Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Lailahe Illallah Kani Haram Kilar

C Çevrimdışı

cendel

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
LAİLAHE İLLALLAH KANI HARAM KILAR

Kinde’li Mikdad b. Amr’dan (ki Mikdad Zühre oğullarının andlaşmış dostu idi ve Bedir’de bulunanlardandı) şöyle rivayet edilmiştir:

Ben bir kere Rasulullah (s.a.s)’e:

"Ya Rasulullah! Şöyle bir mesele hakkında ne dersiniz? Ben kafirlerden bir kişi ile karşılaşıp vuruşsam, o da benim iki elimden birini kılıcıyla vurup koparsa, sonra benden kaçıp bir ağacın arkasına gizlense ve: "Ben Allah için müslüman oldum, Lailahe illallah" dese ben onu tevhidi söyle dikten sonra öldürebilir miyim?" dedim. Rasulullah:

"Hayır onu öldürme" buyurdu. Ben:

"Ya Rasulallah! O, benim iki elimden birisini kesti, kopardı da tevhid kelimesini elimi kopardıktan sonra söyledi" dedim. Bunun üzerine Rasulullah şöyle dedi:

"Sakın öldürme! Eğer öldürürsen o, senin onu öldürmezden evvelki halindedir. Sen de, onun söylediği tevhid kelimesini söylemezden önceki durumdasın." (Buhari-Müslim)

Üsame b. Zeyd (r.a)’den şöyle rivayet edilmiştir:

"Rasulullah (s.a.s) bizi (Cüheyne kabilesinden) Hurka üzerine cihada göndermişti. Sabah vakti düşmanla karşılaştık, onları yendik. Ensardan bir mücahidle ben Fezari lerden bir kişiye kavuştuk. Fezari bizi görünce:

"La ilahe illallah" dedi. Bunun üzerine Ensari arkadaşım çekildi. Fakat ben kargımı Fezari’ye yerleştirdim, nihayet öldürdüm. Medine’ye geldiğimizde bu olay Rasulullah’a erişmiş. Rasulullah bunu duyunca bana:

"Ey Usame! Bu adamı "Lailahe ilIallah" dedikten sonra niçin öldürdün?" diye sordu. Ben de:

"O, ölmekten korktuğu için söyledi" dedim. Rasulullah ise, bu:

"Niçin öldürdün?" sualini hiç durmadan tekrar ediyordu. Usame:

"Nihayet ben, keşke şu an müslüman olsaydım temennisinde bulundum" demiştir. (Buhari-Müslim)

HADİSLERDEN NE İSTİFADE EDERİZ

1 - Lailahe illallah kelimesini dil ile tasdik eden kişi zahiren müslüman hükmüne girmiş, canı ve malı her türlü haksız tecavüze karşı dokunulmaz kılınmıştır. Fakat bu hüküm zahirinde tevhidi tasdikten başka, küfrünü gerektirecek hiçbir davranışı görülmemiş kişi için geçerlidir. Bineanaleyh, Lailahe illallah’ı ikrar ettiği halde, küfrü gerektiren bir söz veya bir amel sarfeden kişi bu hükme tabi olamaz. Bu kelimeye iman ettiğini iddia etse bile küfrü mucip o amel veya sözü terkedinceye ya da "geçerli" ola bilen bir te’vili ortaya koyuncaya dek müslümanlar gözünde kafir konumundadır. Küfrüne devam ettiği halde, La ila he illallah’ı binlerce defa tekrar etmesi, ona ne zahiren nede kalbi durumda müslüman sıfatını kazandırmaz. Zira, küfrü gerektiren ameli onun zahiri; böyle bir amelin hiçbir zorlama olmaksızın yapılabileceğine dair imanı da, kalbi hükmünü kafir kılmaktadır. Fakat kalbin durumunu ancak Allah bilir.

2 - Rasulullah (s.a.s): "Eğer La ilahe illallah dedikten sonra onu öldürürsen o, senin onu öldürmezden önceki halindedir. Sen de onun, söylediği tevhid kelimesini söylemezden önceki durumundasın" sözüyle, La ilahe illallah’ı ikrar eden kişiyi öldürmenin küfür olduğunu kastetmemiştir. Zira, müslüman hükmünde olan birisini öldürmenin müslümanı öldürmenin haramlılığına inanıldığı sürece küfür değil ancak cinayettir ve büyük haramdır. Rasulullah (s.a.s) bu sözüyle şunu kastetmiştir: "Şayet sen onu öldürürsen nasıl o tevhid kelimesini söylemeden önce, bir müslümanı öldürmeye kasteden biriydiyse; işte sen de tevhid kelimesini söyledikten sonra onun canına kastederek, bir müslümanı öldürmeye çalışanın durumuna düşersen. 0 da senin eski halinde yani; kendini savunan bir müslüman durumundadır." Kısacası burada, kişilerin imanlarının yer değiştirmesi değil, mukateledeki cana kasteden, canına kastedilen konumlarının değişmesi söz konusudur.

3 - Bir müslümanı haksız yere öldürmek, kısası gerektirir. Buna rağmen, zahiren müslüman konumundaki birisini öldürmesine karşılık Usame (r.a)’e kısas tatbik edilmemiştir. Bunun sebebi olayda şüphenin bulunması yani Usame (r.a)’in o kişinin müslümanlığından şüphe ederek hatta onu müslüman görmeyerek öldürmesidir. Şayet, Usame (r.a) o şahsı iman etmiş olarak kabul ettiği halde öldürseydi, kısas tatbik edilirdi. Fakat, onun imanı hakkındaki şüphesi kısası engellemiştir. Nitekim, şüphenin haddi düşürmesi İslam hukukunda genel bir kuraldır.
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt