Arkadaşlar Said Nursi hakkında neden bu şekilde konuştuğunuzu anlamış değilim. Ne demek herşeyi kendine yormuş? Onun sözlerinden olup karşı çıktığınız cümleleri yazar mısınız.(Eserini ve sayfasını belirtiniz)
Sizlere Said Nursi'nin yazdığı bir eserden bir kaç cümle yazmak istiyorum.
"Amelinizde Rıza
-ı ilahi olmalı. Eğer O razı olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yok. Eğer O kabul etse, bütün halk reddetse te'siri yok. O razı olduktan ve kabul ettikten sonra isterse ve hikmeti iktiza ederse, sizler istemek talebinde olmadığınız halde halklara da kabul ettirir. Onları da razı eder. Onun için bu hizmette doğrudan doğruya YALNIZ Cenab-ı Hakkın rızasını esas maksad yapmak gerektir."
"Bu Hizmet-i Kur'aniyyede bulunan kardeşlerinizi tenkid etmemek, onların üstünde faziletfuruşluk nev'inden gıpta damarını tahrik etmemektir. Çünki nasıl insanın bir eli diğer eline rekabet etmez, bir gözü bir gözünü tenkid etmez, dili kulağına itiraz etmez, kalp ruhun ayıbını görmez. Belki birbirinin noksanını ikmal eder. Kusurunu örter, ihtiyacına yardım eder. Vazifesine muavenet eder,. Yoksa o vücud-u insanın hayatı söner,ruhu kaçar, cismi de dağılır. Hem nasılki bir fabrikanın çarkları birbiriyle rekabet karane uğraşmaz, birbirinin önüne tekaddüm edip tahakküm etmez, birbirinin kusurunu görerek tenkid edip sa'ye şevkini kırıp atalete uğratmaz. Belki bütün istidadlariyle, birbirinin hareketini umumî maksada tevcih etmek için yardım ederler, hakikî bir tesanüd bir ittifak ile gaye-i hilkatlerine yürürler. Eğer zerre mikdar bir taarruz, bir tahakküm karışsa; o fabrikayı karıştıracak, neticesiz akîm bırakacak. Fabrika sahibi de o fabrikayı bütün bütün kırıp dağıtacak. İşte ey Risale-i Nûr Şâkirdleri ve Kur'anın hizmetkârları! Sizler ve bizler öyle bir insân-ı kâmil ismine lâyık bir şahs-ı mânevînin âzalarıyız.. ve hayat-ı ebediye içindeki saadet-i ebediyeyi netice veren bir fabrikanın çarkları hükmündeyiz.. ve sâhil-i selâmet olan Dâr-üs Selâm'a ümmet-i Muhammediyeyi (A.S.M.) çıkaran bir sefine-i Rabbâniyede çalışan hademeleriz. Elbette dört ferdden bin yüz onbir kuvvet-i mâneviyeyi te'min eden sırr-ı ihlâsı kazanmak ile, tesanüd ve ittihad-ı hakîkîye muhtacız ve mecburuz. Evet üç elif ittihad etmezse, üç kıymeti var. Sırr-ı adediyet ile ittihad etse, yüz onbir kıymet alır. Dört kerre dört ayrı ayrı olsa, onaltı kıymeti var. Eğer sırr-ı uhuvvet ve ittihad-ı maksad ve ittifak-ı vazife ile tevâfuk edip bir çizgi üstünde omuz omuza verseler, o vakit dörtbin dörtyüz kırkdört kuvvetinde ve kıymetinde olduğu gibi.. hakikî sırr-ı ihlâs ile, onaltı fedakâr kardeşlerin kıymet ve kuvvet-i mâneviyesi dört binden geçtiğine, pek çok vukuât-ı tarihiye şehadet ediyor. Bu sırrın sırrı şudur ki: Hakikî, samimî bir ittifakta herbir ferd, sâir kardeşlerin gözüyle de bakabilir ve kulaklariyle de işitebilir. Güya on hakikî müttehid adamın herbiri yirmi gözle bakıyor, on akılla düşünüyor, yirmi kulakla işitiyor, yirmi elle çalışıyor bir tarzda mânevî kıymeti ve kuvvetleri vardır."
Yirmi Birinci Lem'a - İhlas risalesi
(Birinci ve ikinci düstur.)
Hizmet'i Kur'aniyye derken Kur'an hizmetinden bahsediyor ve öncelik olarak amelinizde (yaptığınız işlerde) Allah Rızası olmalıdır. Esas maksadımız bu olmalıdır.
İkinci olarak, bu hizmetteki (Ku'ran hizmeti) kardeşlerinizi tenkid etmemek, onların yanlışlarını yüzüne vurmamak, elinizden geliyorsa yardım etmektir. Karşısında değil yanında olmaktır. Daha da açıklamak isterdim aslında ama saat geç oldu ve sayfa da dolmak üzere sanırım.
Şimdi Allah rızası için söyleyin, Said Nursi'nin burada söyledikleri sizce yanlış şeyler mi yoksa olması gerekenler mi? Ben hiçbir zaman Said Nursi'nin kendini övdüğünü ya da bir başkasını kötülediğini duymadımda okumadım da. Hizmet-i Kuraniyye yolunda herkes kardeştir.
Bir yerde demişsiniz HZ PEYGAMBER EFENDİMİZ in önüne geciren insanlar var diye, bundan O şahsı sorumlu tutamazsınız. Her koyun kendi bacağından asılır. Sizden ricam, hiçbir zaman genelleme yapmayın. Bir şeye ön yargıyla yaklaşmayın. Duyduğunuz yada okuduğunuz şeyleri tatmin olacak şekilde (kafanızda soru işareti kalmayacak şekilde) araştırmadan inanmayın.
Sen nurcusun, sen bilmem nesin diye ayrımcılık yapmayın. Eksik yönlerini görüyorsanız tamamlayın. Yaptığınız şeyi öncelikle Allah rızası için yapın. Müslüman kardeşlerinizin yanlışlarını bulup yüzüne wurmayın yada onunla dalga geçercesine konuşmayın.
Gerçekten bu konuyla alakalı daha çok konuşmak gerekir ama şimdilik bu kadar.
Hakkınızı helal edin inş. Selam ve Dua ile.