A
Çevrimdışı
ONSEKİZİNCİ BÖLÜM
…Valilik konağının önünde toplandılar. Valinin yanında bulunanlar, “Doşarıdakiler Mezhic kabilesinden, Hani’nin öldürüldüğünü duyunca buraya yığıldılar. Ondan bir haber almayıncaya kadar da gitmezler.” Deyince, İbni Ziyad Kadı Şuray’a “Onların yanına git ve Hani’nin sağ olduğunu söyle” dedi.
-Ne oldu?
-Kadı Şurayh, Hani’nin yanına gitti. Hani ona “Sanırım dışarıdan gelen gürültüler benim kabileme ait. Yanıma on kişi girip beni kurtarsınlar” dedi.
-Şurayh ne yaptı?
-İbni Ziyad tilki gibi kurnaz biri. Kadı Şurayh’ın böyle bir şey yapacağına ihtimal vermiş olacak ki, yanında bir adamını da gönderdi. İbni Ziyad’ın adamı olunca, Kadi Şurayh, orada toplananlara “Adamınınz sağdır” dedi. Bunun üzerine de orada toplananlar orayı terk etti.
Bu arada kontrol merkezinde
Yunus içeri girdi ve:
-Hocam, Cevad’ın hanımı hastalanmış, onu buraya çağırıp yerine başka birini göndersen iyi olacak.
-Allah (cc) acil şifalar ihsan etsin. Sen git Cevdet’i çağır. Cevad’ın yerine onu gönderelim.
-Tamam hocam, hemen gidiyorum.
-Cevad, beni duyuyor musun?
-Evet!
-Seni buraya almam gerekiyor. Hazır ol.
-Hayırdır?
-Gelince öğrenirsin. Işınlama vaziyeti al.
-Tamam, ben hazırım.
Cevad’ın ışınlaması tamamlandı ve kontrol merkezine alındı.
-Hayırdır, beni niye çağırdın?
-Ya endişe edecek bir şey yok. Yenge hanım rahatsızlanmış biraz.
-Ha! Evet! Hamileydi. Beni çağırdığına iyi ettin. Ama kim gidecek yerime?
-Merak etme, Cevdet’i çağırttım. Neredeyse gelir. Hah! Geldi.
-Selamun aleykum!
-Vealeykum selam! Hoş geldin.
-Oooo Cevad hoş geldin!
-Hoş bulduk!
-Beni niye çağırttın?
-Hazırlan! Cevad’ın yerine sen gidiyorsun.
-Nereye gideceğim?
-Kufe’ye!
-Hz. Hüseyin yola çıktı mı?
-Hayır, henüz Mekke’den ayrılmadı.
-Kufe’de vali kim?
-İbni Ziyad!
-Demek o zalim oraya vardı ha?
-Maalesef evet!
-Hadi bakalım geç kalma. Orada kimse yok şu an.
-Tamam, ben kabine giriyorum.
Cevdet kabine girdi ve ışınlama işlemi başladı. Işınlama yeni bitmişti ki birden…
ONSEKİZİNCİ BÖLÜMÜN SONU
…Valilik konağının önünde toplandılar. Valinin yanında bulunanlar, “Doşarıdakiler Mezhic kabilesinden, Hani’nin öldürüldüğünü duyunca buraya yığıldılar. Ondan bir haber almayıncaya kadar da gitmezler.” Deyince, İbni Ziyad Kadı Şuray’a “Onların yanına git ve Hani’nin sağ olduğunu söyle” dedi.
-Ne oldu?
-Kadı Şurayh, Hani’nin yanına gitti. Hani ona “Sanırım dışarıdan gelen gürültüler benim kabileme ait. Yanıma on kişi girip beni kurtarsınlar” dedi.
-Şurayh ne yaptı?
-İbni Ziyad tilki gibi kurnaz biri. Kadı Şurayh’ın böyle bir şey yapacağına ihtimal vermiş olacak ki, yanında bir adamını da gönderdi. İbni Ziyad’ın adamı olunca, Kadi Şurayh, orada toplananlara “Adamınınz sağdır” dedi. Bunun üzerine de orada toplananlar orayı terk etti.
Bu arada kontrol merkezinde
Yunus içeri girdi ve:
-Hocam, Cevad’ın hanımı hastalanmış, onu buraya çağırıp yerine başka birini göndersen iyi olacak.
-Allah (cc) acil şifalar ihsan etsin. Sen git Cevdet’i çağır. Cevad’ın yerine onu gönderelim.
-Tamam hocam, hemen gidiyorum.
-Cevad, beni duyuyor musun?
-Evet!
-Seni buraya almam gerekiyor. Hazır ol.
-Hayırdır?
-Gelince öğrenirsin. Işınlama vaziyeti al.
-Tamam, ben hazırım.
Cevad’ın ışınlaması tamamlandı ve kontrol merkezine alındı.
-Hayırdır, beni niye çağırdın?
-Ya endişe edecek bir şey yok. Yenge hanım rahatsızlanmış biraz.
-Ha! Evet! Hamileydi. Beni çağırdığına iyi ettin. Ama kim gidecek yerime?
-Merak etme, Cevdet’i çağırttım. Neredeyse gelir. Hah! Geldi.
-Selamun aleykum!
-Vealeykum selam! Hoş geldin.
-Oooo Cevad hoş geldin!
-Hoş bulduk!
-Beni niye çağırttın?
-Hazırlan! Cevad’ın yerine sen gidiyorsun.
-Nereye gideceğim?
-Kufe’ye!
-Hz. Hüseyin yola çıktı mı?
-Hayır, henüz Mekke’den ayrılmadı.
-Kufe’de vali kim?
-İbni Ziyad!
-Demek o zalim oraya vardı ha?
-Maalesef evet!
-Hadi bakalım geç kalma. Orada kimse yok şu an.
-Tamam, ben kabine giriyorum.
Cevdet kabine girdi ve ışınlama işlemi başladı. Işınlama yeni bitmişti ki birden…
ONSEKİZİNCİ BÖLÜMÜN SONU