Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Mechul Olan Ravi, Tabiinden İse Rivayeti Sahih midir?

Mert Gezici Çevrimdışı

Mert Gezici

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Esselemu aleykum ve rahmetullahi ve berakatuh,
Hakkında cerh ve tadil yapılmamış, zayıf veya sika olduğu belirtilmemiş raviler eğer tabiin veya sahabeden ise onların rivayetleri kabul edilir mi?
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Âleykum selam we rahmetullah;

Kâbul edilir. Çünkü ;
Cerh ve ta'dil, teknik tabirler yönünden sonradan inkişâf etmiş olsa bile, tatbikatının sahabe içerisinde başladığı muşahede edilmektedir. Abdullah İbn Abbâs, Ubâde İbnu's-Sâmit ve Enes İbn Mâlik, hadîs râvileri hakkında ilk söz söyleyen sahabîlerden addedilirler. (El-Cezâ'irî, Tevd.hu'n-nazar, sf: 114)
Tâbi'ûn devrinde ise, eş-Şa'bî, Muhammed İbn Şîrîn ve Sa'îd İbnu'l-Museyyib görülmektedir; fakat tabiilerin ilk tabakasını teşkil eden bu gibi kimseler, kendilerinden sonra gelenlere nisbetle daha az bir yekûn tutmaktadır. Bunun sebebi de, kendi devirlerinde hadîs rivayet edenler arasında zayıf olanların çok az bulunmasıdır. Fakat tâbi'ûn devrinin sonlarına doğru, hadîs ricali arasında ehil olmayanların, işittikleri hadîslerin râvilerini zikretmeksizin onları mursel olarak rivayet edenlerin veya mevkufu merfû, merfû'u mevkuf yapanların çoğalması, cerh ve ta'dîl faaliyetini artırmış, yüzlerce hadîs râvisi, bu faaliyetler neticesi çürüğe çıkarılmak suretiyle hadîslerin ifsad edilmesi mümkün mertebe önlenebilmiştir. Bu devirde, hadîs imamları arasında el-A'meş (Ö. 148), Şu'be İbnu'l-Haccâc (Ö. 160), Mâlik İbn Enes (Ö. 179), Abdullah İbnu'l-Mubârak (Ö. 181), Yahya İbn Sa'îd el-Kattân (Ö. 189), Vekî İbnu'l-Cerrâh (Ö. 197), Abdurrahman İbn Mehdî (Ö. 198), Yahya İbn Ma'în (Ö. 233) ve Ahmed İbn Hanbel (Ö. 241) gibi kimseler, cerh ve ta'dîl faaliyetinde büyük şöhret kazanmış, bunlardan bazıları tarafından yalnız bu konuda telîf edilen eserler, zamanımıza kadar intikal etmiştir.
Hadîs râvilerinin cerh ve ta'dîl bahsi, usûl kitablarında geniş bir yer işgal eder. Bilindiği gibi cerh, bir yaranın deşilip içindekilerin açığa çıkarılması gibi, bir râvinin, hadîs rivayetini tehlikeye düşürebilecek her türlü ayıplarının tesbit edilip ortaya konmasıdır; bu bakımdan ta'dîle nisbetle daha güçtür ve dîn yönünden ağır bir mes'ûliyeti mucibdir. Ta'dîl ise, râvilerde bulunması gereken şartlar çerçevesi içinde cereyan eder ve bu şartları hâiz olan kimselerde cerh alâmeti görülmez. (Prof. Dr. Talat Koçyiğit, Hadis Usulü, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları:183-184)
 
Mert Gezici Çevrimdışı

Mert Gezici

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Cezakallahu hayr hocam. Buna binaen Malik ed Dar'ın hal olarak meçhul olduğunu söylememiz doğru olmaz değil mi?
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Mâlik ed Dar hakkında âlimler, mechul hal sâbit görmektedirler.

1- Râvi Malik ed Dar’ın zabt ve adaleti mâruf değildir, o mechul bir râvidir. İbni Hacer, Malik’in mechul oluşuna işaret etmiştir.
2- Hadisin metni şeriatta mustehab olan istiska namazına ve bazı ayetlerin ifade ettiği dua ve istiğfara aykırıdır.
3- Rivayetin sahih olduğu kabul edilse bile bu konuda huccet olamaz. Çünkü rivayet ismi bilinmeyen bir adama dayanmaktadır. O da mechuldür. Seyf’in rivayetine dayanarak onun adının Bilal olduğunu söylemekte bir şey ifade etmez, zira Seyf Bin Ömer et Temimi ittifakla zayıf bir ravidir…”

İbni Sa’d der ki; “Mâlik ed Dar, Ömer Bin Hattab’ın azadlısıdır. Cublan’lı, Himyer kabilesindendir. Ebu Bekr ve Ömer radıyallahu anhuma’dan hadis rivayet etmiştir. Kendisinden de Ebu Salih es Semman rivayette bulunmuştur. O mâruf idi.” (İbni Sad Tabakat(5/12)

İbni Hibban, onu güvenilir ravilerin ismini saydığı Sukat adlı eserinde zikretmiş, İbni Sa’d’ın verdiği bilgileri vermiş, hakkında menfi bir söz söylememiştir. (İbni Hibban, Sukat, 5/384 no; 5312)
Lakin İbni Hibban hakkında cerh varid olmamış meçhul râvileri güvenilir saydığından, buna itibar edilmemektedir.
Hafız İbni Hâcer de şunları söyler; Mâlik ed Dar diye bilinen zat, Malik Bin Iyad’dır ve Asrı seadete yetişmiştir. Muaz ve Ebu Ubeyde’den rivayetleri vardır. Kendisinden iki oğlu; Avn ve Abdullah rivayette bulunmuştur. Buhari Tarih’te Ebu Salih Zekvan tarikiyle Malik ed Dar’dan, Ömer radıyallahu anh’ın kıtlık senesindeki sözünü (muhtasar olarak) rivayet etmiştir. (Buhari, Tarihu Kebir, 7/304)
Aynı rivayeti tafsilatlı olarak İbni Ebi Hayseme de tahric etmiştir… İbni Sad onu Medine'li tabiilerin ilk tabakası içinde zikretmiştir. Ömer ve Osman radıyallahu anhuma onu mâli işlerde görevlendirmiş ve bu yüzden de ona Maliku'd Dar adı verilmiştir. Ali İbnu'l Medini’den rivayete göre o, Ömer radıyallahu anh’ın haznedarı idi.” (İbni Hacer El İsabe(6/274)

İbni Ebi Hatem der ki; “Mâlik ed Dar, Ömer radıyallahu anh’ın azadlısıdır. Ebu Bekr ve Ömer radıyallahu anhuma’dan rivayeti vardır. Ondan da Ebu Salih es Semman rivayette bulunmuştur. Bunu babam (Ebu Hatem)dan böyle işittim.” (İbni Ebi Hatem, Cerh ve Ta’dil, 8/213, no; 944; Mizzi Tehzibul Kemal, 22/624)
Mâlik ed Dar’ın meçhulu'l ayn'lık vasfı kalkmış, lakin meçhulul hal (mestur) sıfatı devam etmektedir. Nitekim Hâfız Munziri de; “Mâlik ed Dar’ın durumunu bilmiyorum” der. (Tergib, 2/29) Böyle bir râvinin rivayeti zayıf hadisler kapsamındadır.


CAİZ VE ŞİRK OLAN TEVESSUL, İSTİĞASE VE ŞEFAAT
https://www.islam-tr.org/konu/caiz-ve-sirk-olan-tevessul-istigase-ve-sefaat.7356/
 
Üst Ana Sayfa Alt