Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

İtikaf İbadeti

I Çevrimdışı

islami bilgiler

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
بســـم الله الرحمن الرحيم


İtikaf İbadeti


Dikkat edersek bizim şeriatımız İslâm öncesi araplarının Hıra mağarasına kapanma gibi tapınma davranışlarının yerine bütün mescidler de itikâfa girme ibadetini getirmiştir. Nitekim Peygamber imiz (salât ve selâm üzerine olsun) ölümüne kadar Ramazan ayının son on gününü hep itikâfta geçirmiştir.

Mescidler de itikâfa girmek bütün mezheb imamlarının görüş birliği ile meşru sayılmış bir ibadettir . Çünkü Cenab-ı Allah (c.c.) Kur'an'da şöyle buyuruyor:

“Mescidler de itikâfa çekilmiş iken sakın eşlerinize yanaşmaymız.” (Bakara: 187)

Yani: “Mescidler de itikâfa girmişken bu sırada eşlerinizle birleşmeyiniz. Her ne kadar bu birleşme mescid dışında gerçekleşse bile.”

Bundan dolayı fıkıhçılar diyorlar ki;

“İtikâfın temel ilkesi mescide kapanıp Allah'a ibadet etmek ve onu ortadan kaldıracak sakıncada kadınlarla birleşmektir.”

Buna karşılık herhangi bir ağacın veya -anıt sayılsın, sayılmasın- bir taşın yada peygamber den birine ait olan ve olmayan bir mezarın yahud yine peygamber lerden biri ile ilgili olan ve olmayan herhangi bir makamın karşısında ayakta durmak veya yanıbaşında bir yere kapanmak, müslümanların dininde yeri olmayan hareketle rdir. Tersine bu tür hareketle r, bizzat Cenab-ı Allah'ın (c.c.) Kur'an'ın aşağıdaki ayetlerin de bize haber verdiğine göre müşriklerin (Allah eş koşanların) dinî gelenekle rindendir :

“Andolsun ki, biz İbrahim'e önceden doğruyu ayırdetme yeteneğini vermiştik. Zaten biz onun bu yetenekte olduğunu biliyordu k.

Hani O, babasına ve kavmine “Şu karşılarına dikildiğiniz heykeller nedir?” diye sordu. Kendisine “Biz babalarımızı bunlara tapar bulduk” dediler. O da onlara “siz de atalarınız da apaçık bir sapıklık içine düştünüz.” dedi. Ona “sen bize gerçeği mi getirdin, yoksa bizimle alay mı ediyorsun?” diye sordular. O da onlara “Ne münasebet! Sizin asıl Rabbiniz bu taptıklarınızı da yaratan göklerin ve yerin yaratıcısıdır. Ben size karşı bu gerçeğin şahidlerinden biriyim. Allah'a yemin ederim ki, siz dönüp gittikten sonra bu putlarınıza bir tuzak kuracağım.” Bir süre sonra o putları paramparça etti ve belki ona başvururlar diye en büyüklerini bıraktı.” (Enbiya: 51-58)

Diğer bir ayet gurubunda da şöyle buyuruluy or:

“Onlara İbrahim'in başından geçenleri de anlat: Hani o babası ile kavmine “Neye tapıyorsunuz?” diye sordu da onlar da ona “Putlara tapıyoruz, onlar karşısında dikiliyor uz” dediler. İbrahim onlara “Peki, çağırınca onlar sesinizi duyuyorla r mı? Ya da size her hangi bir fayda veya zararları dokunuyor mu?” diye sordu. Onlar da “Hayır, ama babalarımızın böyle yaptıklarını gördük (Onun için biz de öyle yapıyoruz)” diye cevap verdiler.

