Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Kureyş Temsilcisi Resulullah'ın (s.a.) Huzurunda

A Çevrimdışı

Abdullah Yusuf

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
Kureyş Temsilcisi Resulullah'ın (s.a.) Huzurunda

Bu iki değerli kahramanın (Hz. Hamza b. Abdilmuttalib (r.a.) ve Hz. Ömer b. Hattab (r.a.) müslüman oluşundan sonra Mekke'deki kalın sis tabakaları dağılmaya başladı. Müşrikler müslümanlara eza ve cefa yapmakla onları dinlerinden vazgeçiremeyeceklerini anlayınca bu sefer Peygamberimiz'i (s.a.) davetinden vazgeçirmek için arzu etmesi mümkün olan her şeyi ona teklif etmek suretiyle pazarlık yapmaya başladılar.

Fakat o zavallılar, üzerine güneş doğan hiçbir varlığın onun daveti önünde bir sivrisinek kanadına bile eşit olamayacağını bilmiyorlardı. Neticede yine kaybettiler ve arzu ettikleri hususta yine başarılı olamadılar.

İbn İshak diyor ki: Yezid b. Ziyad, Muhammed b. Ka'b el-Kurazi'den naklediyor: Utbe b. Rabia anlatıyor: Utbe kavminin efendisiydi. Bir gün Kureyş meclisinde, Resülullah'ın (s.a.) Mescid-i Haram'da yalnız oturduğu bir sırada şöyle demişti:

-"Ey Kureyş topluluğu] Kalkıp Muhammed'e gideyim mi? Onunla konuşup ona bazı şeyler arz edeyim mi? Belki de bazılarını kabul eder. Hangisini isterse ona verip bizden el çek diyelim mi?" (Bu konuşma Hz. Hamza (r.a.) müslüman olup da, Kureyş'in artık Resülullah'ın (s.a.) taraftarlarının çoğaldıklarını görmelerinden sonraydı.)

-"Evet, ya Ebe'l-Velid! Ona git ve onunla konuş." dediler. Utbe de kalkıp O'na geldi. Resülullah'ın (s.a.) yanına oturup şöyle dedi:
-"Yeğenim! Sen içimizden birisin. Kabile arasındaki derecen ve nesepteki yerin herkesçe bilinir. Sen kavmine çok büyük bir problem getirdin. Bununla topluluklarını dağıttın, huzurlarını bozdun, ilahlarını ve dinlerini ayıpladın. Dedelerine küfrettin. Şimdi beni dinle, sana bazı şeyler arz edeyim, sen de düşünürsün, belki bunlardan birini kabul edersin." Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (s.a.):
-"Söyle ya Ebe'l- Velid dinliyorum." dedi. Utbe de şöyle devam etti:
-"Yeğenim! Eğer getirdiğin din sebebiyle mal istiyorsan, mallarımızdan senin için ayıralım, en zenginimiz olasın. Eğer bununla şeref istiyorsan, seni başımıza reis yapalım, sensiz hiçbir karar almayalım. Eğer bununla emirlik istiyorsan, seni başımıza emir yapalım. Eğer sana gelen, kendinden uzaklaştıramadığın bir cinni ise, seni iyileştirmek için bütün malımızı harcayalım. Çünkü tedavi olmayan adamı mağlup edebilir cinniler."

Resülullah (s.a.) Utbe'nin söylediklerini dinledi. Utbe sözünü tamamlayınca:

-"Bitirdin mi ya Ebe'l-Velid?" dedi. Utbe:
-"Evet." dedi. Resülullah (s.a.):
-"Şimdi beni dinle!" dedi. Utbe de:
-"Peki!" dedi. Resülullah (s.a.) okumaya başladı:
-"Rahman ve Rahim olan Allah'zn adıyla.
"Ha-Mim ... Bu, Rahman, Rahim (olan Allah) tarafindan indirilmedir. "Bu, ayetleri Arapça bir Kur'an olmak üzere anlayacak bir kavme açıklanmış bir Kitab'tır. "Hem mujdeleyici... hem uyarıcı olarak ... Fakat onların çoğu yüz çevirdiler. Artık onlar dinleyip hakkı kabul etmezler." (Fussilet, 1-4.)

Efendimiz (s.a.) okumaya devam etti. Utbe bu ayetleri dikkatlice dinlemekteydi. Sonra Peygamberimiz bu suredeki secde ayetine (37. ayet) gelince secde etti ve şöyle buyurdu:

-"Ya Ebe'l- Velid okuduğumu dinledin. Artık seni onunla baş başa bırakıyorum." Utbe kalkıp arkadaşlarına geldi. Arkadaşları birbirlerine:
-"Allah'a yemin ederiz ki Ebe'l-Velid gittiği yerden başka bir yüzle geldi." dediler. Yanlarına oturunca da:
-"Ne oldu ya Ebe'l-Velid?" dediler. Utbe:
-"Ben öyle bir söz işittim ki, vallahi o sözün benzerini şimdiye dek hiçbir kimseden duymadım. Vallahi o ne şiirdir, ne sihirdir, ne de kahinliktir. Ey Kureyş topluluğu! Beni dinleyin ve benim hatırıma bunu yapın. Bu adamı davasıyla baş başa bırakın. Onunla savaşmayı terk edin. Allah'a yemin ederim ki ondan işittiğim sözün büyük yankısı olacaktır. Eğer Araplar üzerine hakim olursa onun mülkü sizin mülkünüzdür. Onun izzeti sizin izzetinizdir. Onun davasıyla insanların en mesudu olursunuz." dedi. Onlar da:
-"Vallahi, diliyle seni de büyüledi ya Ebe'l-Velid." dediler. Utbe:
-"Bu benim görüşüm ... Siz dilediğinizi yapın." dedi." (İbn Hişam, a,g,e I/293-294)

Bir başka rivayette: Utbe, Peygamber Efendimiz'i (s.a.) "Eğer yüz çevirirlerse, de ki: Sizi Ad ve Semud'a gelen şiddetli azap gibi bir azapla korkutuyorum." (Fussilet, 13.) mealindeki ayete gelince, titreyerek kalktı. Elini Resülullah'ın (s.a.) ağzına koydu ve:

-"Allah aşkına ve akrabalık hatırına!" dedi. Bildirilen azabın gelmesinden korkuyordu. Kavmine gitti ve onlarla konuştu. (İbn Kesir, Tefsir, VI, 159-161)

Safiyyurrahman Mubarek furi
 
Üst Ana Sayfa Alt