Öncelikle;
Karı kocanın iyi geçinmesi esastır.
Eşlerin birbirine karşı görevini yapması şarttır.
Kadının bir kusuru görüldüğünde onu dövmek yiğitlik ve erkeklik değildir.
Erkeklere verilen kadını hırpalama izni, hassas bir reçetedir. Bu sebeple gerektiğinde yeterli dozda kullanılır bu ruhsat..
Mizacının sertliğini bildiğimiz ve Rasulullah sallallahu aleyhi we sellem'den kadınları dövme iznini bizzat aldığını gördüğümüz Hz.Ömer radıyallahu anh'ın bu konuda nasıl davrandığını alim Zehebî şöyle anlatır:
Hz. Ömer radıyallahu anh'ın hilafeti zamanında bir adam, davranışlarını beğenmediği karısını şikayet etmek üzere halifenin evine gelir. Kapının önüne oturur ve Hz. Ömer radıyallahu anh'ın çıkmasını bekler. Derken içeriden bir gürültü kopar. Hz. Ömer radıyallahu anh'ın hanımı koca halifeye bağırıp çağırmakta ve fakat Hz. Ömer radıyallahu anh ağzını açıp da karısına tek kelime söylememektedir. Bu hali gören kapıdaki zavallı boynunu bükerek: “Bütün şiddetine ve sertliğine rağmen, üstelik mü’minlerin emiri iken Ömer’in hali böyle olursa, benim derdime nasıl çare bulabilir” diye düşünür ve kalkıp giderken Hz. Ömer radıyallahu anh dışarı çıkar. Adamın arkasından:
“- Hayrola, derdin neydi?” diye seslenir. Adam da der ki:
“- Ey mü’minlerin emiri! Karımın kötü huylarını ve bana olan saygısızlığını şikayet etmek üzere gelmiştim. Senin karının da sana karşı olmadık sözler söylediğini duyunca vazgeçip geri döndüm ve kendi kendime: Mü’minlerin emiri karısıyla böyle olunca, benim derdime nasıl deva bulacak?” dedim.
O zaman Hz. Ömer radıyallahu anh adama şunları söyledi:
“- Kardeşim, karımın benim üzerimdeki hakları sebebiyle ona katlanmaya çalışıyorum. Zira o benim hem aşcım, hem fırıncım, hem çamaşırcım, hem de çocuklarımın süt annesidir. Halbuki o bütün bunları yapmak zorunda değildir. Üstelik gönlümün harama meyletmesine engel olan da odur. Bu sebeple onun yaptıklarına katlanıyorum.” Bu sözleri duyan adam:
“- Ey mü’minlerin emiri! Benim karım da aynen öyle”, dedi.
Bunun üzerine Hz. Ömer radıyallahu anh adamı:
“- Haydi kardeşim, karına katlanmaya bak! Hayat dediğin göz açıp kapayana kadar geçiyor!”diye teselli etti.
(Zehebî, el-Kebâir, s. 179).
Demek ki ne oluyor;
Kadınlar erkeklere Allah’ın emanetidir.
Huysuzluk yaptıklarında, eğitmek maksadıyla dövülebilirler. Fakat onları gereksiz yere dövmek yanlıştır, günahtır.
Kadınları dövenler, dar gönüllü, sabırsız ve hayırsız kimselerdir.
Buyrun tefekkür edin inşaAllah..