nedenle Ebû Hurayra (r.anh): "Peygamberden daha çok istiğfar edeni görmedim" (el-Kurtubî, el-Câmi'li Ahkâmi'l-Kur'ân, l V, 210) demiştir. Bir günah işlendiği zaman, bunda ısrar etmemek, hemen tövbe istiğfar etmek vacibdir.
دثنا حسين بن يزيد الكوفي حدثنا أبو يحيى الجماني حدثنا عثمان بن واقد عن أبي نصيرة عن مولى لأبي بكر عن أبي بكر قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم ما أصر من أستغفر ولو فعله في اليوم سبعين مرة قال أبو عيسى هذا حديث غريب إنما نعرفه من حديث أبي نضيرة وليس إسناده بالقوي
Ebû Bekir (r.anh)’den rivâyete göre; Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "İstiğfâr eden kimse günde 70 defa da günah işlemiş olsa bunda ısrar etmiş sayılmaz"
(Tirmizî, Deavât, Bab 107, Hadis no: 3559)
Hadislerde ;
حدثنا صالح بن عبد الله حدثنا أبو معاوية عن الوصافي عن عطية عن أبي سعيد رضى الله تعالى عنه عن النبي صلى الله عليه وسلم قال من قال حين يأوي إلى فراشه أستغفر الله العظيم الذي لا إله إلا هو الحي القيوم وأتوب إليه ثلاث مرات غفر الله ذنوبه وإن كانت مثل زبد البحر وإن كانت عدد ورق الشجر وإن كانت عدد رمل عالج وإن كانت عدد أيام الدنيا قال أبو عيسى هذا حديث حسن غريب لا نعرفه إلا من هذا الوجه من حديث الوصافي عبيد الله بن الوليد
Ebû Saîd el Hudrî (r.anh)’den rivâyete göre; Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Her kim yatağına girdiğinde üç kere: “(Estağfirullâhe'l-Azîm ellezî Lâ İlâhe İllâ huve'l Hayyu'l-Kayyûm) Kendisinden başka gerçek ilah bulunmayan daima diri ve her an yaratıklarını gözetip duran, başkasına ihtiyacı olmayan yüce Allah’tan bağışlanmamı ister, O’na tevbe edip O’na yönelirim.” Bu duâyı yaparsa Allah, O kimsenin günahlarını denizin köpükleri kadar olsa da ağaçların yaprakları sayısı kadar olsa da, çöllerin kumları sayısı kadar olsa da, dünya günleri sayısınca olsa da bağışlar."
(Tirmizî, Deavât, Bab 17, Hadis no: 3397)
Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Ancak bu şekliyle Vasafî Ubeydullah b. Velid’in rivâyeti olarak bilmekteyiz.
İstiğfar, tevbe sadece dili ile yapılmamalı, kişinin niyeti ve amelleri de dilini tasdiklemelidir. Tevbenin en makbul olanı, günahtan kesin dönüş (nasuh) yapılarak, Allah'tan bağışlanma istenmesidir.
"Ey iman edenler! Allah'a samimiyetle (nasûh tevbe) edin. Belki Rabbiniz kötülüklerinizi siler. Peygamberi ve beraberindeki müminleri utandırmayacağı günde, sizi altından ırmaklar akan cennetlere koyar. O gün onların nûru önlerinde ve sağ taraflarında yürürken: "Rabbimiz nurumuzu tamamla, bizi bağışla, şubhesiz Sen, herşeye kadirsin derler" (Tahrim, 8)
Benzer konular
-
-
-
-
Allah’a istiğfarda bulunup O’na söz vermek için bir çağrı :
- Başlatan Abdullah Hudri
- Cevaplar: 0
-
Soru Yusuf 92. Ayette Müşrikler İçin İstiğfar mı Var?- Başlatan ozan27k
- Cevaplar: 6
-
Rasulullahin Amcasinin Ölümü, Istiğfar Ve Cenaze Namazi Konularin Netleştirilmesi...
- Başlatan halitbinvelid
- Cevaplar: 0
-
-