Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Kabirlere İbadet

Mikdad Çevrimdışı

Mikdad

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Kabirlere İbadet

Ölmüş velilerin ihtiyaçlara cevap verdiğine, sıkıntıları giderdiğine inanmak, onlardan yardım ve medet dilemek. Allah Subhanehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:
“Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi kesin bir şekilde emretti.”
İsra 23
Yine, rasullerin ya da salih kişilerin ölülerine; şefaat veya zorluklardan kurtulma amacıyla dua etmek büyük şirk’tir. Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
“(Onlar mı hayırlı) yoksa darda kalana, kendine yalvardığı zaman karşılık veren ve (başındaki) sıkıntıyı gideren, sizi yeryüzünün hâkimleri kılan mı? Allah’tan başka bir ilah mı var?”
Neml 62
Bazıları; kalkınca, oturunca, ayağı tökezleyince; ne zaman bir zorluk, sıkıntı veya bela ile karşılaşırsa şeyhin ya da velinin adını anmayı adet ve alışkanlık haline getirir. Biri “Ya Muhammed” der, diğeri “Ya Ali” der, öteki “Ya Hüseyin” der, başka birileri de “Ya Bedevi”, “Ya Geylani”, “Ya Şazili”, “Ya Rıfai” der. Bir diğeri Ayderus’a yalvarır. Bir başkası da İbni Ulvan’a dua eder. Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
“Allah’ı bırakıp da kendisine ibadet ettikleriniz sizin gibi kullardır.”
A’raf 194
Kabirlere ibadet edenlerden bir kısmı onların etrafında tavaf ederler. Köşelerini selamlar, kabirlere ellerini sürerler. Eşiklerini öper, tozuna toprağına yüzlerini sürerler. Kabirleri gördüklerinde secde ederler. Önlerinde boyunları bükük, huşu içerisinde kendilerini küçük görerek dururlar. Bir hastanın şifa bulması, çocuklarının olması ya da bir işinin kolayca halledilmesi için istek ve ihtiyaçlarını bildirirler. Hatta kabirdekine şöyle seslenirler:
“Ey efendim! Uzak yerlerden sana geldim. Umutlarımı boşa çıkarma!”
Allah (Azze ve Celle) şöyle buyuruyor:
“Allah’ı bırakıp da kıyamet gününe kadar kendisine cevap veremeyecek şeylere dua edenlerden daha sapık kim olabilir?.. (Oysa) onlar, bunların dualarından habersizdirler.”
Ahkaf 45
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Allah’tan başkasına Allah’a ortak koşarak dua eden ve (bunun üzere) ölen kimse cehenneme girer.”
Buhari
Bazıları kabirlerin yanında saçlarını kazıtır. Bazıları da “Meşhedi haccederken yapılacak ibadetler” başlıklı kitaplar taşır. Meşhed’le kastedilen velilerin türbe ve mezarlarıdır. Bazıları, velilerin kâinatta tasarrufta bulunduklarına, zarar ve fayda verdiklerine inanır. Allah (Azze ve Celle) şöyle buyuruyor:
“Eğer Allah, sana bir zarar dokundurursa onu yine O’ndan başka giderecek yoktur. Eğer sana bir hayır dilerse O’nun keremini engelleyecek de yoktur.”
Yunus 107
Kabirlerdeki ölülere ışık ve mum adayanların yaptığı gibi Allah’tan başkası için adakta bulunmak da büyük şirk’tendir. Allah’tan başkası için kurban kesmek büyük şirk’in bir başka biçimidir. Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
“Rabbin için namaz kıl ve kurban kes.”
Kevser 2
Yani Allah için, Allah’ın adıyla kurban kes. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Allah’tan başkası için kurban kesene Allah lanet etsin”
Müslim
Bazen kurbanda iki haram bir arada bulunur: Allah’tan başkası için kurban kesmek ve Allah’tan başkasının ismini anarak kurban kesmek. Her ikisi de kesilen kurbandan yenilmesine engeldir. Cahiliyede kesilen ve günümüzde de yaygın olan kurbanlardan biri de “cinler için kesilen kurbanlardır.” Cahiliyede bir ev satın aldıkları ya da yaptıkları zaman veya bir kuyu kazdıkları zaman ya da cinlerin eziyet vermelerinden korktukları için eşiğinde onlara bir kurban keserlerdi.
Teysiru’l-Azizi’l-Hamiyd 158
Büyük şirk’in yaygın örneklerinden biri de Allah’ın haram kıldığını helal veya Allah’ın helal kıldığını haram saymaktır. Ya da Allah (Azze ve Celle)’den başkasının bu hakka sahip olduğuna inanmaktır. Cahiliyye kanunlarına ve mahkemelerine isteyerek, gönül rızasıyla, helal kabul edip caiz olduğuna inanarak yargı için başvurmaktır. Allah (Azze ve Celle) bu büyük küfrü şu kavlinde belirtir:
“(Yahudiler) Allah’ı bırakıp bilginlerini rahiplerini ve Meryem oğlu Mesîh’i (İsa’yı) rabler edindiler. Hâlbuki onlara ancak tek ilâha kulluk etmeleri emrolundu. O’ndan başka ilah yoktur. O, bunların ortak koştukları şeylerden uzaktır.”
Tevbe 31
Adiy ibni Hatim (Radiyallahu Anh), Allah’ın Rasulü (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in bu ayeti okuduğunu işitince dedi ki:
−Onlar, onlara (din adamlarına) ibadet etmiyorlardı. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“Fakat Allah’ın haram kıldığını onlara helal kılıyorlar, onlar da bunu helal kabul ediyorlardı. Allah’ın helal kıldığını onlara haram kılıyorlar, onlar da bunu haram kabul ediyorlardı. İşte bu onların, onlara (din adamlarına) ibadetleridir.”
Beyhaki Sünenü’l-Kübra 10/116, Tirmizi 3292
Allah-u Teâlâ, müşrikleri Allah ve Rasulü’nün haram kıldığını haram saymayan ve hak dini kendilerine din edinmeyen kimseler olarak nitelendirir. Ve Allah (Azze ve Celle) şöyle buyuruyor:
“De ki: Allah’ın size indirdiği rızıktan bir kısmını helal, bir kısmını da haram bulmanıza ne dersiniz? De ki: Allah mı size izin verdi, yoksa Allah’a iftira mı ediyorsunuz?”
Yunus 59
 