Bunun üzerine İbrahim onlara dedi ki: “Gördünüz mü, taptıklarınızı? Gerek sizin gerekse atalarınızın. Hiç şüphesiz onlar benim düşmanlarımdır. Sadece alemlerin Rabb'i müstesna. O ki, beni yaratan ve doğruya iletendir . O ki, beni yediren ve içirendir. Ve hastalandığımda bana şifa verendir. O ki, beni öldürüp sonra diriltece k olandır. O ki, hesaplaşma gününde kusurlarımı bağışlamasını umduğumdur.

Ey Rabb'im, bana egemenlik bağışla ve beni salihlerd en eyle. Arkamdan gelecekle r arasında doğru anılmamı nasib eyle. Beni bol nimeti? cennetini n varislerd en kıl. Babamı da bağışlayıp doğru yola ilet, çünkü o sapıklardandır. İnsanların yeniden diriltile cekleri gün beni utandırma. O gün ki, malın ve evlâtların hiç bir faydası olmaz. Sadece Allah'a arı bir kalble gelenler fayda görür.” (Şuara: 78-79)

Kuranın başka bir yerinde de aynı gerçek şöyle dile getirilmiştir:

“İsrailoğullarını denizden geçirdik. Bir süre sonra kendileri ne özgü bir takım putlara tapan bir kavme rastladılar. Bunun üzerine “Ey Musa, bu adamların nasıl ilâhları varsa bize de bir ilâh göster” dediler. O

Musa onlara “siz gerçekten cahil bir kavimsini z. O adamlar gördüğünüz tutumları yüzünden helak olmaya mahkûmdurlar. Bütün yaptıkları da batıldır.” (Araf: 135-139)

İşte müşriklerin saygı duruşu ve işte müslümanların bir yere kapanma (itikâf) ibadetler i.

Müslümanların mescidler e kapanmala rı, ortağı olmayan tek Allah'a ibadet etme amacına dönükken müşrikler, Allah dışında umut ve korku kaynağı saydıkları ve Allah'a ortak koşup O'nun katında aracı (şefaatçi) olacaklarını düşündükleri şeyler karşısında saygı duruşu yaparlar.

İyi bilelim ki, müşriklerin hiç biri:

“Evrenin birden çok yaratıcısı vardır” veya

“Allah'ın bütün sıfatlarında kendisine denk bir başka ilâh vardır” demezler.

Hiç bir müşrik böyle bir söz söylememiştir. Tersine onlar da göklerin ve yerin bir tek yaratıcısı olduğunu kabul ederler. Kur'anın şu ayetleri bize bu gerçeği açıkça bildirir:

- “Eğer onlara -gökleri ve yeri kim yarattı?- diye soracak olursan, mutlaka “Allah” diyecekle rdir.” (Lokman: 28, Zumer: 38)

- “De ki; “Biliyorsa nız, söyleyiniz bakalım, dünya ve üzerindeki varlıklar kime aittir?” Mutlaka “Allah'a aittir” diyecekle rdir. De ki; “O halde niye bunu düşünüp değerlendirmiyorsunuz?”

Yine onlara “Yedi kat göğün ve Arş'ın Rabb'i kimdir?” diye sor. Sana “Bunlar Allah'a aittir” diyecekle rdir. De ki; “Ondan niçin korkmuyor sunuz?”

Yine onlara “biliyorsa nız, söyleyiniz bakalım, her şeyin egemenliği kimin elindedir? Her şeyi koruyup gözettiği halde koruyucu ve gözeticisi olmayan kimdir?” diye sor. Sana “Her şeyin egemenliği Allah'ın elindedir” diyecekle rdir. De ki: “O halde niçin aldanıyorsunuz?” (Mü'minun: 84-89)

- “O size kendi hayatınızdan bir örnek gösterdi. Bakınız bakalım, eliniz altındakiler arasında verdiğimiz rızıklarda size ortak olanlar, sizinle eşit düzeyde söz sahibi, özünüzden sakınır gibi çekindiğiniz kimseler var mı?” (Rum: 28)
 
Üst Ana Sayfa Alt