[Dr.İyad Kunaybi'nin kızı Sare'nin kabri başındaki konuşması:]
Sare, Allah'ın takdirine bir gün bile itiraz etmedi. Elhamdülillah.
Ve Allah'ın lütfuyla vefatından önceki gün: "Baba, bana Cennet'ten ve tatlılığından bahseden ayetler oku" dedi. Evet, Allah'ın ikramı ile bunu söyledi.
Daha önceki gün ise hastalık bedenini iyice tükettiği için üstüste boğulma nöbetleri geçirmişti, o halde bile, "lâ ilahe illallah, ya Allah, ya Rab" diyordu. Elhamdülillah.
Ben Allah'ın azze ve celle ona keremiyle en güzel muamelede bulunacağına inanıyorum. Bilhassa da bu kızım mükellef olmamış bir günahsız yavru olduğu için, Rabbim ona ikramda bulunacaktır. Hüsnü zannım budur.
Şu an bizim üzerimizdeki mesuliyet gerçekten çok kolaylaştı, hem ben, hem de ailem için. Şimdi bize düşen onunla cennette bir araya gelinceye kadar güzel bir davranış ortaya koymak.
Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
«İman edip de zürriyyetleri de îman ile kendilerine tâbi olanlar (yok mu?) biz onların nesillerini de kendilerine katdık. Kendilerinin amelinden bir şey de eksiltmedik. Herkes kazancı mukabilinde bir rehindir.» (Tur, 21)
Ancak vallahi ben, çocuğunun günah üzere, küfür üzere öldüğünü görünceye kadar evlatlarının terbiyesi hususunda boşveren bir babanın durumunu hayal dahi edemiyorum. O böyle bir durumda yastığa başını nasıl rahat koyabilir?! Bu adam bu tutumuyla her türlü hayıflanmayı, hüsrânı hak etmiştir. Çünkü evladıyla bu ayrılığı, bir daha asla buluşma imkanı olmayacak bir ayrılık olabilir. Biri ebediyen kalmak üzere, cennette, diğeri de ebediyen kalmak üzere ateşte...
Ve işte vallahi hakiki hüsran da budur:
«De ki: “Asıl hüsrâna uğrayanlar, kıyâmet günü hem kendilerini, hem de âilelerini hüsrâna uğratanlardır.” Dikkat edin! İşte apaçık hüsran budur!» (Zümer, 15)
İnsan, hem kendini, hem ailesini ateşe sokarak hüsrâna uğratabilir ve orada da ayrılabilirler. Bazen de o cennette, ailesi ateşte olabilir. Allah hepimizi bundan korusun.
Size şunu açıkça belirteyim ki kardeşlerim, vallahi şu an kızımın bizden ayrılmasından ötürü duyduğum üzüntüye rağmen, Allah onun ruhunu böyle bir halde aldığı için gönlümde daha büyük bir rahatlık, huzur ve mutluluk var. Bu da elbette Allah'ın fazlı ve rahmeti ile oluyor...
Kardeşlerim işte bu sebeple yeniden ifade ediyorum, eğer oğlunuz, babanız, anneniz, kardeşiniz, her kim ise birini seviyorsanız benden size nasihat, onların hidayeti için çabalayın, ölmeden önce onların tevbe etmesi için elinizden geleni yapın. Bazen kişi ola ki gaflette olur, sevdiği biri ölür, o sonra hidayet bulur ve o yakınının günah ya da şüphe ya da küfür veya Allah'ın haramlarını küçük görerek, önemsemeyerek ölmesinden ötürü bunun acısından kendi ruhu asla rahat yüzü görmez.
İşte bu size nasihatimdir.
Bu hususta şunu hatırlıyorum; Rasulullah amcası Ebu Talib'in başında otururken ona dedi ki: "Ey amca tek bir kelime söylemeye çalış, sadece bir kelime söyle ki onunla kıyamet günü Allah'ın sana rahmet etmesini dileyebileyim. Tek bir kelime söyle, 'la ilahe illallah' de." Nebi (s.a.s) amcası hakkında mutmain olmak için, onunla cennette buluşmak için malını, canını, evlatlarını feda ederdi. Ancak amcası Abdulmuttalib'in dini üzere öldü. Vallahi açıkçası bu çok acı bir durum, kendi nefsime ölçüyorum da ben buna kesinlikle tahammül edemezdim. Elhamdülillah, elhamdülillah, elhamdülillah ki Rabbim beni sabırlı, halinden memnun, kadere itiraz ve hiddet duygularından uzak bir halde ölen bir evlatla rızıklandırdı. Hatta son nefesine kadar bile namazını düşündü. "Öğle namazını kılmadım, öğle namazını kılacağım" diyordu. Örtüsüne, edebine, hayasına son derece dikkat etti. Ne zaman İslam'ın aşağılandığını duysa -elhamdulillah- içi daralır, öfkelenir "baba bak görüyor musun Müslümanlar hakkında, İslam hakkında neler diyorlar" derdi. Benim hüsn-ü zannıma göre Allah onu lütuflandıracak ve vallahi Allah'ın yanı onun için bizim yanımızdan daha hayırlıdır. O şimdi uyuyor ancak zaman öyle kısa ki biz de hemen onun ardından gideceğiz elbet.
Ve hepinizden geldiğiniz, burada bulunduğunuz için Allah razı olsun. Allah'tan sizi ve sevdiklerinizi hidayetiyle nimetlendirmesini ve sizi onlarla hiçbir hesap ve azap görmeksizin Firdevs Cenneti'nde buluşturmasını niyaz ediyorum. Peygamberimize, ailesine ve ashabına salatu selam olsun.
Dr.İyad Kunaybi
8 Haziran 2019