Korku bilinmeyendir. Korkuyla yüzleştiğinde korku, bilinen olur. Ölümden sonrasını bilmediğimiz için korkuyoruz. Ama Müslümanlar olarak, Allah’ın bildirdiğine iman ederiz. Maddesel gerçekliğin içinde görmediğimiz için korkuyoruz. Çünkü imanımız yeterince güçlü değil. Ölümden sonrası iman etmişler için bir bilinmeyen olmadığından korkmazlar. Bir odadan diğerine geçiş kapısı olarak değerlendirmek lazım. Zaman algısınıda değiştirmek lazım.
Güneşin etrafında 1 tur dönmemize yıl deyip 365’e böldük, 365 defa gerçekleşen kendi etrafımızda dönme eylemine gün dedik ve 24 parçaya bölüp saat adını koyduk. Zaman olacakları birbirinden uzaklaştıran birşey değil, sadece yaşantıyı peogramlamak için bir ölçüden ibaret.
Ölümü, zaman aracı ile uzak olarak değerlendirdiğimiz için az ileride duran ve yavaş yavaş bize yaklaşan canavar gibi görüyoruz.
Allah’ın varlığında yaşıyoruz. O her yerde hazır ve nazır bulunur. Mutlaka adil bir hesap gününe uyanacağız. Gönlünü rahat tut, korkuyla meşgul olma ama rehavetede kapılma. Ciğerin yaş olduğu sürece imanını muhafaza emenin peşinde ol. Bunu sağlamakta farz-sünnet ibadetler, nasuh tövbe ve doğeu yola samimiyetle tutunmakla oluyor.
selamlar