biyerde bu zevat için fetullah gülenle kul sadiyi karıştırın alparslan kuytul olur demişlerdi
sana göre kardeşim sana göreBunu kim söylemişse hak ile batılı karıştırmış ve halt etmiştir.
Şu, sorulması gereken bir soru: Neden Suudi Arabistan değil de Suriye? Suriye antidemokratik de Suudi Arabistan çok mu demokratik?
Site yöneticilerine söyleyelim bi anket yapsınlar; Muhammed Yusuf'la Tarkan'ı birleştirsek ortaya ne çıkar?
Nasıl hoşuna gitti mi?
Assalamu aleykum,Yahu insan Allah'tan korkar. Bu ne biçim konuşmalar... Alimler hakkında ileri geri konuşacağınıza önce; bir konuşmada İslami ölçü nedir, adap nedir, adaplı konuşmak nedir bunları öğrenin hele... Hangi donanıma sahipsiniz ki kendinizi son söz söyleyici, nokta koyucu, işte o kadar deyici görerek lafınızı 'vesselam' ile bitiriyorsunuz! Haklarında dalga geçerek konuştuğunuz insanlar, hayatlarını İslam'a adamış insanlar; kimsenin kalbini yarıp bakmış değilim, gözükeni söylüyorum yalnızca. Elbet her şeyin en doğrusunu Allah bilir. Eskilerin dediği gibi, kıymet bilmeyene kıymet yetmez. Ve bir hocanın dediği gibi, kıymet bilmeyene kıymet verilmez. Kıymet bilelim ki, kıymetimiz olsun. Ve Allah aşkına bir Müslümana yakışır şekilde konuşalım. Allah'a emanet olunuz.
Eyvallah akhi, ama göz ardi edilmemesi gereken bisey var burda.Değerli kardeşim... Önce iyi anlamak gerek. Alparslan hoca cihad'a mı karşı çıkıyor. Ben, Alparslan hocanın yakınında bir kimse değilim, körü körüne de savunuyor değilim. Kendisini ilgi ve alaka ile oldukça uzaktan, ancak kalbi olarak pek yakından takip ediyorum, başka hocalarımızı takip ettiğim gibi. Kendisinin cihad ile ilgili duruşu çok nettir kanaatimce. Cihad'tan kaçmayı, cihad'ı düşünmemeyi, önemsememeyi ortaya koyan bir görüşüne de rastlamış değilim; hatta tersine cihad düşüncesi oldukça hakimdir. Kendisinin ortaya koyduğu, peygamberi bir hareket metodudur. Peygamber efendimiz de (S.A.V.) beklemedi mi güç kazanmak için, sabretmedi mi tüm aşağılanmalara rağmen, göç etmek durumunda kalmadı mı... Demek, her şeyin bir yolu yordamı, bir zamanı var. Bu yolu yordamı, neyin ne zaman yapılmasının icap ettiğini de, Kuran'dan, Efendimizden, sahabeden öğreneceğiz elbet. Alparslan hoca da bunları kastederek yapılanları pek doğru bulmuyor, bu şekilde bir 'cihad'ın Müslümanlara güç kaybettireceğini düşünüyor ve birtakım oyunlarla Müslümanlara güç kaybettirilebileceğini, bu bakımdan uyanık olmak gerektiğini vurguluyor. Değerli kardeşim... Cihad'ın da bir temeli yok mudur? Bir ön hazırlığı yok mudur? Temelsiz, eğitimsiz, ön hazırlıksız bir 'cihad' ancak kafirin işine yarar. Bu sayede birçok samimi Müslümandan kurtulurlar. Ayrıca böylesi bir cihad anlayışı sistemi değiştirmeye de yetmez. Tabii biz, cihad'ın bir yönünü konuşuyoruz... Allah yolunda cihad'ın birçok şekli var. Ancak konuştuğumuz meseleye dair cihad, Allah'ın egemenliği yeryüzünde hakim olsun diye yapılır. Allah'ın yasaları hakim olsun diye. Bunun olabilmesi için de, toplumun ciddi bir eğitimden geçmesi, yüksek bir şuura kavuşması gerekir. Bu eksiklerle yapılan 'cihad' amacına kavuşamayacaktır. Böyle olunca da yeni 'cihad' için hazırlanmak gerekecektir. Ama bu yeni hazırlık, hem insan kayıpları hem ekonomik kayıplar hem de psikolojik yıpranmalarla daha zor şartlarda başlayacaktır. Elbet Allah zorlukları kolaylaştırdıktan sonra, her şey kolay olur. Ancak Allah kolaylaştırabilir diye, biz taktik ve stratejiyi bir kenara atamayız. Bu taktik ve strateji muhakkak Kuran ve sünnetten beslenecektir. İşte tüm bu sebeplerle hepimize görevler düşmektedir, önce kendimizi Kuran ve sünnete göre inşa etmeli, sonra da böyle şuurlu bir çoğunluğu, toplumu inşa etmeliyiz Allah'ın yardımıyla. Tebliğ etmeliyiz, Allah'ın hakkını savunmalıyız, şuurlu ve sağlam Kuran talebeleri, hocalar yetiştirmeliyiz, küfre karşı mücadele etmeliyiz... Yani terlemeliyiz, emek vermeliyiz... Allah yar ve yardımcımız olsun. Selam ve dua ile.
