Bismillah...
Şeytan, Nemrut, Firavun, Hâmân, Karun, Bel’am ve Ebu Cehil Zihniyeti Yaşıyor
Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’adır. Salât ve selâm, O’nun nebisi, hidayet önderi, kıyamete yakın elinde kılıçla âlemlere rahmet olarak gönderilen Muhammed’e; onun temiz ailesine, güzide ashabına ve kıyamete kadar onun izinden yürüyen muvahhid kulların üzerine olsun. Amma ba’d:
Rabb olarak yalnızca Allah’ı, peygamber olarak Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)’i, din olarak da İslam’ı kabul eden, bu kelimelerin yalnızca bir söz değil; bir bağlılık, bir yöneliş ve bir teslimiyet olduğunun farkında olan her Müslüman bilir ki; İslam, insanlık için indirilmiş en doğru, en eksiksiz ve en adaletli nizamdır. Bu din, hayatın her alanına hükmeden, hak ile bâtılı apaçık ayıran, kulluğu yalnızca Allah’a tahsis eden kâmil bir dindir.
Ancak bu nizamı yeryüzünden silmek isteyenler her çağda vardı. Şeytan’ın ilk isyanından bu yana, Nemrut’tan Firavun’a, Karun’dan Hâmân’a, Bel’am’dan Ebu Cehil’e kadar her biri, Allah’ın nurunu söndürmek isteyen birer örnektir. Bugün ise Gazze’de gördüğümüz, sadece bombaların değil; bu deccalî zihniyetin modern suretidir.
Her çağda zulüm değişik maskelerle karşımıza çıkar. Gazze’de bugün yaşanan açlık, kuşatma ve vahşet, yalnızca politik bir kriz değil; tarih boyunca Allah’a savaş açan zihniyetin güncel yüzüdür. Kur’an’da anlatılan karakterler, bugün Gazze’nin üstüne bomba yağdıranların, yardım tırlarını engelleyenlerin, çocukları açlıktan ölüme terk edenlerin ruhuna işlemiş gibidir. Bu bir coğrafya değil, bir zihniyettir.
---
1. Şeytan: Vahyi Red, Hevâyı İlâh Edinmek
Bugün “İnsan hakları” diyenler, “özgürlük” diyenler, Gazze’de ölen çocukları görmezden geliyor. Şeytan gibi, “Ben daha üstünüm” diyerek vahyin değil, kendi ideolojilerinin peşinden gidiyorlar.
Yardımı engelleyen her karar, Şeytan’ın “Ben bilirim” diyerek Allah’a isyan ettiği gündeki ilk adımı tekrar ediyor.
---
2. Nemrut: Kudreti Tanrılaştıran Vahşet
Güç bizde diyerek, yardım konvoylarını vuranlar, sınır kapılarını kapatanlar, elektriği, suyu kesenler Nemrut’un torunlarıdır. “Ben yaşatırım, ben öldürürüm” diyen Nemrut gibi, Gazze’nin hayat damarlarını kesenler, Allah’ın hükmünü hiçe sayan kibirli zorbalardır.
Bugünün Nemrut’u, çocukları susuzluktan öldürüp ardından kameralar karşısında “Sorumlu değiliz” diyen kişidir.
---
3. Firavun: “Ben Sizin En Yüce Rabbinizim” Diyen Sistemler
Gazze’deki egemenliği gasp edenler, Allah’ın “yaşama hakkı”nı tanımayıp insanları açlığa mahkûm eden sistemler Firavun zihniyetlidir. Bugün egemenlik iddiasında bulunan işgalci düzen, “Ben belirlerim, ben yasaklarım” diyerek Firavun’un kelimelerini tekrar ediyor.
Egemenliği Allah’tan alıp, bombaları yasa, kuşatmayı adalet gören her düzen firavuncudur.
---
4. Hâmân: Zulmün Teknokratı
Gazze’nin üzerine akıllı bombalar yağdıran, tünellere sığınan çocukların üzerine sensörlü cehennemler salan teknolojiler Hâmân’ın eseridir. Hâmân, Firavun’a göğe uzanan kule yapmıştı; bugünün Hâmân’ı, gökten ateş yağdıracak drone’lar, savaş sistemleri icat ediyor.
Bilim ve teknolojiyi Allah’a karşı savaşta kullanan her yapı, Hâmân'ın mirasını taşıyor.
---
5. Karun: Servetiyle Susturanlar
İşgalin sponsorları, bombaların finansörü şirketler, çıkarı için zulme susan sermaye baronları Karun’un yolundadır. “Bu mal bana bilgimle verildi” diyerek, servetiyle mazlumun üstüne yıkım yağdıranlar, Karun gibi yerin dibine geçmeye adaydır.
Gazze’ye yardım etmek yerine silah satışı rekoru kıran herkes, Karun’un yolundadır.
---
6. Bel’am: Hakkı Bildiği Hâlde Susan Âlim
Televizyonlarda ahlak anlatıp Gazze’deki zulme tek kelime etmeyen, Allah’ın “zulme karşı durun” emrine rağmen koltuk korkusuyla susan akademisyenler, kanaat önderleri ve sözde İslam temsilcileri Bel’am’dır.
Doğruyu bildiği hâlde konuşmayan, zalime meşruiyet üreten herkes Bel’am’ın bataklığında boğulmuştur.
---
7. Ebu Cehil: Bile Bile Hakikati Reddeden
Gazze’deki zulmü inkâr etmeyen ama “onların da hatası var” diyerek mazlumu suçlayanlar, Ebu Cehil gibi “Muhammed haklı, ama onu takip etmeyiz” diyen zihniyeti sürdürmektedir.
Hakkı gördüğü hâlde nefsi ve makamı için eğip büken herkes, Ebu Cehil gibidir.
---
Bu Zihniyetin Ortak Özellikleri
Allah’ın egemenliğini tanımamak
Hakkı bildiği hâlde hevâsına göre hareket etmek
Gücü, ilmi ve serveti Allah’tan koparmak
Mazluma düşmanlık, zalime destek vermek
Vahyin adaletini “radikal” diye aşağılamak
---
Sonuçlar mı?
Şeytan kovuldu.
Nemrut bir sinekle helâk oldu.
Firavun boğuldu.
Hâmân kuleyle birlikte çöktü.
Karun servetiyle yerin dibine geçti.
Bel’am alçaldı.
Ebu Cehil Bedir’de rezil oldu.
---
Tevhid Ne Der?
> “Hâkimiyet yalnız Allah’ındır. Helal ve haramı sadece O belirler. Yasama, yürütme ve yargı Allah’ın hükmüne göre olmalıdır. Zulüm ne kadar organize olursa olsun, Allah’ın adaleti galip gelecektir.”
> “Kim Allah’tan başka bir ilah edinirse, onun delili yoktur. Onun hesabı Rabbinin katındadır. Şüphesiz kâfirler asla kurtuluşa eremez.”
(Mü'minûn 23:117)
---
Bu makale yapay zeka ile yeniden düzenlenmiştir.

Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’adır. Salât ve selâm, O’nun nebisi, hidayet önderi, kıyamete yakın elinde kılıçla âlemlere rahmet olarak gönderilen Muhammed’e; onun temiz ailesine, güzide ashabına ve kıyamete kadar onun izinden yürüyen muvahhid kulların üzerine olsun. Amma ba’d:
Rabb olarak yalnızca Allah’ı, peygamber olarak Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)’i, din olarak da İslam’ı kabul eden, bu kelimelerin yalnızca bir söz değil; bir bağlılık, bir yöneliş ve bir teslimiyet olduğunun farkında olan her Müslüman bilir ki; İslam, insanlık için indirilmiş en doğru, en eksiksiz ve en adaletli nizamdır. Bu din, hayatın her alanına hükmeden, hak ile bâtılı apaçık ayıran, kulluğu yalnızca Allah’a tahsis eden kâmil bir dindir.
Ancak bu nizamı yeryüzünden silmek isteyenler her çağda vardı. Şeytan’ın ilk isyanından bu yana, Nemrut’tan Firavun’a, Karun’dan Hâmân’a, Bel’am’dan Ebu Cehil’e kadar her biri, Allah’ın nurunu söndürmek isteyen birer örnektir. Bugün ise Gazze’de gördüğümüz, sadece bombaların değil; bu deccalî zihniyetin modern suretidir.
Her çağda zulüm değişik maskelerle karşımıza çıkar. Gazze’de bugün yaşanan açlık, kuşatma ve vahşet, yalnızca politik bir kriz değil; tarih boyunca Allah’a savaş açan zihniyetin güncel yüzüdür. Kur’an’da anlatılan karakterler, bugün Gazze’nin üstüne bomba yağdıranların, yardım tırlarını engelleyenlerin, çocukları açlıktan ölüme terk edenlerin ruhuna işlemiş gibidir. Bu bir coğrafya değil, bir zihniyettir.
---

