Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Kur'an, Demokratik Hakimiyet Anlayisini Reddeder

K Çevrimdışı

kuL

Üye
İslam-TR Üyesi
Kur'an, Demokratik Hakimiyet Anlayisini Reddeder


Hakimiyet ya da egemenlik, insan hayatinin her turlu meselesini ele alip duzenleme ve hukme ya da kanuna baglama hakki olarak kabul edilir. Cunku belirli bir alandaki herhangi bir sistemin duzenlemesi, ister istemez, beser hayatinin butun alanlarinda gerekli diger duzenlemeleri kacinilmaz kilmaktadir.

O halde siyasal hakimiyet aslinda, diger butun alanlardaki hakimiyeti de zorunlu olarak gundeme getirecek ve bu hususa dair sorularin cevaplandirilmasini gerektirecektir.

Buna gore, demokratik egemenlik anlayisi, Kur'an'in egemenlik anlayisina uygun alarak yapilacak bir tasnifte; Ilahi Egemenligi esas kabul eden Islami anlayis ile, beseri egemenligi esas kabul eden anlayis bolumlerinden ikincisi arasinda yer almaktadir.

Bilindigi gibi el-Maide, 5/50. ayette hakimiyet (hukum); cahiliyenin hukmu ile, Allah'in hukmu olarak ikiye ayrilmakta ve iman edenler icin Allah'tan daha iyi, daha guzel hukum koyacak kimsenin olamayacagi, soru cumlesi halinde ifade edilmektedir. Cunku boyle bir soru, cevabi tek ve belli oldugundan dolayi sorulmustur.

Tipki ''Allah ile beraber baska bir ilah mi var?'' (en-Neml, 27/61,62...) sorusu gibidir. Bu sorunun da cevabi tekdir ve bellidir:

Allah ile beraber baska bir ilah yoktur. Konumuz ile ilgili sorunun cevabi da tektir ve bellidir:

Iman edenler icin yani bizler icin Hukmu Allah'tan daha guzel kimse olamaz. Daha guzel olmak soyle dursun, onunla mukayese edilmeye, boy olcusmeye layik bir hukum olamaz.

Tipki Allah'in essiz ve benzersiz olmasi gibi, O'nun hukmunun de esi ve benzeri yoktur.

Kur'an-i Kerim, genel olarak butun beseri hakimiyetleri her turlusuyle redederken, bu hakimiyet anlayislarinin ortaya cikardigi pratikleri kendisine konu edinerek red eder. Cunku hakimiyet anlayisinin pratige yansiyan yonu, duzenleyici bir takim hukumler koymaktir, bir takim deger yargilari belirlemektir.
O bakimdan Kur'an-i Kerim, genel olarak Allah'in izin vermedigi her turlu yasamayi, Allah'in hukmune karsi hukumler koymak yetkisine sahip Allah'a ortaklar kosmak olarak kabul eder. (es-Sura,42/21)

Cunku yasa koymak, egemenlik anlayisinin ve bu anlayisin kullanilmasinin musahhas ifadesidir. Dillerin yalan yere helal ve haram olarak hukumler koyarak esyaya iliskin nitelendirmelerini, hem yalan, hem de Allah'a bir iftira olarak degerlendirmektedir. (el- En'am,6/138-140; en-Nahl,16/116)

Dolayisiyla beserin bir takim kesimlerinin Allah'in asla razi olmayacagi bir sekilde hukum koymalari, mesruiyetlerine gosterdikleri gerekceler ne olursa olsun, haksizca bir uygulamadir, gayrimesru bir faaliyettir. O bakimdan hicbir gecerliligi yoktur bu kanunlar Kur'an nazarinda boyledir. Allah'in izin vermedigi sekilde bu egemenlik hakki kullanilirken, ister putlara hizmet etmekten dolayi sahip olundugu iddia olunan yetkiye dayanilsin ister seflik ya da baskanlik yetkisine, ister ilahi olarak boyle bir hak ve yetkiye, ister din adami olmak sifatiyla, ister cogunluk tarafindan secilmis olmak, ister belli bir sinifin ya da kesimin hak ve cikarlarini korumak icin bu yetkiyi kullanmak zorunlulugundan ya da gereginden soz edilsin... Butun bunlarin hicbirisi Kur'an nazarinda hakimiyet hakkina sahip olmanin ve haklari kullanmanin gerekcesi olmaz. Esasinda mesru olmayan boyle bir yetkiyi kullanmak suretiyle ortaya konulan duzen, yasa ve prensipleri ya da bir takim hukumleri - hangi alanla ilgili olursa olsunlar- mesrulastirmaya yeterli olamaz. Demokrasi ya da halkin hakimiyeti anlayisida bu genel hukmun cercevesi disinda gorulemez.