Değerli kardeşim... Önce iyi anlamak gerek. Alparslan hoca cihad'a mı karşı çıkıyor. Ben, Alparslan hocanın yakınında bir kimse değilim, körü körüne de savunuyor değilim. Kendisini ilgi ve alaka ile oldukça uzaktan, ancak kalbi olarak pek yakından takip ediyorum, başka hocalarımızı takip ettiğim gibi. Kendisinin cihad ile ilgili duruşu çok nettir kanaatimce. Cihad'tan kaçmayı, cihad'ı düşünmemeyi, önemsememeyi ortaya koyan bir görüşüne de rastlamış değilim; hatta tersine cihad düşüncesi oldukça hakimdir. Kendisinin ortaya koyduğu, peygamberi bir hareket metodudur. Peygamber efendimiz de (S.A.V.) beklemedi mi güç kazanmak için, sabretmedi mi tüm aşağılanmalara rağmen, göç etmek durumunda kalmadı mı... Demek, her şeyin bir yolu yordamı, bir zamanı var. Bu yolu yordamı, neyin ne zaman yapılmasının icap ettiğini de, Kuran'dan, Efendimizden, sahabeden öğreneceğiz elbet. Alparslan hoca da bunları kastederek yapılanları pek doğru bulmuyor, bu şekilde bir 'cihad'ın Müslümanlara güç kaybettireceğini düşünüyor ve birtakım oyunlarla Müslümanlara güç kaybettirilebileceğini, bu bakımdan uyanık olmak gerektiğini vurguluyor. Değerli kardeşim... Cihad'ın da bir temeli yok mudur? Bir ön hazırlığı yok mudur? Temelsiz, eğitimsiz, ön hazırlıksız bir 'cihad' ancak kafirin işine yarar. Bu sayede birçok samimi Müslümandan kurtulurlar. Ayrıca böylesi bir cihad anlayışı sistemi değiştirmeye de yetmez. Tabii biz, cihad'ın bir yönünü konuşuyoruz... Allah yolunda cihad'ın birçok şekli var. Ancak konuştuğumuz meseleye dair cihad, Allah'ın egemenliği yeryüzünde hakim olsun diye yapılır. Allah'ın yasaları hakim olsun diye. Bunun olabilmesi için de, toplumun ciddi bir eğitimden geçmesi, yüksek bir şuura kavuşması gerekir. Bu eksiklerle yapılan 'cihad' amacına kavuşamayacaktır. Böyle olunca da yeni 'cihad' için hazırlanmak gerekecektir. Ama bu yeni hazırlık, hem insan kayıpları hem ekonomik kayıplar hem de psikolojik yıpranmalarla daha zor şartlarda başlayacaktır. Elbet Allah zorlukları kolaylaştırdıktan sonra, her şey kolay olur. Ancak Allah kolaylaştırabilir diye, biz taktik ve stratejiyi bir kenara atamayız. Bu taktik ve strateji muhakkak Kuran ve sünnetten beslenecektir. İşte tüm bu sebeplerle hepimize görevler düşmektedir, önce kendimizi Kuran ve sünnete göre inşa etmeli, sonra da böyle şuurlu bir çoğunluğu, toplumu inşa etmeliyiz Allah'ın yardımıyla. Tebliğ etmeliyiz, Allah'ın hakkını savunmalıyız, şuurlu ve sağlam Kuran talebeleri, hocalar yetiştirmeliyiz, küfre karşı mücadele etmeliyiz... Yani terlemeliyiz, emek vermeliyiz... Allah yar ve yardımcımız olsun. Selam ve dua ile.
Estagfurullah, Ben Kim allame kim... Ben Alim değilim elbet, ama büyük Alimleri takip ederim... Yani diyecegim bu ki, hangi Alim Alparslan Kuytul'un görüşünde(?)...Az çok bir şeyler biliyoruz, bilmediğimizi de öğrenmeye çabalıyoruz, araştırıyoruz... Ama sizler öyle bir konuşuyorsunuz ki 'allame' olmuşsunuz maşaAllah. Kardeşim, demek ki alimler anlamıyor bu işlerden; cihad nedir, kaça ayrılır, nasıl olmalıdır... Bildikleri yok. En iyisi biz burada yapılanalım. Baksana en iyi bilen bizleriz, kurtarırsak biz kurtarırız ümmeti, başka kimseden fayda yok...! Bahsettiğin taktik akla zor gelecek, öyle aman aman bir taktik, hedef gibi gözükmüyor. Üçümüz de burada birleşip bir şeyleri baltalamak için yola çıkarız, ama o balta çok kalmaz elimizde. Herkes, böyle atraksiyonlu işlere bayılıyor, böyle meseleler üzerine konuşmaya doyamıyor ama nefsimizle olan cihadımız ne alemde desek, pek çıt çıkmaz kimseden... Namaz kılmayan, oruç tutmayan kimseler bile söz konusu 'cihad' olunca öne atılıyorlar. Ve madem bu 'cihad' düşüncesinde bu kadar keskinsiniz, kararlısınız, kendinizden eminsiniz, bilginize de güveniyorsunuz... Neden buradasınız? Neyi bekliyorsunuz?