R Çevrimdışı

rammet-ül hadak

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
ya şu aradaki ince perdeyi farkedin artık
ibadet etmek değildir kabir ziyaretleri
iyice araştırın ölüden birşey istenmez onun hatrına istenir
Hz.Ömer Hz.Abbas'ın hatrına yağmur yağdırması için dua etmiştir.
Efendimiz (s.a.v) geçmiş peygamberlerin hatrı uğruna dua etmiştir
 
tawh1d Çevrimdışı

tawh1d

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
ya şu aradaki ince perdeyi farkedin artık
ibadet etmek değildir kabir ziyaretleri
iyice araştırın ölüden birşey istenmez onun hatrına istenir
Hz.Ömer Hz.Abbas'ın hatrına yağmur yağdırması için dua etmiştir.
Efendimiz (s.a.v) geçmiş peygamberlerin hatrı uğruna dua etmiştir


Buyrun:

...---

“Ömer b. Hattab, kıtlık vakti Abbas b. Abdulmuttalib ile yağmur duasına çıkınca demiştir ki: «Allahım! Sana Peygamberimiz (s.a.v.) ile tevessülde bulunurduk, Sen de bize su indirirdin. Şimdiyse Peygamberimizin amcası ile sana tevessülde bulunuyoruz. Bize su indir.» (Hadis)

Hz. Ömer’in sözündeki anlam şudur: Bizler Peygamberimizi (s.a.v.) kast ederek ondan dua istiyor, bu dua ile de Allah’a yakınlık umuyorduk. Şimdiyse Peygamberimiz (s.a.v.) Rabbine kavuşmuş olduğundan bizim için duada bulunması mümkün değildir. Bu nedenle hayatta bulunan amcasından bizim için duada bulunmasını talep ediyoruz. Eğer Rasulallah (s.a.v.)'a ölümünden sonra da tevessülde bulunulsa idi, sahabeler ve Ömer (r.a.) Rasulullah (s.a.v.) aracılığı ile dua etmenin çok daha ağırlıklı bir önemi olduğunu iyi bildikleri halde O’nu bırakıp amcasına baş vurmazlardı.

Bundan anlaşılıyor ki, ilk kuran neslinin anladıkları “Tevessül” ölülere değil, sadece yaşayanlara dönüktür. Bu da yaşayanların duaları ve şefaatleri aracılığı ile Allah’a baş vurmak demektir. Yaşayanlardan böyle bir şey istenebilir. Fakat ölüden hiç bir şey istenemez. Ne dua ve nede başka bir şey.

