Yaptıkları kıyas yalvarıyor. Birinde hiçbir zorunluluğun olmasına rağmen şeytan armalı forma (veya İslâm'a aykırı bir şey) giyiyorsun.
Diğerinde ise ihtiyacın olduğu için buzdolabı, araba, kıyafet alıp kullanıyor veya giyiyorsun. Ayrıca bunların üzerinde dine zıt bir şeyde olmuyor. İslâm dışında bir inanç veya ideolojiyi sembolize ediyorsa zaten almazsın veya çok zor durumda kalırsan, başka alternatifi yoksa alıp o özelliğini yok edersin.
Onlar kendi hevalarına uymaya bahane arıyorlar.
"Allah ve Rasûlü bir işe hüküm verdiği zaman, inanmış bir erkek ve kadına o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur." (Ahzâb 36)
"Müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinenler, onların yanında izzet (güç ve şeref) mi arıyorlar? Bilsinler ki bütün izzet yalnızca Allah'a aittir." (Nisa 139)
"Şeytan, sizin düşmanınızdır, siz de onu düşman sayın. O, kendi taraftarlarını ancak ateş ehlinden olmaya çağırır." (Fatır 6)
Bunlar küfür olmasa bile ahlâken, edeben giyilmemesi gereken şeyler, evet doğru. Ama kime/neye dostuk ve düşmanlık edeceğini iyi seçmen gerekir.
Nasıl ki küçük günahlardan verdiğin tavizler bir süre sonra küçük günahta ısrara ve büyük günahlara yol açıyor sonrasında ise fasıklığa veya küfre doğru gidiyorsun, bu meselede de sakınman en doğrusu.
Takvalı olmak demek, sakınmak demek. Allah'ın emirlerini terk etmekten sakınmak ve hoşnut olmayacağı bir şeyi yapmaktan sakınmak. Bunu gözetmek lazım. "Haram değilse, küfre de sokmuyorsa mübahtır." kafası sıkıntılı. İradesiz biriysen bir süre sonra ipin ucu kaçar, ne olduğunu bile anlamadan felaketin olur.
"Şurası muhakkak ki, haramlar apaçık bellidir, helaller de apaçık bellidir. Bu ikisi arasında (haram veya helal olduğu) şüpheli olanlar vardır. İnsanlardan çoğu bunları bilmez. Bu durumda, kim şüpheli şeylerden kaçınırsa, dinini de, ırzını da korumuş olur. Kim de şüpheli şeylere düşerse harama düşmüş olur, tıpkı koruluğun etrafında sürüsünü otlatan çoban gibi ki, her an koruluğa düşebilecek durumdadır. Haberiniz olsun, her melikin bir koruluğu vardır, Allah'ın koruluğu da haramlarıdır. Haberiniz olsun, cesette bir et parçası var ki, eğer o sağlıklı olursa cesedin tamamı sağlıklı olur, eğer o bozulursa, cesedin tamamı bozulur. Haberiniz olsun bu et parçası kalptir." [Buharî, İman 39, Büyû 2; Müslim, Müsakat 107, (1599); Ebu Davud, Büyû 3, (3329, 3330); Tirmizî, Büyû 1, (1205); Nesâî, Büyû 2, (7, 241).]