Kur'an'a Nisbetle Sünnetin Yeri:
Kur'an ve Sünnete İtaat Lazımdır:
Dini hükümleri beyanda Sünnetin delil olduğu şüphesizdir. Sünnet ve Kur'an delil olma bakımından birdir. Biri diğerinden geri tutulamaz. Birinden dolayı diğeri reddedilemez, ikisi din hükümlerini beyanda birbirine yardımcı olur. İbn Hazm'a göre, delil olma bakımından ikisi bir derecededir. Her ikisi de nasdır ve icmadan Önce gelmektedir. Eğer Kur'an hadisten önce geliyorsa bu Sünnetin delil olması Kur'an ile sabit olması itibari iledir. Bu itibari bir takdimdir. Bu tarif edenin, tarifi olunana takdimi gibi bir şeydir. İbn Hazm bu konuda şöyle der:
"Müslümanlar arasında Allah'ın emrine itaati, Peygamberin emrine itaat arasında fark olmadığında ihtilaf yoktur. Allah'ın, namaz kılmanın emri ne ise, Peygamber'in mukim olan öğle namazını dört rekat, misafir olan iki rekat kılsın, emri de odur. Kur'an'dakilere uymak nasıl vacip ise, Hz. Peygamber'den sahih surette nakil olunanlar da öyledir. Ancak nakil ve rivayet yolunda ihtilaf olabilir."
ibn Hazm, sünnetin Kur'an gibi delil olduğunu kabul eder, her ikisine itaatte fark yoktur, o şu âyet-i kerimeye dayanır: "Peygamber'e itaat eden Allah'a itaat etmiş olur," (en-Nisa, 4/80) Diğer bakımdan sünnet de mâna itibariyle vahiydir. "O Peygamber, kendiliğinden bir şey söylemez, onlar ona vahiy olunmuştur." (en-Necm, 53/ 3-4) Böylece Sünnet Kur'an gibi olunca delil bakımından aynı derecededir her ikisi de nassdır, icma gibi diğer deliler onlardan sonra gelir, onara karşı olamaz.
Sünnet Kur'anı Tahsis Eder ve Katidir:
İbn Hazm'a göre, delil olma bakımından sünnet Kur'an mertebesinde olunca bu ikisi diğer delillerden öne alınır ve şöyle der:
1. Sünnet, Kur'an'ı tahsis eder. (Belli bir gaye için kullanma) Kur'an'da umumi bir lafız varsa Sünnet de has bir mevzu varid olmuş ise, Sünnet Kur'an'm umumunu hususileştirir. Allah Teala, Kur'an'da hırsızın elinin kesilmesini umumi surette emretmiştir. Fakat sahih hadis dört dinardan çok bir şeyde el kesilmesini söyler. Böylece bir hadis, ayeti tahsis eder. Yine Kur'an'da umumi olarak süt kardeşleri haram kılınmıştır. Hadiste bir iki emzirme ile haram olmaz, diye ayeti tahsis etmiştir. Dininden dönene, zina yapana sarhoşa verilen cezalar da böyledir..."
2. Sünnet katidir, Kitap ve Sünnette umumun delaleti kafidir. Hâs da öyledir. Bunların hepsi, Sünnetin delil olma bakımından Kur'an mertebesinde olduğunu gösterir. Ayrıca, İbn Hazm, tahsisi bir nev'i beyan sayar, bu bakımdan da Sünnet Kur'an'm beyanıdır. Cenab-ı Hakk şöyle buyurmuştur: "İnsanlara kendilerine indirilene beyan edesin" (en-Nahl, 16/44)
Kur'an ve Sünnete İtaat Lazımdır:
Dini hükümleri beyanda Sünnetin delil olduğu şüphesizdir. Sünnet ve Kur'an delil olma bakımından birdir. Biri diğerinden geri tutulamaz. Birinden dolayı diğeri reddedilemez, ikisi din hükümlerini beyanda birbirine yardımcı olur. İbn Hazm'a göre, delil olma bakımından ikisi bir derecededir. Her ikisi de nasdır ve icmadan Önce gelmektedir. Eğer Kur'an hadisten önce geliyorsa bu Sünnetin delil olması Kur'an ile sabit olması itibari iledir. Bu itibari bir takdimdir. Bu tarif edenin, tarifi olunana takdimi gibi bir şeydir. İbn Hazm bu konuda şöyle der:
"Müslümanlar arasında Allah'ın emrine itaati, Peygamberin emrine itaat arasında fark olmadığında ihtilaf yoktur. Allah'ın, namaz kılmanın emri ne ise, Peygamber'in mukim olan öğle namazını dört rekat, misafir olan iki rekat kılsın, emri de odur. Kur'an'dakilere uymak nasıl vacip ise, Hz. Peygamber'den sahih surette nakil olunanlar da öyledir. Ancak nakil ve rivayet yolunda ihtilaf olabilir."
ibn Hazm, sünnetin Kur'an gibi delil olduğunu kabul eder, her ikisine itaatte fark yoktur, o şu âyet-i kerimeye dayanır: "Peygamber'e itaat eden Allah'a itaat etmiş olur," (en-Nisa, 4/80) Diğer bakımdan sünnet de mâna itibariyle vahiydir. "O Peygamber, kendiliğinden bir şey söylemez, onlar ona vahiy olunmuştur." (en-Necm, 53/ 3-4) Böylece Sünnet Kur'an gibi olunca delil bakımından aynı derecededir her ikisi de nassdır, icma gibi diğer deliler onlardan sonra gelir, onara karşı olamaz.
Sünnet Kur'anı Tahsis Eder ve Katidir:
İbn Hazm'a göre, delil olma bakımından sünnet Kur'an mertebesinde olunca bu ikisi diğer delillerden öne alınır ve şöyle der:
1. Sünnet, Kur'an'ı tahsis eder. (Belli bir gaye için kullanma) Kur'an'da umumi bir lafız varsa Sünnet de has bir mevzu varid olmuş ise, Sünnet Kur'an'm umumunu hususileştirir. Allah Teala, Kur'an'da hırsızın elinin kesilmesini umumi surette emretmiştir. Fakat sahih hadis dört dinardan çok bir şeyde el kesilmesini söyler. Böylece bir hadis, ayeti tahsis eder. Yine Kur'an'da umumi olarak süt kardeşleri haram kılınmıştır. Hadiste bir iki emzirme ile haram olmaz, diye ayeti tahsis etmiştir. Dininden dönene, zina yapana sarhoşa verilen cezalar da böyledir..."
2. Sünnet katidir, Kitap ve Sünnette umumun delaleti kafidir. Hâs da öyledir. Bunların hepsi, Sünnetin delil olma bakımından Kur'an mertebesinde olduğunu gösterir. Ayrıca, İbn Hazm, tahsisi bir nev'i beyan sayar, bu bakımdan da Sünnet Kur'an'm beyanıdır. Cenab-ı Hakk şöyle buyurmuştur: "İnsanlara kendilerine indirilene beyan edesin" (en-Nahl, 16/44)