Değerli kardeşim... Önce iyi anlamak gerek. Alparslan hoca cihad'a mı karşı çıkıyor. Ben, Alparslan hocanın yakınında bir kimse değilim, körü körüne de savunuyor değilim. Kendisini ilgi ve alaka ile oldukça uzaktan, ancak kalbi olarak pek yakından takip ediyorum, başka hocalarımızı takip ettiğim gibi. Kendisinin cihad ile ilgili duruşu çok nettir kanaatimce. Cihad'tan kaçmayı, cihad'ı düşünmemeyi, önemsememeyi ortaya koyan bir görüşüne de rastlamış değilim; hatta tersine cihad düşüncesi oldukça hakimdir. Kendisinin ortaya koyduğu, peygamberi bir hareket metodudur. Peygamber efendimiz de (S.A.V.) beklemedi mi güç kazanmak için, sabretmedi mi tüm aşağılanmalara rağmen, göç etmek durumunda kalmadı mı... Demek, her şeyin bir yolu yordamı, bir zamanı var. Bu yolu yordamı, neyin ne zaman yapılmasının icap ettiğini de, Kuran'dan, Efendimizden, sahabeden öğreneceğiz elbet. Alparslan hoca da bunları kastederek yapılanları pek doğru bulmuyor, bu şekilde bir 'cihad'ın Müslümanlara güç kaybettireceğini düşünüyor ve birtakım oyunlarla Müslümanlara güç kaybettirilebileceğini, bu bakımdan uyanık olmak gerektiğini vurguluyor. Değerli kardeşim... Cihad'ın da bir temeli yok mudur? Bir ön hazırlığı yok mudur? Temelsiz, eğitimsiz, ön hazırlıksız bir 'cihad' ancak kafirin işine yarar. Bu sayede birçok samimi Müslümandan kurtulurlar. Ayrıca böylesi bir cihad anlayışı sistemi değiştirmeye de yetmez. Tabii biz, cihad'ın bir yönünü konuşuyoruz... Allah yolunda cihad'ın birçok şekli var. Ancak konuştuğumuz meseleye dair cihad, Allah'ın egemenliği yeryüzünde hakim olsun diye yapılır. Allah'ın yasaları hakim olsun diye. Bunun olabilmesi için de, toplumun ciddi bir eğitimden geçmesi, yüksek bir şuura kavuşması gerekir. Bu eksiklerle yapılan 'cihad' amacına kavuşamayacaktır. Böyle olunca da yeni 'cihad' için hazırlanmak gerekecektir. Ama bu yeni hazırlık, hem insan kayıpları hem ekonomik kayıplar hem de psikolojik yıpranmalarla daha zor şartlarda başlayacaktır. Elbet Allah zorlukları kolaylaştırdıktan sonra, her şey kolay olur. Ancak Allah kolaylaştırabilir diye, biz taktik ve stratejiyi bir kenara atamayız. Bu taktik ve strateji muhakkak Kuran ve sünnetten beslenecektir. İşte tüm bu sebeplerle hepimize görevler düşmektedir, önce kendimizi Kuran ve sünnete göre inşa etmeli, sonra da böyle şuurlu bir çoğunluğu, toplumu inşa etmeliyiz Allah'ın yardımıyla. Tebliğ etmeliyiz, Allah'ın hakkını savunmalıyız, şuurlu ve sağlam Kuran talebeleri, hocalar yetiştirmeliyiz, küfre karşı mücadele etmeliyiz... Yani terlemeliyiz, emek vermeliyiz... Allah yar ve yardımcımız olsun. Selam ve dua ile.