Kaldi ki Kur'an-i Kerim demokrasinin en temel dayanagi ve demokratik duzenlerin kitlelerden prestij etmelerini istedikleri en buyuk ''Put'' olan ''Halkin iradesi'' ni de halkin kendi kendisini idaresini de yani bunun icin ongorulen cogunlugun iradesini de hicbir sekilde guvenilir olarak gormemektedir:

''Eger sen yeryuzunde bulunanlarin coguna itaat edersen, seni Allah'in yolundan saptirirlar. Cunku onlar ancak zanna uyuyorlar ve onlar ancak asilsiz tahminlerde bulunuyorlar.'' (el- En'am, 6/116)

Gercekten de demokratik sistemin, cogunlugun kabulunden baska pratik bir dayanagi yoktur ve bu cogunluk, secime ya da oylamaya katilan ve tercihi istenen aday ya da alternetiflerin ikiden yukariya cikmalari halinde hemen hemen hic bir sekilde mutlak amlamda elde edilemez. Belki birinin otekinden daha cok oy almasi anlaminda nisbi bir cogunluk elde etmekten soz edilebilir. Bundan otesine kolay ulasilamaz. Yani demokrasinin kabul ettigi pratikteki ilkesi olan cogunlugun mutlak anlamda isleyisi, sadece tercihi istenen alternatiflerin iki olmasi haline munhasir hibidir.

Demek ki demokratik sistem icerisinde yapilan tercihlerin dogrulugunun tek bir dayanagi vardir, o da cogunluktur. Peki, cogunlugun gercekten dogruyu sectigini kim ve nasil belirleyecektir? Bu soru cevapsiz kalmaktadir. Cunku cogunluk, eger vahyi red etmisse, - ki egemenlik hakkinin halka ait kabul edilmesi bu demektir - zandan ve delile dayali olmayan tahminlerden baska hic bir dayanaga sahip olamaz. Iste ayet-i kerimenin beirttigi gercek de budur.

Buna gore musluman icin demokratik duzenin mesru bir duzen olmasinin, oyle gorulmesinin bir takim engelleri vardir.

Bu engeller de kisaca:

1- Allah'tan baska hicbir kimsenin hukum koyma hakki yoktur. (el-En'am, 6/57; Yusuf,12/40, 67; el-Kasas,28/70,88 vs)

Anlasmazliklara dair hukum vermek yetkisi yanliz Allah'indir.(es-Suara, 42/10)

2- Allah'in hukmu disinda kalan butun hukumler cahili hukumlerdir ve bu hukumleri kabul etmek, hukum koyanlari Allah'a sirk kosmak ile ayni anlama gelir. (Bunu belirten ayetlerin bazisina bastarafda atifta bulunuldu.)

3- Bu iki temel noktaya gore beseri sistemler arasinda yer alan demokrasi, ayrica dayandigi cogunluk prensibinin guclu bir prensip olmamasindan, dayanak olmaya elverisli bulunmamasindan dolayi guvenilebilecek, kabul edilebilecek bir sistem olamaz.

Cunku Kur'an-i Kerim'e gore yeryuzundeki cogunlugun ortak ozelligi hak uzere olmak degil, batil uzere olmaktir. Onlarin dogruya goturmek diye bir fonksiyonlari yoktur, aksine saptirici bir rol oynarlar.
 
Üst Ana Sayfa Alt