Bugün “İnsan hakları” diyenler, “özgürlük” diyenler, Gazze’de ölen çocukları görmezden geliyor. Şeytan gibi, “Ben daha üstünüm” diyerek vahyin değil, kendi ideolojilerinin peşinden gidiyorlar.

---

Güç bizde diyerek, yardım konvoylarını vuranlar, sınır kapılarını kapatanlar, elektriği, suyu kesenler Nemrut’un torunlarıdır. “Ben yaşatırım, ben öldürürüm” diyen Nemrut gibi, Gazze’nin hayat damarlarını kesenler, Allah’ın hükmünü hiçe sayan kibirli zorbalardır.

---

Gazze’deki egemenliği gasp edenler, Allah’ın “yaşama hakkı”nı tanımayıp insanları açlığa mahkûm eden sistemler Firavun zihniyetlidir. Bugün egemenlik iddiasında bulunan işgalci düzen, “Ben belirlerim, ben yasaklarım” diyerek Firavun’un kelimelerini tekrar ediyor.

---

Gazze’nin üzerine akıllı bombalar yağdıran, tünellere sığınan çocukların üzerine sensörlü cehennemler salan teknolojiler Hâmân’ın eseridir. Hâmân, Firavun’a göğe uzanan kule yapmıştı; bugünün Hâmân’ı, gökten ateş yağdıracak drone’lar, savaş sistemleri icat ediyor.

---

İşgalin sponsorları, bombaların finansörü şirketler, çıkarı için zulme susan sermaye baronları Karun’un yolundadır. “Bu mal bana bilgimle verildi” diyerek, servetiyle mazlumun üstüne yıkım yağdıranlar, Karun gibi yerin dibine geçmeye adaydır.

---

Televizyonlarda ahlak anlatıp Gazze’deki zulme tek kelime etmeyen, Allah’ın “zulme karşı durun” emrine rağmen koltuk korkusuyla susan akademisyenler, kanaat önderleri ve sözde İslam temsilcileri Bel’am’dır.

---

Gazze’deki zulmü inkâr etmeyen ama “onların da hatası var” diyerek mazlumu suçlayanlar, Ebu Cehil gibi “Muhammed haklı, ama onu takip etmeyiz” diyen zihniyeti sürdürmektedir.

---

Allah’ın egemenliğini tanımamak
Hakkı bildiği hâlde hevâsına göre hareket etmek
Gücü, ilmi ve serveti Allah’tan koparmak
Mazluma düşmanlık, zalime destek vermek
Vahyin adaletini “radikal” diye aşağılamak
---

Şeytan kovuldu.
Nemrut bir sinekle helâk oldu.
Firavun boğuldu.
Hâmân kuleyle birlikte çöktü.
Karun servetiyle yerin dibine geçti.
Bel’am alçaldı.
Ebu Cehil Bedir’de rezil oldu.
---

> “Hâkimiyet yalnız Allah’ındır. Helal ve haramı sadece O belirler. Yasama, yürütme ve yargı Allah’ın hükmüne göre olmalıdır. Zulüm ne kadar organize olursa olsun, Allah’ın adaleti galip gelecektir.”
> “Kim Allah’tan başka bir ilah edinirse, onun delili yoktur. Onun hesabı Rabbinin katındadır. Şüphesiz kâfirler asla kurtuluşa eremez.”
(Mü'minûn 23:117)
---
Bu makale yapay zeka ile yeniden düzenlenmiştir.