Bu durum karşısında şunları söyleyebiliriz: Gerek doğrudan doğruya Allah’a sığınarak emretmiş olduğu salih amelleri işlemek suretiyle Allah’tan bir şey dilemek veya gerekse peygamberlerin ve salih kişilerin duaları aracılığı ile dilekte bulunmak veya Allah'a halis olarak dua ederek tevessülde bulunmak tartışmasız biçimde Allah’ın kitabına uygun olan yoldur. Bunların dışındaki tevessül çeşitleri ise herhangi bir delile dayanmış değildir.

...

Yazinin tamami icin:

TEVESSÜLÜN ANLAMI
 
M Çevrimdışı

mücahid 81

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Bize Abdurrahmân ibnu Abdillah, babası Abdullah ibnu Dinar'dan tahdîs etti. O şöyle demiştir: Ben Abdullah ibn Umer'i, Ebû Tâlib'in şu şiirini mesel edinerek okuduğunu işittim:
(Hey babasız, ırz ve harîmi himaye eden, kötü sözlü olmayıp kimseye de yük teşkîl etmeyen bir efendiyi bir kavmin terketmesi nedir? O öyle bir seyyiddir ki, bembeyazdır; yüzü suyu hürmetine yağmur istenir; yetimlerin yediricisi, dulların koruyucusudur).
Ve Umer ibn Hamze şöyle dedi : Bize Salim, babası İbn Umer' den tahdîs etti. O şöyle demiştir: Peygamber(S.A.V)'in (Medine'de minbere çıkıp) yağmur duası yaptığını ve daha inmesine mahal kalmadan olukların gürül gürül coşup aktığım görünce, Rasûlullah'ın mübarek yüzüne baka baka o ma'lûm şâirin:
Ve ebyadu yusteskaa-gamâmu bi-vechihi Simâlu'I-yetâmâ, ismetun li'1-erâmili...
sözünü nice defalar hatırlamışımdır. (Râvî Abdullah ibn Dînâr el-Adevî dedi ki:) Bu söz Ebû Tâlib'in sözüdür. (Sahihi Buhari; Istiska [Yağmur Namazı] 410)

5-.......Bize Muhammed ibnu Abdillah el-Ensârî tahdîs edip şöyle dedi; Bana babam Abdullah ibnu'I-Musennâ, Sumâme ibnu Abdillah ibni Enes'ten; o da Enes ibn Mâlik'ten olmak üzere tahdîs etti ki, halk yağmursuz kalıp kıtlığa uğradıkları zaman, Umer ibnu'I-Hattâb (Peygamber'in amcası) Abbâs ibnu'l-Abdilmuttalib'i vesîle edinerek yağmur duası yapar ve duada: "Yâ Allah, bizler Peygam-ber'imizi vesîle edinerek Sen'den niyazda bulunurduk da, Sen bize yağmur ihsan ederdin. (Şimdi de) Peygamber'imizin amcasını vesîle edinerek Sen'den niyaz ediyoruz; bize (yine) yağmur ihsan eyle" der idi. Râvî Enes: (Bu duanın akabinde) kendilerine yağmur ihsan olunurdu, demiştir.(Sahihi Buhari; Istiska [Yağmur Namazı] 411)
İbni Ömer(R.A) eger Ebu Talibin bu beyti yanlis olsa söylermiydi, buyuk Muhaddis Imam Buhari rivayet edermiydi.
Diger sahabelerde bu beyti söylemislerdir:
Ömer b. Hamza sunu söylemistir: Bize Salim, babasindan rivayet etti:
Cok defa Peygamber(S.A.V) yüzüne bakarak sairin "...Beyazdir, yüzü suyu Hürmetine yagmur istenir. Yetimlerim siginagi; dul kadinlarin koruyucusudur."
sözünü anmisimdir. Bu söz Ebu Talib'indir.
(Ömer b. Hamza'nin bu tariki muallaktir. Onu Imam Ahmed 5673 numara ile; Ibni Mace'de -Namazi ikame- bahsinde 1272 numara ile Ebu Ukayl, Abdullah b. Ukayl es-Sekafi rivayetinden mevsul olarak tahric etmistir. Ömer b. Hamza Ibni Ömer'in ogludur. Kendisinde hafifce zayiflik vardir. Ama Hadisi yazilan ravilerdendir.)
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt