"Bir ürün ortaya çıkarmak için öncelikle inceleme yapmak daha sonra da tüm zihinsel becerileri ortaya koymak gerekir"
Not:
Bu sünnetullahın bir parçasıdır. Ali İmran suresi 190.-191. ayetler buna işaret etmektedir. İnsanlar önce düşünmekte, bu düşüncelerinden bazı çıkarımlar yapmakta ve bu çıkarımların ardından bazı sonuçlara ulaşmaktadırlar.
اِنَّ ف۪ي خَلْقِ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَاخْتِلَافِ الَّيْلِ وَالنَّهَارِ لَاٰيَاتٍ لِاُو۬لِي الْاَلْبَابِۚ
Şüphesiz ki göklerin ve yerin yaratılışında, gece ve gündüzün peşi sıra yer değişmesinde akıl sahipleri için (üzerinde düşünüp, bunları yapanın tek ilah olduğu, kulluğun sadece kendisine yapılması gerektiğine dair sonuçlar çıkaracakları) ayetler vardır.
(3/Âl-i İmran Suresi, 190)
اَلَّذ۪ينَ يَذْكُرُونَ اللّٰهَ قِيَامًا وَقُعُودًا وَعَلٰى جُنُوبِهِمْ وَيَتَفَكَّرُونَ ف۪ي خَلْقِ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۚ رَبَّنَا مَا خَلَقْتَ هٰذَا بَاطِلًاۚ سُبْحَانَكَ فَقِنَا عَذَابَ النَّارِ
Onlar ki ayakta, otururken ve yanları üzere yatarken Allah’ı zikrederler. Göklerin ve yerin yaratılışı hakkında tefekkür ederler ve (derler ki): “Rabbimiz! Sen bunu boşa yaratmadın. Seni eksikliklerden tenzih ederiz, bizi ateşin azabından koru.”
(3/Âl-i İmran Suresi, 191)
Burada Allah'ın celle önce "yerin ve göğün yaratılışında gece ve gündüzün ard arda gelişine" dikkat çekmektedir. Daha sonra bazı insanların "ayaktayken, otururken, yanları üzere yatarken" yani aksatmadan eksiltmeden, düzenli bir şekilde Allah'ı zikrettiklerini bildirmekte, bu kişilerin sıfatlarının zikredilmesinden önce bahsettiği kevni ayetlerden çıkarımda bulunabilecek insanların özelliklerini bize bildirmektedir.
Ardından "ürün ortaya çıkarmak için öncelikle inceleme yapıp daha sonra da zihinsel becerileri ortaya koyulduğu" bununla da şu sonuca varıldığını bildirmektedir:
“Rabbimiz! Sen bunu boşa yaratmadın. Seni eksikliklerden tenzih ederiz, bizi ateşin azabından koru.”